Umre için oy kullanmamak büyük vebal

Türkiye'nin sevilen kanaat önderlerinden Abdullah Büyük Hocaefendi, referandumu ülkenin geleceği için çok önemsiyor. Büyük, Ramazan ayında büyük talep olan Umre ziyareti için referandumdan vaz geçenleri ve 'hayır' diyecekleri uyardı...

Umre için oy kullanmamak büyük vebal
Umre için oy kullanmamak büyük vebal
GİRİŞ 18.08.2010 07:05 GÜNCELLEME 18.08.2010 07:05
Bu Habere 59 Yorum Yapılmış

Türkiye'nin sevilen kanaat önderlerinden Abdullah Büyük Hocaefendi, referandumu ülkenin geleceği için çok önemsiyor. "Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 'İmkan olsa mezardakilere bile oy kullandırılmalı.' sözüne canı gönülden katılıyorum." diyen Büyük'e göre, her vatandaşın 12 Eylül'de sandığa gitmesi ve 'evet' demesi gerekli.

Evet oylarının Türkiye'nin dünya devleti olması yolundaki engelleri kaldıracağını belirten Büyük, vatandaşlara, "12 Eylül günü, umre için bile olsa sandık başına gitmemek, evet dememek büyük vebaldir." uyarısında bulunuyor. Hocaefendi, referanduma bir siyasi görüş veya ideoloji doğrultusunda bakmadıklarının da altını çiziyor.

Abdullah Büyük, aynı zamanda bir 12 Eylül mağduru. Askerî yönetim tarafından gözaltına alınmış ve Konya Dutlukır Askerî Cezaevi'nde yaklaşık 1 yıl kalmıştı. Ribat Eğitim Vakfı'nın kurucusu olan Abdullah Büyük Hocaefendi, Zaman Gazetesi'ne referandum sürecini değerlendirdi. Kendisi referandumu bir değişim vesilesi olarak görüyor. "Değişim, referansı Allah olan bir konudur. Kâinat her an değişmekte, yenilenmektedir. Kâinat değişirken, dünya değişirken değişime direnen, değişmeyen toplum geri kalır. Değişim ve gelişim, ikisi birlikte insanî, içtimaî, iktisadî ve kültürel... daha kaliteli bir hayatı netice verir." sözleriyle referanduma yüklediği anlamlara işaret ediyor. Ülkeyi yöneten insanların, insanlara böyle bir hayatı sağlayacak değişimi gerçekleştirmek için çalıştığını ve ortaya bir paket koyduğunu dile getirerek, "Bu değişiklik paketi ihtiyaçtan kaynaklanan bir konudur. Referanduma partisel, bölgesel, mevzii, hatta ırksal açıdan bakmak doğru değildir." diye sesleniyor. Türkiye açısından önemini de şu tespitlerle ortaya koyuyor: "Mevcut anayasanın prangalarından kurtulan Türkiye, dünya ekonomisinde, dünya siyasetinde söz sahibi olacak. Sadece Türkiye'nin değil, Ortadoğu'nun hatta bütün dünyanın geleceğini etkileyecek bir halkoylaması olacak. Türkiye'nin gelişmesine, insan hak ve özgürlükleri açısından uygar ülkeler seviyesine yükselmesine, gelişmiş ülkelerdeki standartlarda bir demokrasiye kavuşmasına, hukukun kast sisteminden kurtarılmasına, nitekim ülke idaresinin askerî vesayetten kurtarılmasına hizmet edeceği için bu anayasa değişikliği paketine 'evet' denilmeli."

