Tanjevic: Türkiye benim vatanım

Türk vatandaşı olan Bogdan Tanjevic, 7 yıldır yaşadığı Türkiye'ye aşkını anlattı. Ünlü hoca, "Türkler beni bağrına bastı. Çok saygı görüyorum. Bu saygı beni bu halka bağlıyor" dedi.

Tanjevic: Türkiye benim vatanım
Tanjevic: Türkiye benim vatanım
GİRİŞ 14.05.2011 12:38 GÜNCELLEME 14.05.2011 12:38

14 Nisan'da ailece Türk vatandaşlığına geçen Bogdan Tanjevic,  "Türkler beni bağrına bastı. Hala da basıyor. Çok saygı görüyorum. Bu saygı beni bu halka bağlıyor. Yolda yürürken beni durdurup sağlığımın nasıl olduğunu soruyorlar. Yüzlerindeki sıcaklık terapi oluyor. Bana hayat veriyor." dedi

-AVNİ BAŞOĞLU-

2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda Türk Milli Takımı'nı ikincilik kürsüsüne çıkararak, takım sporlarında tarihimizdeki en büyük başarıya imza atan Bogdan Tanjeviç, 7 yıldır Türkiye'de yaşıyor. Geçen ilkbaharda kolon kanseri olduğu saptanınca ameliyata alınan; sonrasında kemoterapi seanslarına geçen Tanjevic, toplam 8 seans gerekirken kemoterapiyi 7'de bıraktı ve Milli Takım'ın başına koştu.

Doktorları, yaşamını riske attığını söylese de Tanjeviç 'Benim asıl ilacım basketbol' dedi ve 'basketterapiyi' tercih ederek, 12 Dev Adam'ın başına geçti. Sonrası malum: Gümüş madalya.

MİNNETTARIM

TANJEVİÇ artık Türk vatandaşı. Yani, bu ülkenin bir evladı. 14 Nisan'da Abdullah Gül'ün onaylaması sonucu Türk vatandaşı oldu. Bogdan Tanjevic Hoca ile 'yeni ülkesini ve bayrağını' konuştuk. Bizi evinde ağırladı. İşte 'vatandaş' Tanjeviç ve anlattıkları:

BU ülkeyi, bu halkı çok seviyorum. Beni Türk vatandaşlığını da kabul ettiler. Minnettarım. Ben de artık, her Türk vatandaşı gibi Türk bayrağı altında yaşıyorum. Böylece iki ülkeye, iki halka ve iki bayrağa sahip oldum. Çünkü aynı zamanda İtalyan vatandaşıyım. Aslında İtalyanlar ile Türkler; insan yapısı ve karakter olarak birbirine çok benziyor.

Malum Akdenizliyiz ya! 7 yıl önce Türkiye'ye geldiğimde hiç zorluk çekmedim. Türkler beni bağırlarına bastı. Hala da basıyorlar. Çok saygı görüyorum. Bunlar beni buraya, bu halka bağlıyor. Yolda yürürken durdurup sağlığımın nasıl olduğunu soruyorlar. Yüzlerindeki sıcaklık terapi oluyor. Bana hayat veriyor. Çoluk çocuk, torun vatandaşlık için başvurduk. Kabul gördük.

YILDIRIM AŞKI

SIRP asıllı Karadağlıyım. Hristiyan ortodoksum. Eşim Jasna Selimoviç Bosnalı bir Müslüman. Gençliğinde harika bir basketbolcuydu. Zaten Yugoslavya'nın en iyi ikinci oyuncusudur. Ama basketbolu bıraktıktan sonra kendini ailesine adayacak kadar da fedakar bir kadındır. Onun desteğiyle çok şey başardım.

Jasna, daha 15 yaşındayken A Milli Takım'da oynuyordu. Jasna'yı bir maçta seyrederken hem oyunuyla hem güzelliğiyle beni etkiledi. Görür görmez aşık oldum. O da beni sevince evlendik. 46 yıldır evliyiz. Eşimle mükemmel anlaşırız. Ama basketbol konusunda beni çok sert eleştirir. Tek anlaşamadığımız konular basketbolda ortaya çıkar. Koçluk yaparken, maçlarımı hiç kaçırmaz ve koç gözüyle izlerdi.

5 yaşındaki torunumu özlüyorum

EŞİMLE aşkımızın 3 meyvesi oldu. Oğlum Boris (30), kızlarım Mia (33) ve Bojana (40). Bojana'dan olan bir de erkek torunum var. Ruben (5) benim son aşkım. Türkçe'de nasıl deniyor; ben bir dedeyim. Ve dedeler, torunlarını çok sever. O da beni çok seviyor biliyorum ama aramız bana karşı biraz mesafeli. Bojana ve Ruben, Saraybosna'da yaşıyorlar.

RUBEN'İ çok özleyince telefon açıyorum. Telefonuma gelmiyor. Bilgisayara geçip, kameradan seyrediyorum. İstanbul'a geldiğinde, eşim Jasna'nın kucağına geliyor. Jasna onu öpüp okşuyor. Bana ise izin vermiyor. Doğrusu, Jasna ile olan nine-torun ilişkisini gerçekten çok kıskanıyorum.

Maşallah turp gibiyim

Kontrolden geçtim. Adeta yeniden doğmuş gibiyim

GEÇTİĞİMİZ gün rutin kontrolden geçtim. Türkçe'de 'Maşallah' deniyor değil mi? Turp gibiyim... Ağustos'ta bir kontrolden daha geçeceğim. Ben Karadağlıyım. Türkiye'de Taşlıca diye tanınan Pljevlja doğumluyum. Samimi söylüyorum; Türk halkının bana hissettirdikleriyle sanki Türkiye'de doğmuş gibiyim. Zaten bu duygular beni Türk vatandaşlığına itti.

Orhun Ene mükemmel!

İTALYA'NIN Roma Kulübü'nde Şube Direktörü; Türk Milli Takımı'nda da Koordinatör olarak görev yapıyorum. Milli Takım'ın Başantrenörü Orhun Ene, mükemmel bir hoca. Yardımcısı Nihat İziç de öyle. Asla gözüm arkada değil. Onlara güvenim sonsuz. Türkiye'yi bir gün Avrupa'nın zirvesine çıkaracaklarına inanıyorum. Oyuncularımız Litvanya'da madalya avına çıkacak tabii!

Sigara yasağını hala deliyor!

RAHATSIZLIĞIMDAN dolayı sigara içmem yasak. Ancak günde 5-6 puro içerek bu yasağı deliyorum! Eşim Jasna, oğlum ve kızlarım da elimde puroyu görünce sinirden deliye dönüyorlar. Doktorlarım 'Kanserin en yakın dostu stres. Onun için asla stres yapmayacaksın' diyor. Ben de biraz strese girersem hemen puroyu yakıp stres atıyorum. Aileme karşı kendimi de böyle savunuyorum. 40 yıl sigara içtim bir anda sıfırlamak kolay mı?

AKŞAM