Kazım Karabekir: Osmanlı'yı Masonlar yıktı

Kâzım Karabekir’in Masonlarla ilgili o günkü sözleri bugünü anlamak için de bir rehber.

Kazım Karabekir: Osmanlı'yı Masonlar yıktı
Kazım Karabekir: Osmanlı'yı Masonlar yıktı
GİRİŞ 05.06.2015 09:22 GÜNCELLEME 05.06.2015 15:59
Bu Habere 21 Yorum Yapılmış

Haber7.com Detay Haber

Derin Tarih Haziran sayısında Kâzım Karabekir’in Masonların Türk topraklarına girişine ve koca bir imparatorluğun yıkılmasında oynadıkları kritik role ilişkin tespitlerine yer verdi. Karabekir Paşa, Cihan Harbine Neden Girdik, Nasıl Girdik, Nasıl İdare Ettik? adlı kitabında Osmanlı’nın tasfiyesinde Masonik güçlerin oynadığı rolü deşifre etmiş, sadece dünü değil, bugünü de anlamak için bir yol haritası hükmündeki hayatî tespitlerde bulunmuştu.

İşte bu notlardan birkaç çarpıcı kesit:

Avrupalılar, Şark’ta müstemlekeci (sömürgeci) siyasetini takibe başladıkları zaman masonluk çok işlerine yaradı. Ellerine geçirdikleri memleketleri ellerinde tutabilmek ve başkalarını da işgal edebilmek için masonluk maskelerini kullanmayı pek faydalı buldular.

"LOCALAR AÇIP İTİBAR VERDİLER!"

Hükümdarlardan başlayarak bütün ileri devlet adamlarını mason yaptılar; onlara masonlukta yüksek rütbeler verdiler. Mükellef localar açtılar. Mason olanlara büyük itibar ve menfaatler temin ettiler. Onlarla ilmî ve insanî(!) bir kardeşlik tesis ettiler. Böylece hususi bir dostluk münasebetlerini kurduktan sonra, onlardan her türlü malumatı kolayca aldılar ve her işte müzâheretlerini (desteklerini, yardımlarını) temin ettiler. Bütün Şark memleketlerinin anahtarları bu suretle Avrupalıların ellerine geçti.

İttihat ve Terakkiciler neden Mason oldular?

Meşrutiyetin ilânını (1908) müteakip Masonluk Osmanlı diyarında yeniden bir hız aldı. Buna sebep, ortaya şu yolda birtakım fikirlerin atılmış olması idi:

a- Güya bilhassa İtilaf devletleri, Mason olmayan hükümet erkânımıza (yetkililerimize) ve hususiyle Hariciye (Dışişleri) mensuplarımıza karşı soğuk davranıyorlar ve ehemmiyet vermez görünüyorlarmış!...

b- Memleket dahilinde Türkün gayrı unsurların elinde bulunan locaların Türkleştirilmesi memleketimizin menfaatı iktizasındanmış (çıkarları gereğindenmiş)!...

Bu propagandalara kapılan İttihat ve Terakki Cemiyeti Masonluğu ele almakla memleketin dışında ve içinde hürmet ve itibar kazanacağını sandı.

KİMLER MASONDU?

İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni bu yanlış yola çeken kuvvetler ona her türlü kolaylıkları göstermekte de gecikmedi. İlk önce memleketimizde bir Şura-yı Âli kurulmasına lüzum gösterdi. Azalığa (üyeliğe) layık gördüğü zatları birden 33. dereceye çıkardı. Masonluğun son basamağına çıkartılan “biraderler” şunlardı: Cemiyetin Lideri Talat Bey (Paşa), Kâtib-i umumisi Mithat Şükrü (Bleda) Bey, azadan Erkânıharb Kaymakamı (Kurmay Yarbay) Faik Bey (Kafkas cephesinde Kolordu kumandanı Paşa iken şehit oldu) ve mahkeme reislerinden Fuat Hulusi (Demirelli) Bey, Musevi vatandaşlardan (Emanuel) Karasu ve David Kohen ve emsali Selanik’te çalışmış biraderler!

