Başkanlık sisteminde bilinen en temel yanlış

Başkanlık sistemi nedir? Başkanlık sisteminin eksik yönleri var mı? Bu sistemin en belirgin özelliği ne? İşte bu soruların cevabı ve fazlası

Başkanlık sisteminde bilinen en temel yanlış
Başkanlık sisteminde bilinen en temel yanlış
GİRİŞ 05.02.2015 06:05 GÜNCELLEME 05.02.2015 16:57
Bu Habere 18 Yorum Yapılmış

Ömer Süt'ün röportajı

Başkanlık sistemini kuvvetler ayrılığı ilkesinin kesin ve sert bir biçimde uygulandığı, başkanın doğrudan halk tarafından seçildiği ve görevini sürdürmek için parlamentonun güvenoyuna ihtiyaç duymadığı hükümet sistemi olarak tanımlayan Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir, başkanlık sistemiyle ilgili olarak ‘ders’ niteliğinde bilgiler verdi.

LATİN AMERİKA’DA ‘BAŞKANCI’ SİSTEM VAR

Başkanlık sistemine muhalif olanların dile getirdiği, ‘Eğer başkanlık sistemi Türkiye’de uygulanırsa Latin Amerika’nın bazı ülkelerinde olduğu gibi diktatörlük gelir’ anlayışa açıklık getiren Prof. Dr. Bilir, bu ülkelerde başkanlık sisteminden çok “başkancı” sistemlerin olduğunun altını çizdi.  Prof. Dr. Bilir, bu ülkelerden bazıları başkana parlamentoyu fesih yetkisi vermiştir halbuki tek taraflı fesih bu sistemin doğasına aykırıdır. Başkanın yürütmenin başındaki tek kişi olması dolayısıyla diktatörlüğü getireceğini iddia etmek doğru ve haklı bir bakış değildir, açıklamasında bulundu.

BİLİR: TÜRK HALKI VE TÜRKİYE'YE YAPILAN BİR HAKSIZLIK

Prof. Dr. Bilir, ülkemizin pek de kısa sayılmayacak bir demokrasi deneyimine sahip olması Latin Amerika ülkeleri örnek gösterilerek Türkiye’de de başkanlık hükümeti sisteminin diktatörlüğe yol açacağını ileri sürmenin ülkemiz ve halkına haksızlık olacağını söylemek mümkündür, sözleriyle serzenişte bulunmayı da ihmal etmedi.

TÜRKİYE İÇİN SÜPER OLACAK

Prof. Dr. Faruk Bilir’in anlattığına göre, milletvekili çok daha güçlü olacak; hem bütçeyi hem kanunları hem de denetimi Meclis yapacak; başkanlık sisteminin en belirgin özelliği olan kuvvetler ayrılığı ilkesi gerçek anlamda uygulanacak; sistemin en güçlü ayağı parlamento olduğu için de Türkiye ‘diktatörleşir’ eleştirisi de boşa çıkacak. Kısacası Başkanlık sistemi gelirse Türkiye için süper olacak.

Başkanlık sisteminin avantaj ve dezavantajlarından da bahseden Prof. Dr. Bilir, bu sistem ile parlamenter sistem arasındaki farkları da paylaştı. İşte Prof. Dr. Faruk Bilir’in başkanlık sistemiyle ilgili olarak verdiği röportaj:

BAŞKANIN GÖREV SÜRESİ DOLMAK ZORUNDA

-Başkanlık sisteminde başkan nasıl seçilir yetkileri nelerdir?

ABD Başkanlık sisteminde başkan halk tarafından en fazla iki defa seçilir ve görev süresi dört yıldır. Görev süresi dolmadan görevinden alınması mümkün değildir. Ancak ABD Başkanlık sisteminde olduğu gibi bazı istisnai durumlarda örneğin suçlama (impeachment) gibi görevinden alınabilir. ABD başkanlık sisteminde başkan iki dereceli bir seçimle seçilmektedir. İki dereceli seçim başkanlık sisteminin zorunlu bir unsuru değildir. ABD’de de başkanın kanunları onaylama veya veto etme yetkisi, kanunların yürütülmesi yetkisi, başkomutanlık yetkisi dış ilişkileri yürütmek, üst düzey görevlileri atama yetkisi var. Ancak atama yetkilerinde daha çok senatonun görüş ve onayını almak zorunda.

