Nükleer ‘tespih’ hayatını kararttı!

inşaat işçisi Eyüp B.’nin hayatı, kuzeninin kimliğiyle başladığı işte bulup tespih tanesine benzettiği iridyum 192 adlı radyoaktif maddeyle karardı.

Nükleer ‘tespih’ hayatını kararttı!
Nükleer ‘tespih’ hayatını kararttı!
GİRİŞ 14.03.2017 07:53 GÜNCELLEME 14.03.2017 13:28
Bu Habere 18 Yorum Yapılmış

Eyüp B., 17 yaşında. 2011’deki Van depreminin ardından 7 kişilik ailesiyle Adapazarı Arifiye’ye yerleşti. İnşaat işçisi babası Mehmet Emin B. akciğer kanserine yakalanınca ailenin yükü onun omuzlarına bindi.

Bambaşka bir şehirde başladığı liseyi 1’inci sınıftayken geçen yıl yarıda bırakmak ve günlük 50 liraya babasının mesleğini yapmak zorunda kaldı. Kalıp ve demir işçisi olarak çalışan Eyüp, kemoterapi tedavisi gören babasının hastalık masrafları artınca yevmiyesi 110 lira olan Kızılcık Barajı inşaatında çalışmak istedi.

Yaşı tutmayınca da 2016 Ekim’inde kuzeni Tarık B.’nin misafir olduğu evlerinde unuttuğu kimliğiyle iş başvurusunda bulundu.

‘ANNE O TESPİHTİR İMAMESİ BİLE VAR’

17 yaşındaki Eyüp’ün hayatı, baraj inşaatında kalfa olarak çalışmaya başladıktan 2 gün sonra geri dönülmez biçimde değişti. Eyüp, baraj inşaatında boru kaynaklarında sızdırmazlık testi yapan (röntgen çeken) cihazdan düşen tespih tanesi şeklindeki radyoaktif ‘İridyum 192’ maddesini eline aldı.

Bir süre oynadıktan sonra cebine koyup işini yapmaya devam ettiği ‘tespih tanesi’ni akşam da evine götürdü. “O nedir?” diye soran annesine “Tespih, imamesi bile var” dedi. Eyüp’ün cebinde taşıdığı o madde ile 19 yaşındaki hamile ablası Kübra, 24 yaşındaki abisi İbrahim ile 1.5 yaşındaki yeğeni Hira Nur da nasibini aldı.

3 kardeş ve yeğen, bir süre ellerinde tuttukları radyoaktif maddeyi kenara bıraktı. Çok geçmeden de Eyüp kırmızıya bürünen gözleri, moraran vücudu ile baş ağrısı çekmeye, kusmaya başladı. Ertesi sabah işe gidemedi, acil serviste iğne yapıldı ama durumu anlaşılamadı. Radyoaktif maddeyle temas kuran herkesin ellerinde yaralar oluştu.

MAHALLE VE HASTANE KARANTİNAYA ALINDI

Eyüp kalçasındaki sertleşme üzerine gittiği hastanede doktora ‘tespih’ sandığı maddeden bahsetti. Bunun üzerine yapılan tetkiklerde Eyüp’ün vücudunda radyasyon tespit edildi. Önce Acil Servis, ardından ailenin yaşadığı mahalle karantinaya alındı.

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), baraj şantiyesinde radyografi çalışmaları yaptı, cihazın içinde bulunan radyoaktif kaynağın düşürüldüğünü ve bulunamadığını bildirdi.

TAEK, ailenin peçeteye sarıp poşete koyduğu ‘İridyum 192’yi teslim aldı. Ölçümlerde yayılmış radyoaktif madde tespit edilmedi.

FİRMA ŞİKÂYET ETTİ

Bu süreçte kardeşleri ve yeğeni radyasyonun etkisinden kurtuldu ancak Eyüp, hâlâ GATA’da tedavi görüyor. Ağrılarını dindirmek için 2 günde bir narkoz verilen ve ayakta duramayan Eyüp’ün yaralanan bölgelerdeki eti ve derisi yok olmuş durumda. Aile üyeleri ise takip amaçlı 15 günde bir kan veriyor.

Aile, radyoaktif madde konusunda önlem almayan şirkete tazminat davası açarken, baraj inşaatını yapan şirket ise 17 yaşındaki Eyüp B.’den başkasının kimliğiyle iş başvurusu yaptığı ve radyoaktif maddeyi evine götürdüğü için şikâyetçi oldu. 10 Mayıs’ta Adapazarı’nda görülecek davaya 18 yaşından küçük olduğu için Eyüp, adına babası katılacak.

30 METREYE KADAR ÖLÜMCÜL RADYASYON YAYIYOR

Radyoaktif ‘İridyum 192’ maddesi, boru kaynaklarının tahribatsız muayenesinde ve röntgen, görüntüleme gibi işlerde kullanılan cihazlarda kullanılıyor. Bu madde kalın kurşun blokların içinde muhafaza edilir ve taşınır. Kontrolsüz açıldığında ise 30 metreye kadar ölümcül radyasyon yayar.

Habertürk

YORUMLAR 18
  • ekremmm 8 yıl önce Şikayet Et
    firma maddeyi düşürdüğü andan itibaren buluncaya kadar iş yerini karantinaya almalıydı,ayrıca işe aldığı birisini başkasının kimliğiyle işe aldıysa sorumluluk yine onun araşdırmadan bakmadan işe adammı alınır bu günüe kadar anlamadında kaza yapıncamı anladın,bana göre baba ve iş yeri sahibi suçlu bu olayda
    Cevapla
  • Facia 8 yıl önce Şikayet Et
    Böylesine tehlikeli bir madde nasıl oluyorda kolaylıkla düşülebiliyor? Çok sıkı bir şekilde muhafaza edilmiş olması lazım değilmi? Ayrıca, bu cihazı eğitimsiz ve sorumsuz kişilerin kontrolune verilir mi? Verilirse en önemli parçasını düşürür işte böyle. İşte bu sebeple Türkiye'de nükleer santral yapılması diğer ülkelere göre çok daha riskli.
    Cevapla
  • mahmut ak 8 yıl önce Şikayet Et
    Firma en ağır cezaya çarptırılmalıdır. resmen kimyasal savaş gibi.
    Cevapla
  • Arif 8 yıl önce Şikayet Et
    İşgüzar şirketlerden kaynaklı sorun gibi duruyor daha öncede aynı olay yaşanmıştı. Büyük ihtimalle ömrü biten parça ulu orta yerlere atılıyor. İş çığrından çıkınca da parça düşmüş diyek işin içinden sıyrılmaya çalışılıyor. Şirkete ve o cihazı kullananlara da tedbirsizlikten dava açılmalı. Parçası kayıp olduğu söylenilen cihazalara el konup incelenmeli, içinde yeni parça takılı mı diye.
    Cevapla
  • Yazık günah 8 yıl önce Şikayet Et
    Kimin suçu var dersen her iki tarafın da suçu var. Ama Firma daha çok suçlu. Velhasıl diyelim ki o parçayı başka bir işçi buldu. Bu sefer o işçi etrafına radyasyon yayacak. Hem radyasyon yayan bir madde nasıl ulu orta bırakılır. Hayret!!
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
İsrailli başhahamdan Netanyahu'ya tepki: 'Ateist ve güvenilmez biri'
Maliye, tamamen robotik ve yapay zekalı işlem dönemini başlattı