Cezaevinde esrarengiz olay!

Cezaevinde şüpheli ölüm... Cezaevinden ailesine telefonla 'Beni öldürecekler' diyen cinayet hükümlüsü duşta asılı bulundu. Görüntülerde, hükümlünün ailesini uyardığı telefon görüşmesinin ardından gardiyanlar tarafından kovalandığı görülüyor.

Cezaevinde esrarengiz olay!
Cezaevinde esrarengiz olay!
GİRİŞ 16.10.2012 11:29 GÜNCELLEME 16.10.2012 11:44

Zülfikar Ali Aydın'ın haberi

Hasan Özer, 6 yıl önce babasına ait hurdacı dükkânına giren hırsızı öldürdü ve polise teslim oldu. 4 yıl Silivri ve Metris'te yatan Özer, sonra Kandıra'daki Kocaeli 1 No.'lu T Tipi Cezaevi'ne nakledildi. Zaman zaman disiplin cezalarına çarptırılan Özer, bir süre sonra koğuşta sorunlar yaşamaya başlayınca başka cezaevine sevk için dilekçe verdi. Aynı dönemde ailesine öldürüleceğini, bu nedenle cezaevini değiştirmek istediğini söyledi. 2 Ekim 2011'de ailesini arayan Özer'in, 15 dakika sürmesi gereken konuşması 2 dakika 15 saniyede sona erdi. Özer, ailesine "Beni öldürecekler çabuk Cumhuriyet Savcılığı'na gidin" dedi. Annesi Nejla Özer ise "Müdüre çık müdüre" yanıtını verdi. Ancak Hasan Özer, "Beni zaten müdür öldürecek" diye konuştu ve telefon kapandı.

ANNE-BABA DİLEKÇE VERDİ

Bu telefon üzerine annesi Nejla Özer ile babası Müslim Özer, Kocaeli Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak oğullarının daha önce dövüldüğünü şimdi de ölümle tehdit edildiğini belirterek cezaevinin değiştirilmesini istedi.

'HÂKİME ANLATTI'

Hasan Özer bu telefon sonrası geçici koğuşa konuldu. 2 gün sonra yani 4 Ekim 2011'de Bakırköy Adliyesi'nde duruşmaya çıktı. Mahkeme Başkanı Mehmet Faik Saban, Özer'e boynunda olan sıyrıkları sordu. Özer, "Beni öldürmek istiyorlar. Cezaevine gitmemek için ayakkabı ile cama vurdum, cam kırılınca boğazımı kestim. Ramazan Gerginyay isimli hasmımı oraya koyuyorlar" dedi. Mahkeme de "Cezaevi müdürlüğüne bilgi ve gereği için gönderilmesine, mahkememize bilgi verilmesinin istenmesine..." diyerek bu yönde karar aldı.

KARARLA CEZAEVİNE KOŞTU

Bu karar üzerine Özer'in avukatı Ali İhsan Gökdere cezaevine gitti. Duruşma tutanağını ve "Müvekkilim Hasan Özer'in can güvenliği tehlikesi olduğundan gerekli önlemlerin alınmasını 'ACİLEN' kaldığı koğuşun değiştirilmesini ve başka bir cezaevine naklinin yapılmasını arz ederim" yazılı dilekçeyi sundu. Hasan Özer bunun üzerine cezaevi müdürü tarafından odasına çağrıldı. Ardından tek başına konulduğu geçici koğuşuna götürüldü. Ertesi gün avukatına intihar ettiği bildirildi. Özer'in 6 Ekim 2011 sabahı yapılan sayım sırasında yırtılan bir gömlek ile duş başlığına asılı halde bulunduğu kayıtlara geçti.

ANNE VE BABASINA BÖYLE SÖYLEDİ: Cezaevi müdürü beni öldürecek

H.Ö.: Beni öldürecekler baba. (Sesi titriyor)
Baba: Öldürecekler mi?
H.Ö.:: Bugün hemen savcılığa çık gel. (Ağlıyor)
Baba:  Savcılığa mı çıkayım?
H.Ö.: Heee, nöbetçi savcıya...
Baba: : Neee? (Annesinin çığlığı duyuluyor ve telefonu alıyor)
H.Ö.: Anne beni öldürecekler.
Anne: Ne oldu?
H.Ö.: Öldürecekler beni.
Anne: Ne zaman öldürecekler? (Çığlık sesleri...)
H.Ö.: Bugün hemen çıkın gelin.
İsmail: Lan müdüre çık müdüre.
H.Ö.: Müdür öldürecek zaten abicim. Baba hadi çabuk. Dayımları da getir.

CEZAEVİ İÇİNDE KOVALAMACA

3 gardiyanın kovaladığı Özer koridor boyunca koşuyor. Gürültüyü duyan diğer gardiyanlarla birlikte Özer'in peşinden koşan gardiyan sayısı bir anda 8'e çıkıyor.

GARDİYANIN ELİNDE BEYAZ ELDİVEN

Özer gardiyanlar tarafından zor kullanılarak yere yatırılıyor ve elleri arkadan bağlanıyor. Bir odaya sokuluyor. Daha sonra birinin elinde beyaz ameliyat eldiveni olan gardiyanlar tarafından taşınıyor.

Müdür: Öldüğü gün izinliydim

"Hasmıyla aynı koğuşa yerleştirmek ve mahkûmlara tehdit ettirmek" iddialarıyla suçlanan nöbetçi müdür olarak görev yapan idare memuru M.M. şüpheli sıfatıyla savcıya ifade verdi: "Onu iki kez gördüm. Birlikte kaldığı arkadaşı Ufuk Altun ile koğuştan alınan arkadaşlarının geri verilmemesi halinde cezaevinde bulunduğu odayı yakacağını söyledi. Daha önce kaldıkları cezaevinde aynı şekilde yangın çıkardıklarını söylediler. Bunun üzerine her ikisini de geçici odalarına götürülürken gördüm. O gün nöbetçi müdür görevi yapıyordum. 'Neden bu şekilde sorun çıkarıyorsun?' diye sitemde bulundum. Olayla ilgili hakkımda soruşturma açıldı. Koğuşunda darp edilince doğrudan darp raporu almak için hastaneye gönderdim. İntihar ettiği gün izinliydim. Ölümüyle ilgim yok."

 

HABERTÜRK

 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Liderlik koltuğunda büyük sürpriz! Süper Lig ve 1. Lig'de sonuçlar ve puan durumu
Deprem sonrası İsraillilerden aşağılık sözler!