-Bu konuyu biraz daha açabilir misiniz?

Başkanlık sisteminde başkan tarafından seçilen ve Meclisçe onaylanan yardımcıları vardır. Senatonun başkanın atamalarını onaylamama gibi bir yetkisi vardır. Ancak bu sistemin bir kontrol ve dengeler sistemi olmasının sonucu olarak başkan atamalarda senatonun da uygun bulacağı bir kişiyi atamaya özen gösterecektir.

SİSTEMİN EN BÜYÜK DEZAVANTAJI NE?

-Başkanlık sisteminin dezavantajları nelerdir?

Başkanlık sisteminin dezavantajlarından en önemlisi yasama yürütme organlarına farklı siyasi görüşlerin hakim olması durumunda bu iki organ arasında yaşanacak olan çatışmadır. Bu sistemdeki değer bir dezavantajda her ikisi de halk tarafından seçilen yasama ve yürütme organlarının  birbirlerine karşı ileri sürdükleri çifte meşruiyet sorunudur. Bu sorun daha çok yürütme ile yasama çoğunluğuna farklı siyasi görüşlerin hakim olması durumunda görülebilir. Buna bağlı olarak ancak yasama yürütme organlarına aynı siyasi eğilimlerin hakim olması durumunda herhangi bir çatışma yaşanmayacaktır.

BAŞKANLIK SİSTEMİNDE MİLLETVEKİLİ DAHA RAHAT VE ÖZGÜR

-Başkanlık sisteminde parlamento etkin midir?

Başkanlık sisteminde parlamento daha etkilidir. Bu sistemde parlamento kanun ve bütçe gibi çok önemli yetkilere sahiptir. Parlamento bu yetkiler aracılığıyla başkanı kendine muhtaç kılmakta ve parlamento ile uyumlu olmaya zorlamaktadır. Bu sistemde başkan ve bakanlar parlamento çalışmalarına katılamazlar. Parlamenter sistemlerde her ne kadar kanun yapma yetkisi parlamentoya ait olmakla birlikte kanun yapımında yürütmenin ağırlığı daha fazladır. Bu ağırlığı kanunlaşan tekliflerin büyük bir çoğunluğunun kanun tasarısı olmasında da görmekteyiz. Ayrıca bu sistemde milletvekillerinin bakan olamaması da parlamentoları daha etkili kılmaktadır.

-Nasıl Peki?

Çünkü milletvekillerinin bakanlık beklentisi olmaması onları daha rahat hareket etmeye yöneltebilir.  Yani aynı kişi aynı zamanda yasama ve yürütmede görev alamazlar.

FEDERAL YAPI OLACAK DİYE BİR KAİDE YOK

-Başkanlık sistemi federal devlete yol açar mı?

Başkanlık sisteminde federal bir yapıya sahip olmak, sistemin temel  ve zorunlu bir unsuru değildir. Federal yapı başkanlık sisteminin zorunlu bir sonucu değildir. Başkanlık sistemini sadece ABD ile özdeşleştirmek ve ABD devlet şeklinin bu sisteminin kurucu unsuru olduğunu savunmak doğru değildir. Aslında başkanlık sisteminden çok “başkanlık sistemleri”nden bahsetmek daha doğrudur. Fransa’daki bir başkanlık modelidir.

-Başkanlık sisteminin avantajları nelerdir?

Başkanlık sistemi istikrarlı etkili ve güçlü bir yönetim sağlar. Bu sistemde başkan, parlamenter sistemdeki başbakana göre, karar alırken daha fazla insiyatif kullanabileceğinden etkin bir yönetimin sağlar. Başkanlık sistemi gücü başkanın elinde topladığı için yürütme daha güçlüdür. Parlamenter sistemlerde yürütme gücü cumhurbaşkanı ile başbakan arasında paylaştırdığından, yürütmenin gücü azalmaktadır.

