İlk binde 436 İmam Hatipli var! Onca aleyhte yasanın ket vuramadığı ilim ocağı: İHL

Cumhuriyetin ilk yılında İmam Hatip Mektebi olarak kurulup içi boşaltılan İmam Hatip Liseleri, son dönemde yapılan atılımlarla beraber her yıl binlerce genç dimağı devletin bakiyesine kazandırıyor.

İlk binde 436 İmam Hatipli var! Onca aleyhte yasanın ket vuramadığı ilim ocağı: İHL
İlk binde 436 İmam Hatipli var! Onca aleyhte yasanın ket vuramadığı ilim ocağı: İHL
GİRİŞ 05.02.2023 17:32 GÜNCELLEME 06.02.2023 00:11
Bu Habere 15 Yorum Yapılmış

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yılında İmam Hatip Mektebi olarak kurulup içi boşaltılan İmam Hatip Liseleri, son dönemde yapılan atılımlarla beraber her yıl binlerce genç dimağı devletin bakiyesine kazandırıyor. Sadece geçtiğimiz yıl Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) ilk bine girmeyi başarmış 436 öğrenci İmam Hatip Lisesi çıkışlıydı. İlk 100 binde ise 37 bin 887 talebe vardı. Merhum Celalettin Ökten Hoca'nın onca çabasıyla aslına döndürülen İHL'ler, ortaokul ve lise kademeleriyle bir milyonun üzerinde öğrencinin eğitiminde rol oynuyor.

Rakamlar üzerinden İmam Hatipli öğrencilerin başarıları ise şu şekilde:

YIL (YKS) İLK 1.000 İLK 100.000
2020 279 26.169
2021 387 31.090
2022 436 37.887


Yukarıdaki tablo incelendiğinde, İmam Hatip mezunlarının Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS) başarı oranını yıldan yıla artırdığı, geçtiğimiz sene ilk 1.000'deki öğrenci sayısının 436'ya (%43) yükseldiği görülüyor.

İlke Analiz'den Yunus Vehbi Karaman'ın kaleme aldığı "Bir İmam-Hatip Panoraması: İstatistiksel Verilerle İHL’lerin Tarihsel Gelişimi ve Dönüşümü" başlıklı makalede, İmam Hatip okullarının geçmişten bugüne hangi serüvenlerden geçtiği gözler önüne seriliyor.

CHP KONGRESİNDE ATEŞLİ TARTIŞMA: "CENAZE NAMAZIMIZI KILACAK İMAM YOK!"

1924'teki Tevhidi Tedrisat kanunuyla beraber Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma eğitim geleneğine önemli ölçütte sırt çevrilmiş, aynı yıl medreseler kapatılarak İmam Hatip Mektepleri kurulmuştu. Ancak buradaki eğitim yetersizdi. Üstelik dini eğitimin içi yıldan yıla boşaltılıyor, normal bir lise haline getiriliyordu. Fakat 1947'ye gelindiğinde ülkedeki 'imam açığı' ciddi boyutlara ulaşmıştı.

Totaliter rejimle ülkeyi idare eden CHP, İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanı olduğu dönemde ateşli bir kongreye ev sahipliği yaptı. 1947'deki 7. Kongre'de sonradan Demokrat Parti'ye geçecek İstanbul Milletvekili Hamdullah Suphi Tanrıöver, "Cenaze namazını kılacak imam olmadığını" belirtiyor, Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hamdi Akseki ise camilerde hutbe okuyacak, namaz kıldıracak imam olmadığını söylüyordu.

Hamdullah Suphi Tanrıöver

Milli Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu da, Tanrıöver ve Akseki'nin isteklerini onaylarcasına "din hizmetlerinin" ve "dini eğitimin" önemine dikkat çekiyordu.

