Bozdağ Film Platoları, bayramda özel etkinliklerle ziyaretçilerini ağırlayacak
Kurban Bayramı dolayısıyla Bozdağ Film Platoları'nda yemek, kültür ve tarih temalı özel bir etkinlik programı gerçekleştirilecek.
"Diriliş Ertuğrul", "Kuruluş Osman" ve "Destan" gibi birçok tarihi diziye ev sahipliği yapan plato, söyleşiler, atlı gösteriler, çocuklar için oyunlar, performans ve deneyim etkinlikleriyle misafirlerini ağırlayacak.
Dünyanın üçüncü, Avrupa'nın ise en büyük film platosu olan, Beykoz Riva'da yaklaşık 200 dönümlük arazide kurulu Bozdağ Film Platoları, hafta boyunca Osmanlı ve Türk tarihine ait unsurları keşfetme imkanı sunacak.
"Kuruluş Osman" dizisinin sevilen oyuncuları da cumartesi, pazar ve pazartesi günkü söyleşilerde hayranlarıyla buluşacak.
"GİTTİĞİMİZ HER YERDE YEMEĞİMİZİ HİKAYESİYLE ANLATIYORUZ"
Bozdağ Film Platoları Yiyecek İçecek Direktörü şef Hüseyin Bölük, AA muhabirine yaptığı açıklamada her şey dahil sisteme ve bilinçsiz tüketime tepki olarak 2013'te "Yaşayan Mutfak" akımını başlattıklarını belirterek, "O gün bugündür gittiğimiz her yerde yemeğimizi hikayesiyle anlatıyor, sunuyoruz. Kazakistan, Kapadokya, Bodrum ve bir buçuk yıldır da Bozdağ Film Platoları'ndayız." dedi.
Bakir Anadolu'nun hikayeleri ve güzel yemekleri eşliğinde misafirlerini ağırladıklarını dile getiren Bölük, "Kurban Bayramı'nda, bayrama özel sultan kahvaltımız ve yine bayrama özel dokunuşlar yaptığımız tadım menüleri var. Hikayelerle sunduğumuz yemeklerden mesela salatamız at arabasıyla, at sesleri eşliğinde geliyor. Eski zerzevatçı kültüründen 1910-1940'ların İstanbul'undan bahsediyoruz. Ara sıcaklarımız kara kazanda geliyor, Anadolu'daki imece kültürünü anlatıyoruz. Ana yemekte misafirlerimize keşkeklik buğday dövüyoruz. Tatlılarımızı taş değirmende getirip, eskiden insanların verdiği emeği anlatıp fındık, fıstık, cevizimizi öğüttükten sonra tatlının üzerine servis ediyoruz."
Hüseyin Bölük, tatlı servisinden önce restoran içindeki Osmanlı eviyle Osmanlı çeşmesini, oradaki objelerin anlamlarını misafirlere anlattıklarını aktararak, "Obada sokak lezzetlerimiz var. Kurban Bayramı'nın olmazsa olmazı, kuzinemizden kavurma, börek ve keşkeğimiz olacak. Taş fırında şu anda tam mevsimi olan kayısı, yeni dünya kebabı, Kilis tava, el açması gözleme, yayık ayranı ve havalar ısındığı için kara kazandan soğuk ayran aşı çorbası servis edeceğiz. Misafirlerimizi kelimenin tam anlamıyla hikayelerimizle birlikte Selçuklu'dan Osmanlı'nın kuruluşuna, yükselişinden Cumhuriyet tarihine kadar yolculuğa çıkarıyoruz." diye konuştu.
"HERKES MEMNUN ŞEKİLDE AYRILIYOR"
Platonun "Yaşayan Mutfak" akımı için bulunmaz bir nimet olduğunu vurgulayan Bölük, "Doğadan şerbetlerimiz var. Klişe bir söz olacak ama bunun kitabını da yazdık. 100 çeşit şerbet tarifi bulunan şerbetli kitabımız var. Doğadan otları toplayıp kara kazanımızda şerbet yapıyoruz. Konseptin ihtiyaç duyduğu her şey burada, doğanın içerisinde, Beykoz Ormanları'nda fazlasıyla mevcut. Yerli yabancı çok misafirimiz geliyor. Hem yurt dışından hem yurt içinden farklı sosyal statülerde misafirleri ağırlıyoruz. Herkes memnun bir şekilde ayrılıyor. Çünkü Selçuklu ve Osmanlı'dan günümüze uzanan gastronomi deneyimi elde ediyorlar." ifadesini kullandı.
