30 dakika da zayıflayın
İnce bir vücuda sahip olmak istiyorsunuz ama ne spor yapmaya, ne de spora tonla para harcamaya gönlünüz yok. Oysa B-Fit'le günde sadece yarım saatinizi ayırarak arzuladığınız vücuda kavuşabilir, bırakın para dökmeyi iş sahibi bile olabilirsiniz!

Kilo vermek isteyenler için en zor şeylerden biri de spor yapmak. Peki ya biri çıkıp da size günde sadece yarım saatinizi ayırarak kilo verebileceğinizi söylese? B-Fit kurucularından Bedriye Hülya söylemekle kalmıyor, kendisi de B-Fit sayesinde iki beden küçülmüş!
Bir iletişimci, bir işletmeci, bir psikolog, bir eğitimci, bir estetiysen ve bir sanatçı olmak üzere toplam altı kadının biraraya gelerek Türkiye'ye getirdikleri B-Fit, tüm ömrünü spora vakfetmeden incelmek için mükemmel bir yöntem sunuyor. Üstelik kadınlara iş fırsatı da sağlıyor.
Bedriye Hülya B-Fit hakkında bizleri aydınlattı:
B-Fit tam olarak nedir?
Bedriye Hülya: Tüm dünyada büyük ilgi gören ve sadece Amerika'da 13 milyon kişinin katıldığı 30 dakikalık bir spor programı. Yurt dışından getirdiğimiz bu sistemi Türkiye'de B-Fit adı altında 2005 yılında kurduk.
B-Fit ile sporu hayatın bir parçası olarak konumlandırarak her yaştan ve her gelir düzeyinden bayana düzenli ve sistemli spor yapma alışkanlığı kazandırmayı hedefledik.. Franchise sistemi ile kadınlara iş imkanı da yaratan B-Fit, şu an toplam 3 ilde 6 şubesi ile hizmet veriyor. Aralık 2006'da ise bu sayı 12'ye çıktı.
B-Fit'i Türkiye'ye getirmek nereden aklınıza geldi?
Bedriye Hülya: 2003 yılında Amerika'da yaşarken, öğle yemekleri arasında bu merkezlerden birine gitmeye başladım. Her gün öğle saatini iple çekiyordum çünkü hem orada çok eğleniyor, hem de kendimi çok iyi hissediyordum. Günde sadece 30 dakika ayırıp 2 beden incelince dikkatimi bu konuya yoğunlaştırmaya başladım. Öncelikle sistemle ilgili epey bir araştırma yaptım. 2004 yılında Türkiye'ye döndüm. Daima aklımın bir köşesinde olan bu fikirle oynayıp duruyor ve araştırmayı sürdürüyordum; çünkü bu sistemin Türk kadını için çok uygun olduğunu düşünüyordum. Türk kadını spora eğilimli değil; çünkü spor yapabilmek için birçok engel var. Ancak bu sistemin engelleri ortadan kaldırdığını gördüm. Ardından Amerika'ya dönerek aradığım tüm bilgileri topladım, konuyla ilgili çeşitli workshop'lara, fuarlara ve konferanslara katıldım. Katıldığım eğitimlerin yanı sıra makineleri ithal edeceğim üreticinin temsilcilik anlaşmasını yaptım ve alt yapı çalışmalarına başladım. Ardından Türkiye'ye geri döndüm ve bu işi kimlerle birlikte yapmak istediğime karar verdim. İş yapmak istediğim beş kadın arkadaşımı bu çatı altında organize ettim. 6 bayan ortak, 2006 yılının Şubat ayında ilk şubemizle bedensel olarak varolduk ancak yukarıda da söylediğim gibi fikirsel kuruluşu daha eskilere dayanıyor.
Neden sadece kadınlara özel?
Bedriye Hülya: Yurt dışındaki örnekleri de genellikle kadınlar için. Erkekler çok fazla tercih etmiyorlar; çünkü makineler çok işlevsel ama görünüm olarak daha düz. Erkeklerin aradığı ağırlıklar, kaba görünümler B-Fit aletlerinde yok. Üstelik erkekler daha çok vücut geliştirmeye yöneliyorlar, bu makineler ise ince kasları geliştiriyor. Tabii Amerika'da işlevselliği nedeniyle ordu ve futbol takımları tarafından kullanıyor ama özel salonlarda tercih edilmiyor. Bir de makinelerin başlangıç güç seviyelerini erkekler ve kadınların kullandığı makinelerde farklı ayarlamak gerektiği için aynı gruplarda çalışmaları mümkün olmuyor. Bu da beraberinde randevu sistemini getirdiği için zamandan tasarruf yapılamıyor. Oysa ki sadece kadınlar olduğunda istediğiniz saatte hangi grup olursa olsun programa dahil olmanız mümkün. Ayrıca bu sistemi tüm kadınlara hizmetten ödün vermeden ve ekonomik olarak sunabilmemiz için hem ilk kuruluş, hem de işletme giderlerinin minimumda tutulması gerekiyor. Ayrıca küçük mekanlardaki çözümler bu faydayı da sağlıyor.
Bir spor salonuna gidip, orada aletli çalışmaktan farkı nedir?
Bedriye Hülya: Araştırmalar, her gün yapılan aynı tip egzersizlerin vücudu bir süre sonra alışkanlığa ittiğini gösteriyor. Oysa B-Fit'te geçirilen 30 dakika vücudu sadece dayanıklılık, ya da sadece aerobik çalışmalarında oluşan alışkanlıklardan koruyor. Ağırlık esaslı makinelerin vücuda verdiği zorlama olmadığı için spor sonrası ağrı yaşanmıyor. Makinelerin ne kadar süreyle ve hangi sırayla kullanılacağı daha önceden belirlenmiş olduğu için, kişinin ne yapacağını keşfetmek gibi bir durumu olmuyor.
