Gül ile Erdoğan'ın eşlerini de fişlemiş!

Erzincan'da sürdürülen Ergenekon soruşturmasına ilişkin hazırlanan ve Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede sanıkların eylemleriyle ilgili dikkat çekici iddialar var. İddianamede yer alan bilgiler:

Gül ile Erdoğan'ın eşlerini de fişlemiş!
Gül ile Erdoğan'ın eşlerini de fişlemiş!
GİRİŞ 02.03.2010 13:15 GÜNCELLEME 02.03.2010 13:15
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

Savcıya gizli kameralı kadın ve silah tuzağı

Erzincan iddianamesinde yer alan gizli tanık Munzur, savcıya verdiği ifadede İliç savcısına kurulmak istenen kadın ve silah komplosunu şu şekilde ifade ediyor:

"Erzincan'da görevli Şenol başçavuşla tanıştıktan sonra kendi işyerime sık sık gelirdi. Misafirler getirirdi. Yer içer sohbet ederlerdi. Şenol komutanla samimiyetimiz belli bir seviyeye gelince bir gün bana İliç savcısıyla tanışıp tanışmadığımı sordu. Ben de savcı beyin işyerime ara sıra gelip gittiğini söyledim. Şenol komutan bana 'Bizi savcı beyle tanıştırır mısın? Bunun için bize ortam hazırlar mısın? dedi.' Ben de bir gün ayarladım. Beraber oturup okey oynadılar. Bu şekilde tanışmış oldular. Aradan bir süre geçtikten sonra Şenol komutan benden bir masa donatarak İliç savcısını mutlaka çağırmamı istedi. Telefonla arayıp davet ettim. Savcı bey girdiğinde Şenol komutanın yanında bayanlarla beraber oturduğunu görünce Bana 'kim bunlar' diye sordu. Ben de 'savcım bu bayanları Şenol komutan getirdi. Sizinle tanıştıracakmış' dedim. Durumdan rahatsız olan İliç savcısı geri dönüp işyerinden ayrıldı.

Gizli tanık Munzur'un ifadelerine göre kurulan tuzağın ayrıntısı iddianamede şöyle yer aldı: "Halbuki ortamı hazırlamıştım. Şenol komutan bana bir kalem kamera vermişti. Savcı bey geldiğinde onun bayanlarla olan ilişkisini bu kamerayla çekecektim. Fakat olmadı. Bunu başarmış olsaydık ilerleyen safhada savcıyı bayanlarla birlikte daha önceden ayarlamış olduğumuz bir eve götürecektik. Bu evde Şenol komutanın daha önce bana vermiş olduğu siyah renkli 14'lü diye tabir edilen tabancayı savcı beyin bulunduğu evdeki çekyatın bir kenarına bırakmamı söylemişti. Hatta Şenol komutan tabancayı bana verirken 'Bu tabancayı İliç savcısının yanında bulunan çekyatın arkasına koy, ancak bu silahı eldivenle ucundan tut, kesinlikle elinle silaha dokunma. Slahı koyduktan ve savcı bayanlarla eğlenmeye başlayınca oraya operasyon yapacağız, savcıyı fuhuştan alacağız, ayrıca ruhsatsız silah bulundurmaktan işlem yapacağız.' demişti. İliç savcısı baştan bu tehlikeyi sezmiş olacak ki bu tuzağa düşmedi ve biz de planımızda başarılı olamadık."

Saldıray Berk himayesinde Emniyet'e komplo

Erzincan Çatalarmut Baraj Gölü'nde 27 Ekim 2009'da yapılan bir ihbar sonucu bulunan 13 adet el bombası ile çeşitli çap ve markadaki 350 civarında merminin bulunması sonrasında sanıkların Erzincan polisine komplo kurmak istediği ortaya çıktı.

