CHP'li Böke'den akılalmaz sözler

CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, 'hayır' kampanyasına koalisyonları savunarak destek vermeye kalkıştı.

CHP'li Böke'den akılalmaz sözler
CHP'li Böke'den akılalmaz sözler
GİRİŞ 29.03.2017 11:31 GÜNCELLEME 29.03.2017 12:22
Bu Habere 118 Yorum Yapılmış

Türkiye'de istikrarsızlığa yol açan koalisyonları bir 'istikrar kaynağı' olarak savunan Böke, "Türkiye'nin büyümesi koalisyon dönemlerinde arttı" dedi.

Referanduma sayılı günler kala, 'hayır' cephesinde dile getirilen söylemler dikkati çekiyor. Bunun son örneği ise CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke'den geldi. Böke dün akşam katıldığı televizyon programında koalisyon dönemlerinin 'istikrar' getirdiğini öne sürdü.

CHP'nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, bir televizyon programına konuk oldu. Böke, "Cumhurbaşkanlığı sisteminin ülkeyi koalisyon pazarlıklarından kurtaracağı ve tek başlılığın ortadan kalkacağı" yönündeki görüşe karşı skandal bir savunma yaptı. Koalisyonları öven Böke, "Koalisyonlar istikrarsızlık getirmez, Türkiye koalisyon dönemlerinde büyüdü" yönünde gerçeği yansıtmayan ifadeler kullandı.

Şimdi Türkiye'de yakın dönemde koalisyon hükümetleri döneminde Türkiye'de neler yaşanmış bir bakalım:

1991 - 94 YILLARI TÜRKİYE'NİN EN KARANLIK YILLARI

DYP - SHP koalisyon hükümeti döneminde Türkiye en karanlık yıllarını yaşadı. 

Faili meçhuller, suikastler, halk düşmanlığı, yolsuzluklar, ekonomik krizler, zengin üst tabakanın korkunç derecede zenginleşmesi bu dönemde olmuştur. 

Uğur Mumcu, Adnan Kahveci, Eşref Bitlis, Turgut Özal, Mehmet Sincar, Bahtiyar Aydın, Cem Ersever, Rıdvan Özden ölümleri; Sivas atliamı, başbağlar katliamı, bingöl katliamı.

5 NİSAN 1994 KARARLARI

1994 yılında dönemin Başbakanı Tansu Çiller tarafından açıklanan skandal kararlardır.

İki günde gerçekleşen devalüasyon oranı yüzde 73'e dayandı. Ekonomik büyüme anlamında negatife düşüldü. Sonrasında düşüş sürecine giren ekonomi 1994 ortalarında devamlılık sağlayıp daha sonra ısındı. Kararlar yoğun bir işsizlik ve gelir dağıtımında ücretliler aleyhinde oldu. Sermaye sahipleri uygulanan yüksek faizle kazanımlar elde etti. Devalüasyon öncesinde dolarla yatırım yapanlar da büyük rant sağlamış oldu. Yaşanan durgunluk birçok firmayı ya küçülttü ya da iflas ettirdi.

ANASOL - D HÜKÜMETİ KRİZİ

Hükümeti ANAP, DSP ve Demokrat Türkiye Partisi tarafından oluşturulan azınlık koalisyonu kurdu. CHP de hükümeti dışardan destekledi.

30 Haziran günü cumhurbaşkanından onay alan Hükümet, 8 Temmuz'da TBMM'den 256 ya karşılık 281 oyla güvenoyu aldı.

YOLSUZLUK SKANDALLARI 

Türkbank ihalesindeki yolsuzluk iddiaları üzerine CHP hükümete desteğini geri çekti. CHP hükümet aleyhinde gensoru önergesi verdi. Önerge TBMM tarafından kabul edilince güvenoyu almayan ANASOL-D hükümeti düştü.

EKONOMİDEN SORUMLU BAKAN İNTİHAR ETTİ 

Ecevit hükümetinin ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay, intihar girişimini şöyle anlatmıştı.

’Ülkenin içince bulunduğu ekonomik durum nedeniyle yoğun bir stres içindeydim. 60 milyar dolar borç ödememiz gerekiyordu. Ekonomi bıçak sırtıydı. Bankalara el konulacağı dedikoduları vardı. Günde bir elma yiyerek, öğle yemeğini geçiştiriyor, geceleri iki saat uyuyordum. Develüasyon yapılacağına dair Mesut Yılmaz’a bilgi verdiğim söylentisi ortaya atıldı. Ülkenin içinde bulunduğu sıkıntıları ben 24 saat yaşıyor ve çözüm arıyordum. Evinize icra geldi ne yaparsınız. Çıkış yollarından biri intihardır. İnsanların bireysel olarak yaşadığını ben ülkem için yaşadım. Bir an geldi o irrasyonel kararı uyguladım. Olaydan sonra kendimi toparladım. Bu sefer de oğlumun beni vurduğu spekülasyonu ortaya atıldı. Bu yapılabilecek spekülasyonların en adisi oldu.’’

ANASOL - M HÜKÜMETİ VE EKONOMİK KRİZİ

Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in MGK toplantısında Başbakan Bülent Ecevit'e Anayasa kitapçığı fırlatmasıyla yaşanan büyük kaos Türkiye'yi ekonomik bir çöküşe götürmüştür. 57. hükûmet döneminde 2000 Türkiye Finansal Krizi, 2001 Türkiye ekonomik krizi ve "Kara Çarşamba" olarak da tarihe geçen Cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinin çıkması 57. hükûmetin sonunu hazırlamıştı. 2002'de Başbakan Bülent Ecevit'in sağlık durumunun kötüleşmesi ile ilgili tartışmalar başladı. Bu tartışmalar üzerine Başbakan yardımcısı Devlet Bahçeli, 7 Temmuz 2002'de aldığı kararla 3 Kasım 2002'de seçim yapılmasını istedi.

YORUMLAR 118
  • musti54 7 yıl önce Şikayet Et
    Rabbim kimseyi haktan ve hakkı konuşmaktan ayırmasın.Bunlar minareyi kaybetmiş ne deseler normal.Yalanı konuşurken hiç düşünme ihtiyacı duymuyorlar.Bize gerici diyen bu zihniyet sanıyorlarki 1970 lerin türk halkı var karşısında, ne versem yerler.
    Cevapla
  • erhan 7 yıl önce Şikayet Et
    Yav he he he.Kimse sizi kaale almıyor hala nlamadınız mı.
    Cevapla
  • cin ali 7 yıl önce Şikayet Et
    İmaj ve Fotojenik olarak sayın Tansu Çiller taklit ediyor. aslı dururken kopiye değer verilmez, bunu anlaması lazım ama nerde o kafa.
    Cevapla
  • Dadaş Efe 7 yıl önce Şikayet Et
    Bir büyüme olduda neyde oldu acaba... Bu kısmı bilmiyor yada sadece büyüme kelimesini görünce gayrisini okumamış.
    Cevapla
  • H.B 7 yıl önce Şikayet Et
    Al birini vur otekini. Ayni zihniyet
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Selçuk Bayraktar Kızılelma üretmenin zorluğunu öyle bir anlattı ki...
TCMB Başkanı Karahan: Enflasyonda belirgin düşüşe kadar sıkı para politikası sürecek