Bursa'daki göçük davası görülmeye başlandı

Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde, 10 Aralık 2009'da maden ocağında meydana gelen göçükte 19 işçinin yaşamını yitirmesiyle ilgili 3'ü tutuklu 7 kişi hakkında açılan ceza davası görülmeye başlandı.

Bursa'daki göçük davası görülmeye başlandı
Bursa'daki göçük davası görülmeye başlandı
GİRİŞ 26.04.2010 15:01 GÜNCELLEME 26.04.2010 15:01

3. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, tutuklu sanıklar Fahrettin Şolpan, Bayram Erdoğan ve Hayrettin Çelik, tutuksuz yargılanan Ahmet Yalvaç ile ölen işçilerin aileleri ve tarafların avukatları katıldı.

Maden ocağının müdürü ve teknik nezaretçisi Hayrettin Çelik, 25 yıldır faaliyette olan işletmede 18 yıldır çalıştığını belirtti.

Ocağın yüzeye doğru bölümünde bazı çatlaklar olduğunu ve bunun gazın dışarı çıkmasını sağladığını ileri süren Çelik, şöyle konuştu:

''Yağmur suları çatlaklardan içeri giriyordu. Su giriyorsa içerde biriken gazlar da yüzeye çıkıyordur. Ölçümlerde bunu tespit edemiyorduk. Her girişimde öğle saatlerine kadar ölçüm yapıyordum. Öğleden sonra da dinamitçiler ölçüm yapıyordu.

 Patlama 220 metrelik tüneli bulunan ocağın 140-150 metre derinliğinde meydana geldi. Ummadığımız bir gaz çıkışı olmuş. Öğlene kadar ölçtüm sorun yoktu.

Öğleden sonra dinamitçi ölçüm yapmadan dinamiti patlatmış. Ölçüm yapsaydı bu sorun yaşanmazdı. Ocağın çavuşu Mehmet Kuşoğlu, grizulu ortamda arama ve kurtarma eğitimi almıştı. Çavuşun ölçüm yapıp uyarması lazımdı. Ani gaz çıkışı olmuş.''

Ocakta bir mühendis olduğunda işçilerin sigara içemediğini öne süren Çelik, ''Stajyer mühendis dışarı çıkar çıkmaz işçiler sigara yakmak için çakmağı ateşleyince biriken gazın etkisiyle patlama olmuş. Burada hiçbir kusurum yok. Tahliyemi talep ediyorum'' dedi.

Sanıklardan Bayram Erdoğan ise ocakta vardiya şefi olarak çalıştığını belirterek, suçunu, neden tutuklandığını bilmediğini iddia etti.

İşçi temini, vardiyalar arası işçilerin ayarlanması, yapılacak işlere işçi taksimini kendisinin yaptığını kaydeden Erdoğan, 15 yıldır çalıştığı ocakta ilk kez grizu patlamasıyla karşılaştığını söyledi. Erdoğan, olayda kusuru bulunmadığını ileri sürerek tahliyesini talep etti.

-''PATLAMAYA SİGARA NEDEN OLDU''-

Maden ocağının taşeronu olduğunu ileri süren Fahrettin Şolpan da ocakta 1985-1995 yıllarında maden mühendisi olarak çalıştığını, 1995'ten bu yana maden ocağını işlettiğini söyledi.

Ocaklarında 25 yıldır gaz birikmesi olmadığını öne süren Şolpan, bu yüzden işçilerin metan gazı birikmesi korkusu yaşamadığını kaydetti.

Sürekli maden sahasında bulunmadığını, geldiği zamanlarda da ocağa mutlaka girdiğini belirten Şolpan, şunları kaydetti:

''Ocakta 3 gaz ölçüm cihazı bulunuyor. Barutçuların C sınıfı ateşleyici belgeleri var. Bu belgelere sahip olanların patlayıcı kullanmaya yetkileri bulunuyor.

Barutçular, patlamadan önce çatlaklar arasında gaz birikmesi olup olmadığının ölçümünü yapmak zorundadır. Gaz oranı yüzde 4'e ulaşmışsa grizu patlaması yaşanır. Yüzde 1 ise işler durur, gazın tahliyesine geçilir. Havalandırma ile gaz boşaltılmalıdır.

Patlamanın konveyörden (kömürü ocaktan dışarı taşımaya yarayan ve kapalı devre çalışan alet, taşıyıcı) kaynaklandığı söyleniyor ancak o sırada stajyer mühendis dışarı çıkıyormuş. Mühendis dışarı çıkarken konveyör çalışmayacağı için patlamanın bu aletten meydana gelmesi olanaksız.''

Şolpan, stajyer mühendis ayrılınca işçilerin sigara içmeye başladığını öne sürerek, şöyle devam etti:

''Çakmağı ateşledikleri anda patlama oluyor. Patlamadan sonra ocakta sigara bulundu. Patlamaya sigara neden oldu. Çavuşun hanımı eşinin günde 2 paket sigara içtiğini söylüyordu. Ocakta daha önce 2 işçiyi sigara içerken yakaladık. Haklarında suç duyurusunda bulunduk.

 Savcılık takipsizlik kararı verdi. Ayrıca Ramazan Baştepe'nin cebinde 9 voltluk pil bulundu. Bu pilin 2 ucu birbirine değerse kıvılcım oluşur ve patlama meydana gelebilir. Madende pil bulundurulması yasaktır.''