BİLİR: BAŞKANLIK SİSTEMİNDE KİMDEN HESAP SORACAĞINIZ BELLİ

-O zaman gücün bu şekilde bölünmesi bir zaaf değil mi?

Tabi ki öyle… Başkanlık sisteminde önemli kararların daha hızlı alınır. Bu sistemde başkan, parlamenter sistemdeki başbakan gibi, yasama organı tarafından güvensizlik oyuyla düşürülemeyeceği için, görev süresinin sonuna kadar bu görevde kalır ve böylece istikrarlı bir yönetim sağlanır. Bu istikrar başkanın görev süresinin sabit olmasından da kaynaklanır. Bu sistemde öngörülebilirlik ve hesap sorulabilirlik daha belirgindir. Seçmenlerin tercih ettiği parti seçimi kazanırsa tek başına hükümet olacaktır. Parlamenter sistemlerde koalisyon ihtimali seçmenin arzu etmediği bir siyasi partinin koalisyon yoluyla hükümette yer alması sonucunu doğurabilir. Başkanlık sisteminde hesap sorulacak kişi bellidir, o da başkandır. Parlamenter sistemlerde koalisyon dönemlerinde hesap sorulabilirlik çok zayıftır.

LATİN AMERİKA’DA YANLIŞ UYGULAMALAR VAR

-Başkanlık Sistemi diktatörlüğe ve padişahlığa yol açar mı?

Başkanlık sistemi hakkındaki eleştirilerin en yoğun olduğu alan bu alandır. Bu eleştiri daha çok Latin Amerika ülkelerindeki kötü uygulamalar gösterilerek yapılmaktadır. Ama Latin Amerika'daki eski ya da geçmiş uygulamalar ve bu ülkelerdeki sistem başkanlık sisteminden çok “başkancı” sistemlerdir. Bu ülkelerden bazıları başkana parlamentoyu fesih yetkisi vermiştir halbuki tek taraflı fesih bu sistemin doğasına aykırıdır. Başkanın yürütmenin başındaki tek kişi olması dolayısıyla diktatörlüğü getireceğini iddia etmek doğru ve haklı bir bakış değildir. Aslında başkanlık sistemi gerçek manada kuvvetler ayrılığını öngördüğü için totaliter bir sistemin oluşmasını daha çok engelleyen bir sistemdir. Çünkü bu sistem bir frenler ve dengeler sistemidir. ABD başkanlık sisteminde, yasama ve yürütme organlarına tanınan yetkiler bu organları karşılıklı olarak birbirlerine muhtaç kılmaktadır. Bu durum fren ve denge mekanizması olarak nitelendirilmektedir. Yani bu organlar karşılıklı yetkileri aracılığıyla birbirlerini frenlemekte ve dengelemekteler. Başkanlık hükümeti sisteminde aynı kişinin yasama organına da hakim olması zordur.

-Başkanlık sisteminde yasama ile yürütme arasındaki ilişkiler nasıldır?

Başkanlık sisteminin en temel özelliği yasama ile yürütme kuvvetlerinin hem fonksyonel hem de organik açıdan birbirinden ayrılmasıdır. Fonksiyonel ayrılıkla kastedilen yasama ile yürütmenin yerine getirdikleri görevlerin farklı olmasıdır. Yani yasama yasa yapma, yürütme ise hükümet etme görevlerini yerine getirmektedir. Bu sistemde her organ sadece kendi görevini yerine getirmekte organlar birbirine müdahale etmemektedir. Organik ayrılık ise yasama ile yürütme fonksiyonlarının ayrı ayrı organlar tarafından yerine getirilmesi ve bu organların birbirinden bağımsız olmasıdır. Yani bu organlar ayrı ayrı oylamalarla göreve geldikleri gibi görevlerini yerine getirme açısından birbirinden bağımsızdır. Başkanlık sistemi sert kuvvetler ayrılığına dayandığı için yasama ve yürütme organlarının birbirinden bağımsız olması sisteminin gereğidir.

BİLİR: FRANSA MODELİ BİR ALTERNATİFTİR

-Türkiye’de Başkanlık sistemi uygulanabilir mi? Diğer ülkelerdeki başkanlık sistemi Türkiye’ye adapte edildiğinde nelere dikkat edilmeli? Açıkçası Türk tipi bir başkanlık sistemi mümkün olabilir mi?

