5 büyük üstad Bursa'da buluştu

Tayyare Kültür Merkezi'nde yapılan "Kültür ve Sanat Buluşması" büyük ilgi gördü. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhittin Macit ve Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin ortaklaşa davetinde reis'ül hattatin (hattatların başkanı) Hasan Çelebi, cilt üstadı İslam Seçen, ebru üstadı Alpaslan Babaoğlu, tezhip sanatçısı Muhammet Mağ ve minyatür sanatçısı Taner Alakuş sanatseverlerle sohbet etti.

Hat sanatının zorluğuna işaret eden Çelebi, “İşe başlayan ve başlamayan pişmandır. Hattat olmak isteyen kişi hayatı boyunca çalışmalıdır. Bu sanat günden güne gelişme gösteriyor. Dün yazdığınız yazıyı bugün tekrar yazmak istiyorsunuz. Bu sanata girmek isteyenler çok hevesli geliyorlar. Ben onlara söylüyorum ‘Bu insan yutan kumsal gibidir. Ayağınız birini basarsınız aşağı gider. Diğer ayağınızı basarsınız o da aşağıya gider. Bu işe girdiğinizde çıkış yoktur. Bu sanatta mükemmeli bulursanız faydalı olursunuz” dedi.

“KADINLARIN HAT SANATINI YAPMALARI İÇİN ZAMANLARI YOK”
İstanbul'da hatla alakalı 15 tane dershane olduğunu ifade eden Çelebi, “Bunların her birinde 15-20 tane öğrenci var. Bunların içerisinde 3 tane istediğiniz derecede insan yetiştirirseniz, bu sanatın yaşamasına kafi gelirler. Bursa'da da böyle çalışmanın olduğunu biliyoruz. Hanımlar bu işe daha çok ilgi gösteriyor ama ben kendilerine fazla tavsiye etmiyorum. Kadınların kabiliyetsizliğinden değil. Kadınların bu işi yapmak için vakti yok. Ev işlerinden bu işe vakit ayıramazlar” ifadelerini kullandı.
Müslümanlıkta haset ve kıskançlık olmadığının altını çizen İslam Seçen ise, "Rekabet dünyada en güzel şeydir. Rekabet olduğu sürece çok kazanırsınız. Sanatın sonu yoktur. Bir sanatkara profesör diyemezsiniz. Matematikte, hukukta profesör olunur, ama sanatta olunmaz. Bir sanatkar çalışırken duruşuna, yemesine dikkat edecek. Muhakeme etmeden bir işe girmeyin. Haziran ya da temmuz ayında Bursa'da büyük sergi açacağım" diye konuştu.

"EBRU SANATI YANLIŞ YOLDA ÇOĞALDIĞI ZAMAN OLUMSUZ YAYILIYOR"
Ebru yapan insan sayısının çok olmasının bu sanatın doğru gelişmesini göstermeyeceğini vurgulayan Alpaslan Babaoğlu, "Yanlış yolda çoğaldığı zaman olumsuz yayılıyor. Bu da gelecek açıdan sakıncalı bir durumdur. Bursalı ebru öğrencilerine klasik ve doğru yolda ebru yapmalarını tavsiye ediyorum. Ebru geleneğimiz var. Bu geleneğimizi yaşatmak zorundayız" açıklamasını yaptı
Tezhip sanatı için önceleri kimseden eğitim almadığını, gördüğünü çizdiğini anlatan Muhammet Mağ ise, "33 tane eser bir araya gelince bunlardan çerçeve yaptım. Bunları sergiledim. Sergide Hasan Çelebi hocamın eserlerinden taklitle başladım, sonra kendisiyle tanıştım. Orada birisi bu işin eğitimini almamı istedi. Ben de biraz heyecanlandım. Bu işin bir eğitim sistemi vardır. Bir üniversite okuyup hoca görmeniz gerekiyor. Güzel sanatlar sınavına başvurdum ve kazandım. Kendimce resim ve cama yazmayı bildiğim için tezhip sanatına tercihi yaptım. 96 yılında tanıştım ve 2000 yılında mezun oldum. Böylelikle tezhiple tanıştım" dedi.

"İYİ BİR ANTRENÖRLE ÇALIŞMAK LAZIM"
Memur çocuğu olduğu için sanatla uğraştığını belirten Taner Alakuş da, "Bir gün arkadaşlar bir fırça çıktı dediler. 3 arkadaş toplandık, fırçayı görmeye karar verdik. Herkes yaş gününde paralarını toplayacak, arkadaşına fırça alacak. Böyle öğrencilik dönemi geçirdim. Minyatür yapmak istedim. 4 arkadaşla bir atölye açtık. Piyasaya çalışıyoruz. Minyatür bende aşk haline geldi. O ara ilk sergimi açtım. Bayağı ses getirmişti. Bölüm hocası artık ders vermen gerekiyor dedi. Ben şok olmuştum. Hocalar kuyrukta. Yakub Cem hocadan ders almak istiyor, bana sen kimsin ona ders vereceksin, ya da ondan ders alacaksın dediler. Hoca bana sana bir şey öğretmek istemiyorum. Tecrübelerimi paylaşmak istiyorum dedi. Hocayla çalışmaya başlayınca 6 ayda önemli yol kat ettim. Ben bu durumu sporcularla özdeşleştiriyorum. İyi bir antrenörle çalışırsanız size kısa zamanda çok yol kat ettirir. Siz çok yetenekli iseniz, iyi bir antrenörünüz yok ise size zaman kaybettirir" şeklinde konuştu.

Sanatçılar, Tayyare Kültür Merkezi'ndeki toplantının ardından Namazgah Yokuşu'nda yer alan Şabaniye Dergahı'nı ziyaret etti. Bursa'da gelenekli Osmanlı sanatlarında faaliyet gösteren Bab-ı Nun Derneği sanatçıları ile bir araya gelen İstanbullu üstatlar, Bursa'daki talebelerin de güzel eserler verdiklerini söyledi.
Reis'ül hattatin Hasan Çelebi, Bursa'da hattat Mahmut Şahin'den ders alan talebelerin eserlerini yakından inceleyerek çalışmalardan duyduğu memnuniyeti ifade etti.