-ÖLEN İŞÇİLERİN AİLELERİNİN AVUKATLARI-

Olayda ölen işçilerin ailelerinin avukatları adına konuşan avukat Ercan Sümer, Fahrettin Şoplan'ın diğer tutuklular gibi Bükköy Madencilik'in maaşlı çalışanı olduğunu belirterek, Şolpan'ın taşeronu veya işletmecisi olmadığını, çıkardığı kömürü bile satamadığını söyledi.

Tutuklu sanıkların firmanın yönetim kurulu başkanı Nurullah Ercan ile yönetim kurulu üyeleri Orhan Latif Ercan ve Kasım Karataş'ı suçsuz kılmaya çalıştığını öne süren Sümer, şöyle konuştu:

''Bu ocağın işletmecisi Nurullah Ercan, Orhan Latif Ercan ve Kasım Karataş'tır. Bu kişiler dışarda tutulmaya çalışılıyor. Sanıklar yalan ifade veriyor. Asıl suçlular olan Nurullah ve Orhan Latif Ercan ile Karataş'ın tutuklanmalarını talep ediyoruz.

Ocakta maden gazı birikmesi önlenmelidir ama yapılmamış. Havalandırma yeterli düzeyde yapılmalı ama üzerinde durulmamış. Tahkimatlar önemsenmemiş. Antigrizulu olmayan cihazlar kullanılmış. Bunların üzerine sigara içtikleri için patlama olduğu söylemleri rencide edicidir.''

Sümer, ceplerinde sigara veya çakmak bulunmadığını, otopside nikotin belirlenmediğini ifade ederek, bu ifadelerin gerçeği yansıtmadığını kaydetti.

Tutuklu sanıkların avukatları ise müvekkillerinin üzerlerine atılan suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, kaçma durumları olmayacağı, delil karartma imkanları bulunmayacağı göz önünde bulundurularak müvekkillerinin tahliyelerini talep etti.

Mahkeme heyeti, Nurullah Ercan, Orhan Latif Ercan ve Kasım Karataş için yaşadıkları yerlerdeki mahkemelere gönderilen ifadelerinin alınması yolundaki talimatların cevabının beklenmesi için duruşmayı erteledi, Fahrettin Şolpan, Bayram Erdoğan ve Hayrettin Çelik'in tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

-İDDİANAMEDEN-

Olayla ilgili iddianamede şu ifadeler yer aldı:

''Maktullerin kesin ölüm nedenlerinin tespiti için Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığına gönderildikleri, otopsi sonucunda Erol İkiz, Ramazan Baştepe, Mehmet Banbal, Ali Kazan, Mehmet Çetin, Yunus Arıçiçek, Ahmet Çetin, Erol Bozan, Şenol Kurt, Murat Aydın, Mehmet Kuşoğlu, Yahya Arabozan, Muammer Aktaş, Ertuğrul Demiray, Seyit Ali Akduman, Murat Hanay ve Emir Ali Turan'ın karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu, Yusuf Karaca'nın yanık ve karbonmonoksit zehirlenmesi, İzzet Kuşoğlu'nun kafa travmasına bağlı kafatası kubbe ve kaide kemik kırıklarıyla birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu vefat ettikleri tespit edilmiştir. Kan ve idrarlarında yapılan analiz sonucunda nikotin ve uyutucu, uyuşturucu maddelerden hiçbirinin bulunmadığı, maktullerin bir kısmının kanında tespit edilen alkolün çürümeye bağlı olabileceği bildirilmiştir.''

Nurullah Ercan, Orhan Latif Ercan, Kasım Karataş, Fahrettin Şolpan, Hayrettin Çelik ve Ahmet Yalvaç'ın asli kusurlu, Bayram Erdoğan'ın tali kusurlu olduğu belirtilen iddianamede, söz konusu kişilerin ''taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma'' suçundan ayrı ayrı yargılanması talep edildi.

Bu arada, ölen işçilerin ailelerinin avukatlarından Ercan Sümer, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, Bükköy Madencilik AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan ve yönetim kurulu üyeleri Latif Ercan ile Kasım Karataş'ın asıl sorumlu olduğunu delilleriyle birlikte mahkemeye sunduklarını belirterek, şöyle konuştu:

''Onların tutuklanmasını talep ettik. Mahkeme şimdilik kaydıyla talebimizi reddetti ama bundan sonra Nurullah Ercan'sız bu duruşmanın olmayacağına da sayın mahkemenin kanaat getirdiğini düşünüyoruz. Haziran ayındaki duruşmayı bekleyeceğiz. Gerekli çalışmayı yapacağız. İşçilerin sigara içtiğini bahane ederek sorumluluktan kurtulmaya çalışıyorlar ama işçilerin otopsilerinde nikotine rastlanmamıştır. Sigara paketi, çakmak çıkmamıştır. İşçilerin sigara içtiğini söyleyerek onların ailelerini rencide etmemek gerekir. Ellerinde  delil yok. Delil olsa konuşsunlar. Birazcık daha özenli davranmaları kararındayız.''

Öte yandan, ölen işçilerden Ali Kazan'ın kızı Hanife Kazan, mahkeme sırasında tutuklu sanıklara bağırdığı için mahkeme başkanının talimatıyla polise ifade verdi.

Hanife Kazan, annesi Naile Kazan'la birlikte gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Bağırmamak elde değil. Adamlar sürekli yalan söylüyor. Söyledikleri her kelime yalan. Babamdan yüzlerce defa dinledik. 'Havalandırma yok' diyordu. Hayatı boyunca sigara içmiyordu'' dedi.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Leverkusen yine kaybetmedi! Avrupa Ligi'nde finalin adı belli oldu
CHP'li Mustafa Bozbey'in 'akraba' atamalarında yeni perde! İlk vukuatı değilmiş!