Karar'dan 'Erbakan' çarpıtması! 'Ev hapsinde öldü' dediler, arkasından Kılıçdaroğlu çıktı

Merhum Erbakan'ın hayallerini Başkan Erdoğan'ın gerçekleştirdiği gerçeğini inkar eden muhalefet medyasının, Erbakan'ın AK Parti döneminde ev hapsinde öldüğü yönündeki haberi baştan sona yalan çıktı.

Karar'dan 'Erbakan' çarpıtması! 'Ev hapsinde öldü' dediler, arkasından Kılıçdaroğlu çıktı
Karar'dan 'Erbakan' çarpıtması! 'Ev hapsinde öldü' dediler, arkasından Kılıçdaroğlu çıktı
GİRİŞ 03.02.2023 20:19 GÜNCELLEME 04.02.2023 02:07
Bu Habere 133 Yorum Yapılmış

Milli Görüş lideri merhum Necmettin Erbakan’ın hayali olan projeleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirmesinden rahatsız olan Karar gazetesi, büyük bir çarpıtmaya imza attı. GP lideri Ahmet Davutoğlu ile Deva lideri Ali Babacan’a yakınlığı ile bilinen Karar gazetesinin bugünkü “Sizin döneminizde ev hapsinde öldü” başlıklı haberinin düzmece olduğu belirlendi.

Gazetenin 9’uncu sayfasında “Hocamız sizin döneminizde ev hapsinde yaşadı” olarak değiştirilen ve 1'inci sayfadaki başlığı adeta yalanlayan haberin nasıl çarpıtılmış bilgilere dayandığını gözler önüne seriyoruz...

Gazete haberinde -SP'lilerden sert tepki- denilmesine rağmen hiçbir partilinin konuya dair ismi veya beyanı yer almıyor.

İşte Karar gazetesinin “Erbakan” yalanının arkasındaki kronolojik gerçek:

Milli Görüş Lideri merhum Necmettin Erbakan Hoca hakkında 28 Şubat yargısının başlattığı “Kayıp Trilyon” davası, iktidardan düşürüldükten sonra kapatılan Refah Partisi’ne yapılan hazine yardımının devlete iade edilmediği iddiası üzerine başlatıldı.

Hazine’den RP’ye yapılan 896 milyar TL’lik yardım bedelinin, devlete iade edilmesi talebinin ardından, paranın sahte belgelerle harcanmış gibi gösterildiği iddiasıyla dava başlatıldı. “Kayıp Trilyon” adı verilen dava, 6 Mayıs 2002’de karara bağlandı. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi, RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan hakkında 2 yıl 4 ay hapis cezasına hükmetti. Erbakan Hoca’nın dava arkadaşı olan RP’nin 68 yöneticisine 1 yıl ile 1 yıl 2 ay arası hapis cezası verildi.

MEDYA LİNCİ

Kayıp olduğu öne sürülen 896 milyar liranın harcandığı yerler belgelenmesine rağmen bu belgelerin ne bilirkişi ne de mahkeme tarafından dikkate alınmadan verilen ceza nedeniyle Erbakan hocaya “yolsuzluk” gibi ağır ithamla suç yüklendi. Dönemin “kartel” gazeteleri, gelişmeyi “Erbakan’a ‘sahtekarlık’tan ceza” gibi manşetlerle haberleştirerek Hoca’ya itibar suikasti yaptı.

Erbakan, 2 yıl 4 aylık hapis cezası Yargıtay tarafından onandıktan sonra bazı sağlık sorunlarını gösteren raporlar alarak cezanın infazını dört defa erteletti. Son erteleme kararı, 14 Temmuz 2005 tarihinde 6 aylığına verildi. Bu süre 14 Ocak 2006 tarihinde doldu.

28 Şubat yargısının verdiği ceza ile Erbakan Hoca'nın cezaevine girmemesi için AK Parti iktidarı harekete geçti.

CEZAYI EVDE ÇEKME İMKANI

AK Parti iktidarı 2006 yılında, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Özel İnfaz Usulleri”ni düzenleyen 110. maddesinin, 75 yaşını bitirmiş olanlar için sağlık raporu ve zararı tazmin şartını içeren 3. fıkrasını yürürlükten kaldırıldı. 2. fıkrada da değişiklik yapıldı. Kanunla, 2. fıkra şu şekilde değiştirildi:

“Mahkumiyete konu suç nedeniyle doğmuş zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine dair hukuki sorumlulukları saklı kalmak üzere; -Kadın veya 65 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 6 ay, -70 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 1 yıl, -75 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 3 yıl veya daha az süreli hapis cezasının konutunda çektirilmesi hükmünü veren mahkeme veya hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa, o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemece karar verilebilir.”