İddianamede yer alan bilgilere göre; Çatalarmut Baraj Gölü'nde bulunan mühimmatlar ile ilgili olarak İl Jandarma Alay Komutanı Ali Tapan olmak üzere şüpheli Ersin Turgut, Orhan Esirger ve Nedim Erslan'ın birlikte komplo kurup plan yaptıkları bu plan dahilinde bulunan mühimmatları Erzincan Emniyeti ile suni olarak irtibatlandırmaya çalıştıkları belirlendi.

İddianamede, Erzincan polisine kurulan komplo ile ilgili olarak yalancı tanık ayarlanmaya çalışıldığı, ancak komplonun bir parçası olarak tanıklığı kabul etmediği yer aldı. İl Jandarma Alay Komutanı Ali Tapan'ın, Gizli Tanık X'i yalancı tanıklığa ikna etmek için Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in bizzat hukuki koruma ve destek sağlayacağının vaad edildiği bilgisi yer aldı. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in, "Çatalarmut Baraj Gölü'nde bulunan ve el konulan mühimmatların Emniyet tarafından olaydan önce oraya koydurulup, bilahare de yine anlaşma ile mühimmatlar emniyet tarafından bulunmuş." gibi gerçeğe aykırı bir senaryo üretilerek, ETÖ soruşturması ve kovuşturmasında adli kolluk görevinin ağırlıkla emniyet teşkilatı tarafından ifa edilmekte olması nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen bu soruşturmayı zayıflatmak, ele geçen yasal deliller hakkında kamuoyunda şüpheler yaratmak ve emniyet teşkilatına gözdağı vermek amacıyla hareket edildiği değerlendirilen iddianamede şu ifadeler yer alıyor; "Bu illegal amacı gerçekleştirmek için şüpheliler var gücüyle çalışma yapmışlardır. Şüpheliler İlhan Cihaner, Ali Tapan, Ersin Ergut ve Orhan Esirger'in birlikte hareket ederek yalancı tanık bulma ve suni delil oluşturma şeklinde gelişen faaliyetleri tesbit edilmiş, bu faaliyetlerin 3. Ordu Komutanı sıfatı taşıyan şüpheli Saldıray Berk'in himayesi ve koordinasyonunda gerçekleştirildiği değerlendirilmiştir."

Başsavcı Cihaner'den gizli tanığa ölüm tehditi

Ergenekon'un Erzincan ayağına yönelik iddianamede Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in hain planların fikir babalığını yaptığı ortaya çıktı.

İddianamenin 46. ve 47. sayfalarında Başsavcı Cihaner'in Ergenekon Silahlı Terör Örgütü soruştarmaları kapsamında ele geçirilen silahların kolluk güçleri tarafından konulduğu biçimindeki iddiaları güçlendirmek ve elde edilen yasal delilleri zayfılatmak maksadıyla Erzincan Çatarmut Barajı'na mühimmat bırakılması ve silahların polis tarafından konulduğu iddiasının ileri sürülmesi senaryosunu ürettiği ortaya çıktı. Cihaner'in bu doğrultuda Emniyet'e yönelik yapılmak istenen komplonun hukuki altyapısını hazırlamak için de Jandarma personelinin gizli tanık X'i yalancı tanık olma konusundaki ikna çalışmalarında devreye girdiği belirtiliyor. İddiaya göre Cihaner, gizli tanık X'in yalancı tanıklığı kabul etmesi halinde sorgusuna gireceği ve dosyanın Erzurum'a gönderilmeyeceği, kendisine hiçbir zarar gelmeyeceği, deşifre olmayacağı konusunda teminat verdiği ifade ediliyor.

Başsavcı Cihaner'in ayrıca, silahlı terör örgütleri ile organik ilişki içinde olduklarını ileri sürmek için Erzincan'daki Kurdoğlu ve Fethullah Gülen cemaati olarak bilinen grupların ait ev ve işyerlerine ve Ergenekon'un hedefindeki kişilerin çantalarına ve üzerlerine silah ve suç eşyası koydurmayı plandığı ve bu amaçla İl Jandarma Komutanlığı'nda yapılan toplantılara başkanlık ettiği belirtiliyor.