Abdullah Büyük'e göre, bazı siyasî partiler ve sivil toplum kuruluşlarının 'hayır' oyu kullanma çağrıları ise vicdani değil. "Bu değişiklik paketini incelediğiniz zaman, 'hayır' oyu kullanmanın bir mantığı, toplumun yararına bir gerekçesi olmadığı görülüyor." diyor.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin sözlerine katılıyorum

Abdullah Büyük, referandumun önemine dikkat çekerken, "Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 'İmkan olsa mezardakilere bile oy kullandırılmalı.' sözlerine canı gönülden katılıyorum." diyor. Konya'da kurulmasına önderlik ettiği Ribat Eğitim Vakfı ile hayır hizmetlerine koşturan Abdullah Büyük Hocaefendi, 1970'li yıllarda imam hatip olarak başladığı meslek hayatında vaizlik ve müftü yardımcılığı görevlerinde bulundu. 12 Eylül 1980'de yapılan askeri darbeyle Diyanet İşleri Başkanlığı'ndaki görevinden ayrıldı. Askeri yönetim tarafından gözaltına alınıp hapse atılan ve yaklaşık 1 sene cezaevinde kalan Hocaefendi, hapisten çıktığı 1982 yılından itibaren kendini iman hizmetlerine vakfetti.

İnsana yönelik hizmet yatırımlarını 'önce insan sonra kurum' prensibiyle yürüttü. Bu çerçevede ailenin korunmasına ve yüceltilmesine yönelik derneklerin kuruluşuna önderlik etti. Halen Konya'da yaşayan Büyük, fikir ve düşüncelerini yazdığı kitaplar, Ribat dergisi ve gazete makaleleri aracılığıyla kamuoyuyla paylaşıyor.

Zaman

YORUMLAR 59
  • fatih selvi 14 yıl önce Şikayet Et
    muhterem hoca. madem okadar önemlii referandum bir zahmet bir iki günlüğüne gelsin o da oy kullanmasını isterizz...
    Cevapla
  • musab seyithan 14 yıl önce Şikayet Et
    sapla samanı karıştıranlara. İnsan aklıyla anlar da acaba bazıları neresinden anlıyor bilmiyoruz.Galiba sizin anlatmak istediğiniz başkalarının anladığı kadardır.tefekkürü gelişmemişler,ilim sahibi olmadan fikir sahibi olanlar Hocaefendiye laf ediyor.Hadi ordan.sen önünden yesene...Bildiğin yanıldığına yetmez.
    Cevapla
  • musab seyithan 14 yıl önce Şikayet Et
    zulme dur demenin zamanıdır. Müslüman bir insan olarak bu referandumda ülkemiz, halkımız, neslimiz ve geleceğimiz hukuka dayanacak ve baskıya, dayatmaya, zulme &8220dur&8221 diyecek bir adım olacaksa, evet demekten başka alternatifimiz olamaz.
    Cevapla
  • musab seyithan 14 yıl önce Şikayet Et
    siz hiç zulmü tattınız mı?. Gazete kültürünün kalıplarına sıkışmış mantığa bir soru daha yöneltiyorum:Siz hayatınızda hiç sorgulama odasına gittiniz mi? o anda ezan okunuyor.Sorumlu memura: Namaz kılabilir miyim? Dediğinizde: Ne namazı. Burada Allah, Peygamber, namaz yoktur"diyen rutbeli tarafından azarlandınızmı?
    Cevapla
  • Mustafa 14 yıl önce Şikayet Et
    Acınacak harici mantığı insanlar. İslam tarihinde büyük bir yeri olan Süfyan-ı Sevri isimli Salih zatın bir sözünü sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakalım şabloncu zihniyet nasıl karşılayacak? &8220 Horasan&8217a gidip, tebliğde bulunman, Mekke&8217de mücavir olmaktan(ikamet etmekten), senin için daha hayırlıdır.&8221 Acaba, ilim ve irfan ehli olan Süfyan-i Sevri bu sözüyle Mekke&8217yi küçümsüyor mu? Yoksa hizmet, tebliğ, davet, irşat faaliyetlerinin önemine mi dikkat çekmek istiyor.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Halit Yukay'ın kaybolmasıyla ilgili çarpıcı detay! Gemide şoke eden izler ortaya çıktı
Geç kalmadık, kurtarabiliriz!