Emre: Artık sıra Avrupa'da başarı
18. kez mutlu sona ulaşan Kanarya'da bu başarıya en çok sevinen isimlerden biriydi Emre Belözoğlu.
11 sezon önce ayrıldığı Galatasaray'dan beri şampiyonluk kupası kaldıramıyordu milli futbolcu. Üstelik geçen yıl son hafta Bursaspor'a kaptırılan şampiyonluğun acısını derinden hissetmişti. Çünkü kimi zaman takımın ağabeyiydi kimi zaman da kaptanı. Agresif hareketleriyle eleştirildi, özverili futboluyla alkışlandı. İki ay önce Ömer Akif ismini verdiği oğlunun doğmasıyla bambaşka bir kimliğe büründü. Emre Belözoğlu, kendindeki değişimi ve tarihi şampiyonluğun öyküsünü Zaman'a anlattı.
Sezonun ilk yarısında bu kadar geriye düşen bir takım nasıl ayağa kalktı?
Yeni Malatya maçında takım dibi gördü. Bir sıçrama yapacağımız kesindi. Herkes egolarını bir kenara bıraktı ve kenetlendik. İnşallah önümüzdeki dönemlerde sadece Türkiye'deki başarılarla değil, Avrupa'daki başarılarla da gündeme geliriz. Bunu başaracak gücümüz var.
Hep Yeni Malatyaspor maçı gündeme geliyor. O karşılaşmadan sonra neler yaşandı?
Malatyaspor mağlubiyetinden sonra otobüse bindiğimizde Pendikspor maçında da görev yapmış ağabeylerimiz takımın halini o ortama benzettiler. Maçtan sonra Aykut Kocaman bırakacak mı bırakmayacak mı diye düşünmedik de değil. Ancak bunların hepsi geride kaldı.
Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılacaksınız. F.Bahçe neler yapar Avrupa arenasında?
Devler Ligi'nde başarılı olacağımıza inanıyorum. Yöneticilerimiz takıma gereken takviyeleri yapacaktır. Asıl önemli olan ise takım olabilmek. Takviyeler de yapılırsa, F.Bahçe, Avrupa'da çok rahat ön sıralarda oynayabilecek bir ekip. İnşallah artık Türk futbolunun Avrupa'da temsil edilmesi adına bir takımın tekrar bayrağı eline alması gerekiyor. Ümit ediyorum bu takım da Fenerbahçe olur.
Volkan, Gökhan Gönül ve Semih'in ayrılacağı iddia ediliyor...
Bence kopmalar, ayrılmalar olmaz. Çok iyi bir arkadaşlık var. Bu durum kolay oluşmadı. Mukavelesi bitenler, transfer teklifi alanlar olacaktır. Son kararı yönetim verecektir.
Takımdaki Türk futbolcuların kalitesinin başarıdaki etkisi nedir?
Başarılı olan takımlarda fazla sayıda kendi ülkelerden oyuncular oluyor. Barcelona'da 7-8 İspanyol oyuncu sayabiliyorsunuz. Galatasaray'da oynadığım dönemde 7-8 tane Türk oyuncu sayabiliyorsunuz. Yerli, kaliteli oyuncuların en iyileri de bizde. Bizdeki Türk oyuncular daha özverili oynadı. Büyük takımlardan farkımızı bu ortaya koydu.
Aykut Kocaman hakkında ne düşünüyorsun?
Daha önce de söylemiştim. Küçüklüğümde odamın duvarında Aykut Kocaman'ın posteri vardı. Çok güvendiğim bazı insanları yakından tanıyınca beni hayal kırıklığına uğrattı, ama Aykut hocanın içi ile dışı bir. Her şeyin en güzelini hak eden çok dürüst birisi. İnsanların samimiyetiyle bazı şeyleri ölçebiliyorum. Böyle bir teknik adamla çalışmaktan dolayı çok gururluyum. Hem futbolcu olarak burada şampiyonluk yaşadı, hem de hoca olarak bir ilki yaşadı. Ona böyle bir şey nasip oldu. Allah işte her zaman temiz kalpli insanlara veriyor.
