Sezin: Punk da oldum komünist de
Bilkent Tiyatro Bölümü mezunu olan Sezin Akbaşoğulları, tayinlerle dolu çocukluk ve ilk gençlik yıllarında okuyup öğrendiği pek çok akımın etkisinde kalmış. Asker kızı Sezin, 'Demokrat bir aile ortamında büyüdüm' diyor.
atv'nin bağımlılık yaratan dizisi 'Beyaz Gelincik'te öldürülen ailesinin intikamını almak için fırsat kollayan Ceren karakterini canlandıran Sezin Akbaşoğulları, çocukluk yıllarını ve nasıl bir ortamda yetiştiğini anlattı... Asıl amacının tiyatroda kariyer yapmak olduğunu söyleyen Akbaşoğulları, en büyük hayalininse Latife Hanım'ı canlandırmak olduğunu söylüyor. İşte, genç oyuncunun ağzından, hayatının bilinmeyen yönleri:
GARİP DUYGULAR...
* Ailem yedi göbek İzmirli. Babam havacı subay; albay emeklisi, annem de öğretmen emeklisi. İzmir'de doğdum ama kaderim; tüm subay ve öğretmen çocuklarının kaderiyle aynı oldu. Önce Sivas, sonra Ankara, oradan Belçika... Ardından Diyarbakır ve yeniden Ankara!
* Feci bir ergenlik dönemi geçirdim, Belçika'ya gitmeden önce gerçekten çok sosyal bir çocuktum. Popüler bir çocukken gözden düşünce garip duygular yaşıyor insan. Garip duygu değişimleri yaşayabiliyor...
* Babam oyuncu olmak istediğimi öğrendiği zaman 'Nasıl yapacaksın, öyle biri değilsin ki' demişti. Utangaç hatta biraz da soğuktum. Problemli ergenliği bırakıp, Bilkent'te tiyatro okumaya başladığımda entelektüel bir hayata gömüldüm.
* Hayatımın bir sürü evresinde, bir sürü şey oldum. Komünist de oldum punkçı ve metalci de! Babam bir konuda kendini doğru ifade ettiğin zaman karşı çıkmayan biridir. Hep benimle konuştu, dinledi ve benimle tartıştı...
'MASAL ANLATIYORUZ'
* Televizyon benim idealimdeki asıl iş değil. Ekranda sanat yapmıyoruz, İnsanları eğlendirmeye çalışıyor, boş vakitlerini geçirmelerini sağlıyoruz. Uykudan önce bir masal anlatıyoruz...
* Şöhret bana ait; sahip olduğum bir şey değil. Yaptığım işin popülaritesiyle orantılı... Dizi bittikten sonra unutulacağımı biliyorum. Ben tiyatroda kariyer yapmak istiyorum.
* New York'ta work shop'lara katılıp, tiyatroları izlemek istiyorum. Bu parayı babamdan istemem lüks olurdu. Televizyon bu anlamda çok yarar sağlayacak. Kazandığım parayla cip alırsam, kısır döngüye girerim; bunu yapmayacağım.
'Latife Hanım'ın asaleti beni çekiyor'
* Dizi başladığından beri okumaya vaktim olmuyor. Üniversitedeyken deneme ağırlıklı okurdum. Ahmet Ümit'i okuduktan sonra polisiyeyi keşfetmeye başladım. Ama ilk göz ağrım ve ideal yazarım Murathan Mungan... Şiirlerine de hayranım. Bunun dışında Küçük İskender ve Nazım Hikmet'in şiirlerine de hayranlık duyarım...
* Henüz 'Şu Çılgın Türkler'i okumadım ama kendimi 'Kemalist' diye tanımlıyorum. Tiyatroda Latife Hanım'ı oynamak istiyorum. Hakkında çok kitap okudum, asaleti çekiyor beni. Haksız olduğu birçok nokta var ama bunları öyle bir aşkla yapıyor ki...
* Okumaya başladığımda yazmaya da başlamıştım. Sonra birden hevesim gitti. Yazdıklarım hep iç dünyamla ilgiliydi. Karanlık bir dünyaydı. Bir anda o karanlıktan kurtulunca yazacak bir şey kalmadı. 'Artık mutluyum sevgili günlük' dedim ve bitti...
