Ferda Anıl Yarkın geri döndü

Kendisinden bir süredir haber alınamayan Ferda Anıl Yarkın, “Ayrılmayalım” albümü ile aramıza geri döndü. 90'lı yılların Türk-pop furyası ile birlikteçıkış yapan Yarkın, kendisine ‘Pop’çu diyemediğini ve hareketli şarkıları yakışt

Ferda Anıl Yarkın geri döndü
Ferda Anıl Yarkın geri döndü
GİRİŞ 04.09.2006 00:06 GÜNCELLEME 04.09.2006 00:06

Pop furyasının başladığı 90’lı yıllarda tanıdık Ferda Anıl Yarkın’ı. “Üzülme”, “Sonuna Kadar” gibi duygusal parçaları sürekli siyah giydiği kıyafetleri ile hafızalara yerleşti. “Yaralıyım” albümünü çıkardı fakat 99 depremi hengâmesinde albüm kendini gösteremedi. Daha sonra Ferda Anıl Yarkın ortalardan kayboldu. Herkes tam onu unutmaya başlamıştı ki “Ayrılmayalım” albümü ile şimdilerde yeniden kendini gösterdi. Albüm çıkardığını duyanlar “O hâlâ yaşıyor mu?” gibi cümleler kurmaya başladı. Bir dönemin pop şarkıcısı Ferda Anıl Yarkın, Ali Atıf Bir’e göre Müslüm Gürses tadında geri döndü. “Görünür olmak için değil şarkılarımı paylaşmak için ‘Ayrılmayalım’ı yaptım.” diyen Yarkın, bunun bir tanışma albümü olarak da değerlendirilebileceğini söylüyor. Bundan sonra daha sık albüm yapmayı düşünen Ferda Anıl Yarkın ile müziğini, ortalarda görünmediği dönemi ve bundan sonraki planlarını konuştuk.

Uzun süre kaset çıkarmadınız. Bu süreçte neler yaptınız?

Yaralıyım albümünü tam piyasaya çıkarmıştım ki 99 depremi oldu. O dönemde aslında biz bilbordlar ile iyi bir tanıtımla çıkmıştık. Fakat insanların toparlanması zaman aldı. Daha sonra bir-iki şirketle anlaştım fakat sevmediğim şeyler oldu ve soğudum. Biraz da işimi rahat yapmayı seven biriyim. Yazdığım eserler vardı onlar okundu. Bu dönemde çalışmalarımı Cengiz Kurtoğlu, Nilüfer gibi çeşitli sanatçılar seslendirdi. Ben ortada çok gözükmedim ama eserlerim hep vardı.

Ekranlarda sizi görenler “Bu çocuk yaşıyor mu?” dedi.

‘Acı kaybımız... Ferda Anıl Yarkın’ı kaybettik’ diye yazı çıkmış. Aslında görünmeyince yok olmuyorsun. Müzik rahat yapılması gereken bir şey, o yüzden de bazen zaman uzuyor. Bu albüme “Döndü mü o?” diyen kişiler için bir tanışma albümü de diyebiliriz.

Bundan sonra daha mı sık albüm yapacaksınız?

Kesinlikle evet.

Neden? Albüm yapmayınca unutulduğunuzu mu düşünüyorsunuz?

Bu aslında benimle ilgili bir şey de değil. Annem şey diyor mesela: “Haydi oğlum seni televizyonda görmüyorum”. Benim bir kaygım yok televizyona çıkayım falan diye ama şunu gördüm; yapıyorsun ve bu yaptığını dinletmek istiyorsun. Ürettiğim çok şarkım var ve üretken bir adamın yapacağı şey de bunu paylaşmasıdır. O yüzden arada derede de olsa albüm yapacağım.

Ekranlarda görünmek ile görünmemek arasında nasıl bir fark var?

Görünmez olabilirdim. Şöyle insanlara rastlıyordum “Ağabey neredesin ya! Senelerdir görünmüyorsun?” diyor biri. Cevap veriyorsun. Çıkıyorum, bu sefer de niye çıktın diye anlatıyorsun. Bu bir özlem değil, kendimi göstereyim, insanlar hatırlasın değil. Güzel şarkılar ile hatırlasınlar. Bundan sonra sırf slov şarkılar da yapabilirim. Ticari olarak buna çok sıcak bakacak yapımcı bulmayabilirsin ama bir tarz da oturtmak lazım, hayat geçiyor gidiyor ama on beş sene sonra insanlar çok eğlenceli şarkılar dinleyecek durumda olamayabilir.

Dinleyici kitlenizi kimler oluşturuyor?

Benim görsel bir kitle ile işim yok. Müzik dinleyen insanların beni dinlediği zaman seveceğine inanıyorum. Bir yorum var ortada, şarkılarım kötü değil. Birazcık da zor şarkılar yaparım ben. Bu şarkıları okumak da zor, insanlara geçirmek de zor olabilir ama kalitedir. Daha kulağa hitap eden şarkılar yaptığıma inanıyorum. Yorumculuğun biraz da slov şarkılarda ortaya çıktığına inanıyorum. Ben “Ne güzel şarkı yazmışsın” dendiğinde de mutlu oldum, “Ne güzel söylemişsin” dendiğinde de. “Senin şarkıların ile evlendik” dediklerinde de çok mutlu oldum. Her kitleden dinleyicim var aslında.