Kullanılan aletler farklı mıdır? Farklıysa, bunlar nasıl farklar?
Bedriye Hülya: Toplam 9 aletin bulunduğu bu spor programı kişinin kendi itme ve çekme gücüyle kullandığı aletler ile toplu halde yapılan özel bir spor programı. Her biri vücudun farklı bölümlerini çalıştıran toplam 9 aletin bulunduğu sisteme istasyon çalışması deniyor ve her gelen üye boş olan bir istasyondan beklemeden gruba katılabiliyor. Belirlenmiş sürelerle ve sırayla aerobik ve aletli çalışmaların birleşmesiyle gerçekleştirilen bu spor programı toplam 30 dakika sürüyor, esneme hareketleriyle sona eriyor.
Normalde spor salonunda sadece yarım saat geçirerek bir sonuca ulaşmak biraz zor görünüyor. B-Fit'in sırrı nedir?
Bedriye Hülya: Amerikan Sağlık Örgütü bir kişinin sağlıklı ve zinde kalabilmesi için gerekli olan zamanı 30 dakika olarak belirliyor. Amerika'da bulunan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nde (CDC) yapılan araştırmalar sonucu 30 dakikayı bir kişinin sağlığını koruyabilmesi ve hastalıkları daha iyi önleyebilmesi içi en uygun süre olarak öneriyor.
B-Fit spor programı da vücuttaki tüm kasların çalışmasını sağlıyor. Makinelerin aralarındaki platformlarda yapılan aerobik hareketlerle ve istasyon değiştirmeleri nedeniyle kalbe ve dolaşıma faydası büyük. Kas kütlesi arttıkça metabolizma hızlanıyor ve kalori kaybı kolaylaşıyor. Vücutta yağ azalıyor. Bununla beraber de incelme sağlanıyor.
“30 dakika”da yapılan aerobik ve kas geliştirici spor; kasların şekillenmesini ve kuvvetlenmesini, dayanıklılığın artmasını, yorgunluğun azalmasını, performansın yükselmesini, kemik yoğunluğunun korunmasını, kas ve eklem yaralanmalarının ve sakatlanmalarının önlenmesini, duruşun gelişmesini ve kan dolaşımının kolaylaşmasını sağlıyor. Psikolojik rahatlama ve iyi uyku ise bu sistemin getirdiği diğer avantajlar.
B-Fit metodu her yaş grubundan kadına uygun mudur? Sakıncalı yanları var mıdır?
Bedriye Hülya: Çalışma sırasında vücuda uygulanan yüklenme süresinin uzun ve şiddetli olmaması, her yaşta ve seviyede bayanın bu spor programını uygulamasına fırsat veriyor. Kişinin kendi itme ve çekme gücüyle kullanılan aletler, varolan kaslara biçim verip şekillenmesini ve osteoporoz riskini azaltıyor. Bu program kişiyi yormadığı gibi herhangi bir sakıncalı durumda yaratmıyor. Üstelik müzik ve ritim eşliğinde yapılan egzersizler ile kasların ritmik kanlanmasını sağlayarak kalp ve dolaşım sistemine de yardımcı oluyor.
B-Fit yurt dışında da franchise veriyor mu, yoksa bu sadece Türkiye'de mi uygulanıyor?
Bedriye Hülya: Şimdilik sadece Türkiye'de franchise veriyoruz.
Şu an nerelerde şubeleri var?
Bedriye Hülya: İlk şubemizi 2006 yılının Şubat ayında açtık. Halen Üçkuyular (İzmir), Narlıdere (İzmir), Yıldız (İstanbul Avrupa Yakası), Acıbadem (İstanbul Anadolu Yakası), Altıntepe-Bostancı (İstanbul Anadolu Yakası) ve Bodrum Oasis şubeleriyle hizmet veriyoruz. Önümüzdeki günlerde ise İzmir'de üç şube, İstanbul'da Bahçelievler, Florya, Cihangir, Ataşehir, Sarıyer olmak üzere beş şube ve Karadeniz Ereğlisi'ndeki şubelerimiz B-Fit ailesine eklenecek. Gelecekteki hedefimiz “Her mahalleye bir B-Fit”.
B-Fit'in fiyatları çok uygun. Türkiye'ye özellikle yurt dışından gelen uygulamalarda güdülen fiyat politikası düşünülünce, B-Fit bunu nasıl başarıyor?
Bedriye Hülya: B-Fit salonlarındaki aletler Amerika'nın en büyük spor aletleri üreticisi tarafından bizim için üretilmiştir ve aracısız ithal edilmiştir. Aletler görsellikten çok işlevselliği ile öne çıkar. B-Fit özel programı için büyük, gösterişli alanlar gerekmez ve 35 YTL'lik aylık ücret yıllık abonelik halinde geçerlidir.
Siz de B-Fit egzersizlerine katılıyor musunuz? Kendinizde nasıl sonuçlar tespit ettiniz?
Bedriye Hülya: Arkadaşlarım bana sürekli nasıl kilo verdiğimi ve enerjik gözüktüğümü soruyorlar. Ben de onlardan kilomu tahmin etmelerini istiyorum. Bugüne kadar tahmin edebilen çıkmadı. Aslında başka bir insanın kilo vermekle uğraşacağı kadar bir kilodayım. Ama B-Fit sayesinde yağ değil kas dokusuna sahibim. Kas yağdan daha az bir yer kapladığı için 38 bedenim. Ayrıca yemek yemeği çok severim ama sağlıklı beslenme kurallarına uyarak ve B-Fit'i hayatımın bir parçası yaparak ince, sağlıklı ve mutlu kalmayı başarıyorum.