Türkiye için peş peşe skandal sözler! KKTC'den çok sert tepki

Miçotakis, geleneksel ilk yurt dışı ziyaretini Güney Kıbrıs'a yaparak, Rum lider Nikos Anastasiadis ile Lefkoşa'da bir araya geldi. 

Ziyaretinin sadece sembolik değil siyasi olarak da önemli bir dönemde gerçekleştiğini anlatan Miçotakis, Rum kesimi ile birlikte bölgede ciddi meydan okumalarla karşı karşıya geldiklerini iddia etti. 

"AMACIMIZ TÜRK İŞGALİNE SON VERMEK"

Miçotakis, Türkiye'nin faaliyetlerine karşı AB'nin benzer bir cevap vermesi gerektiğini ileri sürerek, "Kıbrıs (GKRY) enerji alanındaki meydan okumaların tırmanmasına karşı Yunanistan'ın ve AB'nin desteğini alacaktır." diye konuştu.

Kıbrıs sorununa ilişkin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Anastasiadis arasında planlanan görüşmeden dolayı "ihtiyatlı iyimserlik" duyduğunu belirten Miçotakis, "Türk işgalinin son bulmasının ilk öncelikleri olduğu ve çağ dışı garantiler sisteminin çözümle birlikte kaldırılması gerektiği" iddiasında bulundu.

Anastasiadis ise konuşmasında, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerine ilişkin, "Müzakerelerin yeniden başlaması konusunda Başbakan (Miçotakis) ile ortak duruşumuz, Türkiye’nin, Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgedeki (MEB) hukuksuz faaliyetlerine ve Gazimağusa’daki (Famagusta) kapalı alanın (Maraş) açılması planına son vererek uygun atmosferin yaratılmasına katkıda bulunması gerektiği şeklinde." ifadelerini kullandı.

BİR KÜSTAH AÇIKLAMA DAHA

Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Türkiye'yi sözde 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarını ihlal etmekle suçlayarak, ''herhangi bir Türk tahriği cevabını alacak'' dedi.

Miçotakis, ''Türkiye’ye tepki Kıbrıs (Güney) ve Yunanistan'ın işbirliği ile sınırlı değil. Bu AB'yi de ilgilendiriyor. Bu mesele sadece bir üye ülkesinin egemenlik haklarının değil AB’nin kendi enerji politikaları ile de ilgilidir'' ifadelerini kullandı.

KKTC'DEN ÇOK SERT TEPKİ

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Yunanistan'da 7 Temmuz'da gerçekleştirilen erken seçimlerin ardından iktidara gelen ve ilk yurt dışı ziyaretini Kıbrıs'a yapan Miçotakis'in açıklamalarına cevap verdi.

AA muhabirine konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Özersay, "Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Kıbrıs'a yaptığı ilk ziyaretinde son derece talihsiz açıklamalarda bulunmuştur." dedi.

Miçotakis'in Kıbrıs'a yaptığı ilk ziyaretinde, "Yunanistan'ın stratejik hedefinin buradaki Türk askerinin sözde işgalini sona erdirmek ve ortadan kaldırmak olduğunu" söylediğini hatırlatan Özersay, şöyle devam etti: "Bir kere 21'inci yüzyılda arkaik ve çağ dışı düşüncelerini bir an önce bir kenara bırakmalarını tavsiye ediyorum ve kendilerine öneriyorum. Burada Türk askerinin varlığına neden olanın, Yunanistan'ın bizzat kendisinin 15 Temmuz 1974 tarihinde bu Ada'da gerçekleştirdiği darbe olduğunu, Yunanistan'ın bizzat kendisinin bir işgal girişimine karşı Türk askerinin buraya geldiğini, kimseye unutturmaya haklarının bulunmadığını kendisine hatırlatırım. Türk askerinin buradaki varlığı, Yunanistan'ın darbe girişimi ve işgal girişimi sonucundadır, onun bir ürünüdür. Bunu hiç unutmamasını kendisine tavsiye ederim." 

"Eğer bir işgal arıyorsa, 'Kıbrıs Cumhuriyeti' dedikleri devletin Kıbrıslı Rumlar tarafından işgaline bakmasını tavsiye ederim." diyen Özersay, şu ifadeleri kullandı: "Anayasasının neredeyse üçte ikisi askıya alınmış olan, temsili bir hükümete sahip olmayan, Kıbrıslı Türkleri bütünen dışlamış ve bütün kurumlarından atmış olan bir sözde devletin, sözde hükümetine, bir hükümet muamelesi yapmaktansa dönüp bunun bir işgal altında olduğunu ve Kıbrıslı Rumların işgali altında olduğunu görmesini tavsiye ederim." 

Açıklamasında Doğu Akdeniz'deki gelişmelere de değinen Özersay, şunları kaydetti: "Doğu Akdeniz'de KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasında yapılan anlaşmalardan ve verilen lisanslardan hareketle, yapmakta olduğumuz deniz yetki alanlarındaki faaliyetlerimizi de yasa dışı faaliyetler olarak nitelendiren Yunanistan Başbakanı'na, eğer yasa dışı bir faaliyet veya eylem arıyorsa Kıbrıslı Rumların yine Doğu Akdeniz bölgesinde tek yanlı olarak Kıbrıslı Türklerin haklarını gasbederek attıkları adımlara bakmasını tavsiye ederim." 

TÜRK TARAFININ GİRİŞİMİNİ REDDETMİŞLERDİ

GKRY, KKTC'nin sunduğu "hidrokarbon konusunda ortak komite" kurma önerisini değerlendirmeyerek reddetmişti. 

Türkiye, Fatih sondaj gemisiyle Doğu Akdeniz'de kendi kıta sahanlığında Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisi ve Yavuz sondaj gemisiyle de KKTC'nin Türk Petrolleri Anonim Ortaklığına (TPAO) ruhsat verdiği alanlarda sismik araştırma ve sondaj çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye, bölgeye araştırma için dördüncü bir gemi gönderme kararı da aldı. 

Öte yandan, AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarının katılımıyla Brüksel'de gerçekleştirilen Dış İlişkiler Konseyi Toplantısı kapsamında sonuç bildirgesi yayımlanarak Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarına ilişkin faaliyetlerinin yasa dışı olduğu savunulmuş, AB'nin bu duruma yönelik çeşitli kararlar aldığı belirtilmişti.

GKRY ada çevresinde tek taraflı ilan ettiği 13 parseli, uluslararası şirketlere ihale ederek lisanslandırıyor. Rum kesiminin, Türk tarafının hak talep ettiği bölgelerde uluslararası şirketlere arama faaliyetlerinde bulundurması Türkiye ve KKTC'nin tepkisine yol açıyor.