"Ortadoğu'da Barış, Aktörler, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Sempozyumu" (4)

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: "IŞİD veya benzeri terörist grupları ortadan kaldırmanın yolu, Suriye halkının tüm farklı unsurlarının kendi ihtiyaçları doğrultusunda katılımını sağlamaktır"

"Ortadoğu'da Barış, Aktörler, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Sempozyumu" (4)
"Ortadoğu'da Barış, Aktörler, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Sempozyumu" (4)
GİRİŞ 19.12.2014 17:01 GÜNCELLEME 19.12.2014 17:01

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "IŞİD veya benzeri terörist grupları ortadan kaldırmanın yolu, Suriye halkının tüm farklı unsurlarının kendi ihtiyaçları doğrultusunda katılımını sağlamaktır" dedi.

Kurtulmuş ve Eski NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Hasan Kalyoncu Üniversitesi tarafından düzenlenen "Ortadoğu'da Barış, Aktörler, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Sempozyumu"nda gazeteci Murat Akgün moderatörlüğünde gerçekleştirilen soru cevap bölümüne katıldı.

Suriye'de çözümün nasıl sağlanacağı ilgili bir soruya Kurtulmuş, "Eğer Suriye'nin de Irak gibi bol miktarda petrolü olsaydı Suriye çoktan işgal edilmişti. Dolayısıyla Suriye'nin en büyük dezavantajı petrolünün olmayışı" dedi.

Suriye rejiminin, uçuşa yasak bölgeyle köşeye sıkıştırılacağını dile getiren Kurtulmuş, özellikle koalisyon ülkelerinin bir çoğunun Esed rejimini yok etmek gibi bir meselesi olmadığını savundu.

Kurtulmuş, IŞİD ve benzeri organizasyonların bir sonuç olduğu kanaatini taşıdıklarını ifade etti.

IŞİD'in içerisinde batılı ülkelerden gelen çok sayıda unsurların olduğunu anlatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bu terör örgütü siyasi istikrarsızlıkların sonucunda ortaya çıkmıştır. Farz edelim gücümüz yetti IŞİD'İ bugün bitirdik. Suriye'deki politik şartlar böyle devam ederse yarın IŞİD gidecek başka bir şey olacak. Dolasıyla IŞİD veya benzeri terörist grupları ortadan kaldırmanın yolu, Suriye halkının tüm farklı unsurlarının kendi ihtiyaçları doğrultusunda katılımını sağlamaktır. Suriye rejimini hareket edemeyecek hale gelmesini sağlamak lazım. Onun için de uçuşa yasaklı bölge önemli bir konuydu ama bu geciktikçe anlamını yitirecek bir konu olacak."

Kurtulmuş, Suriye'de halkın kendini yönetebileceği bir ortamın oluşmasını arzuladıklarını belirtti.

Yeni göç dalgası

Yeni göç dalgası beklentileriyle ilgili soruyu da cevaplandıran Kurtulmuş, Halep'te oluşabilecek yeni bir durumda 400 bin kişi yerinden edebileceğini vurguladı.

Bu olası durumun ise birinci dereceden Türkiye'yi etkileyeceğine işaret eden Kurtulmuş, ne olursa olsun uzatılan yardım elini yanıtsız bırakmayacaklarını kaydetti.

Modarotör Akgün'ün, "Uzun süredir Filistin'de barış olmadan Ortadoğu'da barış olmaz sözü hakimdi. Sizce bu görüş halen geçerliliğini koruyor mu" şeklindeki soru üzerine Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"İşler düzelecek derken İsrail yeniden saldırgan tutum içerisine giriyor. Gazze'yi işgal ediyor, İsrail askerleri Mescid-i Aksa'ya botlarıyla giriyor. Baktığınız zaman İsrail her ne kadar Ortadoğu barışından yana olsa bile maalesef hükümetin içerisindeki bazı uygulamaların barışı sürekli sekteye uğrattığını görüyoruz. Yani İsrail'in çok da barışçıl bir tutum içerisinde olmadığı açık. Evet İsrail ve Filistin arasında barış olmadan Ortadoğu ve dünya barışının sağlanması mümkün değil ancak bu durum İsrail için de çok sürdürülebilir bir durum değil. Çünkü artık çok şükür dünyanın birçok yerinde özellikle Kuzey Avrupa ülkeleri Filistin'i tanımaya başladı. Aynı şekilde İnsan Hakları Mahkemesi'nde Gazze ile ilgili kararlar alınıyor. Böyle baktığımız zaman şimdiye kadar duyarsız davranan çevrelerin bile form değişikliğine gittiğini görüyoruz. Bu Filistin halkı açısından önemli bir kazanımdır."

Rasmussen ise Suriye için düşünülen tampon bölgenin ülkenin bazı bölümlerini işgal etmek anlamına geleceğini ileri sürdü.

Kalıcı çözümün tek başına hava operasyonuyla mümkün olamayacağını belirten Rasmussen, "Tampon bölge olsaydı bayağı kapsamlı askeri operasyon olacaktı. Sanırım ana neden bu. O yüzden bu konuda isteksiz oldular" ifadelerini kullandı.

İran'daki nükleer silah iddialarına ilişkin bir soru üzerine Rasmussen, "İran'daki nükleer silah konusunda çok kaygılıyım. Bu ülkenin nükleer silah konusunda adım atma ihtimali elbette tedirginlik oluşturuyor. Çünkü böyle olası bir durum, küresel anlamda herkes için olumsuz ve ağır sonuçlara neden olacaktır. O yüzden her sorunun barışçıl diplomatik yollarla çözülebileceğine inanıyorum" diye konuştu.

Konuşmaların ardından hazırlanan platformda hatıra fotoğrafı çektiren protokol üyeleri, sempozyumun yapıldığı alandan ayrılırken öğrencilerin getirdiği beyaz güvercinleri havaya bıraktı.

Sempozyuma, Vali Erdal Ata, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül, protokol üyeleri ve öğrenciler katıldı.

(Bitti)

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Hazar Denizi'nde güvenliği sağlamak için Türkiye ile temasa geçtiler!
Hakan Fidan ilk kez detaylı anlattı! 7 Şubat MİT krizi neden yaşandı?