CHP KARŞI ÇIKTI, SEZER VETO ETTİ

Erbakan Hoca’nın cezaevine girmesinin önüne geçilerek, evindeyken ceza süresini tamamlamasını öngören kanuna CHP karşı çıktı. “Kişiye özel kanun olmaz” diye itiraz edilen kanunun ismini “Erbakan Yasası” diye isimlendiren CHP, bütün itirazlarına rağmen başarılı olamadı. 23 Şubat 2006’da kanun Meclis’te kabul edildi.

Ancak devreye dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer girdi. Erbakan’ın doktor raporu almaksızın cezasını evinde çekebilmesini sağlayan kanun değişikliğini Cumhurbaşkanı Sezer, 10 Mart 2006 tarihinde veto etti.

Kanun tekrar TBMM Genel Kurulu’na geldi. Meclis çoğunluğuna sahip AK Parti iktidarı geri adım atmadı.

Genel Kurul’da kanun aynen kabul edildi. Bu defa Anayasa gereği Cumhurbaşkanı Sezer, kanunu mecburen onayladı.

5485 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 6 Nisan 2006 tarihinde resmen yürürlüğe girmiş oldu.

CHP AYM’YE KOŞTU

Ancak Erbakan’ın cezaevine girmesi için çabalayan CHP bir kez daha devreye gidi.

CHP’li 110 milletvekili, Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak kanunun iptal edilmesini istedi.

CHP’nin AYM’ye başvurusunda şu ifadeler yer aldı:

“Eski bir başbakan hakkındaki hapis cezasının infazı söz konusu olunca ise, hemen yasa değişikliği yapılmıştır. Hazine zararının tahsili koşulundan vazgeçilerek, başka tazmin yolu getirilmiştir. Refah Partisi'nin kapatılmasından sonra RP Genel Merkezi tarafından il teşkilatlarına dağıtılmayan paraların, dağıtılmış gibi gösterilerek makbuz kesildiği iddiasıyla açılan'kayıp trilyonlar'davası diye bilinen davada Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi mahkumiyet kararı vermiştir. RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan,'evrakta sahtekarlık'suçundan 2 yıl 4 ay 10 gün hapis cezasına, kurucu üyeler ve il başkanlarından 69 yönetici de'yolsuzluk ve zimmete para geçirmek'suçundan mahkum olmuştur. Hatta Refah Partisi'nin eski Kayseri İl Başkanı ve Milletvekili Şaban Bayrak da, bu kapsamda aldığı 4 aylık hapis cezasını çekmek üzere cezaevine girmiştir. İşte söz konusu yasa değişikliği ‘Necmettin Erbakan hapse girmesin’ diye, bu davadan dolayı yapılmıştır…”

ERBAKAN ZİNDANA GİRSİN DİYE KILIÇDAROĞLU DA İMZA ATTI!

Necmettin Erbakan’ın cezaevine atılması için kanunun iptalini isteyen CHP’li 110 milletvekili arasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun imzası da yer alıyordu.

Kemal Kılıçdaroğlu, “Erbakan Yasası” dedikleri kanunun iptali için AYM’ye başvuran 110 milletvekili arasında yer almıştı.

Erbakan Hoca’nın kurduğu Saadet Partisi’nin günümüzde Cumhurbaşkanı adayı olması için çabaladığı CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erbakan’ın cezaevine atılabilmesi için verdiği imzanın belgesi şöyle:

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu; geçmişte Erbakan'ın cezaevine atılması için Anayasa Mahkemesi'ne koşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile bugün Millet İttifakı çatısı altında bir arada.


AYM’DEN DÖNDÜ

Anayasa Mahkemesi, 6 Kasım 2009’daki kararında 5485 sayılı kanunun ilgili maddelerini Anayasa’ya aykırı bulmadı ve CHP’nin hükmün iptal istemini reddetti.

