Yüzde yüz yerli '5D sinema' teknolojisi

Bu, hareketi daha inandırıcı, daha gerçekçi ve heyecan verici hissetmek demek… Bu hissi veren şey ise 6 eksenli robot mekanizması. Savunma sanayi ve bilim alanında ağırlıklı olarak kullanılmakta olan bu sistem simülasyon teknolojisinin ulaştığı son noktalardan biri.
 
Ürünün asıl sevindirici ve bizim için özel olan tarafı ise Türkiye’de, tamamen yerli ve seri üretim olarak üretilebiliyor olması. Evet, yanlış duymadınız. Türk mühendislerinin ve Türk sermayesinin bir başarısı daha…
 
Son yılların gözde yatırım araçlarından biri olan 5D cinema teknolojisinin üreticilerinden Mustafa Mertcan’la mini bir röportaj yaptık.
 
Süreci anlatabilir misiniz biraz?
 
Elbette. Üretim aşaması oldukça zorlu olan bu makine başlangıçta sadece bir fikirdi. Ben ve ortağım Yılmaz Yiğit, bunu nasıl geliştireceğimizi, yazılım konusunda yeterli tecrübe, donanım gibi eksiklileri nasıl çözeceğimizi, Türkiye’de bunun başarılıp başarılamayacağı gibi konuları oldukça detaylı bir araştırma sürecinden geçerek, olumsuz görüşlere rağmen üretmeye karar verdik.

Ar-Ge süreci düşündüğümüzden biraz daha uzun sürdü bunu kabul etmem gerekir. Bunun sebeplerinin başında ilk olarak yapmak istediğimiz ürünün yurtdışından Türkiye’ye getirilen ürünlerden teknolojik olarak hem üstün hem de bazı yenilikleri içinde barındırıyor olması.

Filmlerimizi kendimiz yapıyoruz ve 5D sinema platformlarımıza hızlı ve kolay entegre ediyoruz. Gerçeklik hissini en üst düzeyde yaşatabilmek için görüntü ile hareket senkronizasyonuna özel bir önem veriyoruz. Bu senkronizasyonu gerçekleştirebilmek için insan refleksleriyle çalışan bir hareket kontrol otomasyonu geliştirdik.
 
Üretim ve pazarlama sırasında ne tür sıkıntılarla karşılaştınız?
 
Karşılaştığımız güçlükler yalnızca makinenin üretimi sürecinde değil, üretimden sonraki aşamalarda da devam etti.
 
Ürünün ilk kez Türkiye’de üretiliyor olması ilk sorunumuzdu. Uygun ekipman tedariki bizim için oldukça sorun oldu diyebilirim. Örneğin 3D görüntüleme sistemleri ülkemizde yeterince bilinmeyen ve uygulanmasında güçlükler yaşanan bir sistem. Dolayısıyla sürecin yavaşlamasına ve Ar-Ge çalışmalarının uzamasına neden oldu.
 
Tamamen yerli olan bu ürünün yurtdışındaki benzerlerinden daha üstün olabileceği gerçeği bizim işletmecilerimiz tarafından oldukça göz ardı edildi.
 
Bunda, bazı basın-yayın organlarında çıkan haberlerdeki eksik bilgilerin de etkisi olduğunu düşünüyorum. Türk üreticilerine verilen desteğin ne kadar az olduğunu bizlere göstermesi açısından da düşündürücü buluyorum.

Buna benzer olayları yakın tarihimizde de görüyor olmamız hayli dikkat çekicidir. Devrim otomobilinin başına gelenleri hatırlayın… “Türkiye’de hiçbir başarı cezasız kalmaz”   Maliyetler düşüyor, işletmeci de müşteri de kazanıyor
 
Ürünün Türkiye’de üretilmesi kime ne fayda sağlıyor?

HABERİN DETAYI VE FOTOGALERİSİ İÇİN TIKLAYINIZ

www.haber5.com