Size hareketli parçalar yakıştırılmıyor; neden?

Ben de bazen kendime yakıştırmıyorum. ‘Dikkat Et Bana Aşık Olursun’, ‘Zorlama Güzelim’ bana en çok yakışanlardı. Fakat eminim Mustafa Sandal okusaydı ona daha çok yakışabilirdi. Ben hareketli parçaları bile biraz daha yorumlu söylüyorum.

Ağır bir görüntünüzün olmasından mı kaynaklanıyor bu algı?

Ben çok keyifli bir adamım aslında. Müzik yaparken sahnede sanatçının farklı duruşları vardır. Ben o duruşu seviyorum.

Ayrılmayalım albümü de içinde ağır parçaları barındırıyor. Hatta Ali Atıf Bir, “Ferda Anıl Yarkın, Müslüm Gürses tadında döndü.” diye yazdı...

Geçmişe dönüp benim şarkılarıma bakarsak 20-25 tane Cengiz Kurtoğlu, Arif Susam, İbrahim Tatlıses, Müslüm Gürses, Kibariye gibi şarkıcıların benim bestelerimi okuduğunu görüyorum. Diğer taraftan Mustafa Sandal, Nilüfer gibi ekstra ya da yeni çıkan pop şarkıcılar da seslendirdi şarkılarımı. Ben Batı müziği eğitimi görmüş, Türkiye’de bir yaylı grubu kurmuş ve bununla tüm stüdyolarda çalmışım. Benim kulağımda her tür müzik var. Ben bu albümümde böyle bir tarzı tercih ettim; sonraki albümde çok hareketli şarkılar olabilir. Dolayısı ile beni böyle ifade edemezsiniz “Aa şunu yapmış yeni Müslüm Gürses” falan. Yarın çok farklı bir albüm yapabilirim. Bundan sonra enstrümantal bir albüm yapmayı hedefliyorum mesela. Ben buyum, pop müzik sanatçısı olarak değil, Ferda Anıl Yarkın olarak varım. Onlar da ona göre değerlendirmeli. Beni rahatsız etmiyor böyle algılanmak, sonuçta yorum olarak iddialı parçalar. Çok fazla adamın okuyabileceği parçalar değil.

Birçok kişi sizin besteci kimliğinizi daha başarılı buluyor. Yorumcu olarak tutunamadığınıza inanıyor.

Albümün sattığı zaman yorumcu kimliğin var diye sir şey yok. Bu, satışla ilgili bir şey değil. Şuna inanıyorum, Türkiye’de biraz da yorumcu dinlemek lazım. Hep klip izleyerek olmaz. Cd’leri biz dinlenilsin diye yapıyoruz. Kimseye saldırıyor değilim bunu derken, isim de vermeyeceğim o yüzden.


İlk çıkış yaptığınız dönemde pop sanatçısı kategorisinde yer alıyordunuz. Şimdi kendinizi nerede konumlandırıyorsunuz?

İlk dönemlerde hep pop sanatçısı olarak sunuldum. Fakat ben, pop sanatçılarına bir-iki laf attıklarında üstüme bile alınmamıştım. Bugün ben böyle bir albüm yapmış, sonra da daha farklı bir albüm yapan adam olabilirim. Ben kendi bestelerini yapan bir adamım.

Yani kendinizi bir pop sanatçısı olarak görmüyorsunuz öyle mi?

Ben utandığım bir şeyden bahsetmiyorum. Beni o kategoriye sokuyorlar. Pop müzik dalında ödüllere aday gösterildim, orada değerlendirildim, orada olmaktan mutluyum. Fakat ben albümü yaparken pop müzik albümü yapıyorum diye yapmadım, kendi şarkılarımı söyledim. Benim bütün albümlerimde Türk müziği hep vardır.

Bir dönem Mustafa Sandal, Seden-Aykut Gürel, Hakan Peker, Burak Kut hep birlikte dolaşıyordunuz. Hatta bir cemaat olduğunuz söyleniyordu. Şu anda ne durumdasınız?

Yıllar evvel ben bu cemaatteki arkadaşlara dedim ki, güzel bir organize olalım üç dört tane hem besteci hem aranjör bu işi sahiplenelim ve Türkiye’de iyi bir şeyler yapalım. Bir-iki sene uğraştık ama o buluşma olmadı. Onun dışında telefon ile zaman zaman da yüz yüze görüşüyoruz. Fakat eskisi gibi değiliz. Eskiden TV programlarına gidiyorduk, 8-10 kişi sıra ile birimiz ev sahibi oluyorduk, o zamanki format buydu. O yüzden çok görüşüyorduk.

Çıkış yaptığınız dönemdeki sanatçılar (Mustafa Sandal, Kenan Doğulu, Tarkan) daha popüler oldu. Siz de isteseniz daha popüler olur muydunuz?

Ben popülerim. Mustafa Sandal’ın kendine göre bir kitlesi var. Benim de bir kitlem var. Belki de atağa geçerler belli mi olur? Popülerlik çok kolaylaştı ben de bunun içinde çok rahat yer alabilirim.











(Turkuaz)

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Milli Muharip Uçak KAAN bir kez daha başardı
ABD'den İsrail'i çıldırtan karar! Sevkiyat tamamen durduruldu! İpler gerildi...