Batı medyasında soykırım nöbeti! İsrail için akılalmaz yayın politikası
İsrail, Gazze’de soykırımına devam ederken Batı medyasının soykırım karşısındaki sessizliği devam ediyor. Filistin hakkındaki haberleri görmezden gelen medya devleri, İsrail haberlerini yayımlamakta ve katliamı "hafifletmekte" gecikmiyor.
İsrail'in Filistin halkına ve Gazze Şeridi'ne yönelik acımasız saldırıları dünyanın vicdan sahibi bütün halkları tarafından tepkiyle karşılanırken, Batılı uluslararası medya kuruluşlarının 20 aydır sistematik olarak sürdürdüğü çifte standartlarına her gün bir yenisi ekleniyor.
İsrail güdümünde yayın yapmakla eleştirilen Batı medyası, "şiddete teşvik" ve "antisemitizmden kaçınma" argümanları altında İsrail propagandası yapmak ve soykırımın üstünü örtmekle eleştiriliyor. İsrail’in Filistin halkına yönelik soykırımı hakkında gerçeklerin üstünü örten habercilik anlayışına sahip olmak ve Filistin hakkında dezenformasyon yaymakla suçlanan Batılı medya kuruluşları, tepki ve protestolara rağmen inadından vazgeçmiyor.
Eleştirilerin hedefinde BBC, CNN, The New York Times gibi köklü medya kuruluşları var. Haberlerinde İsrailliler için katliam kelimesini Filistinlilere kıyasla 18 kat daha fazla kullanan BBC, son dönemde Filistin destekçisi sanatçılara sansürü ve Gazze belgeselini yayımlamayı reddetmesiyle, CNN ise dezenformasyon çalışmalarıyla gündeme gelirken, The New York Times ve daha birçok medya devi aynı yayın politikasıyla soykırımı görmezden geliyor.
SANKİ İSRAİL MEDYASI
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik soykırım saldırılarına başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana The New York Times, CNN ve BBC gibi medya kuruluşlarından birçok gazeteci Filistin gündemi sebebiyle istifa ederken, son olarak BBC, Gazze konulu belgeseli yayınlamama kararı alarak bardağı taşırdı.
FİLİSTİNLİ SİVİLLERİ YOK SAYIYOR
BBC İsrail’in soykırımı hakkında yaptığı haberlerde saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sivil olmadığı, Gazze’nin Hamas kontrolünde olması sebebiyle öldürülenlerin “Hamaslı teröristler” olduğu argümanına sıklıkla başvuruyor.
Bu sebeple saldırılarda hedef olan insanların her zaman “sivil” olmadığı iddiasını sıklıkla dile getiren BBC’nin, gerçekleri çarpıttığı ifade ediliyor.
Centre For Media Monitoring’in BBC’nin Gazze-İsrail konusundaki çifte standardı hakkında yayımladığı raporda “ BBC makalelerinde 'katliam' kelimesi İsrailli kurbanlar için Filistinli kurbanlara kıyasla neredeyse 18 kat daha sık kullanıldı. Bu arada, makale başlıklarında beş kez yer aldı - hepsi yalnızca İsraillilere yönelik saldırılar için. Filistinlilere yönelik çok sayıda toplu katliam saldırısına rağmen, terim Filistinli ölümlerini tanımlayan başlıklarda hiç yer almadı. BBC makaleleri, İsrailli kurbanların ölümlerini tarif ederken duygusal terimleri ('vahşet', 'katliam', 'barbarca', 'ölümcül') neredeyse dört kat daha fazla kullandı. TV/radyoda, BBC muhabirleri ve sunucuları tarafından kullanılan tüm duygusal terimlerin %70'i İsrailli kurbanlara atıfta bulunuyordu. İsrailliler 'katlediliyor', Filistinliler sadece 'ölüyor'” ifadesi geçiyor.
BBC ÇALIŞANINDAN FİLİSTİNLİLERE HAKARET
Daha önce BBC Muhabiri Frank Gardner, 7 Ekim saldırılarını “barbarca” diye tanımlarken, Aksa Tufanı’nı Filistin tarihinden soyutlayarak İsrail’deki sivillere düzenlenmiş bir saldırı olarak nitelendirmişti.
BBC’nin yayın politikasında Filistin tarihinin “unutulması” ilk değil. CFMM’nin raporunda konuya dair “BBC'de temel tarihsel ve güncel bağlamın sistematik olarak ihmal edilmesi kurumsal bir nitelik kazandı. 1.200'den fazla İsraillinin öldürülmesine yol açan 7 Ekim 2023 saldırıları haklı olarak kınanırken, böylece İsrail hükümetinin kendini savunma anlatısını güçlendirdi. 7 Ekim saldırıları BBC'nin çevrimiçi haberlerinin en az %40'ında referans alındı. Ancak makalelerin yalnızca %0,5'i herhangi bir tarihsel veya güncel bağlama atıfta bulundu. Yani: BM ve Uluslararası Af Örgütü gibi birçok kuruluş tarafından belgelendiği üzere, 7 Ekim'den önceki aylarda, yıllarda ve onyıllarda İsrail'in Filistinlilere yönelik işgali ve şiddeti… Saldırı etrafında verilen bağlam küçüktü, hatta hiç yoktu.” ifadesi geçiyor.
