Bahçeli'den komisyonun İmralı ziyareti sonrası ilk açıklama! 'Türkiye tarihi eşikte'

Son dakika: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, komisyonun İmralı ziyareti sonrası ilk kez açıklama yaparak ziyareti, 'tarihi' olarak değerlendirdi.

GİRİŞ 25.11.2025 10:33 GÜNCELLEME 25.11.2025 11:33

SON DAKİKA HABERİ: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. 

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde;

Bugün partimizin kurucusu Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in doğumunun 108. yıl dönümüdür.

Tarih boyunca Türk milletini yaşatmak uğruna hayatlarını feda eden aziz kahramanlarımızı rahmetle yad ediyorum.

"TÜRKİYE TARİHİ EŞİKTEDİR"

Türkiye tarihi bir eşiktedir. Terörsüz Türkiye hedefine cephe açanlar beş para etmez. İçi akrep dolu altın kabın etrafında el ovuşturup pay kapmanın telaşına düşenler bu müjdeye uzak kalacak.

Siyasi hayatları boyunca durmadan istasyon değiştirenler fitneye sarılmışlardır. Bunların alayının 5 para etmez ciğerini yakından biliyoruz.

Meşhur bir atasözümüzde tarif ve tazim edildiği üzere: “Yerden havaya toz kalkar; havadan yere rahmet iner. Her kap kendisinden sızar.” Aynı mana derinliğine haiz ve malik olan Hazreti Mevlâna’nın şu sözü de kulaklarımızda çınlamalıdır: “Testinin içinde ne varsa dışarıya o sızar.”

20. yüzyılın parlak düşünce insanlarından birisi aynen şöyle demiştir: “Hareket hâlindeki cehaletten daha korkunç bir şey yoktur.”

Ülkemiz bir yandan yeni yüzyıla barış, huzur ve kardeşlikle ihata etmenin haklı ve şanlı mücadelesini sürdürüyorken, diğer yandan hareket hâlindeki cehalet, dalâlet ve melânetle biteviye meşgul olmakta, daha doğrusu meşgul edilmektedir.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli (sol 2), partisinin TBMM Grup Toplantısı'na katıldı.

Bir kaşık surda fırtına koparan seviyesiz zihniyetlerin Türkiye'nin önü kesme faaliyetleri dikkatle tefsir edildiğinde anlaşılabilecektir. Terörsüz Türkiye hedefine cephe açan siyaset cambazlarının hüviyetlerindeki zayıflığı görüyoruz.

ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJLARI

Bu kapsamdaki değerlendirmelerimi teferruatla paylaşmaya geçmeden evvel, dün kutladığımız 24 Kasım Öğretmenler Günü ile ilgili düşüncelerimi huzurlarınızda ifade etmeyi zaruri addediyorum.

Öğretmenlik, hamlığı olgunluğa ulaştıran ustalık, körpe dimağları doyuran ustalılıktır. Öğretmenlik, cevheri özenle ve özgüvenle işleyen sanatkârlık; şahsiyeti kalem, kelâm ve kitap teknesinde yoğuran âlicenaplık; geçmişi özümseyip geleceğin sahnesini kuran sancaktarlıktır.

Sözün kısası, öğretmenler medeniyet meşalemiz, aydınlık geleceğin mimarlarıdır. Eğitim ve öğretim süreci; bir iptidâ merkezi olan bu dünyada, maddenin neden olduğu metafizik, irrasyonel çukurlara düşmeden mânen, rûhen ve fikren zengin yaşamanın emin ve emniyetli yoludur.

Bir insanın aklî selîme ve kalbî selîme vasıl olması, öğretmenin müşfik ve müteferrik davranışına; sabır ve sebatla çevrilmiş bilgi, görgü ve tecrübe aktarımına bağlıdır. Her öğretmen dünyadır. Her öğretmen muhteremdir. Her öğretmen kemal ve edeple hatırlanmalı; maruz kaldığı sosyal, mesleki ve ekonomik sorunlar birer birer çözülmelidir.

