Sanal dünyanın yeni fenomeni: Kore dizileri

Röportaj: Esra Özçelik

Güney Kore dizisinin içeriğini tek bir tarifte vermek mümkün aslında: 2 yemek kaşığı romantizme, bir tutam entrika bir tutam ayrılık bir tutam hastalık ekle, Güney Kore'de hafif ateşte 20 dakika pişir. Tadından yenmez bir Kore dizisi. Yalnız dikkat, Kore dizilerinin ortası yoktur; ya çok gülersin ya da mendilleri hazırlayıp başlarsın ağlamaya.

Televizyon ekranlarında birçok dizi var. Gençlerin ise ilgisini internetten izledikleri Güney Kore dizileri çekiyor. Gençler arasında yayılan Kore dizisi hayranlığı onları Kore dilini öğrenmeye, kültürünü tanımaya, kurdukları "fan gruplarıyla" kore dizilerine ilgi duyanları bir arada olmaya itiyor.

Biz de merak ettik nasıl oluyor da reklamı olmadan, fragmanı dönmeden, diziler bu kadar hızla yayılıyor. Gençler neden bu dizileri takip ediyor, Türk dizilerinden farkları ne kısacası bu yoğun ilginin nedenlerini araştırdık.

Dizileri kadınlar ve üniversite öğrencileri izliyor.

Dizileri daha çok kadınlar ve üniversite öğrencileri, 15-25 yaş aralığındaki gençler takip ediyor. Bizdeki diziler gibi dört beş sezon değil bir ya da en fazla iki sezon sürüyor.

Mersin Üniversitesi'nde Okul Öncesi Öğretmenlik bölümünde okuyan Kore Dizi Severler Fan Kulübü admini Sen Pell, Kore dizileriyle ilgilenenlerin belli bir yaşı, mesleği olmadığını vurgulayarak şöyle devam ediyor: "Genelde sayfadaki fanların yaş aralığı 15-25. Kore dizilerine ilgi TRT Okul'da yayınlanmasından sonra başladı ve fanlar arttı. Türk dizilerinin sıradanlaşması, farklı konular aranmaması, Kore dizilerinin gençlere hitap etmesi bu dizilerin çok izlenmesinin en önemli sebebi. Bu diziler o kadar bağımlılık yapıyor ki geçtiğimiz günlerde hesap ettim, 6 ayda 35 kore dizisi izlemişim. Dizilerde konular hızlı işleniyor, olaylar çabuk çözülüyor. Diziler tek sezon ya da iki sezon sürüyor en fazla."

İnternetten kolay erişim

Dizilerin hızla yayılmasında internet üzerinden kolay erişimin sağlanmasının etkisine vurgu yapan Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencisi Dance'nin kurduğu Yeppudaa.com adlı internet sitesiyse Kore dizileriyle ilgili en itibar gören adres. İlginin yoğun olduğu sitenin günlük 75 bin ziyaretçisi var.
Kullanıcıların ortalama yaşının 24,5 ve yüzde 80'inin genç kız olduğunu belirten Dance, dizilerin çevirileri için gruba üye bir çok kişinin gönüllü çalıştığını sözlerine ekleyerek şöyle sürdürüyor sözlerini: "Yeppudaa çeviri çetesinde avukat, doktor, mühendis gibi farklı meslek gruplarından üyeler de var ama ağırlıklı olarak çevirmenler üniversite öğrencisi."

Aşkın dört hali: saf, temiz, sıcak, samimi

Kore dizileri, eski Türk filmleri tadında, saf, temiz, aşkı sıcak ve samimi şekilde anlatıyor. KoreFans Team Turkey adlı fan kulübünün admini "Yoona-admin" Kore dizilerini takip etmesinin en büyük nedenini bu dizilerde aşkın daha güzel ve saf şekilde gösterilmesi olduğunu söylüyor. Yoona-admin, ‘oppalar' (erkek sevgili) için de dizileri izlediğini söylerek şunları dile getiriyor "Konu olarak Türk dizilerine de çok benziyorlar fakat işleyiş farklı. Aşk sözleri daha etkileyici. Aynı zamanda aşkı izlerken gülebiliyoruz da. Aşk hep ağlamak değil, ben bunu Kore dizilerinden öğrendim."

Kore dizileri seyreden gençler, sadece izleyici olarak kalmayıp dizilerdeki müzikleri indiriyor, şarkıları ezberliyor, farklı platformda festivaller, çeşitli organizasyonlar ve birçok etkinlikte de bir araya geliyor.
Bilim Üniversitesi öğrencisi Nurseda Kodaman da bu dizilerin duyguyu çok sade ve doğal işlediği ve Türk dizilerinden farklı olarak olayların uzatılmadan çözüldüğü konusundaki genel görüşe katılıyor. Dizilerin müziklerinden de etkilendiğini söyleyen Nurseda Kodaman "İnsanın ruhunu etkiliyor. Türk dizilerinde ortalama 60 bölüme 3-4 farklı müzik yapılırken Kore dizilerinde 16 bölüm için 20 farklı müzik yapılıyor. Dizilere harcanan özel emek kendini hemen farkettiriyor. Başlarda beğenmediğim Kore dizilerinin sonra müdavimi oldum." diyor.