Demokrat Parti'nin yükselişte olduğu yıllarda durumu fark eden CHP, keskin bir şekilde manevra kırarak muhafazakar kesimin oylarını alabilmek için İmam Hatip Lisesi benzeri oluşumlara göz kırpmış, 1949'da ilk atılımını gerçekleştirmişti. Türkiye'nin 10 farklı yerinde 10 farklı İmam-Hatip Kursu açılmış, 10 aylık eğitim süresi belirlenmişti. Fakat bu kurslardan mezun olan kişilerin 'tahsili' sorgulanıyor, ülkedeki 'imam açığı' ise kapanmıyordu. 

O dönemdeki gelişmeleri Yunus Vehbi Karaman, şöyle özetliyor:

Yeni kurulan devletin dini alanda bir takım uygulamaları hayata geçirmesi ve bazı yasaklamalara gitmesi toplum tarafından tepkiyle karşılanıyordu. Halktan yükselen tepkilerin dillendirildiği 1947 yılındaki CHP’nin 7. Kurultayı din eğitimi ve İmam-Hatip Okulları meselesinin yoğun bir şekilde tartışıldığı toplantılara sahne olmuştu. Hamdullah Suphi Tanrıöver ölüleri gömmek için imam bulunamadığını, Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hamdi Akseki camilerde namaz kıldıracak ve hutbe okuyacak imam olmadığını dile getiriyordu. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Tahsin Banguoğlu da halkın en önemli şikâyetinin din hizmetleri ve din öğretimi olduğunu söylüyordu.
 

İktidar partisinin din eğitimi hakkındaki tutum değişimi dönemin konjonktürüyle doğrudan ilgiliydi. Zira 1946 yılında yapılan seçimlerde söylemlerinde dini özgürlüklere yer açan Demokrat Parti’nin bu alanda rekabet oluşturması, CHP’nin içinde laikliği farklı yorumlayan seslerin yükselmesi ve Soğuk Savaş döneminde komünizm tehlikesine karşı dinin bir tampon olarak kullanılma niyeti önemli etkenler olarak sayılabilir. Toplumsal taleplerin yanı sıra konjonktürel iklimin de etkisiyle din görevlisi yetiştirmek amacıyla 1949 yılında ilkokul mezunlarının ve askerliğini yapmış olanların kabul edildiği İmam-Hatip Kursu adıyla 10 aylık bir eğitim kurumu başta İstanbul ve Ankara olmak üzere 10 merkezde açıldı.

RAHMETLİ CELALETTİN ÖKTEN HOCA'NIN ROLÜ

1950'de 27 yıllık totaliter CHP iktidarını baskın seçimle deviren Demokrat Parti, ülkenin 'imam açığını' kapatabilmek için kolları sıvamış, vatandaşın dini eğitime olan arzusunu en yüksek perdeden seslendirmişti.

İmam hatip okullarının öncüsü: Mahmut Celalettin Ökten kimdir?İmam hatip okullarının öncüsü: Mahmut Celalettin Ökten kimdir?

Ömrünü eğitime adamış, öğrencileri arasında "Celal Hoca" mahlasıyla tanınan Ökten, Demokrat Parti döneminde açılan "Köklü mazide atiyiz" sloganlı İstanbul İmam Hatip Okulu'na müdür olarak atanmıştı. Şimdilerde "İstanbul Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi" olarak bilinen ilim ocağının ilk amiriydi.

Celalettin Ökten Hoca ve dönemin Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri'nin çabalarıyla 1951 yılında 4+3'ten oluşma eğitim programına geçildi. Öğrenciler, ortaokul kademesinde 4 yıl, lisede 3 yıl eğitim görüyordu. Günümüzdeki eğitim modeline oldukça yakın olan bu sistemin ilk numuneleri İstanbul, Ankara, Adana, Konya, Kayseri, Isparta ve Maraş gibi şehirlerde açılmıştı.

Yedi okulun açılmasında da Celalettin Hoca'nın ve Tevfik İleri'nin payı büyüktü. İlk mezunlar da yine Demokrat Parti iktidarı döneminde verilmişti. Üstelik günümüzün 'İlahiyat Fakültesi' olarak değerlendirilebilecek 'Yüksek İslam Enstitüleri' yine aynı dönemde kurulmuş, İmam Hatipliler için yüksek öğrenimin yolu görünmüştü.