Klasik bir başkanlık sistemi yerine Türkiye için ülkenin içinde bulunduğu şartlarda daha demokratik olduğuna inanılan bir başkanlık sistem önerisi tercih edilmeli. Yani ülkemiz için ABD başkanlık sistemini benimseme gibi bir zorunluluk yoktur. ABD başkanlık sisteminin de bazı kusurları vardır. ABD başkanlık sisteminin temel eksikliği yasama ve yürütme organları arasındaki uyuşmazlıkların zamana zaman çatışmaya yol açmasıdır. Önemli olan bu çatışmaları çözecek mekanizmaları barındıran bir sistem oluşturmaktır. Örneğin meclis bütçeyi onaylamadığı zaman ya da başkan kanunları veto ettiği zaman sistemi etkin kılacak çözüm ve mekanizmaların olması gerekir. Uzlaşmazlığı ortadan kaldıracak mekanizmalar ama bunu başkanlık sisteminin zorunlu unsurlarını koruyarak yapmak gerekir. Örneğin başkan ve parlamento seçimlerinin aynı tarihlerde yapılması durumunda her iki organa da aynı görüşler hakim olacağı için çatışma ihtimali zayıftır. ABD de başkanlık ve parlamento seçimleri farklı tarihlerde yapılmakta ve bazı dönemlerde başkan ve parlamento çoğunluğu farklı partilerden oluşmaktadır. Ayrıca Fransa’da uygulanan yarı başkanlık sistemi de bir alternatiftir. Aslında bugünkü sistemimiz yarı başkanlık sistemine oldukça yakındır.

omer.sut@haber7.com

Haber7

YORUMLAR 18
  • yorumcu 9 yıl önce Şikayet Et
    bu adam bu ülkede bütün bunlar oluyorken böyle bir şey söyleyebiliyorsa ya muhakeme yeteneği yok yada kafası ancak o kadar basıyor. %50 diyenler için geri kalan % 50 nin de ilk %50 ye eşit olduğunu hatırlatmak isterim
    Cevapla
  • Ibo 9 yıl önce Şikayet Et
    Amerika'nın her haltını eleştirirsiniz, başkanlık sistemine gelince yere göğe sığdıramıyorsunuz.
    Cevapla
  • Mehmet Dilek UK. 9 yıl önce Şikayet Et
    Efendim bende önceleri karşı durdum ama Bizim halkımız etnik yapısı Osmanlı'dan beri karışık bir halk hem ırk hem de din mezhep yönünden farklıyız. Bırakın başkanlarımız gelsin. Amerika dünyada güç olma yönünde başarılı uzun yıllardır tek tabanca ee Bizede böyle olmak düşer Avrupa birliğine girmiyor isek Anerika gibi büyük bir tek tabanca güç oluruz. Yada Avrupa'da Başlanlık sistemii oturtur Avrupayı da etkimize alırız. Aksi takrirde Düzen çabucak bozuly veriyor halkımız galyana grliveriyor. Bunu kimse istemiyor ise Başkan Tayyip Bizim başkanım
    Cevapla
  • mevhibe inal 9 yıl önce Şikayet Et
    Abedede Başkan, Yardımcıları, Dış işleri ve Savunma Bakanlığının İsrail eksenli politikaları bir tesadüf mü? Yoksa Kapitalist sistemin uygulanması sonucu gelişen %1 lik ekonomik elit mi?
    Cevapla
  • mevhibe inal 9 yıl önce Şikayet Et
    ABD kurulurken 1787-1789 arası ateşli bir şekilde, sistemin demokratik olmadığı, ülkenin başına iş açabileceği söyleyen delegeler bir yana.... Bugün Princeton Üniversitesinde Prof. Martin Gilens ve Benjamin Page'in yaptığı, ilk bilimsel araştırma, "Who rules America" sonucu Amerikayı Demokrasi değil, Oligarşik Elit yönetiyor sonucuna varmışlar.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
IMF'den Türkiye açıklaması
Tokat'ta kırılmanın olduğu fay hattı havadan görüntülendi