Mutsuz umutsuz ve huzursuz öğretmen kaygılı ve aklı nesillerin maalesef hazırlayıcısı olacaktır. Ümidim ve dileğim atanamayan tek bir öğretmenimizin dahi kalmamasıdır. Mülakatlarda elenen 1611 öğretmen adayımızın haklarının iadesi, 2024 KPSS'de dereceye giren öğretmen adaylarımıza ek kontenjan tanınması teklif ve temennilerimizin bir kısmıdır.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'na katılarak konuşma yaptı.

Türkiye’de okul öncesi eğitim, ilköğretim ve orta öğretim düzeyinde yaklaşık 19 milyona yakın öğrencimiz bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, 208 yükseköğretim kurumunda 6 milyon 800 bin gencimiz öğrenim görmektedir.

"DESTEĞİMİZ TAMDIR"

Bu çarpıcı gerçekten anlaşılacağı üzere, Türkiye’nin sahip olduğu öğrenci kapasitesi pek çok ülkenin toplam nüfusundan daha fazladır. Bu, aynı zamanda doğru alanlara, doğru vasıtalarla, milli ve manevi temelde temelküz edecek, sağlam ve sağlıklı politikalarla yönlendirilmeyi bekleyen muazzam bir potansiyele işaret etmektedir.

Gördüğümüz kadarıyla, şu anda görevini başarıyla yürüten Milli Eğitim Bakanımız ve Bakanlık personeli fedakârlıklarla çalışmalarına devam etmektedir ve desteğimiz tamdır.

2024-2025 eğitim-öğretim yılında 1.034.564 öğretmenimiz görev yapmaktadır. Bu eğitim kadromuzun temel meselelerini mutabakatla ele almak, mutlaka ortadan kaldırmak hepimizin ortak sorumluluğu olmalıdır.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE

Türkiye kendi içine kapanarak, küresel ve bölgesel gelişmeleri yedek kulübesinden izleyerek önde olamaz.

Son dakika: Komisyon heyeti İmralı'ya gitti!Son dakika: Komisyon heyeti İmralı'ya gitti!

Bahçeli: Gerekirse yanıma üç arkadaşımı alıp İmralı'ya giderim!Bahçeli: Gerekirse yanıma üç arkadaşımı alıp İmralı'ya giderim!

Tarih şuurundan yoksun kişi ve toplumlar, nasıl ortaya çıktıklarını bilmeyen saracaklardır. Bizim böylesine ne bir arayışımız ne bir düşüncemiz vardır. Tarih yaşayan bir hayattır. Bizi köksüzlükten kurtaran, diğer milletlerin arasında bizi ayıran tarihimize duyduğumuz tarih şuurudur.

Bekliyorlar ki evlatlarımızın bayrağa sarılı tabutlarını omuzlayalım.

Terörsüz Türkiye, Türk milletinin ve Türk devletinin tavizsiz kararıdır.

  • Geçtiğimiz Cuma günü İmralı'ya gitmek üzere nitelikli çoğunlukla aldığı karar doğrultusunda Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti ve DEM Parti'den birer milletvekilinin adaya gitmesi tarihi bir gelişmedir.

Bu an yeni geleceğe açılan kapıdır. Emperyalist komplo yerle yeksan. Hiç kimse şehitlerimiz üzerinden istismar yapmasın. 

Bundan mülhem diyebilirim ki, tarih sadece keşfedilen ve yalnızca seyredilen kuru olaylar resmi geçidi değil; aynı zamanda önümüze konan ve bir bakıma hâlâ tekemmül etmemiş, yaşayan bir hayattır.

Bizi köksüzlükten kurtarıp ebediyete akıp giden coşkun bir nehre dönüştüren Albay’ın yanında ve yakınındaki askerlerin engellemesiyle silah patlamasa da, ordu içindeki ikiliğin volkan ağzı gibi patladığı ve sıcak lavlar gibi açığa çıktığı meydandaydı.

Ne hazin verici bir tablodur ki, Albay Efe Kazım iddia ettiğine göre Kolordu Kumandanı Kara Sait Paşa hürriyet ve itilafçıydı. “Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar girsin” sözü, nasıl bir felaketin içine sürüklendiğimizin vahim bir itirafı değilse, sorarım sizlere, acaba nedir? İzahı ne şekilde yapılacaktır?