BBC Newsnight programında sunucu Mark Urban ise, İsrailli politikacı Danny Danon'un Filistinlilerden “barbar hayvanlar” olarak bahsetmesine itiraz etmemişti.
BEBEK YALANINA PAYANDA OLDULAR
Batı medyası Filistin hakkındaki en somut gerçekleri haberleştirmekte tereddüt ederken, İsrail cephesinden gelen teyitsiz haberleri hemen yayımlamakta gecikmiyor.
Bir İsrail TV kanalında Hamas direnişçilerinin bebeklerin kafasını kestiği yönünde ortaya atılan ve eski ABD Başkanı Joe Biden tarafından desteklenen iddanın yalan olduğu ortaya çıkmıştı.
Bu iddia hiçbir şekilde teyit edilmeden New York Post, The Telegraph gibi önemli medya kuruluşları tarafından sahiplenildi.
Aksa Tufanı başladıktan bir ay sonra CNN muhabiri Nic Robertson, İsrail ordusuyla birlikte Gazze'deki bombalanan el-Rantisi Çocuk Hastanesi'ni ziyaret etmişti. İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari, Hamas'ın hastaneyi İsrailli esirleri saklamak için kullandığına dair kanıt bulduğunu iddia ederek duvarda olan Arapça yazıları göstermişti.
Durumu haberleştirmekte gecikmeyen Batı medyası, duvarda yazanın Arapça günler olduğunun ortaya çıkmasına rağmen yazılanın Hamas üyelerinin isimleri olduğunu iddia etmeye devam etti.
“AYNISINI RUSYA'YA YAPAMAZDIK”
Aljazeera’nin “Failing Gaza” adlı belgeseli için konuşan bir CNN gazetecisi “İsraillilerden teyit almadığımız sürece Gazze'deki hava saldırılarını hava saldırısı olarak adlandıramadıkları” bir dönem olduğunu söyleyerek CNN’in çifte standardını şu sözlerle ifade etti:
“Başka hiçbir yerde bunu yapmazdık. Ruslara, diyelim ki, Kiev'deki bir hastaneyi bombalayıp bombalamadıklarını sorma ihtiyacına tahammül etmezdik.”
Aynı gazeteci, CNN’in haber merkezinde yaşananlara dair “Savaş başladığından beri çıkan haberlerin çoğu, ilk raporlama ne kadar doğru olursa olsun, ağ içinde İsrail'e yönelik sistemsel ve kurumsal bir önyargıdan kaynaklanıyor…. Sonuç olarak, CNN'in İsrail-Gazze savaşıyla ilgili haberleri gazetecilik suistimaline varıyor.” ifadesini kullandı.
İSRAİL PROPAGANDASINA ÇALIŞANLARDAN TEPKİ
Basın özgürlüğünden dem vuran BBC ve birçok haber sitesi, çalışanları tarafından eleştirilmeye devam ediyor.
Geçtiğimiz yıl yüzden fazla BBC çalışanı, BBC Genel Müdürü Tim Davie’ye mektup yazmıştı. Mektupta BBC’nin İsrail’e olumlu yaklaşımı ve gerçeklere, sahadan gelen “kanıtlara dayanan gazetecilik anlayışını benimsememesi sebebiyle” çalışanları tarafından eleştirilmiş, tarafsızlık çağrısında bulunulmuştu.
Gazeteciler son dönemde gündem olan “konser sansürü” ve Gazze belgeselinin yayımlanmamasıyla ilgili olarak ise patronlarından açıklama beklerken, Filistin’e destek için düzenlenen protestolarda BBC’ye tarafsızlık çağrısı büyüyor.
Yalnızca BBC değil, diğer kurumlarda çalışan gazeteciler de medyaya tepki göstermeye devam ediyor.
-
+EKREM+ 18 saat önce Şikayet Ettıpkı bizdeki c h p medyası tuhaf yoksa tasmaları aynı kişilerdemiBeğen
-
Ersever 19 saat önce Şikayet EtAllah cehennemi neden yarattı, işte böyle azgınları cezasız bırakmamak için.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Tan 19 saat önce Şikayet EtBati ne zaman ENTRIKADSN vazgecti ki?Beğen Toplam 2 beğeni
-
HIDIR BUDUR 20 saat önce Şikayet EtİNGİLTEREEEEE...İNGİLTEREEEE... ??? Tarihimizde bize attığın kazıkları unutmadık... Yine de senle işbirliğine gidiyoruz.. Ama sennn BBC başta olmak üzere ülkemde "psikolojik harekatt" yapmaya devam ediyorsunn.. Kıbrıs'da DİKELYA VE AKROTİRİ ÜSlerinde sorunsuz oturmak istiyorsan adamlarına çeki düzen var...Beğen Toplam 5 beğeni
-
Misafir 20 saat önce Şikayet Ethepsi yahudi köpeği olmuşBeğen Toplam 4 beğeni