CİHANER, TANIK ERZİNCAN'I ÖLÜMLE TEHDİT ETMİŞ

İddianamede Başsavcı Cihaner'e yöneltilen bir başka suç da tehdit ile ifade almak. Cihaner'in bu doğrultuda MİT görevlisi Kıvılcım Üstel ve başka bir görevli ile birlikte Tanık Erzincan ile buluştuğu ve MİT görevlilerini kastederek, "Sen ağabeylerinin dediklerini neden yapmıyorsun, bu ağabeylerin senden ne istiyorsa tereddütsüz yap, bu senin için çok iyi olur, onların isteklerini yerine getirirsen çok para kazanırsın, iyi yerlere gelirsin, aksi taktirde senin için hiç iyi olmaz, eğer bizi deşifre edersen, bize zarar vermeye kalkışırsan belki biz zarar görürüz ama seni ve aileni de bitiririz. Ağabeylerinin memur olduklarını biliyoruz, onların memuriyet hayatları sona erer, anne-babanı yok ederiz." şeklinde kendisini ve ailesini birden fazla kişi ile birlikte ölümle tehdit ettiği ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakan eşlerine fişleme

Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığınca Erzincan'daki "Ergenekon soruşturması" kapsamında hazırlanan iddianameye göre 3. Ordu Komutanlığı İstihbarat Şube Komutanlığı'nda görevli bulunan ancak tutuksuz yargılanan Astsubay Ahmet Saraçlar'a ait lap top bilgisayarın hard diskinden Cumhurbaşkanı, Başbakan ve çok sayıda bakan ve milletvekillerinin eşlerinin fişlendiğini ortaya çıktı.

Bilgisayarda Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın çok lüks alış veriş merkezlerinden alış veriş yapmaya düşkün olduğu, AK Parti'nin siyonizmle ile irtibatlandırılarak aralarındaki bağlantının fotoğraflarla desteklendiği iddia edildi.

GİZLİ TANIK X, AMERİKA'NIN TÜRKİYE'Yİ İŞGAL EDECEĞİ SÖYLENİP POLİS ALEYHİNE TANIKLIK İSTENMİŞ

İddianamede, Erzincan Çatalarmut Baraj Gölü'ndeki mühimmatla ilgili Gizli Tanık X'in, Jandarma Astsubay Başçavuş Orhan Esirger tarafından, Türkiye'nin Amerika tarafından işgal edilmesiyle korkutulmuş. İddianamede terörle mücadale eden kişilerin ETÖ kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderildiğini, bunun temelinde ise Amerika'nın Irak benzeri Türkiye'yi işgal etme fikrinin yattığı belirtiliyor. Gizli Tanık X ayrıca, Çatalarmut Baraj Gölü'nde bulunan mühimmatların Erzincan polisi tarafından atıldığı yönünde polise bilgi vermesinin gerektiğini konusunda ikna edilmek istenmiş. Gizli Tanık X, yalan tanıklık yapması halinde kendisine estetik operasyon yaptırılacağı ve 10 bin TL kendisine para yardımında bulunacağı belirtilmiş. Orhan Başçavuş'un Gizli Tanık X'e, "Ülkede şu anda terörle mücadale edenler cezaevinde ve suçlu ilan edilmiş durumda. Çoluk çocuğumuzun garanti edilmesi için herkesin elini taşın altına sokması gerekiyor. Amerika'nın Irak'ı işgal ederek oradaki tüm askerleri cezaevine attı, yarın aynısı Türkiye'de yapılacak." iddiası yer alıyor.