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE TAVİZSİZ KARAR"

Balkanları kaybettiysek, bunun yegâne nedeni birbirimize girmemiz, birbirimizden kopmamızdır. Çanakkale’den tutun da Milli Mücadele’ye varıncaya kadar neyi kazanmışsak, neyi başarmışsak, hangi zaferlere imza atmışsak, milli birlik ve kardeşliğimizin muazzez iradesiyle olmadı mı? Üzerimizde oynanan oyunlara, aramıza sokulmak istenen fitnelere rağmen al bayrağımızı yükseltmedik mi? İstiklal onurumuzu yüceltmedik mi?

Aziz milletimizin tekmil nefer ve fertleri, doğudan batıya, kuzeyden güneye kenetlenerek, düşman postallarıyla çiğnenen vatanımızı şehit kanlarıyla yıkayarak temizlemedi mi?

Terörsüz Türkiye tavizsiz karar. Bölücülüğün kaynağı kuruyor, bundan korkuyorlar. 

KOMİSYONUN İMRALI ZİYARETİ

Birbirimize küselim istiyorlar. Fitnelere rağmen al bayrağımızı yükselttik. Terör bitsin de isterse sonumuz dar ağacı olsun. En ciddi muhatap İmralı. Heyetin İmralı ziyareti tarihi gelişme. 

Köklere kökenlere bakmayız. Biz inançlara mezheplere ayırmayız. Bölmeyiz parçalamayız dağıtmayız. Bayrağa saygı var mı ona bakarız. Millete hürmet var mı ona bakarız. Bizim çağrımız milli onurun çağrısıdır. Bizim çağrımız Terörsüz Türkiye'nin yeni yüzyılda hüküm veren hükümdar olan Türk milletinin çağrısıdır.

Bu karar ve kararlılığı sekteye uğratmaya, sabote etmeye hiçbir hayasız hamâkat ve hamaset siyasetçisinin takati yetmeyecektir.

Merhum hocamız Prof. Dr. Ahmet Süheyl Ünver diyor ki: “‘Bu beni alakadar etmez’ dediğiniz gün, bu ülkeye en büyük suikastı yapmış olursunuz. Aksini vatana ve millete hizmet sayarım.”

"BENİ ALAKADAR ETMEZ” DİYENLERİN ALAYI BİRDEN SUİKASTÇIDIR"

Türkiye’nin terörden arınması ve arındırılması konusunda “Beni alakadar etmez” diyenlerin alayı birden suikastçıdır. Neymiş, bizi yargılayacaklarmış. Neymiş, bizden hesap soracaklarmış. Neymiş, anayasa ve kanunlara göre suç işliyormuşuz. Siz yargılasanız yargılasanız, çantacı pesbahiyelinizi ve cukka düşkünlüğünüzü yargılarsınız.

Bakınız, şu yaşımda mertçe ve dürüstçe haykırıyorum: Yeter ki Türkiye ve Türk milleti barış, huzur ve sükunet bulsun. Yeter ki terör hayatımızdan kalıcı olarak sökülüp atılsın. Bizim sonumuz da varsın dar ağacı olsun. İşte, bu korktuğu durum efendim.

Kurt izine karışmış çakal izinin sahte meydan okumalarına aldırış etseydik ya ülkümüzden ya da ülkemizden çoktan şüpheye düşerdik. Kurdun takip edeceği yine kurttur. Kimin kemik peşinde koşacağının cevabını verecek olanlar da bellidir.

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE'NİN EN CİDDİ MUHATAPLARINDAN BİRİSİ İMRALI’DIR"

Şüphe, istismar; güven asıldır. Bizim tarafımız, asil Türk milletinin yeridir. Terörsüz Türkiye'nin en ciddi muhataplarından birisi İmralı’dır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun geçtiğimiz Cuma günü İmralı’ya gitmek üzere nitelikli çoğunlukla aldığı karar doğrultusunda Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti ve DEM Parti’den birer milletvekilinin adaya gitmesi tarihî bir gelişmedir.

Bu vesileyle genel başkan yardımcımız ve İstanbul milletvekilimiz Sayın Feti Yıldız ile diğer milletvekillerimize yürekten teşekkür ediyorum. Cumhuriyet Halk Partisi ve komisyonda bulunan diğer partiler İmralı’ya gitmekten sarfınazar etmişler. Varsın etsinler, hiç sorun değil.

