Cübbeli Hoca'dan hata yaptım itirafı

Medyanın peşinden koştuğu Cubbeli Ahmet Hoca, Beykoz Acar Kent’teki villasının kapılarını açtı. Cübbeli hem çarpıcı açıklama-larda bulundu hem de hatasını itiraf etti.

Cübbeli Hoca'dan hata yaptım itirafı
Cübbeli Hoca'dan hata yaptım itirafı
GİRİŞ 13.10.2006 15:20 GÜNCELLEME 13.10.2006 15:20

ALİ ADAKOĞLU'nun haberi


Bütün medyanın peşinden koştuğu Beykoz Acar Kent’teki villasının kapılarını Vakit’e açan Cübbeli Ahmet Hoca, Mehmet Sağlemer’in kızıyla aynı anda denize girmesi konusunda hata yaptığını itiraf etti.


“Takvaya göre yanlış yaptım” diyen Cübbeli Ahmet Hoca, “Kadın hayız gördüğü zamandan itibaren el ve yüzleri haricinde vücudunun bütün uzuvları avrat mahallidir ve yabancı erkekler tarafından görülmesi haramdır. Ama fetva buluğa erdikten sonra bu haramı getirir. Dolayısıyla Malta’daki deniz görüntüleri düşünüldüğünde fıkha göre haram işlemedim, ama bizim Mahmut Efendi’nin takva ekolüne göre yaptığım yanlıştır. Yani fetvaya göre yanlış yapmadım, ancak takvaya göre yanlış yaptım” dedi.


CEMAATİN EKONOLİNÜ UYGULAYAMIYORUM


Cübbeli Ahmet Hoca, “Peki sizin gibi bir adam bu takva hatasını neden yaptı?” şeklindeki sorumuz karşısında kendini şu şekilde savundu: “Bu hata benim yumuşak yüzlü olmamdan kaynaklanıyor. Benim kayınbiraderim namaz kılmaz, kız kardeşim açıktır. Bunlara ‘sen niye namaz kılmıyorsun’ veya ‘niye başın açık geziyorsun’ şeklinde bir zorlama veya baskı uygulamam, tavsiyelerde bulunurum. Teyzem ve halalarım arasında da başı açıklar var. Bizim cemaatin ekolü yabancı bir kadınla aynı mekanda bulunduğu zaman hemen tepki koymaktır, ama ben bunu yapamıyorum. Takvaya göre bu kızı çıkarmam veya benim hemen dışarı çıkmam gerekiyordu. Ancak ben bu adamı tanıdığımda o kız 3 yaşındaydı, Malta’da da 9-10 yaşlarındaydı yani büluğa ermemişti. Yine de benim onu dışarı çıkarmam veya kendim çıkmam gerekiyordu.”


VİLLA İSRAFDEĞİLMİ?


Villasını gezdirirken, süper lüks evi hakkındaki iddiaları da cevaplayan Ahmet Ünlü, 'Bu villayı neden ve nasıl aldınız?' şeklindeki sorumuza da şu cevabı veriyor: 'Bu vilanın kabasını 400 bin dolara aldık. Babam Eşref Albayrak’tan Hırka-i Şerif’te bir daire aldı. Bu daireyi Büşra hanıma hediye etti. İki sene o evde kaldık. O evi satıp Florya’da bir daire aldık. Deprem sonrasında Florya’daki evi 200 bin dolara sattık. 100 bin dolara Çavuşbaşı’nda bir arsam vardı onu sattım. 70 bin dolara da İkitelli’de Büşra Hanımın babasının verdiği iki kooperatif vardı, onları sattık. Geriye kalan 30 bin doları da hanımın babasından kalan arabasını satarak tamamladık. İçini de kayınpederim ve kayınbiraderlerim yaptırdı” dedi.


“CEMAATİN PARASI DEĞİL”


Ünlü, “Siz bu parayı nereden buldunuz. Yani bu villada cemaatten kurslar için topladığınız paralar yok mu?” şeklindeki sorumuza “Kesinlikle yok. Toplanan paraları ben görmem bile. Benim babamdan kalan paranın haddi hesabı yoktu, ama battı. Tekrar söylüyorum, burada cemaatten hayır kurumları için istediğim tek kuruş para yok. O zaten haramdır. Böyle bir harama asla bulaşmam” diyerek cevap verdi.


“VİLLA DA TAKVAYA AYKIRI DEĞİL Mİ?”


Ahmet Ünlü’nün evle ilgili en dikkat çekici cümleleri ise “800 metrekare ve triples olan bu kadar lüks bir ev israf değil mi? Cemaatiniz kıt kanaat içinde geçirirken, sizin böylesi bir lüks evde yaşamanız da takvaya göre hata değil mi?” sorumuzdan sonra geldi. Ünlü bu soruya şu cevabı verdi: “Bunda takvaya göre bir hata yok. O zaman sahabenin hayatını da sorgulamamız gerekirdi. Hz. Muaviye ihtişam içinde yaşardı. Sahabeden Ebu Zer de vardı, Hz. Muaviye de vardı. ‘Hz. Muaviye’de ‘takva yoktu’ diyebilir miyiz? İmkan olduğu takdirde geniş bir ev istemek veya almak kesinlikle takvaya göre aykırı değildir. Allah “nimetini kulunun üzerinde görmek ister” hadis-i şerifi var. Bu genişlik mahremliğe uyuyor. Şeriata uyan böyle geniş bir evdir.”


“Genişlikten ziyade Acar Kent ismi bu lüksü beraberinde getirmiyor mu? Zaten ‘neden geniş’ değil, ‘neden lüks bir site’ sorgulaması yapılıyor?” çıkışımıza da “Benim güvenlik sorunum var. Babamı fahri denen kişi tarafından vurulunca güvenlik ve size tercih ettik. Benim anlatmakta zorlandığım da bu zaten, burayı ucuz diye tercih etmemiz. O dönemde Kiptaş Hilal Konakları’nda oturuyordum ve bir eve 700 bin dolar istiyorlardı, alamadım. Başka bir husus da şu an Çarşamba’da Rammar (Çarşamba’nın en büyük marketi)ın üstünde otursam kimse bir şey demezdi. Rammar’ın üstündeki daireye 800 milyar para istiyorlar. Burasının bize kaba maliteyi 400 bin dolar, içiyle beraber de en fazla 600 bin dolar” cümleleriyle cevap veriyor.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe: Sorumluluğu üstüme alıyorum
Kripto düzenlemesi TBMM Başkanlığı'na sunuldu! Gri listeden çıkış için son adım