RÜTBELİ SUBAYLAR, SİVİL KANAT SORUMLUSU AV BAYİSİNİ GÖRÜNCE AYAĞI KALKIYORMUŞ

Erzincan Avcılar Kulübü Başkanı ve av bayii sahibi Yaşar Baş'ın, iddia edilen ETÖ'nün Erzincan'da sivil kanat sorumlusu olduğu bulunduğu, ortamlarda rütbelilerin ayağa kalkarak saygı gösterdiği öne sürüldü. İddianamede gizli tanıklar Efe ve Munzur'ın verdiği bilgiler doğrultusunda Erzincan merkezde bulunan Şömine Cafe'de bir eğlenceye davet edildiği ve buraya subaylardan sonra gelmesine rağmen Baş'ı gören rütbeli subayların ayağa kalktıkları belirtildi. Baş'ın ETÖ içinde uzun bir zamandan beri yer aldığı ve verilen görevleri yerine getirdiği iddia ediliyor. Avcılar Kulübü Başkanı Baş'ın ayrıca emekli Orgeneral Tuncer Kılıç'la samimi ilişki içinde olduğu da vurgulanıyor.

ALEVİ-SÜNNİ KARŞI KARŞIYA GETİRİLMEK İSTENMİŞ

İddianamede, sanık Yaylabaşı Karakol Komutanı Murat Yıldız'ın Ergenekon Terör Örgütü'nün amaçları doğrultusunda faaliyetlere katıldığı, Alevi ve Sünnileri karşı karşıya getirmek istediği bilgisi yer aldı. İddianamede yer alan bilgiye göre; merkez Yaylabaşı Karakol Komutanı Murat Yıldız ile ilgili şu bilgiler yer alıyor: "Ergenekon Terör Örgütü'nün amaçları doğrultusunda yapılması planlanan faaliyetlere bizzat katıldığı, gizli tanık beyanlarına göre şüpheli Murat Yıldız'ın sokak hareketlenmesi, ortalığın karıştırılması, Alevi-Sünni, eski deyimiyle solcu ülkücülerin karşı karşıya getirmeleri için faaliyet icra ettiği, bu bağlamda gizli tanıkları bu yönde azmettirdiği bu amacın gerçekleşmesi için görevini de ihmal ettiği anlaşılmıştır... Gizli tanık beyanlarına göre şüpheli Murat Yıldız'ın çok sayıda mühimmatı bölgesinin sahip olduğu ıssız konumu nedeniyle gelişi güzel şekilde imha ettirerek hakkında olası bir Ergenekon soruşturmasını engellemek istemiştir."

KAYNAK: CİHAN
YORUMLAR 3
  • musa baysal 14 yıl önce Şikayet Et
    bırakın gurur muhabbetini. suçsuzluğuna güvenen çıkar hakim karşısında kendini savunur.türkiyede kendini savunma hakkı verilmeden cezalandırılanlar var.cahil cahil yorumlar yazmayın.gururmuş peh.
    Cevapla
  • murat han 14 yıl önce Şikayet Et
    Gizli Tanığa var efenim!. Buyrun İlker Başbuğun ses kaydı! Size artık ne olur bilmem!!! Ayrıca fişin ne olduğunu da anlamıyorum. Askeri okullarda çocuklara okuma yazmamı öğretiyorlar o fişlerle :) Gerçi orada silah var bunlar silahı hangi fişe doğrultacaklarını öğretiyorlar sanırım...
    Cevapla
  • yavuz sentürk 14 yıl önce Şikayet Et
    sucsuz denilenler icin cok ciddi ve net iddialar var!. Tamamini okuyun!!! HSYK gercekten bu ülke icin sorun! cihanerin avukati 4. kez itiraz etmis..yani tutukluluk halinin kaldirilmasi icin..bu iddianameye göre 4cüsüde reddedilecek galiba.. bunlar nasil insanlar yaaa.insan kendi menfaatleri icin vatanina ihanet edermi..kimse demokrasinin gücünün farkinda degil! demokrasi demek $effaflik demek, demokrasi demek cogulcu katilim demek.. onun icin avrupa her gecen gün dahada gücleniyor.gerci avrupada kültürsüz bilgisiz insan sayisi az ama olsun yakalariz biz onlari!
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Kassam Tugaylarından İsrail'e 'Rajum' sürprizi! İsrail karargahına peş peşe fırlatıldı
Netanyahu: Saldırıların sonlandırılması talebini reddediyoruz