Türk Masonluğunun tahtına yerleşen İttihat ve Terakki ricali, “zabitlerin siyasetle alakası kesilmelidir” diye ortaya koyduğum fikrimi karşılamak üzere onları da Mason localarına kayıt ile elden çıkarmamağa çalışıyorlardı.

"TEHLİKEYE KARŞI UYARDIM AMA KİMSE DİNLEMEDİ"

Meşrutiyet’in istihsali umdesiyle (elde edilmesi ilkesiyle) teşekkül eden İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni siyasî bir fırka (parti) haline koymalarıyla sakat bir yol tutan cemiyet erkânı (yöneticileri) bu sefer büsbütün tehlikeli bir işe de girişmişlerdi. Bu halin pek feci akıbetler doğurabileceği hakkındaki irşatlarıma aldıran olmadı. Onları yanlış yollara sürükleyen ellerin diğer taraftan da Meşrutiyeti de ve bütün münevver (aydın) tabakayı ve bilhassa mektepli zabitleri de ortadan kaldırarak ve şimdiye kadar atılan terakki adımlarını da alt üst ederek Osmanlı Devleti’ni müstemleke haline getirmek ve paylaşmak planını tatbik için çalışıldığından ben ve benim gibi birkaç arkadaşım endişede idik. Ben mütalâalarımı açıkça icap edenlere ve bilhassa Talât Bey’e söyledikten sonra askerlikten başka bir şeyle uğraşmadım. Fakat Masonluğun tahtına çıkarılarak biraderleri vasıtası ile avutulanların memleketin başına bir felaket getirecekleri iddiasına sabit olan cemiyet azasından bazı şahsiyetler muhalefete geçtiler. Bu suretle İttihat ve Terakki içinde beliren ve sonra siyasî bir inkısama müncer olan tefrikada (bölünmeye yol açan ayrılıkta) Masonluğun da büyük tesiri oldu.

 

YORUMLAR 21
  • tester 4 gün önce Şikayet Et
    kemal aleyhindeki yayınlar patlasın internette her tarafta yayılsın hiçbirşey yapılamıyorsa bunlar çok basit işlerdir hatta o sabetayları türkcüleri putcuları sallandırmakta ama işte Müslümanlar yok herkesi kendilerinden sanıyorlar iki üç kelime ettimi atatürk put türk mürk şürk lürk pürk sonra da müslümanım desin otamam sen bizdensin der embesillr o nednle hrsitiyanlar güderken yorulmaz
    Cevapla
  • tester 4 gün önce Şikayet Et
    masonlar gerçek bir kuvvet değil gerçek bir ülke olmadığı için öyle görülüyor reijm onları güçlü kılıyor sabetayistin elindeki tek silah çürümüş bir mumyadan ibaret. Buna rağmen ezilebiliniyorsa onların altında karşılarında hiç birkuvvet yoktur. Rejimi değiştir hepsi hilkat garibesine hint fakirlerine dönerler zaten az bir şiddetle ülkeyi terkedeceklerine kimsenin şüphesi olmamalı
    Cevapla
  • ravshan 6 yıl önce Şikayet Et
    Rahmatov
    Cevapla
  • Alper Öztürk 8 yıl önce Şikayet Et
    Mason lacosunu bu ülkde kapatana bir de açana bir bakın bir zahmet.
    Cevapla
  • osman 8 yıl önce Şikayet Et
    halen mason uşakları türkiyede cirit atıyorlar
    Cevapla
  • tester 4 gün önce Şikayet Et
    cumhuriyet durdukca daha çok atarlar asıl sorun sabetayistler bunlar mhpyde chpiyide güdüyor yarım asırdan fazla süredir kemalizm rejimi kalkmadan yani türkiye yıkılmadan da hep atacaklar hemde maskeyle
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Dünya bu kararı bekliyordu! Tutuklamanın ilk adımı atıldı
Ömer Çelik'ten İmamoğlu'nun 'Hamas' açıklamasına tepki: Tamamen yanlıştır