Dizilerle başlayan macera Güney Kore biletiyle bitiyor.

Merak ve hayranlık arttıkça bütçesi elveren, vizesini alan bavulunu hazırlayıp Kore yollarına düşüyor.
Begüm Kaytan 25 yaşında Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Yönetmeliği mezunu. Kore'ye bileti katıldığı bir yarışmada birinci olmasıyla hak kazanarak Mart'ta Kore'ye gidecek. Begüm Kaytan müzeleri gezmeyi, tarihi eserleri yerinde görmeyi, Kore'nin kültürünü orada yaşarak öğrenmek amacıyla bu seyahatte gitmeyi istiyor.

Kore dizileri izleyerek dil öğreniyorlar

Haliç Üniversitesi öğernicisi Vildan Torun, mutsuz olduğunda Kore dizileri izleyerek mutlu olduğunu dile getirerek "Dizileri seyrettikçe Kore dilini öğrenme hevesi başladı. Dizilerden kelimler öğreniyorum, katıldığım etkinliklerde harfleri yazmayı ve okumayı öğreniyorum. Kore dili Türkçe'ye çok yakın olduğu için kolay öğreniliyor." diye konuşuyor.

Gözde Akbaba İstanbul Ünversitesi'nde İspanyol Dili ve Edebiyatı okuyor, dizileri seyrederek Kore dilini öğrenmeye başlamış. Dizilerde ki kulak aşinalığı dili öğrenmesini kolaylaştırmış. 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Zeynep Bilgin de Kore dilini öğrenmiş dizilerle de öğrendiği yeni dili geliştirmiş, koreli arkdaşlarıyla konuşarak öğrendiklerini pekiştirmiş.

Aile önemli bir unsur

Güney Kore dizilerinde aile önemli bir unsur. Güney Kore de çalışan iş adamı ve yazar Hamdi Delipoyraz bu duruma vurgu yaparak: "Kore'deki diziler daha aile ekseninde geçiyor. Kore'de reel hayatta çok ciddi sıkıntılı günler geçirdiklerinden, devlet aileyi koruyan ve özendiren dizilere destek veriyor. Toplumsal değerlerinin de bozulmaması için gayret ediyorlar. Ülkemizde maalesef her şey reyting üzerine ilerliyor. Toplumsal olarak bize faydalı şeyler de arada eziliyor, yok oluyor. Kore dizilerinde normal hayat şartlarının dışında çok pozitif bir senaryo oluyor genelde. Bu da bizim hiç yurtdışı görmemiş genç nüfusumuzu çok kolay etkisi altına alabiliyor."

Kore dizileriyle kültür pazarlamasının bu kadar başarılı olması ve dünyaya yayılmasını Koreliler'in bu alanda doğuştan getirdikleri yeteneğe bağlayan Delipoyraz, şöyle devam ediyor: "Dünyada bu kadar başarılı olmaları, bu eserlerde kullandıkları dilin ne kadar global olduğunu ve 7'sinden 70'ine insanların duygu boşluklarını doldurmada faydalı olduğunun kanıtı değil midir? Koreliler'in en iyi yaptığı işlerin başında pazarlama geliyor. Devlet de bu eserlerin ülke ekonomisine etkisini görünce desteğimaddi manevi esirgemiyor. Bu da devlet millet el ele sözünün gerçeğe dönüşmüş halinin fotoğrafı oluyor."

Kore dizilerinin itici gücü: Hallyu ve Yumuşak güç

Hallyu: Hallyu'yu yani Kore dalgasını, 21.Yüzyıl'ın doğu ve batı arasında ekonomik kültürel ve sosyal değişim köprüleri kuran "İpek yolu" olarak da tanımlıyorlar. Kore, ekonomik gelişmenin sürücü gücü olarak Hallyu stratejisini hassas bir şekilde kullanıyor. Hallyu çalışmaları sayesinde vize ile girmeleri gereken ülke neredeyse yok denecek kadar az. Tüm spor müsabakalarında, müzikte, sanatta, sinema ve dizi sektöründe, modada, yemekte, teknoloji ve bilimde, Kore imzasını görmek mümkün.

Kore gibi, etrafındaki komşuları, (Rusya, Çin ve Japonya) nedeniyle, tarihinin hiçbir döneminde sert gücü, askeri gücü bulunmayan, doğal kaynaklardan yoksun Kore, dünyayı yönlendiriyor, uluslararası barış görüşmelerinde aracı olabiliyor.

Güney Kore kültür aktarımında dünyada ilk 10 ülke arasında. Bu yumuşak güç sayesinde oluşturulan fan grupları yoluyla ülke aynı zamanda o ülke adına bedava lobi yapan gruplar elde etmiş durumda.