Gelir gelmez ilk adımı attı: TikTok’a yüzde 50 denetim
ABD’nin 47. Başkanı Trump, ilk günden TikTok’a el attı: “Yüzde 50’si ABD’nin olacak.” Çin’e karşı yeni bir ekonomik ve teknolojik savaş başlıyor. Uzmanlar, Tayvan geriliminin de tırmanacağını söylüyor.

ABD'nin 47. Başkanı Donald Trump, Washington’daki Kongre binasında yapılan yemin töreniyle göreve başladı. Trump’ın yönetiminde hızla bir dönüşüm yaşandı. İlk gününde 200'den fazla kararname imzaladı.
Yemin törenine eski başkanlar Bill Clinton, George W. Bush, Barack Obama ve Joe Biden katıldı. Ayrıca, seçim dönemi destekçileri olan teknoloji milyarderleri Elon Musk, Jeff Bezos ve Mark Zuckerberg de törendeydi. Musk’ın, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi ile özdeşleşen "Hitler" selamına benzer hareket tartışma yarattı. Bu konuyu ilerleyen günlerde ele alacağız. Şimdi Trump’ın yeni dönemine odaklanalım.
Trump’ın ilk adımlarından biri, Meksika’daki narkokartelleri terör örgütü ilan etmek olacak. Bu adım, kartellere karşı bir ‘savaş ilanı’ olarak yorumlanıyor.
Trump, yemin töreni öncesi yaptığı konuşmada TikTok’la ilgili formülünü açıkladı: "ABD, TikTok’un yüzde 50’sine sahip olacak." Bu, yeni yönetimin uygulama üzerinde daha fazla denetim ve etki sağlayacağı anlamına geliyor. Aynı zamanda, TikTok’un Çin’in veri toplama gücünü sınırlamak amacı taşıyor.
Trump’ın önceki dönemi, ABD ile Çin arasındaki gerilimlere sahne olmuştu. Ticaret savaşları, Çin’in dünya ekonomisindeki gücünü sınırlamaya yönelikti. Trump, Çin’in ticaret uygulamalarını, teknoloji hırsızlığını ve fikri mülkiyet ihlallerini hedef almıştı. Bu gerilim, askeri çatışmalara dönüşmeden sürmüştü. Trump, Çin’in teknoloji devi Huawei’yi ulusal güvenlik tehdidi olarak görmüş ve küresel çapta kısıtlamalar getirmişti. Çin’in 5G teknolojisini kontrol etme çabaları, ABD için büyük bir tehdit olarak algılanıyordu. Ayrıca Tayvan’a silah satışı ve askeri tatbikatlar, Çin’in bölgedeki egemenlik iddialarına karşı bir tepkiydi. Güney Çin Denizi’nde Çin’in adalar inşa etmesi, ABD’nin askeri varlığını artırmasına yol açmıştı. ABD, Asya-Pasifik bölgesindeki müttefikleriyle askeri ittifaklarını güçlendirdi. Çin ise, ABD’nin askeri üstünlüğüne karşı kendi donanmasını ve nükleer kapasitesini geliştirmeye çalıştı. Trump yönetimi, Çin’in küresel hegemonyasını sınırlamak amacıyla stratejiler izledi. ve Bir Kuşak Bir Yol (Belt and Road Initiative) gibi projelere karşı ekonomik ve diplomatik engeller koydu.
Trump’ın başkanlığa geri dönmesiyle, ABD ile Çin arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin başlayacağı kesin görünüyor. Siyaset bilimciler, ticaret savaşlarının derinleşmesi ve yeni tarifelerin getirilmesi olasılığının yüksek olduğunu düşünüyor. Trump’ın Çin’in ekonomik yükselişini engellemek için ticaret politikalarını kullanmaya devam edebileceği ifade ediliyor.
Uzmanlara göre; teknoloji sektörü de büyük bir çatışma alanı olmaya devam edecek. Çin’in 5G teknolojisini dünya çapında yaymasını engellemek için adımlar da atılacak. ABD şirketlerinin Çin pazarındaki faaliyetlerini sınırlayacak politikalar sürdürülmesi beklentisi hakim.
Tayvan konusunda ise Trump’ın tutumu sertleşmesi ve bunun sonucuna bölgedeki askeri gerilimin artması bekleniyor. ABD, Japonya ve Güney Kore gibi müttefikleriyle askeri ittifaklarını güçlendirirken Çin’in ABD’nin askeri üstünlüğüne karşı donanmasını ve nükleer kapasitesini güçlendirmesi kuvvetli bir ihtimal olarak karşımıza çıkıyor.
Trump’ın Afrika, Orta Doğu ve Asya-Pasifik bölgelerinde Çin’in altyapı projelerini engellemeye yönelik yeni stratejiler geliştireceği ifade ediliyor. Analistlere göre; Çin’in küresel etkisini sınırlamak, Batı’nın liderliğini güçlendirmek Trump’ın başka bir hedefi. Küresel arenada, demokrasi ve özgürlük değerlerini savunmak için Çin’e karşı sert bir söylem görüşü hakimken ABD, Çin’in insan hakları ihlalleri ve demokrasi karşıtlığına karşı daha sert eleştirilerde bulunarak b uluslararası baskıları artırabilir.