DARBECİLERİN HEDEFİNDEKİ İLİM OCAĞI: İMAM-HATİPLER

Fakat 1960'taki darbeden sonra İmam Hatip okulları için karanlık yıllar başladı. Cemal Gürsel Hükümeti, rahmetli Adnan Menderes'in yurda kazandırdığı İmam Hatip okullarını ve Yüksek İslam Enstitülerini kapatmak istemiş, konuyu Meclis'e kadar getirmiş fakat bu teklif TBMM'den geçmemişti.

Cemal Gürsel

Benzer şekilde cuntacıların gücüyle iktidara gelen Nihat Erim döneminde kız çocuklarının İmam Hatip okullarına kaydolmasını engelleyecek mevzuat hazırlanmıştı. 'Çağdışı' olarak nitelendirilen başörtüsü yasağının arkasından dolaşmaya çalışan kız çocuklarının elinden 'eğitim hakkı' alınmıştı. Kızlar 1972'den 1976'ya kadar İmam Hatip'e kabul edilmedi. 

Aynı dönemde Celalettin Ökten Hoca'nın büyük uğraşlarla kazandırdığı ortaokul modeli kaldırıldı. 3 yıllık lise eğitimi de 4 yıla çıkarıldı. Fakat her iki hatadan dönülmesinde Necmettin Erbakan Hoca'nın rolü büyüktü.

10 ay süreli CHP-MSP hükümetinde Bülent Ecevit'in iktidar ortağı olan Erbakan Hoca, İmam Hatip okullarının ortaöğretim kademelerinin açılmasını sağladı. 1976'da da kız çocuklarını İmam-Hatip'e kabul etmeyen hatadan dönüldü.

O dönemde iktidarda Milliyetçi Cephe (Demirel-Türkeş-Erbakan) vardı. 2 yıl 9 ay süreli Milliyetçi Cephe döneminde 104 olan İmam Hatip sayısı, büyük bir çaba ve gayretle 334'e yükseltildi. Bu rakam 1995'e gelindiğinde sadece 400'dü.

28 ŞUBAT DÖNEMİNDE İMAM HATİP'LERE PRANGA

Karanlık 28 Şubat döneminde katsayı barikatı ve çeşitli siyasal engellemelerle önü alınmaya çalışan İmam Hatip liseleri ciddi derecede öğrenci kaybı yaşamış, Türkiye'deki toplam öğrenci pastasındaki payı kademeli olarak yüzde 10'lardan 2'lere kadar düştü.

Hiç de azımsanmayacak katsayı faktöründen ötürü doktor, mühendis ve avukat olmak isteyen öğrenciler, sosyal bilimler ve süper liseleri tercih etmekteydi.

Öyle ki 2002'de her 100 öğrenciden 2'si İmam Hatip'e gidiyordu. Buradaki ana tercih faktörü ise, İmam Hatip'teki 'başörtü' kuralının diğer okullara nazaran daha esnek olmasıydı. 

2002'de ülke genelindeki 1 milyonu aşkın öğrenciden sadece 70 bini İmam Hatip'teydi. O dönem Türkiye'deki İmam Hatip sayısı ise 451'di. Üstelik bu okulların 263 tanesi milletin verdiği sadakalarla, zekatlarla, kurban derileriyle inşa edilebilmişti.

Geri kalanındaki okulların inşaatında da tek yüklenici taraf devlet değildi. Devlet, İmam Hatip olmak üzere inşa ettiği ilim ocakları için yine vatandaşa başvuruyor, sivil toplum kuruluşlarını kullanıyordu.

