Metin Kaplan davası yeniden

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Metin Kaplan
katıldı. Duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nden gönderilen sanık Mikdad Güler hakkındaki "yasadışı örgüte üye olmak" suçundan açılan dava dosyasının, görülmekte olan dava ile birleştirildiğini tutanağa geçirdi.

Kimlik tespiti yapılan Kaplan, Türkiye'de adresi bulunmadığını,
evli ve 3 çocuğu olduğunu söyledi.
Mesleğinin sorulması üzerine "din hocası" olduğunu söyleyen
Kaplan, aylık gelirine ilişkin soruya da "yorum yok" diye cevap
verdi.
Mahkeme Heyeti Başkanı'nın, Yargıtay'ın bozma kararına karşı
diyeceklerini sorduğu Kaplan, bozmaya uyulmasını istediğini belirtti.
Mahkeme heyeti de usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 9. Ceza
Dairesi'nin bozma kararına uyulmasına hükmetti.

Mahkeme Heyeti Başkanı, Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi'nde, Metin
Kaplan hakkında "Halkı din ve mezhep farklılığı gözeterek kin ve
düşmanlığa tahrik etmek" suçundan açılan dava dosyasının da
görülmekte olan davayla birleştirildiğini tutanağa geçirdi.
Başkan, Kaplan'ın bu dosyaya ilişkin Tekirdağ Asliye Ceza
Mahkemesi'nde talimatla alınan ifadesi okundu.
Kaplan, bu ifadesini kabul ettiğini belirterek, suça konu olan
mektubu müştekiye kendisinin göndermediğini söyledi.

-KAPLAN, DAVA DOSYALARININ BİRLEŞTİRİLMESİNİ İSTEDİ-

Metin Kaplan daha sonra, hakkında Tunceli'deki dava dışında,
Hakkari'de açılıp Van Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen bir dava
bulunduğunu, ayrıca Bağcılar Adliyesi'nde de dava dosyaları olduğunu
ifade ederek, bunların birleştirilmesini istedi.
Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı, dosyaların
birleştirilmelerine onay verdiklerini belirtti.

Duruşmada söz alan Kaplan'ın avukatı Hüsnü Tuna da kaldırılan
İstanbul 2 No'lu DGM'de yargılanan 9 sanığın işkence gördüğüne dair
raporları bulunduğunu belirterek, bu şekilde hukuka aykırı olarak elde
edilen delillerin görülmekte olan dava kapsamında değerlendirmeye
alınmamasını istediklerini kaydetti.
Tuna ayrıca, sözünü ettiği davanın sanıklarından Seyit Ahmet Bal,
Selami Boztepe, Tanju Pakdemir, Tuncay Böğuk ve Kenan Bingöl ile
Almanya'da yaşayan Aslan Demir ve Mustafa Subaşı'nın tanık olarak
dinlenmesini istedi.

Avukatının taleplerinin ardından tekrar söz alan Kaplan,
tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Avukat Tuna'nın tanık dinleme yönündeki taleplerini kabul eden,
Kaplan'ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti,
duruşmayı erteledi.

Bu arada, duruşmayı izlemek üzere Beşiktaş'taki İstanbul
Adliyesi'ne gelenlerden bazıları cübbeleri, sarık ve takkelerini
çıkardıktan sonra adliye binasına alındı. Ancak bu grubun içinde
bulunan ve siyah çarşaf giyen kadınlar ise binaya giremedi.

-DAVANIN GEÇMİŞİ-

Almanya'nın sınır dışı ettiği Metin Kaplan, 13 Ekim 2004 tarihinde
Türkiye getirilmişti.
Aynı gün hakkındaki davanın görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza
Mahkemesi'ne çıkarılan Kaplan'a, kaldırılan İstanbul, Erzurum ve Adana
DGM'de açılan ve birleştirilen 13 ayrı davanın iddianameleri
okunmuştu.

Uçakla Anıtkabir'e yönelik saldırı ve Fatih Camii'nin işgal
hazırlığının da aralarında bulunduğu 13 ayrı suçlamaya ilişkin Kaplan
hakkında düzenlenen iddianamelerde, sanığın müebbet ağır hapis cezası
öngören "anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek"
suçu ile "bu suça fer'i iştirak", "yasadışı örgüte üye olmak" ve
"halkı kanunlara uymamaya tahrik etmek" suçlarından cezalandırılması
isteniyordu.

Kaplan, İpsala Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yapan bir
otomobilde yapılan aramada, Anadolu Federe İslam Devleti'nin
propagandasının yapıldığı kaset ve dokümanlarla ilgili 1999 tarihinde
açılan dava kapsamındaki gıyabi tutukluluğu vicahiye çevrilerek,
cezaevine konulmuştu.

Yapılan yargılama sonucunda, 20 Haziran 2005 tarihli duruşmada
Kaplan, lehine olduğu gerekçesiyle eski TCK'nın 146. maddesinin 1.
fıkrası uyarınca "anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs
etmek" suçundan, "ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis" cezasına
çarptırılmıştı.

Kaplan'ın, duruşmalardaki tavrından pişmanlık göstermediğinin
anlaşıldığını belirten mahkeme heyeti, sanık hakkında eski TCK'nın
cezada indirimi öngören 59. maddesinden yararlanmasına takdiren yer
olmadığı ifade etmişti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Metin Kaplan hakkındaki kararı, usul
eksikliği bulunduğu, eksik soruşturma yapıldığı ve yeni Türk Ceza
Kanunu'ndaki hak mahrumiyetlerine ilişkin hükümlerin dikkate alınması
gerektiği görüşüyle bozmuştu.

Hakkındaki dava dosyası, Kaplan'ın dava dosyası ile birleştirilen
Mikdad Güler'in "yasadışı örgüte üye olmak" suçundan 15 ile 22.5 yıl
arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.