Ankara'daki canlı bombanın kimliği belli oldu
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği girişindeki patlamayı gerçekleştiren saldırganın DHKP-C üyesi Ecevit Ş. (40), olduğu bildirildi.
Örgütün silahlı propaganda üyesi olduğu kaydedilen Ecevit Ş'nin, daha önce de İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile Harbiye Orduevi'ne saldırı yapacakları iddiasıyla yakalandığı kaydedildi.
Edinilen bilgiye göre, patlamanın meydana geldiği büyükelçilik girişinde birbirinden camla ayrılmış iki bölme buluyor. Olay anında, x-ray cihazının da bulunduğu ilk bölmede bir, camın arkasındaki bölmede ise iki güvenlik görevlisi bulunuyordu. Saldırgan, üzerinde bulunan bombayı x-ray cihazının önünde patlattı. Patlama sonucu saldırganın yanı sıra aynı bölmede görev yapan güvenlik görevlisi Mustafa Akarsu hayatını kaybetti. Olay yerinde bulunan Gazeteci Didem Tuncay ise ağır şekilde yaralandı. Bölmenin arkasındaki iki güvenlik görevlisi ise zırhlı cam sayesinde hayatta kaldı.
Olayı soruşturan TMK'nın 10. maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili'nin, ayakta tedavi gerektirecek şekilde yaralanan bu güvenlik görevlilerinin tanıklığına başvurduğu bildirildi.
Saldırganın üzerinde sahte kimlik bulunduğu öğrenildi. Cesetler üzerinde Adli Tıp Kurumu'nda otopsi yapılacağı kaydedildi.
SALDIRGANLA İLGİLİ DİĞER AYRINTILAR
BD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne saldırı düzenleyen teröristin 40 yaşındaki DHKP-C üyesi Ecevit Şanlı olduğu ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre; canlı bomba Ecevit Şanlı, Ordu'nun Gürgentepe İlçesi Akören köyü nüfusuna kayıtlı.
Ecevit Şanlı 1 Ocak 1973 (40) doğumlu. Zanlı, terör amaçlı örgüte üye olma suçundan İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından iki defa yakalandı.
Ankara'daki ABD Büyükelçiliği'ne intihar saldırısı düzenlediği açıklanan DHKP-C militanı Ecevit Şanlı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü binası ile Harbiye Orduevi'ne 1997 yılında düzenlenen lavlı saldırılara katıldığı gerekçesiyle 1997'de tutuklanmıştı.
Ecevit Şanlı, 2000 yılında F Tipi cezaevlerine karşı pek çok cezaevinde başlatılan açlık grevleri ve ölüm oruçlarına katıldı. Ölüm oruçları başladığında Ümraniye Cezaevi'ndeydi. 19 Aralık Hayata Dönüş Operasyonu'nun ardından Kandıra F Tipi Cezaevi'ne kondu. Ölüm orucu eylemcilerinin ilk grubunda yer alan Şanlı, 2002 yılında Wernicke Korsakoff hastalığı tanısıyla cezaevinden şartlı olarak tahliye edildi.
-
Metin Temur 11 yıl önce Şikayet Etdaha dün. 15000 kisi cikarildi hapislerden,simdi onlari kontrol edelim bakalim neler yapacaklar. vah benim ülkem,vatanim yurdum,ne olacak bu böyle öz yurdunda garipsin ,öz vataninda paryaBeğen
-
Ferhat Yazar 11 yıl önce Şikayet Etidam cezası. beyni yıkanmış belli, en güçlü çözelti ile hemde, ee şimdi yazık değil mi o gazeteci ile güvenlik görevlisine, yazık değil mi masum ailelerine, sen sallandırmazsan yarın kendini zaten patlatıyor, yanındakilerin hesabını kimden soralım cezasını kime verelim bu cinayetin. zamanında idam edilseydi o görevli bugün hayattaydı... sal-lan-dı-ra-cak-sın , kurtulacaksın zamanında......Beğen Toplam 1 beğeni
-
ibrahim 11 yıl önce Şikayet Etalın size demokrasi . insan hakları fikir özgürlüğü neticeBeğen Toplam 1 beğeni
-
sstaseri 11 yıl önce Şikayet Et1 şehit- 1 yaralı 1 leş (ahmet necdet sezer in ülkeye armağanı). ahmet bunun hesabını nasıl verecek. ALLAHım sezer gibi adamları bu ülkenin başına bir daha getirme rabbim.Beğen Toplam 7 beğeni
-
fatih 11 yıl önce Şikayet Etaşırı solcularda normal. yerli yabancı ayırt etmeksizin, adamların kahramanlarının çoğu katil.Beğen Toplam 2 beğeni