Ondan bundan medet umarak terörsüz Türkiye hedefini takip etmiş olsaydık, onun bunun ağzının içine bakarak izin ve icazet arasaydık, böylesi ağır bir sorunu bırakın konuşmayı, yerimizden bile kıpırdayacak kudreti bulamazdık.

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİNE CEPHE AÇANLAR BEŞ PARA ETMEZ"

Korkaklar, yaşayanlar yalnızca hayatı seyreder. Biz seyirci değiliz. Hayatın yönünü değiştirme iradesini taşıyan, zamanın ve zeminin müşahidi Milliyetçi Ülkücü Hareketiz. Cesaret zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık felakete götürür. Yüreğimizle, gönlümüzle terörsüz Türkiye’nin yanındayız.

Tarihe, ecdada, şehitlere ve bayrağa sahip çıkmak; ortak geleceğe kucak açmak; millî değerler etrafında birleşmek; Türkiye’nin onurunu muhafaza etmek; millî birliği, millî kimliği ve millî devleti korumak; bin yıllık kardeşliği yaşamak ve yaşatmak amacıyla terörsüz Türkiye’nin sonuna kadar müdafiyiz.

Siyasî, ahlakî ve vicdanî hiçbir ölçü tanımayan; ilkesi, iradesi ve heyecanı olmayan; yalan, rüya ve istismardan başka sermayesi kalmayan; yolsuzluk, hırsızlık ve soygun çamuruna batmış; sorunlara başka başkentlerden bakan; başarısız, kötü niyetli, şaibeli bir muhalefet zihniyetinin ne yaptığına, ne söylediğine bakmıyoruz.

"TAVİZ VERİRSEK KANIMIZ KURUSUN"

Kalemi kiralamış sözde yazarlara; üniversite zeminini kullanmaya çalışan fırsatçı mihraklara; sipariş ve sonuç çıkartan araştırma şirketlerine; güdümlü rapor üreten sözde düşünce kuruluşlarına; ecdadımıza gayret eden kadrolu sahte aydınlara; menfaat bağıyla göbeklerinden bağlanmış medya kanallarına; sözde sivil toplum işbirlikçilerine; ekranlarda, manşetlerde, sütunlarda, kürsülerde boy gösteren bu şer cephesinin ortak paydasında kim varsa, alayı birden… Teslim olursak, taviz verirsek diyorum ki kanımız kurusun.

Biz köklere, kökenlere bakmayız. Biz inançlara, mezheplere ayırmayız; bölmeyiz, parçalamayız, dağıtmayız. Bayrağa saygı var mı? Ona bakarız. Millete hürmet var mı? Ona bakarız. Vatana sadakat var mı? Ona bakarız.

Bizim çağrımız, Yesevî’nin, Dede Korkut’un, Hacı Bektaş’ın tarihten gelen çağrısıdır. Bizim çağrımız, Kürşad’ın, Ulubatlı’nın, Sütçü İmam’ın, Kara Fatma’nın maziden ulaşan çağrısıdır. Bizim çağrımız, zedelenen, aşağılanan, hor görülen millî onurun çağrısıdır. Bizim çağrımız, terörsüz Türkiye’nin yeni yüzyılda hüküm veren, hükümran olacak Türk milletinin çağrısıdır.

"TÜRKİYE'NİN KURTULUŞ ÇAĞRISIDIR"

Nihayet bizim çağrımız, Türkiye’nin kurtuluş çağrısıdır. Geçmişte yaşanan her şey geride kalmıştır. Hayat devam etmekte ve ileriye doğru hızla ilerlemektedir. Bu nedenle geriye takılıp kalmak bizleri ileriye götürmeyecektir. Ancak bu, kusurlarımızı ve yanlışlarımızı örtmek demek de değildir. Ne var ki hedeflerimiz geriye doğru değil, ileriye doğrudur. Gelecekte neler yapabileceğimizin arayışları şimdi önümüzdedir.

Mücadelemiz, milletimizi esas alan büyük bir birlik ve birleşme mücadelesi vermektedir. Vatanımızı temel alan büyük bir kucaklaşma ve kaynaşma mücadelesi vermektedir. Bu kapsamda gün, her zamankinden daha fazla birlik ve dayanışma günüdür.