Dizileri izleyip gelenlerin, yemeklerin dizi sahnelerindeki gibi servis edilmesini istediğini aktaran Bölük, "Çadırlarımız, özel VIP otağlarımız var. Orada Osman Bey veya Ertuğrul Bey gibi oturup, böyle büyük bir ekmeği bölüp yanındakine uzatıp tahta kaşıklarla yemek isteyen misafirlerimiz de çok oluyor." görüşünü paylaştı.
Şef Bölük, "Her bayram geldiğinde 'Nerede o eski bayramlar?' denir. İşte o eski bayramlar 2025'in Haziran ayında burada. Özellikle köy hayatını bilen, köyde yaşamış misafirlerimiz çocukluklarından çok şey bulacak. Anneannelerin, babaannelerin yaptığı yemeklerin damak tadını bulacaklar. Benim burada mesajım, bu bayram içinizdeki çocuğu alın ve Bozdağ Film Platoları'na gelin." diye konuştu.
"ATÇILIK, TÜRKİYE'DE YAYGINLAŞMAYA TALEP GÖRMEYE BAŞLADI"
Atların Destanı Atlı Dans Topluluğu Genel Sanat Yönetmeni Janbi Ceylan, atlarla insanların dostluğunu ve dansını sahneledikleri gösteride 40 kişilik kadroya 9 atın eşlik ettiğini söyledi.
Kurban Bayramı'ndaki etkinliklere ek olarak "Atların Destanı" gösterisinin de ziyaretçilerle buluşacağını dile getiren Ceylan, şöyle devam etti:
"Ata olan ilgi halihazırda genlerimizde mevcut. Biz bir insan bilmiyoruz ki at gördüğü zaman ihtişamından etkilenmesin. Ancak tabii ki modern çağın gelişimiyle atlı sporlar şehrin içerisinden uzaklaşmaya başladı. Ama yaklaşık 10-15 yıllık bir periyot çerçevesinde, dönem dizilerinin revaçta olmasıyla birlikte ki, Diriliş Ertuğrul en büyük adımlarından birini atmıştır. Atçılık Türkiye'de çok gelişmeye yaygınlaşmaya, talep görmeye başladı. Daha önce çok da fazla etkili olmayan atlı okçuluk gibi sporlarımız tekrar canlandı. Cirit, kökbörü gibi oyunlar zaten Türkiye'de vardı, onlara da talep fazlalaştı."
Ceylan, İstanbul ve Anadolu'daki binicilik tesislerinin ve at çiftliklerinin çoğalmaya başladığına işaret ederek, "At sevdalıları, atın derdiyle dertli olan insanlar olarak tabii ki atın tekrar görünür olması, bir şekilde hayatımızın bir parçası olması bizlerin hoşuna gidiyor. Günün sonunda altı bin yıllık bir at ve insan dostluğu söz konusu. Belirli zamanlarda o dostluk biraz sekteye uğramıştı ama tekrar canlanıyor. Atın bizim hayatımızda tekrar yer alması, bizi hem gururlandırıyor hem de mutlu ediyor. Biz de tüm atlı sporların yanı sıra atla tutkuyla yapılan tüm branşları, hobileri ve atla yapılan sanatı biraz ortaya çıkardık. Bunu seyircilerimizle buluşturduk. Kurban Bayramı'nda meraklıları bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Atların bakım ve ihtiyaçlarının çok olduğuna işaret eden Ceylan, şunları söyledi:
"Biz atı, sadece hobi amaçlı kullanmıyoruz. Atlar bizim partnerimiz, sanatçılarımız. Biz onlara dört ayaklı sanatçılarımız diyoruz. Yani şovumuzun bir parçası. Özellikle bir atlı dans gösterisinde atın olmadığı yerde o şov olmaz. Dolayısıyla atlar bizim gösterimizin önemli unsurları, bakımları da bizim için ekstra yoğun, ekstra özenli. Ek besinleri, istirahatleri, beslenme düzenleri, seyisin ilgisi alakası, rutin, düzenli ve disiplinli antrenmanları, saat saat, dakika dakika atların yaşamını planlıyoruz. Onlar da bize bu sahnede eşlik ediyor."
