Yedi Uyurlar için bilirkişi raporu

Afşin, 'Yedi Uyurlar' çekişmesinde Tarsus ve Efes'i yargıyla geçti. Bir fizik profesörü ve iki uzay bilimci bilirkişi mağaraya gitti ve rapor tuttu: Evet, burası Kuran'da anlatıldığı gibi.

Yedi Uyurlar için bilirkişi raporu
Yedi Uyurlar için bilirkişi raporu
GİRİŞ 28.08.2005 08:41 GÜNCELLEME 28.08.2005 08:41

'Yedi Uyurlar' efsanesi paylaşılamıyor. Efsanenin geçtiği kabul edilen mağaranın kendi sınırları içinde olduğunu ileri süren 33 kent var. Bunlardan üçü Türkiye'de; Kahramanmaraş'ın Afşin, Mersin'in Tarsus ve İzmir'in Efes ilçeleri.
Tarsusluların, kendi sınırları içindeki Yedi Uyurlar Mağarası'nı ziyaret merkezi haline getirmesi ve önemli bir turizm merkezi olması, Afşinlileri harekete geçirdi. Gerçek Yedi Uyurlar Mağarası'nın kendi sınırları içinde olduğunu ileri süren Afşinliler, geçen yıl Eshab'ül Kehf (Yedi Uyurlar) Külliyesini Tanıtma ve Yaşatma Derneği'ni kurdu. Dernek, çok geçmeden tüzüğünün külliyeyi dünyaya tanıtmayı öngören 4. maddesi gereği Afşin Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak, dünyaya tanıtılabilmesi amacıyla mağaranın gerçek yerinin tespiti için dava açtı. Kanıt olarak Kuran'ın Kehf Suresi'ndeki bir ayeti gösteren Afşinliler, mahkemeden, bilimsel tespit istedi.


Doğarken sağda, batarken solda
Derneğin başkan yardımcısı olan ve açılan davada derneğin avukatlığını yapan Hacı Bayram Veli Arıkan'a göre, Kehf Suresi'nin, 'Güneş doğunca mağaranın sağına eğilirken, batınca da sol taraftan onları kesip geçerken görürsün. Onlar mağaranın geniş bir köşesindeydiler' şeklindeki 17'nci ayeti, Afşin'deki mağarayı işaret ediyordu.
Derneğin mücadelesi kısa sürede bütün ilçeye yayıldı. Afşin Belediye Başkanı İrfan Gedikbaş'la yerel bir gazetenin sahibi de davaya hemen müdahil oldu. Afşin halkı da, mağaralarının çevresinde kenetlendi.

Uzmanlar olay yerinde
Bu arada, Tarsus Belediyesi'nin davaya itirazı kabul edilmeyince Afşinliler iyice umutlandı. Mahkemenin bilirkişi heyeti olarak atadığı, Gazi Üniversitesi Kastamonu Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Günen ile Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü öğretim üyeleri Yrd. Doç Dr. Zekeriya Müyesseroğlu ve Yrd. Doç. Dr. Birol Gürol, 5 Mayıs ve 24 Haziran'da ilçeye giderek, mağaranın bulunduğu külliyede gözlem ve incelemelerde bulundu.
Belediye Başkanı Gedikbaş ve Afşinliler de incelemeler sırasında heyeti yalnız bırakmadı. Gedikbaş, 'Sabah namazından önce, gün ışımadan mağaraya girdik. Güneşin nasıl doğduğunu, ilk ışığın nereye vurduğunu tespit etmeye çalıştık. Mağaramız Kuran'da yapılan tarife bire bir uyuyor' dedi.

'İnanan' bir bilim adamı
Heyet, raporunu tamamlayıp bir ay sonra mahkemeye sundu. Rapora göre, mağara 13 Mart ile 1 Ekim arasında 202 gün güneş alıyordu. Kuran'da tarif edildiği gibi güneş sağdan doğuyor, soldan batıyordu. 24 Haziran'da mağaranın içi saat 05.22'den 09.29'a kadar ışık alıyordu. Heyet Başkanı Prof. Dr. Günen, mağaranın Kuran'da tarif edildiği gibi ışık aldığını belirterek şunları söyledi:
'Raporumda, 'Bu mağara Yedi Uyurlar'a ait' demedim. Ama en yakın kanıt. İnanan biri olarak, raporumuzun Kuran'daki anlatımla örtüştüğünü gördüm. Ancak Tarsuslular da gelse, 'Bizim mağaramızın açılarını da şu ayetteki tarife göre tespit edin' dese 'Yok' demem. Ben bilim adamıyım.'

'Tarsus'taki sözde mağara!'
Eshab'ül Kehf Külliyesini Yaşatma ve Tanıtma Derneği Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Arıkan'a göre; bu bilimsel saptama, Afşinlilerin yenilen haklarının gecikmiş iadesi anlamına geliyor. Arıkan, Tarsus'taki Ashab'ül Kehf'e ait olduğu ileri sürülen mağaraya güneşin, Kuran'da tarif edildiği gibi değil, tepeden doğduğunu savunuyor.

Efsaneye göre yaşananlar
Yedi Uyurlar (Eshab'ül Kehf) olayı, İslam'da ve Hıristiyanlık'ta 'Yeniden dirilme' inancının kanıtı olarak gösteriliyor. Efsaneye göre, Dakyanus (Dakyus) adlı kralın yönettiği Efsus ya da Yarpuz denilen çoktanrılı inanca mensup insanların yaşadığı bir kent vardır. Bu kentte, beş genç Hıristiyanlığı kabul etmiştir. Kral Dakyanus bunu haber alınca, gençler kaçar. Yolda, bir çoban ve onun 'Kıtmir' adlı köpeği de beş gence katılır. Çobanın bildiği bir mağaraya sığınırlar. Kral, mağaranın kapısına duvar ördürür. İçerdeki yedi kişi, bir süre sonra uyur. Yedi Uyurlar, 309 yıl bu halde kalır. Daha sonra uyanırlar ve ekmek alması için, aralarından Yemliha'yı kente gönderirler. Halk, Dakyanus zamanından kalan parayla alışveriş yapmak isteyen Yemliha'yı mahkemeye çıkarır. Yemliha, durumuna kanıt olarak, kalabalığı arkadaşlarının mağarasına getirir. Bu, yeniden dirilmeye inanmayan halk için bir mucize olur.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
İsrail ordusu Gazze’deki BM binasını bombaladı
Bakan Hakan Fidan'dan son dakika Gazze açıklaması: Bu son savaş olmayacak!