Emine Şenliklioğlu'ndan İsmail Ağa Cemaati
Emine Şenliklioğlu'na göre Uğur Mumcu neden öldürüldü ise Bayram Ali Öztürk de o yüzden öldürüldü ve katili linç edenler bizzat gönderenler.

Emine Şenlikoğlu ile Nazlı Ilıcak konuştu. Nazlı Ilıcak'ın bugünkü yazısının ilgili bölümleri şöyle:
Şenliklioğlu'ndan İsmail Ağa Cemaati
İsmail Ağa Cemaati'nin müdavimlerinden, Mahmut Ustaosmanoğlu'nun talebelerinden Emine Şenliklioğlu ile konuştum. Ondan, bu suikastin arka planını ve cemaatin değerlendirmesini öğrenmek istedim. Şenliklioğlu'na göre, tarikat ehlinin ayaklanmasından medet umanlar var. Bu yüzden şiddet tohumları ekiyorlar.
*Bayram Ali Öztürk neden öldürüldü?
*Uğur Mumcu niçin öldürüldüyse.
*Öldüren neden linç edildi?
*Görgü tanıklarına göre, birdenbire 2-3 kişi peydah oldu; bunlar katil Mustafa Erdal'ın üzerine çullandılar. Cemaatin içinden 'Öldürmeyin, vurmayın' diyenler vardı. Bence katili kim gönderdiyse, öldüren de onlardır.
*Mahmut Hoca nasıl bir insan? Siyasete meraklı mı? Size 'Şu veya bu partiye oy atın' diye telkin eder mi?
*Mahmut Hoca'nın devlete büyük saygısı vardır. Meselâ resmi nikâh kıyılmadan, imam nikâhı kıyılmasına karşıdır. İkinci kadın alınmasını da onaylamaz. Devlet bir şeyi yasak ediyorsa, o yasağa uyulması gerektiğini söyler. Şu parti, bu parti ayrımı yapmaz. Bunu birçok kere yaşadık. Ben kaç kere hanımların aralarında farklı partiler için münakaşa ettiğine şahit oldum.
*Rekabetten dolayı cinayet işlenmiş olamaz mı?
*Bu cinayeti, gerçekten Mahmut Hoca'nın fikirlerini benimsemiş bir insan katiyen işleyemez. Çünkü Mahmut Hoca daima, 'İslâm'a göre bir kişiyi öldürmek dünyayı öldürmek gibidir' der. Ben, Kenan Evren'in çarşaflıları karalayan sözlerini duyunca, bunu bir onur meselesi yapmıştım. Yanımda silâh taşıyordum. Mahmut Hoca haber almış; silâhtan vazgeçeyim diye bana ne diller döktü. Dedi ki: 'İnsan öldüren cahildir. Bir cahil birini vurur; yüz alim bunun cezasını öder. Sen öldürürsen İslâm'a hakaret sona erer mi?' Dolayısıyla, cemaatin içinden birinin rekabet yüzünden cinayet işleyeceğini sanmıyorum. Kalabalık bir cemaat söz konusu olduğu için, birileri sızmış olabilir.
Bu arada bir başka duyumumu da nakletmek isterim: Bayram Ali Öztürk, sürekli tehdit alıyormuş; bu yüzden de, zırhlı yelek kullanıyormuş. O gün, yeleğini giymemiş ve cinayet gerçekleşmiş. Artık takdiri ilâh-i mi diyeceksiniz, yoksa başka mercilerin takdiri mi, yorum size kalmış.
***
Fatih'in Çarşamba'sı...Takvim gazetesi, doğru bir tespit yapıyor:
'Herkesin Çarşamba'sı var...'
Meselâ ABD'de kendi inançlarına göre yaşayan Amishler; Yahudi bir tarikat olan Hasidikler.
Amishler Avrupa'da 18. Yüzyıl'da, bu hayat tarzlarından dolayı zulüm görünce, Amerika kıtasına göç ediyor. Erkekler sakallı. Kravat takmıyorlar. Kadınların ve kızların başı örtülü. Cemaat dışı evlilik pek yapılmıyor. Oy kullanmıyorlar; otomobili ve traktörü bile, dinlerine uymaması yüzünden reddediyorlar. Hatta 12 yıllık zorunlu eğitime, kendi hayat tarzlarını tehdit ettiği için karşı çıkıyorlar. 8 yıllık eğitimi yeterli buluyorlar. ABD Yüksek Mahkemesi, 1972 yılında, dingerekçelerle çocuklarını liseye göndermeyen Amish toplumuna mensup ebeveynlerin mahkûmiyet kararını bozdu. Mahkeme bu hükmü şu gerekçeyle verdi: 'Amishler'in inancına göre, lise öğretimi, kendilerinin kabul etmedikleri değerleri geliştirmeye dönük ve kişiyi Tanrı'ya yabancılaştırıyor. Eyaletin zorunlu genel eğitimdeki çıkarı ne olursa olsun, bu, kesinlikle, Anayasa'nın özel olarak güvence altına aldığı dinin gereklerinin serbestçe yerine getirilmesi hakkını ortadan kaldırmayı haklı gösterecek derecede mutlak değildir.' (Anayasa Prof.Mustafa Erdoğan-Dersimiz Özgürlük)
Türkiye'de, kılık kıyafet önemli bir rol oynadığı için, farklı bir hayat tarzını benimseyenlere karşı müsamahalı davranamıyoruz. İsmail Ağa Cemaati'nin, provokasyon yapılmak istendiğinde okkanın altına gitmesi, galiba bundan.
Senaryolara teslim olmadığımız takdirde, tekrarını da daha kolay önleyebiliriz.