20 yıl önce hepatit B olan kadın eşinden alınan karaciğerle hayata tatundu

38 yaşındaki Moldovalı İlona Özbay 18 yaşında yakalandığı hepatit B sonucu kronik akciğer yetmezliğine yakalandı. Genç kadın eşinin ciğeriyle hayatta kaldı.

20 yıl önce hepatit B olan kadın eşinden alınan karaciğerle hayata tatundu
20 yıl önce hepatit B olan kadın eşinden alınan karaciğerle hayata tatundu
GİRİŞ 02.04.2021 11:24 GÜNCELLEME 02.04.2021 12:20
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Aslen Moldovalı olan ve oraya dünyaya gelen İlona Özbay 12 yıl önce Burak Özbay ile evlenerek İstanbul'da yaşamaya başladı. Şimdi 38 yaşında olan genç kadın henüz 18 yaşındayken yakalandığı hepatit B hastalığı sonucu kronik karaciğer hastası oldu ve nakil gerekti. 12 yıllık eşi ameliyat masasına yatarak genç kadına ciğerinden bir parça verdi. Yıllar sonra sağlığına kavuşan Özbay, “Çok korktum ama eşim ‘sakin ol ben varım’ dedi. Hayatımı kurtardı, çok mutluyum” diye konuştu.

Dizinden kitle aldırmak için gitti, 614 gramlık yağ bezesi alındı!

Genç kadın yıllar sonra sağlığına kavuştu

Moldova'da okulun basketbol takımında yer alan aktif olarak sporla ilgilenen genç kadın şikâyetlerinin artması sonucu sporu bıraktı. Uzun süre memleketinde ilaç tedavisi gören Özbay, 12 yıl önce Türkiye’de Burak Özbay ile hayatını birleştirdi. İki çocuk annesi genç kadın, yıllar içinde tekrar sporla ilgilenmeye ve kick boks yapmaya başladı. İlona Özbay, halsizlik, sararma şikâyetlerinin tekrar başlaması sonucu soluğu hastanede aldı. Yapılan tetkiklerde genç kadının kronik karaciğer yetmezliği (siroz) hastalığı geliştiği belirlendi. Eşi Burak Özbay, hiç vakit kaybetmeden eşi için ameliyat masasına yatma kararı aldı. Genç adamdan alınan karaciğer, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp ve ekibi tarafından gerçekleştirilen operasyonla İlona Özbay’a nakledildi ve genç kadın yıllar sonra sağlığına kavuştu.

Unutkanlık, nefes darlığı ve yürüme güçlüğü yaşadım

Unutkanlık, nefes darlığı, yürüme güçlüğü şikayetleri olduğunu anlatan İlona Özbay, “Hastalığa yakalandığımda 18 yaşındaydım, 6 ay içinde sararmalarım başladı, gözlerim sarardı, kaşıntılarım başladı. Ne olduğuna anlam veremedim. O yıllarda kolejin basketbol takımındaydım. Sporla ilgilendiğimden şikayetleri önemsemedim. Antrenörüm 'sen eski gücünü kaybettin' diyerek beni hekime yönlendirdi. Hastanede yapılan kan tahlili sonrası Hepatit B teşhisi konuldu. Tedavilerle hastalık kontrol altına alındı. Birkaç sene önce kick boks yapmaya başladım. Bu ağır bir spor olduğundan şikayetlerim iyice artmaya başladı. O zaman hepatit B virüsünün siroza yol açtığını fark edildi.  Doktorlar ‘Sporu bırakmalısın’ dediler ve bırakmak zorunda kaldım. Yaşadığım en büyük sorun unutkanlık, nefes darlığı, yürümede güçlüktü. Ameliyat öncesi strese girdim. Nereden donör bulacağım diye düşündüm. Çok korktum ama eşim ‘sakin ol ben varım kan gruplarımız uyumlu sana ben karaciğerimi vereceğim’ dedi. Dünyalar benim oldu” diye konuştu.

Eşi verici olarak uygun olduğunu biliyordu

12 yıldır aynı yastığa baş koyduğu eşinin sağlığına kavuşmasına çok mutlu olduğunu anlatan Burak Özbay ise, “Gelinen bu nokta bizim için sürpriz değildi. Çünkü biz bu zorlu süreci 10 sene boyunca eşimle beraber yaşadık. Dolayısıyla biz hangi noktaya geleceğimizi biliyorduk. Bunun için neyin gerekli olduğunu biliyorduk. Benim verici olarak uygun olduğumu da biliyordum. Süreç yaklaştıkça biz buna hazırdık. Duyduğumuzda üzüldük ama nakil imkanımız olduğu için mutluyduk. Organ bağışı konusunda hiç düşünmedim. Öyle bir sürece girdiğinizde aynı yastığa baş koyduğunuz insan için bunu yapmak zorunda hissediyorsunuz kendinizi ve bundan gurur duyuyorsunuz. Ben de bunun gururunu yaşıyorum. En önemlisi eşimin sağlığına kavuşması ve iyi olması da beni mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.