Aykut hocanın şampiyonluktaki payı ne kadar?
Bence başarıda en büyük pay teknik adamındır, ondan sonra futbolcular gelir. Ama teknik adamın oyuncularına göstermiş olduğu irade, samimiyet, şampiyonluğa giden takımlarda bazı şeyleri çok şekillendiriyor. Ligin ikinci yarısı itibarıyla Aykut hocanın bize göstermiş olduğu, özellikle koymamızı istediği irade olsun, idmanlarda göstermiş olduğu yakınlık olsun... Kısacası Aykut hoca bizi bu şampiyonluğa itti.
Peki Başkan Aziz Yıldırım'ı bize nasıl anlatabilirsin?
Aziz başkan çok zor bir insan olsa dahi kalbinin çok temiz olduğuna inandığım, Türk futbolunun en önemli karakteri. Geçmişte bana kızdığı zamanlar da olmuştur. Ona büyük saygı duyuyorum.
Bu kadrodan böyle bir başarı bekliyor muydun?
Camiamızın buna ihtiyacı vardı. Geçen sene çok trajik bir şekilde şampiyonluğu kaçırdık. Kolay değildi, şampiyonluğu hayal ederken, birden elinizden avucunuzdan kayıp gidiyor. Sezon başlangıcı da biraz erkene alındı. Öyle olunca özellikle biz, takımın önde gelen oyuncularının sezona iyi başlayamaması takımın durumunu etkiledi, ama ikinci yarıda bambaşka bir Fenerbahçe oldu.
Ligi Trabzonspor'la puan puana bitirdiniz. Rakibiniz hakkında neler söylemek istersin?
Onlar da şampiyon olsalardı bu şampiyonluğu hak etmişlerdi. Bizim de şampiyonluğu hak ettiğimizi düşünüyorum. Hak etmeyen kimse özellikle şampiyonlukta böyle uzun bir periyot sonunda kupayı kaldıramaz. Emeklerinin son maçta boşa gitmesi onlar adına üzüntü verici. Hepsi benim milli takımdan tanıdığım değerli kardeşlerim. Geçen sene de biz aynı duyguları yaşadık. Trabzonspor'u tebrik ediyorum. Kadrosu bize göre biraz daha düşük seviyede olsa da çok iyi sezon geçirdiler. Bana, "Tebrik ederim ağabey" diye ilk tebrik mesajı atan Burak'tı. Ben de onu tebrik ettim.
En çok eleştiri aldığın konu agresifliğin. Pişmanlık duyduğun hareketler var mı?
Hırsım nedeniyle bazen hatalar yapıyorum. Ama ben enerjimi saha içinde takımımın kazanması için harcamayı seven bir oyuncuyum. Takımım kaybettiği andan itibaren saha içinde psikolojimi de bozabiliyorum. Bunu da eksiklik olarak kabul ediyorum. Ama kimseye bilerek sakatlamak adına, bilerek takımımı yalnız bırakmak adına bir mücadele içinde olmadım. Bu sene bir tane bile kırmızı kart görmedim. Son 4 maçta sarı kart sınırındaydım. Bazıları uğraştılar kart göreyim diye, ama görmedim.
2 ay önce çocuğunun doğması sende bir değişime yol açtı mı?
Elimden geldiğince hırçın, agresif kimlikten kurtulup iyi bir aile babası olmak isterim. İnşallah çocuğuma ileride arkadaşlarına, dostlarına hava atabilecek bir baba olurum. Ömer Akif, 'Benim babam uzun yıllar şampiyon olan Fenerbahçe'nin kadrosundaydı' diyebilsin. Yeni nesillere anlatabilecek şampiyonluk yaşamayı hedefliyorum. İnşallah Ömer Akif, Fenerbahçeli olur ve nice şampiyonluklar görür.