Yazar Yunus Vehbi Karaman, o süreci şöyle kaleme alıyor:

28 Şubat askeri müdahalesi İmam-Hatip Okulları için önemli bir dönüm noktasıdır. 28 Şubat 1997’de toplanan Milli Güvenlik Kurulu, daha öncesinden kamuoyu önünde tartışılarak zemini hazırlanan bazı kararları hükümete bildirmişti. Bunlardan birisi de kesintisiz ve zorunlu 8 yıllık eğitime geçme kararıydı. Buna göre diğer Meslek Liseleri’yle beraber İmam-Hatip Liseleri’nin orta kısımları kapatılacaktı. Refah-Yol hükümetinin düşmesinden sonra 16 Ağustos 1997 tarih ve 4306 sayılı kanunla sekiz yıllık kesintisiz zorunlu ilköğretime geçildi. Böylece İmam-Hatip Liseleri’nin orta kısımları ikinci kez kapatılmış oldu.

Karanlık 28 Şubat döneminde eğitim hakkı elinden alınan bir öğrenci

1998 yılında ise İmam-Hatip Liseleri’nin önün kapatan katsayı uygulaması yürürlüğe sokuldu. 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nun 45. maddesi çerçevesinde yapılan bir düzenleme ile taban katsayısı uygulaması İmam-Hatip Lisesi mezunlarının İlahiyat Fakültesi dışındaki yükseköğretim kurumlarına girmeleri büyük ölçüde güçleştirildi. Böylece İmam-Hatip Liseleri’nin hem orta kısmı kapatılmış hem de mezunlarının önündeki seçenekler kısıtlanmıştı. Sürecin devamında İmam-Hatip Lisesi öğrencilerinin bir kısmı okuldan ayrılmış ve okul mevcutları ciddi bir şekilde azalmıştı. 1996-1997 eğitim yılında 247.376 (öğrencilerin %11’i civarı) olan İmam-Hatip Lisesi öğrenci sayısı 2001-2002 eğitim yılında 71.583’e öğrencilerin (%2’si civarı) kadar düşmüştü.

KATSAYI ZULMÜ BİTTİ, İMAM HATİP'E RAĞBET ARTTI

AK 2010'da 465'e çıkarılan İmam Hatip okulları, AK Parti iktidarında kademeli olarak 5 bin 144'e yükseltildi. Okulların 3 bin 451'i 'ortaokul' statüsündeyken, bin 693'ü lise olarak faaliyet gösteriyor.

AK Parti iktidarı döneminin İmam Hatip serüveni, makalede rakamlarla şöyle anlatılıyor:

2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara gelmesiyle birlikte kamuoyunda katsayı uygulamasının kaldırılacağına dair bir beklenti oluşmuştu. Fakat Meslek ve İmam-Hatip Liseleri’nin önündeki engel olan katsayı uygulamasının tamamen kaldırılması ancak 2012 gibi geç bir tarihte gerçekleşti. Katsayı uygulamasının kaldırılmasıyla birlikte İmam-Hatip Okulları yeniden ilgi odağı haline gelmişti.
 

Öyle ki 2000’lerin başında öğrenci sayısı 70 bine kadar düşmüşken katsayı uygulamasının kaldırılmasından sonra hem okul hem de öğrenci sayısı hızlı bir şekilde yükselmeye başladı. Katsayı uygulamasının kaldırılmasına paralel olarak 4+4+4 sistemine geçilerek İmam-Hatip Okulları’nın orta kısmı tekrar açıldı.
 

Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı 2021-2022 eğitim yılına ait istatistiklere bakıldığında bugün 731 tanesi lise bünyesinde olmak üzere toplamda 3.451 İmam-Hatip Ortaokulu’nda 710.264 öğrenci mevcutken bu sayı 1.693 İmam-Hatip Lisesi’nde 515.951’dir.

İmam Hatip okullarındaki öğrenci sayılarını içeren grafik şöyle:

1950-1970 arasında düşük başarı oranıyla hafızalara kazınan İmam Hatip liseleri, zamanla Türkiye birincilerinin çıktığı ilim ocaklarına dönüştü. Katsayı zorbalığı ve çeşitli engellemelere rağmen her yıl tıp ve hukuk fakültelerine rekor sayıda öğrenci gönderir hale geldiler.