Janbi Ceylan, bayramların her zaman heyecanlı, güzel ve kalabalık geçtiğini vurgulayarak, "Seyircinin teveccühüyle biz de kendimizi çok fazla enerjik hissediyoruz. Burada yaşadıkları mutluluk, aldıkları haz bize de çok yansıyor. O heyecana herkesi ortak etmek isteriz. Herkesi platomuza bekliyoruz." dedi.
"ORMANLIK ALANDA, BEYKOZ'UN EN GÜZEL NOKTALARINDAN RİVA'DAYIZ"
Bozdağ Film Platoları Turizm Koordinatörü Alper Akalpoğlu ise "Haftanın her günü olduğu gibi bayram süresince de misafirlerimiz gelebilir. Bayramın ikinci, üçüncü ve dördüncü günü oyuncu söyleşilerimiz olacak. Yine bayramın tüm günlerinde Atların Destanı gösterisi yer alacak. Misafirlerimiz buraya geldikleri zaman keyifli, güzel vakit geçirecek, ok atıp, at binebilecek, kostümlü fotoğraf çekimi yapabilecek." ifadelerini kullandı.
Fotoğraf stüdyosuna, etkinliklere ve restorana ilişkin de bilgi veren Akalpoğlu, "Tabii ki biz İstanbul'un içerisinde bu kadar güzel bir alana sahip olduğumuz için şanslıyız. Tamamen ormanlık bir alan içinde, Beykoz'un en güzel noktalarından birinde Riva'dayız. Buraya gelmek zor değil, Kuzey Marmara Otoyolu'nu kullanarak çok rahatlıkla misafirlerimiz gelebiliyor. Şehrin çok uzağında da değiliz. Gelen misafirlerimiz burada bol bol yeşillik, güzel bir doğa ve yürüyüş alanı görüyor. Çok güzel bir deremiz var. Keyifli vakit geçirebileceğiniz, hafta sonu ailenizle güzel bir kahvaltı yapabileceğiniz iyi bir yer. Mutlaka bekleriz misafirlerimizi." diye konuştu.
ETKİNLİKLER, ZİYARETÇİLERE EĞLENCELİ BİR DENEYİM YAŞATACAK
Geleneksel Türk savaş sanatları, ok atma ve ata binme gibi deneyimler, 200 dönümlük arazide kurulu platoda gün boyunca sürecek aktiviteler arasında yer alacak.
Canlı olarak sahnelenen atlı performans gösterisi "Atların Destanı" ile seyisler eşliğinde binicilik ve atla tanışma aktiviteleri, konuklara eğlenceli bir deneyim sunacak.
Çocuklara özel hazırlanan "Minik Kaşifler" programı kapsamında bayramın 4. günü saat 12.00-17.00 arasında çuval yarışı, halat çekme, halka atma ve basket oyunları etkinliklerine ev sahipliği yapacak.
Anadolu mutfağından önemli yemeklerin ziyaretçilere sunulduğu Bozdağ Film Platoları'nda, Söğüt 1299 Restoranı, geleneksel ürünlerin satıldığı çarşı, cam atölyesi, geleneksel kıyafetlerle fotoğraf çektirme ve demir dövme alanları da yer alıyor.
BOZDAĞ FİLM PLATOLARI, TARİHİ YAŞAYARAK ÖĞRENME İMKANI SUNUYOR
Platoların ziyaret edilen mekanları, İnegöl Kalesi, Ürgenç Çarşısı, Marmaracık Kalesi, Yenişehir Çarşısı, Kulucahisar Kalesi, Harzemşah Sarayı, Söğüt ve Kayı Obası bölümlerinden oluşuyor.
İnteraktif etkinlikler sayesinde ziyaretçiler, tarihi yaşayarak öğrenme imkanı yakalayabiliyor. Kayı Obası'nı ziyaret edenler geleneksel Türk kostümleriyle fotoğraf çektirebilirken, at binme, Türk zanaat ürünlerinin yapımını izleme ve Kayı boyu halkının günlük yaşantısını inceleme gibi faaliyetlerde de bulunabiliyor.
Söğüt alanında ise ziyaretçiler, geleneksel şerbet ve kahve içebilecekleri yerlerde vakit geçirebiliyor, hediyelik dükkanında geleneksel kostümler satın alabiliyor.