Nakil hayatını devam ettirebilmesi için gerekliydi

Karaciğer yetmezliğinin en önemli belirtisinin karında şişlik, vücutta morarma, bazen ağızdan kan gelmesi, halsizlik ve yorgunluk olduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Genel Cerrahi, Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp, “Hastamıza yapılan tahlillerde hepatit B, buna bağlı kronik karaciğer yetmezliği diğer adıyla siroz teşhisi konuldu. Daha sonra sirozun evrelemesi yapıldı. Evreleme sonrasında ileri safhada bir siroz olduğunda hayatını devam ettirmesi için karaciğer nakline karar verdik. Hastaya canlı vericiden nakil planlandı karaciğer eşinden alındı. Karaciğer nakli hem kadavra hem canlı bireylerden yapılabiliyor. Kadavra bağışı konusunda hassasiyetin altını çizmemiz gerekiyor. Toplumda ne kadar çok kadavra bağışı olursa canlı vericili karaciğer ihtiyacımız o kadar az olacaktır. Ne yazık ki ülkemizde kadavra bağışı istenilen düzeyde olmadığı için hastamıza da canlı vericili karaciğer nakli yapıldı. Eşinden karaciğer alınarak nakil gerçekleştirildi” değerlendirmesinde bulundu

Aşı sirozdan koruyor

Hepatit B aşısının hastalıktan koruyucu en önemli faktör olduğunu belirten Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp, “Günümüzde en güncel konu koronavirüs aşıları. Ama hepatit B ile ilgili aşılama çok önceden beri biliniyor. Hepatit B aşısı hastalarımızı hem kronik karaciğer yetmezliğinden yani sirozdan koruyor hem de yakınlarını koruyor. Hepatit B aşısı olduğunda 2 kişinin de ameliyattan korunması sağlanabiliyor. Eğer hastayı koruyamazsak 15-20 yılda hastalık ilerleyip siroza dönüyor. Tedavi edilmediğinde sonrasında da karaciğer kanseri ortaya çıkıyor. Ülkemizde kronik karaciğer yetmezliğinin (siroz) en önemli nedeni hepatit B ve bunun engellenmesi aşılanma ile mümkün” ifadelerini kullandı.

Hepatit B'ye karşı antikorunuza baktırmak çok önemli

Ülkemizde çocukların okullarda hepatit B aşısı olduğunu anlatan Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp, kan tahlili ile bunun tespitinin mümkün olduğunu hatırlattı. Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp, “Aşı programının başlaması daha yeni, yani 15-20 yıllık bir süreç. 30 yaşındaki birisi hepatit B aşısını olmamış olabilir. Bu kişi hepatit B virüsü ile karşılaşırsa o hastalık siroza dönebilir. Çok basit bir kan tahlili ile herhangi bir sağlık merkezinde hepatit B'ye karşı antikorunuzun olup olmadığını test ettirebilirsiniz. Antikorunuz yoksa aşılanmanız sirozdan korunmanız adına yapacağınız en doğru şey olacaktır. Daha önce aşılandıysanız ve antikorunuz düştüyse tekrar aşılanmanız gerekecektir” dedi.

Hepatit B hastalarını aşıyla korumamız gerekiyor

Ülkemizin hepatit B haritasına dikkat çeken Prof. Dr. Kayaalp, “Coğrafi olarak biraz farklı; doğu ve güneydoğuda biraz daha fazla ve yüzde 10'lara ulaşıyor. Genel olarak yüzde 5 civarında bazı bölgelerde ise yüzde 7. Ancak sonuca baktığımızda karaciğer nakli gerektiren hastaların yarısı hepatit B nedeniyle nakil ihtiyacı duyuyor. Eğer bu kişileri aşıyla korursak nakil sayımız yarıya düşecek” diye konuştu

KAYNAK: DHA
YORUMLAR 1
  • ben 3 yıl önce Şikayet Et
    bende askere giderken yapılan kan tahlilinde hepatit-b çıktı. 35 yıl oldu hiç bir etkisini görmedim. eşimde çocuklarımda yok. ara sıra tahlil veriyorum "üremiyor" diyorlar. ancak antikor da oluşmamış. karaciğeri güçlendiren şeyleri bol yemeye çalışıyorum. enginar, kara hindiba gibi. nar suyu devamlı içerim. melisa çayını da ihmal etmem. en son ultrasonda karaciğer ve safra kesesi tertemiz çıktı. hepatit-b için hiç ilaç kullanmadım 35 yıldır.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Tokat'ta kırılmanın olduğu fay hattı havadan görüntülendi
Turistik Diyarbakır Ekspresi ilk seferini yaptı!