İmam-Hatip Okulu Sayısı (1996 - 2022)

1988'de İHL mezunlarının tercihleri incelendiğinde, 26 bin 885 öğrencinin yüzde 32,4'ünün hukuk fakültesini, yüzde 17,7'sinin kamu yönetimi bölümünü yazmıştı. Türkiye'nin parmakla gösterilen ilim-irfan yuvalarından Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi ise, 1990'larda Türkiye birincilerini çıkartıyordu.

Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi

Yunus Vehbi Karaman'ın İmam Hatip analizi, şu ifadelerle noktalanıyor:

"İmam-Hatip Okulları kuruluşundan günümüze siyasi tartışmaların merkezinde yer almış, gerilim ve çatışma alanı olmuştur. Yine bugün de sık sık polemik konusu haline gelen bu mesele, okul öğrencilerini, öğretmenlerini, velilerini ve çevresinde bulunanları etkilemektedir. Türkiye’nin modernleşme serüvenine paralel olarak din, devlet ve toplum eksenindeki meselelerin sürekli olarak gerilim sahası olması, benzer şekilde eğitim politikaları bağlamında din eğitimi ve İmam-Hatip meselesinin de daima tartışma konusu etmesi kaçınılmaz.
 

Siyasi alandaki gerilimin eğitime yansıması din dersleri ve İmam-Hatip Okulları ekseninde söylemsel karşılık buluyor. Bu durum sadece bugüne ait olmadığı gibi bugünle de sınırlı kalmayacak gibi görünüyor."

Liselerdeki İmam Hatip öğrencileri ve diğer lise öğrencilerinin yoğunluk oranını gösteren 31 yıllık istatistikler şöyle:

KAYNAK: HABER7
Ramazan Dengiz Haber7.com - Editör
Haber 7 - Ramazan Dengiz
YORUMLAR 15
  • Misafir 1 yıl önce Şikayet Et
    burnunun ucundan ileriyi göremeyenlere tipik bir örnek. Türkiyeyi 20 yılda lider ülke yapanda imamhatipli. hemde ülkeyi eksiden buraya getirdi. ama niyetiniz imamhatipliler üzerinden diniislama muhalefet etmek.
    Cevapla
  • Ömer SİVAS 1 yıl önce Şikayet Et
    Bunları burada değil sokakta halka anlatın da yeni nesil görsün CHP zihniyeti ni
    Cevapla
  • Elazığli 23 1 yıl önce Şikayet Et
    YakışırAsimin nesline. Maşallah.Allah nazardan korusun
    Cevapla
  • Halim 1 yıl önce Şikayet Et
    Akıllı olun imam hatiplilerin üniversiteyi kazanması iş bulması önemli değil önemli olan üretmesi insanlık namına birşeyler bulması icat etmesi yapmasıdır. Yoksa sen zeki çocukları imamhatipe al üniversite kazandır sonrada siyasi emelleriniz doğrultusunda kullan görün bakın bu imam hatiplileren bi cacık olmaz yanlız bu imam hatiplilerin çocuklarından birşey olur derseniz ona inanabilirim yoksa bu hükümet döneminin icraatlerinın hiç birine inanmam çünkü ne yaptıklarnın çoğunu gözlerimle gördüm Cenabı hak bunlara doğru yolu biraz zor gösterir bu kadar haksızlıkla
    Cevapla
  • Utanç 1 yıl önce Şikayet Et
    Bu zulümlerin hesabını ilk önce chp daha sonrada kim destek vermiş veya halende kimler destek veriyorsa hesabı çok ağır olacaktır..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Mansur Yavaş gözünü ABB logosundaki camiye dikti
Tarım Kredi Kooperatif Market'te mayıs ayına özel yeni indirimli ürünler listesi!