Çiçekler niçin kokar?
Uçucu bir özelliğe sahip, organik bileşim olan kokular, çiçeklerin yerinin saptanması, çiçek türlerinin seçilmesi gibi konularda böceklere yol gösterir.

Koku, tozlaşmayı sağlayan böcekleri kendine çekmek için çiçeklerin çıkarttığı kimyasal bir sinyaldir. Kokular özellikle geceleri ziyaret edilen ve tozlaşan çiçeklerde daha belirgindir. Polenleri arılar ve kelebekler tarafından saçılan türler, daha çok tatlı kokular yayarken polen yayma işini diğer böceklere ve güvelere bırakan bitkiler daha çok baharatlı, meyvemsi kokular çıkartırlar.
Bugüne dek böceklerin her bir kokunun kimyasal bileşimine nasıl tepki verdiği bilinmiyor. Ancak karmaşık aroma bileşimleri arasında hiç hata yapmadan istedikleri bitkiyi elleriyle koymuş gibi buldukları biliniyor. Böcekleri kendilerine çekmek ve çiçeğin içindeki yiyecek kaynağına ulaşmalarını sağlamanın yanı sıra, kokular böceklerin spesifik bir bitki türünü hatta tek bir özel çiçeği- bulmasına yardımcı olur. Sözgelimi tozlaşma için farklı böceklere gereksinim duyan birbirlerine yakın akraba olan bitki türleri farklı kokular çıkarlar. Çiçek kokuları, türe özel sinyallerle böceğe yiyecek kaynaklarını öğrenme yeteneği kazandırırken, böceğin yiyecek ihtiyacını karşılama performansını artırır. Aynı zamanda başarılı polen nakli (dolayısıyla cinsel üreme) garanti altına alınmış olur. Sonuçta bu işlemden hem böcekler hem de bitkiler yararlı çıkar.
Koku yoğunluğu, çiçekler tozlaşmaya hazır olduğu zaman ve bunu yapacak olan potansiyel böcekler faal duruma geldiği zaman maksimum düzeye erişir. Arılar ve kelebekler genellikle gün içinde kokularını maksimum düzeye çıkartan bitkileri tercih ederken, güve ve yarasalar kokularını gece çıkartan bitkileri sever.
Gelişim evresinde, polen donörü olarak hizmet vermeye henüz hazır olmayan yeni açan tomurcuklar daha az sayıda ve miktarda koku yayar. Bu nedenle böcekler bunları yaşlı bitkiler kadar ziyaret etmez. Bir bitki tam anlamıyla döllendiği zaman çiçeklerini azaltır. Böylece böcekler, tüm enerjilerini tam açmış baharlara yöneltir.