Böylelikle 82 yaşındaki Erbakan, 2 yıl 4 aylık hapis cezasının infazı olan 11 ay 2 günlük cezayı, 25 Mayıs 2008 tarihinden itibaren Balıkesir’in Edremit Körfezi’nde yer alan Altınoluk’taki yazlığında geçirmeye başladı.

EV HAPSİ SADECE 2 AY SÜRDÜ

Ancak Erbakan Hoca’nın ev hapsi de uzun sürmedi. Ceza infazı 23 Eylül 2010’a kadar sürecek olan Erbakan'ın ev hapsi, Ağustos 2008’de sonlandırıldı.

Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Erbakan’ın ev hapsi cezasını sürekli hastalığı nedeniyle kaldırdı. Böylelikle Erbakan, sadece 2 ay ev hapsinde kalmış oldu.

Yani Karar gazetesinin “Erbakan ev hapsinde öldü” iddiası da yalan.

SİYASİ YASAĞI DA KALKTI

Anayasa Mahkemesi’nin 16 Ocak 1998’de Refah Partisi'ni kapatmasının ardından, Erbakan’a 5 yıl siyaset yasağı verilmişti. O yasak da 2003 yılında bitti. Erbakan Hoca vefat ettiği 27 Şubat 2011 tarihinde Saadet Partisi Genel Başkanı’ydı.

Ömrü boyunca kurduğu 4 parti vesayet odaklarınca kapatılan, 5 kez siyasi yasak uygulanan Erbakan'ın, vefat ettiği AK Parti iktidarı döneminde yasağı da, cezası da bulunmuyordu.

 

KAYNAK: HABER7
Faruk Arslan Haber7.com - Özel Haber Sorumlusu
Haber 7 - Faruk Arslan

Editör Hakkında

İstanbul’da doğdu. Aslen Erzurumlu. Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunu. 2010 yılından bu yana gazete ve internet haberciliğinde. 2013-2022 yılları arasında Akit Medya bünyesinde birçok vazife üstlendi. Dosya haberleriyle ödül ve plaketler aldı. Alanında uzman isimlerle röportajlar, mülakatlar, beyanatlar gerçekleştirdi. Çeşitli kurum, kuruluş ve STK’lara metin yazarlığı desteği verdi. Alanıyla ilgili seminerlerde, konferanslarda, çalıştaylarda, panellerde yer aldı. Uluslararası Medya Enformasyon Derneği ve İletişim Platformu Derneği üyesi. Kasım 2022’den beri Haber7 kadrosunda.
YORUMLAR 133
  • Ahmet Ziya 1 yıl önce Şikayet Et
    Yalandan medet ummak edepsizlik olduğu kadar umutsuzluğun ve acizliğin de göstergesidir.
    Cevapla
  • Mehmet 1 yıl önce Şikayet Et
    Chape yalan dolan makinesi!
    Cevapla
  • Cengiz 1 yıl önce Şikayet Et
    Kendi şerlerinizde boğulun e mi .
    Cevapla
  • Merve 1 yıl önce Şikayet Et
    Şimdi bu haberler yüzde 0.6 saadet+0.6 gelecek+ 0.9 deva cumhurbaşkanlığı seciminde Kemal'e oy versin diye mi yapiliyor? Bu yüzde 3 Bay Kemal'e oy verecekse sonraki beş yıl müslümanların başına geleceklerden bizzat sorumlu olacaklarını bilsinler. Daha 6 li masaya başörtüsü kanununa destek verelim diyemiyorlar. Vah bunlara vah...
    Cevapla
  • Misafir 1 yıl önce Şikayet Et
    Sp lileri merak ediyorum bu durum karşısında ne düşündüklerini merhum hocanın hayelerini ümitlerini amaclarını hepsini teker teker gerçekleştiren sayın cumhurbaşkanımıza halen kin ve nefretlenmi bakacaklar sizin gibi düşünülseydi nefes aldırmazlardı yüz senede uğraşsanız aynı bu şekilde devam ederdiniz ama cumhur başkanımız başardı türkiyeye çağ atlatarak masır medeniyetler üzerine çıkardı allah razı olsun sizin de bunları görerek destekte bulunmanız mecburidir farzdır.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Arabalarda dijital devrim! Tek tuşla motor gücü değişecek
İspanya, 4 ülke ile aynı anda Filistin devletini tanımayı planlıyor