'Fırıldak' Kubilay yine gündemde

Cumhuriyet Gazetesinin Parlamento Kulisi köşesinde yer alan fısıltı haberine göre Kubilay Uygun istikametini UBP'ye çevirdi.

Eski Afyon Milletvekili Kubilay Uygun , "transfer tarihinin en seçkin siması(!)" olarak Türk siyasi yaşamında yerini almış bir isim. 1995 seçimlerinde DSP'den Meclis'e giren Uygun'un adı, o dönemde parlamentoda olan ANAP'ından MHP'sine kadar, tüm siyasi partilerin parlamentodaki sıralarını "geçici ve kısa sürelerle" işgal ettiği için "Fırıldak Kubi" ye çıkmıştı. Yakasına arka arkaya DSP, ANAP, DYP, MHP ve DTP rozetlerini takmakta bir sakınca görmeyen Uygun, sadece politika sayfalarında değil, dizi oyunculuğu ve gece kulüplerindeki bazı "uygunsuz" davranışları nedeniyle de gazetelerin magazin sayfalarında boy göstermişti. 1999 seçimlerinde parlamento dışı kalan Uygun'u artık "hiçbir parti almaz" diyenler olmuştu. Ama son dönemde yaşanan bir gelişme, bunu söyleyenlerin ne kadar da yanıldığını ortaya koydu. Uygun bugün, parlamento dışında da olsa bir siyasi partimizin genel başkan yardımcısı. Partinin adı da Ulusal Birlik Partisi...

CUMHURİYET ZAMAN'IN BİR HAFTA GERİSİNDE

Yaptığı seri transferlerle halk arasında adı 'Fırıldak Kubi'ye çıkan ve hatta karikatüristlere bile malzeme olan Kubilay Uygun, siyaset kulisi yapan gazetecilerin ilgi odağı olmaya devam ediyor...

Tabi aslında Cumhuriyet'in kulis köşesinde yer alan bu haber yeni değil. Çünkü aynı haber tam bir hafta önce Zaman gazetesinde Emre Solcan imzasıyla yayınlanan bir haberde sadece bir detay olarak yer alıyordu. Siyaset kulislerine meraklı olan okuyucularımız için bsöz konusu haberi de tüm detaylarıyla sizlerele hatırlatmakta yarar görüyoruz:

Gülaltay’ın partisinden Oral Çelik’e: Gel bize katıl

İnsan Hakları Derneği eski Başkanı Akın Birdal’a düzenlenen saldırıyı organize ettiği gerekçesiyle 4,5 yıl hapis yatan Semih Tufan Gülaltay, Ulusal Birlik Partisi’nden (UBP) ayrıldı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle istifa eden Gülaltay’ın koltuğuna eski ülkücü Gencehan Tunay oturdu. Cumartesi günü yapılan olağanüstü kongrede genel başkan seçilen Tunay, Papa suikastının kilit isimlerinden Oral Çelik’i de partiye davet etti. Oral Çelik’in, Papa suikastına ilişkin yeni iddiaları gündeme getirdiği ‘Sırrın Sırrı’ adlı kitap da Gencehan Tunay’ın sahibi olduğu Global Ajans’tan çıkmıştı. Tunay, davetini olumlu karşılayan Çelik’in önümüzdeki günlerde partiye kaydolacağını savundu. Parti üyeliği düşen Semih Tufan Gülaltay ise hukuki durumunun netleşmesini bekliyor. Oral Çelik’e yapılan daveti doğrulayan Gülaltay da, “Kendisi zaten bizim arkadaşımız. Siyaset yaparsa mutlaka bizim yanımızda olacaktır.” dedi. Gülaltay, UBP’nin Malatya’daki teşkilatlanmasında Çelik’in büyük katkıları olduğunu ifade etti.

Semih Tufan Gülaltay, geçtiğimiz aralık ayında Fehmi Kural’dan koltuğu devralarak UBP’nin genel başkanı olmuştu. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Gülaltay’ın genel başkanlıktan ayrılmasını ve üyelikten çıkarılmasını istemişti. UBP’ye bir uyarı yazısı gönderen başsavcılık, Gülaltay’ın “adam öldürmeye teşebbüs, sahtecilik, kamu hizmetlerinden yasaklılık ve DYP üyeliğinin devam etmesi” sebebiyle siyaset yapamayacağını vurgulamıştı. Gülaltay’ın ayrılmasının ardından, UBP’nin başına vekaleten Gencehan Tunay geçti. Bir dönem Ülkü Ocakları genel başkan yardımcılığı yapan Tunay, eski milletvekillerinden Kubilay Uygun’u da UBP’ye davet eden isimdi. Tek aday olarak girdiği olağanüstü kongrede genel başkan seçilen Tunay’ın yardımcılığını eski genel başkan Fehmi Kural ile eski milletvekili Kubilay Uygun yapacak. Oral Çelik ile de sürekli temas halinde olduklarını dile getiren Tunay, ‘kısa bir süre içinde’ Çelik’in resmen UBP’li olacağını ileri sürdü.

Türkiye’deki tek ‘ulusalcı’ parti olduklarını belirten UBP’nin parti programında liberal söylemler dikkat çekiyor. Programda yer alan eğitim, sağlık ve yerel yönetimlerle ilgili cümleler de ulusalcılıkla taban tabana zıt. UBP’nin izleyeceği politikalar parti programında şöyle özetleniyor: “Serbest piyasa ilkesi ekonominin değişmez politikası olmalıdır. Teşebbüs hürriyetinin önündeki bütün engeller kaldırılarak, fertlerin yaratıcı gücü toplumun hizmetine sunulmalıdır. Devlet, üretim faaliyetlerinden tamamen çekilmeli, altyapı yatırımları hariç ekonomiye düzenleyici, yönlendirici ve destekleyicilik dışında karışmamalıdır. Askerî mahkemeler ile devlet güvenlik mahkemeleri kaldırılarak, bu mahkemelerin görevine giren işlerin genel mahkemede görülmesi sağlanmalıdır. Eğitim ve sağlık yerel yönetimlere ve özel sektöre bırakılmalıdır. Sosyal güvenlik kurumları özelleştirilmelidir. Asgari yaşama düzeyinin altında olan herkese, her türlü yardım, yerel yönetimlerce yapılmalıdır. Merkezden yönetim, toplumların gelişimini engelleyen, medeni toplumlarda çoktan terk edilmeye başlanan bir yönetim biçimidir. Bu anlamda yerel yönetimlere geniş yetkiler verilmelidir. Toplum, ihtiyaçlarının çoğunu bulunduğu yerdeki organlar ile çözmelidir.”