Mardin'de 51 yaşındaki kadın 3 çocuğuyla beraber eğitim gördü, üniversiteye hazırlanıyor

Mardin'in Artuklu ilçesinde yaşayan 51 yaşındaki Suzan Üzen 4.sınıfa kadar okuyup 14 yaşında evlendirildi. Üzen 3 farklı iş kurdu, okuma hevesini kaybetmeyip 3 çocuğuyla birlikte lise okudu. Şimdilerde ise üniversiteye hazırlanıyor.

Mardin'de 51 yaşındaki kadın 3 çocuğuyla beraber eğitim gördü, üniversiteye hazırlanıyor
Mardin'de 51 yaşındaki kadın 3 çocuğuyla beraber eğitim gördü, üniversiteye hazırlanıyor
GİRİŞ 08.03.2022 14:05 GÜNCELLEME 08.03.2022 14:05

Mardin Artuklu ilçesinde yaşayan 51 yaşındaki Suzan üzen ailesi tarafından ilkokul 4. sınıfa kadar okutuldu. 14 yaşında evlendirilen Üzen, dışarıdan ortaokulu bitirdi. Lise birinci sınıfa en büyük kızı ile birlikte başladı. Liseden mezun olan Üzen, aynı zamanda terzilik yaptı. Görme yetisini kaybedince dikiş atölyesini kapatan Üzen, kozmetik ve iç giyim işine girdi. Daha sonra oradan çıkıp Mardin’in tarihi evlerinden birini restorana çevirdi. Üzen 5 kişiyi istihdam ediyor. Şimdi ise şubeleşme yoluna gidiyor aynı zamanda üniversite sınavlarına hazırlanıp avukat olmak istiyor. 

Ordu'da 48 yıllık ev hanımı, 18 yıldır muhtarlık yapıyor! Ünye'nin tek kadın muhtarıOrdu'da 48 yıllık ev hanımı, 18 yıldır muhtarlık yapıyor! Ünye'nin tek kadın muhtarı

İÇİNDE HEP OKUMA HEVESİ VARDI

51 yaşında olduğunu söyleyen Üzen, "Aslında çalışan bir bayanım aynı zamanda ev hanımıyım. İlkokul 4'e kadar okudum, ondan sonra okuldan alındım. Annem ve babamın kız çocukları okutmaz gibi bir fikri yoktu aslında okutmak istiyorlardı. Hayat şartları biraz zorladı. 14 yaşında evlendim. O dönemlerde biraz küçük evleniliyordu. Eşim de çok büyük değildi. Aramızda bir 7-8 yaş fark var. Küçüktük ama biz evlendiğimizde çok büyük hissettik kendimizi. Hayatımızı biraz yoluna koymaya çalıştık. Benim okul okuma hevesi vardı hep içimde. Ortaokulu dışarıdan bitirdim. Liseye başladım” dedi. 
   

LİSEYE KIZIMLA BAŞLADIM 

Lise döneminde 3 çocuğu olduğunu söyleyen Üzen, “Liseye başladığım zaman kızımla beraber ben de birinci sınıfı okuyorum deyip onu teşvik etmiştim. Onun da çok hoşuna gitmişti. O zaman dikiş atölyem vardı. Aynı anda hem okuyup hem çalışan hem anne olan ve bunlardan zevk duyan bir kadındım. Severek yapınca çok zorluk yaşamıyorsun. Yani kendi fikrini de bedeninde zorlu görmüyorsun. Çevre etkisi çevresel ve toplumsal faktörler biraz hırpalıyor. O da biraz değiştirememenin problemi ya da yok sayılmanın problemiydi” diye konuştu. 
   
GEÇMİŞTE ÇOK KİLOLUYDU KIYAFET BULAMAYINCA TERZİ OLDU

Geçmişte çok kilolu bir kadın olduğunu bildiren Üzen, “Dikiş dikmeye kendim için başladım. Kıyafet bulamıyordum. Sonra bir anda kendimi terzi olarak buldum ve çok da beğenilen bir terziydim. Düşünün kendi çabamla pratik yoldan hiçbir eğitimini almadan araba brandasından tutun perdelere gelinlik dikmeye kadar biliyorum. Çok acı bir şekilde sağ gözümün görme yetisini, ışığını kaybettim. Onun verdiği acıyla ben iş yerimi kapatmak zorunda kaldım aynı anda hem gözüm hem iş yerimi kaybetmiştim. Bu bir 3 ay gibi bir sürede depresyona soktu. Sonra hemen kendimi toparladım kozmetik ve iç giyim yine kadınlarla ilgili bir sektöre girdim. Orada işimi çok zevkle yapıyordum.  Kozmetik sektörü yeni gelişmekteydi. Her gün yeni şeyler çıkıyordu. Ondan sonra orada bir hastalıktan dolayı tekrar onu bıraktım atma teşhisi konulamayan bir hastalıktan dolayı tedavi süreci işte bulamama edememe sürecinde aslında biraz da hırpalandım. Orada da iş yerini kapattım biraz hastalıklar beni zorladı. Ondan sonra daha farklı bir yön çizdi bize yani hayat” şeklinde konuştu. 
   
ŞUBELEŞME YOLUNA GİDİYORUM

Geçmişte aşçı olan amcasına yardım ettiğini aktaran Üzen, “Amcamın elinin altında da çok çalıştım. Bir gün bizim ailenin bütün gençleri Suzan abla niye aşçı olmuyorsun? Suzan abla niye restoran açmıyorsun dediler. Biraz da onların teşvikleri vardı. Onlar bana öz güven verdiler ve mesleğe girdim. Yani aslında ticari olarak girdim yoksa ben çok güzel yemek yapan eli de lezzetli olan, Allah vergisi bir bayanım. Ama bunu ticarete döktükten sonra üretmenin ve kadının var olması gerektiğini düşündüm. Bu sektöre bakıyoruz bütün aşçıların hepsi erkek neden bir kadın olmasın. Benim 3 bayan ve bir erkek çalışanım var yardımcılarım var. 4-5 kişide olabiliyoruz çünkü bazen turlarımız geldiğinde bir sayımız biraz daha yükseliyor hizmet verebilmek için. Aslında birkaç şubeleşmeye gitmek istiyorum. Birçok insana ekmek vermek istiyorum” dedi. 
   
OKUYARAK BEYNİMİZİ AÇIYORUZ

Okuma hevesini hiç kaybetmeyen Üzen, “Halen okuyorum. Kitabımda halen masanın üstünde. Her zaman okuyarak beynimizi, bilincimizi açıyoruz. Buna çok inandım ama okuyarak diploma alamıyoruz. Bunun içinde illaki okul lazım üniversite sınavlarına kaydımı yaptım. Hedefim biraz büyük ama olsun diyorum. Aslında ben avukat olmayı çok istiyorum. Onu da niye diyeceksiniz çünkü haksızlığa gelemiyorum. Elimde olursa böyle bir diploma birçok insanın hayatına dokunacağım diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

KAYNAK: İHA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Eski MOSSAD Başkanı'ndan İsrail'e İran uyarısı
Fahiş fiyata ceza artıyor - Gazete manşetleri