Çocukları değiller ama bu sevinç bambaşka

Kendi çocukları yok ama bu sevincin tarifi başka

GALERİNİN DEVAMI

Esme Kurtlu (41) ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünde çalışan Harun Kurtlu (39) çifti, 17 yıllık evliliklerinden tüm tedavilere rağmen çocuk sahibi olamayınca koruyucu aile olmaya karar verdi.

Kurtlu çifti, müdürlüğe bağlı Sevgi Evleri'nde 2 yaşından bu yana kalan ve zihinsel gelişme geriliği olan 5 yaşındaki Azra'nın koruyucu aileliğini üstlendi.

Aldıkları raporda sevgi ve ilgi sayesinde Azra'nın engel durumunun yüzde 70'den 50'ye gerilediğini öğrenen çift, bir kız çocuğu daha sahiplenmek için gittikleri Sevgi Evleri'nden iki çocukla döndü. 11 yaşındaki Cennet ve 9 yaşındaki İbrahim'i yanlarına alan Kurtlu çiftinin, "Onlar evimizin neşesi" dedikleri çocuklarla mutlulukları üçe katlandı.

"Engelli" diye kimse almadı

Esme Kurtlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, koruyucu aile olmak istediklerinde ilk çocukları Azra ile tanıştıklarını söyledi. Masum şekilde köşede oturan ve kimseyle konuşmayan Azra'nın gözleriyle çok şey anlattığını. etkilendiklerini dile getiren Kurtlu, "Daha önce koruyucu aileler konuşmadığı ve engelli raporu olduğu için çocuğu almamış. Eve getirdik, çocuk çok farklıydı. Sudan korkuyor, banyoya girmiyordu. Su fobisini yenmek için önce eşimle kıyafetlerimizle banyo yaptık. Bu durumu sürekli tekrarladık. Şimdi suyu çok seviyor" dedi.

İbrahim, ablasından ayrılmak istemeyip ağlayınca...

Azra'nın her kelime öğrenişinde, hareketleri değiştiğinde hemen eşini arayarak mutluluğunu paylaştığını anlatan Kurtlu, şöyle devam etti:

"17 yıllık evlat hasretimi Azra ile dindirdim. Azra artık hiç engelli bir çocuk gibi değil. Bir kız çocuğu daha almak istedik. Cennet'i de ilk görünce çok sevdim. Bana pozitif bir enerji verdi. Cennet'in kardeşi İbrahim, ablasından ayrılacağını anlayınca ağlamaya başladı. Dayanamadık, 'üç çocuk olsun' dedik. Üç çocuğumuzla evimize döndük. İbrahim ve Cennet'e, 'bize abla ve amca diyebilirsiniz' dememe rağmen ertesi gün 'anne' ve 'baba' dediler. Şimdi üç çocuklu çok büyük bir aileyiz. Gerçekten bu çocukların anne ve baba sevgisine ihtiyacı var. Üç farklı karakter ama birbirlerine çok çabuk ısındılar. Hiç kavga etmiyorlar. İyi ki bu çocukları sahiplenmişiz. İnşallah tüm ailelere örnek olur."

"Çocuğum yok" diye köşeye geçip oturmanın anlamı olmadığının altını çizen Kurtlu, "İnsanlar gerçek sevgiyi vermek ya da çocuk yetiştirmek istiyorsa çocuk çok. Üç çocuktan başka vermiyorlarmış. Devlet verse üç çocuk daha alırım. Çok farklı bur duyguymuş" ifadesini kullandı.

Evlerine sevinç ve neşe geldi

Harun Kurtlu da Azra'yı hiç engelli gibi görmediklerini, İbrahim ve Cennet'in de katılmasıyla bir anda evlerine neşe ve sevinç geldiğini söyledi.

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Cemil Paslı da doğumdan kısa süre sonra anneden ayrılan bebeklerde görülen bedensel ve zihinsel gelişme geriliği, sık hastalık, yüksek bebek ölüm oranı gibi sorunların nedenleri arasında "anne sevgisi" eksikliğinin yer aldığı bildirdi.

En önemli ihtiyaçlar arasında yer alan kucağa alma, sevme, okşama, konuşma, gülmenin anne tarafından yeterince sağlanamadığı durumlarda çocuğun olumsuz etkilendiğine işaret eden Paslı, "Çocukların bir elini zaten devlet hiç bırakmıyor. Ailelere sadece diğer elinden tutmak kalıyor. Kurtlu çifti de örnek bir aile. İlk çocuğun engellilik durumu, gördüğü sevgi sayesinde geriledi. İnşallah bu çift, herkese örnek olur" diye konuştu.