"BOZGUNCULARA, YIKICILARA FIRSAT VERMEYECEĞİZ, İFTİRACILARA İTİBAR ETMEYECEĞİZ"

Elbette gündelik yaşayış veya karşılaşmalarımızda bir elin parmakları gibi ayrı ayrı düşüncelerimiz olabilir. Ancak eğer konu ülkemizin hâli ise, bir yumruk gibi sıkılı olmaktan başka bir seçenek tanımayız. Eğer mevzu bahis olan Türkiye ise, ayrıyı gayrıyı bir kenara bırakıp birleşmek zorundayız. Bozgunculara, yıkıcılara fırsat vermeyeceğiz. İftiracılara itibar etmeyeceğiz. Tahrik ve tertiplere ihtimam göstermeyeceğiz. Birlik olup kucaklaşacağız. Kürt ve Türk olarak tek bir ses, tek bir nefes olacağız.

Türkiye’mizi ve aziz milletimizi çağların ötesine taşıyabilmemizin başka bir yolu ve yöntemi olmadığını aklımızdan çıkarmayacağız. Hepimiz bunu başaracak azim ve inanca sahibiz. Gün, kısır tartışmaların günü değildir. Gün, birleşme, bütünleşme, saflarımızı sıklaştırma günüdür. Hakikati arayan, hakkın peşinden giden hiç kimse gürültüye kulak asıvermez, yalan ve dedikoduya itibar etmez.

İÇ CEPHE ÇAĞRISI

İsrail’in bölgemizdeki soykırım ve şiddete dayalı provokasyonları; 10 Ekim ateşkes kararlarını inatla ihlal edişi; Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın Amerika Birleşik Devletleri Başkanı’nın hazırladığı 28 maddelik plan ile sözde sona erdirme çabaları; mücavir coğrafyalardaki kutuplaşma ve kamplaşmadaki sertlik; yeni bir küresel çatışma denkleminin kurulma çalışmaları… Bütün bunlar bize iç cephemizi sağlam esaslara bağlamayı mecburi kılmaktadır.

Biriz, beraberiz, kardeşiz; hep birlikte Türk milletiyiz. Türk, Kürt kardeştir. Araya girip bozgunculuğa heveslenen kim varsa kamburdur, kalleştir, kanser hücresidir; kahrolmaya mahkûmdur.

Terörün her türlüsünü reddetmenin, defetmenin ve imha etmenin sonsuz kararındayız. Şuna inancım tamdır ki Türk milletinin vatan sevgisiyle dolu göğsü, düşmanların lanetlenmeye layık itirazları karşısında daima çelikten bir duvar gibi yükselecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Cenab-ı Allah'a emanet olun.

KAYNAK: HABER7
Kadriye Ebrar Etirli Haber7.com - Editör
Haber 7 - Kadriye Ebrar Etirli

Editör Hakkında

2000 yılında İstanbul'da doğdu. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik' bölümünde henüz okurken HaberAnkara ve AnkaraMasası'nda çalıştı. 2022 yılındaki mezuniyetinin ardından Beyaz TV'de 'Haber Editörü' pozisyonunda görev aldı. 2024 yılının Şubat ayından itibaren Haber7'deki Gündem Editörü kariyerine devam etmektedir.
YORUMLAR 24
  • Mmt 1 saat önce Şikayet Et
    Bu yahudi olabilir mi ben öyle düşünüyorum
    Cevapla
  • İsmail Turgay eren 1 saat önce Şikayet Et
    Tarih asla sizleri unutmayacak
    Cevapla
  • MHP li 2 saat önce Şikayet Et
    Bir MHP li olarak sonuna kadar destekliyorum huzur olsun ülkemiz de devlet beyin yanın dayız ...MHP geliyor ..
    Cevapla
  • Efe 2 saat önce Şikayet Et
    Adam
    Cevapla
  • Bitlisli 13 2 saat önce Şikayet Et
    Adamsın sayın bahçeli.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Türk ve Fransız yetkililerden ABD'ye baskı: İsrail'i AB'ye bağlayacak projeye karşı hamle
Ne İstanbul ne Ankara ne İzmir! İşte arsa değeri en çok artan 10 şehir!