Şevval Sam: Sosyal linç yaşıyorum

Van'da öğrencilere yaptığı konuşmasında sarfettiği, "Başörtüsü benim için tekstil mazlemesi" sözlerinden dolayı büyük tepki gören sanatçı Şevval Sam, konserleri bazı belediyelerce iptal edilince sitem etti. Yanlış anlaşıldım diyen Sam konuşmasını çarpıttığını iddia ettiği gazeteciye de mesaj yolladı...

Şevval Sam: Sosyal linç yaşıyorum
Şevval Sam: Sosyal linç yaşıyorum
GİRİŞ 01.07.2012 12:28 GÜNCELLEME 01.07.2012 15:51
Bu Habere 61 Yorum Yapılmış

Ayşe Arman'ın röportajı

Öğrencilerle yaptığı konuşmadaki bir cümlesi için eleştiri yağmuruna tutulan sanatçı Şevval Sam "O cümleyi oradan cımbızlayıp servis eden her kimse ona sesleniyorum… O da bir gün, içerideki gazeteciler gibi, düşüncelerinden dolayı tutuklanırsa, nasıl dün Silivri’de olan gazetecilere destek verdiysem, gün geldiğinde onun düşünce özgürlüğü için de yapılan eylemde ön saflarda olacağımdan emin olabilir!" dedi.

Şu anda yaşadığın ne?
Çok açık değil mi? Evet.. “sosyal linç” yaşıyorum. Ama sadece ben değil, toplum olarak hepimiz bir “korku imparatorluğu”nda yaşıyoruz. Bugün bana, yarın sana…

Karamürsel ve Düzce konserlerinin iptal edilmesine ne diyorsun?
Van’daki üniversite öğrencileriyle olan o güzelim sohbetten, sadece bir iki cümle cımbızlayıp, yanlış bir mana çıkarıp, “Bu kadın aslında ne demek istiyor?” aldırmadan değerlendirme yapan, daha doğrusu o “cımbız cümleler”i servis eden insanlar oldu. Canları sağ olsun! Onlar, benim konserlerime gelmek istemeyebilir. Onların düşüncesidir, saygım var. Ama ya peki gelmek isteyenler? İsteyenlerin sesini, istemeyenlerin sesi bastırıyorsa bu mahalle baskına somut bir örnektir!

Senin Van’da anlatmak istediğin neydi?
“Hepimiz için bu ülkede düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü olmalı. Ama yok” dedim.  Şu anda, orada anlattıklarımın sağlamasını yaşıyorum. Bu ülkede, “Eğitim haktır” dediği için, cezaevinde olan öğrenciler var. Düşüncelerini açıkça yazıp çizdikleri için yine cezaevinde olan gazeteciler var. Benim durduğum yer aynı ve hep aynı olacak. Düşünce, ifade ve inanç özgürlüğünü savunuyorum. Şu anda da farklı bir şey söylemiyorum. Orda da söylemedim…


KİMSE MEVLANA’DAN BAHSETMESİN!

O sohbet esnasında tam olarak ne söyledin?
Ben hayatın özüne odaklanmış biriyim. Bunun için bütün sanatlardan, felsefelerden ve tabiatın bütün renklerinden faydalanmak arzusundayım. Bu anlamda, özgür düşünceden besleniyorum. Herkese de bunu temenni ediyorum. “Ne olursa ol, kim olursan ol gel” son derece büyük bir felsefe. Ama bu felsefeyi hayata geçirmediğimiz sürece, kimse de bu ülkede Mevlana’dan bahsetmesin! Söylediğim o kadar açık ve net ki, “20 yıl önce başörtüsü serbest bırakılsaydı, bugün bunları tartışmıyor ve yaşamıyor olacaktık” dedim. Yasaklar bizi bugünlere getirdi...

Peki “Başörtüsü bir tekstil ürünüdür” dedin mi?
Ben, “Başörtüsü bir tekstli ürünüdür” derken, bir teşbih yaptım. İnsanları başörtülü veya başörtüsüz diye ayırmam. İnsanları başlarına taktıkları tekstil ürününe bakmam kalplerine bakarım.. inançlarına saygım sonsuz diye orada da dile getirdim. Şimdi kendi uğradığım haksızlık doğrultusunda, anlıyorum ki, bırakın düşünme özgürlüğünü, düşünce yetilerimizi bile kaybetmişiz…

Yaşadığın şeylerden dolayı endişeleniyor musun?
Benim için kötü hadise yoktur, iyi tecrübe vardır. Bir şaşkınlık ve üzüntü yaşıyorum. O gün tam da bunu eleştiriyordum.Demek ki, gerçekten mahalle baskısı varmış, gerçekten korku imparatorluğunda yaşıyormuşuz.. İnsanlar bu ülkede düşüncelerini açıkça söylediği zaman, devlete gelene kadar, kendi etraflarından baskı görüyorlar. Ama ben, kullandığım teşbihin ne anlama geldiği anlamak istemeyen biri için ne yapabilirim. Haksızlığa, yapan kim olursa olsun karşıyım. Aynı haksızlık başörtülülere yapıldığında da, başka bir dinden, başka bir ideolojiden olanlara yapıldığında da. Bizim artık bunları çoktan geçmiş olmamız lazım.. Müslüman, Yahudi, Kürt, Türk, kadın, erkek, zengin, fakir, güzel, çirkin, beyaz, siyah fark etmeksizin, insanların gözünün içindeki ışığa ve gönüllerine bakmanın derdindeyim. Kalplerindeki sevgiye...

Geri kalan her şey “şekil.” Hayatım boyunca özgürlüğü savundum. Oradaki çocuklara söylediğim bir cümle var, “Düşüncelerinizi açık ve net ifade edin. Düşüncelerinizin, inançlarınızın arkasında durun, onları savunun, ama lütfen provakatif olmayın, cümleleriniz barışa dair olsun…” Şimdi bunu söyleyen biri nasıl olur da, “Başörtüsü bir bez parçasıdır, tekstil ürünüdür” diye hakarete varacak bir şey söyler? Cümlenin önüne, arkasına ve içeriğine bakmaksınız, bir cümleyi çekip bir değerlendirme yapmak yanlış…

Üniversite öğrencileriyle yaptığın sohbette Allah yerine, tanrı yerine, tasarımcı kelimesi geçiyor…
Kelimelere değil, işin özüne takılmamız, anlatmak istediklerimin özünü anlamamız gerekiyor. İnsanlar tabiata da mı bakmıyorlar? Baktıkları zaman bunun müthiş bir sanat olduğunu görebilirler. Müthiş bir mucize var tabiatta, müthiş bir zeka var. Tanrı, Allah, tasarımcı, yaratan bunlar sadece kelime. Allah’ın 99 ismi yok mu? İçindeki anlam mühim. Benim tasarımcı diye tanımladığım kavrama, müthiş bir hayranlığım var. Tabiata, 24 saat, sadece bakarak ibadet eden bir insanım. Gördüğüm her çiçeği, gökyüzündeki her yıldızı sonsuza kadar izleyebilirim. Rüzgarı dinlemekten aldığım keyif, bir hayvanın uyurken çıkardığı mırıltı, tabiatın bütün işleyişi sistemi… Yaratıcıya duyduğum hayranlığı çoğaltıyor. Ben ona “tasarımcı” demişim, Allah demişim, tanrı demişim ne önemi var? Bunlar da takılmamak lazım. İşin özünü anlamak lazım. Ama bunlar, benim düşüncelerim. Kimse benim gibi düşünmek zorunda da değil. Sadece birbirimizin farklı düşüncelerini kabul etmemiz gerekiyor. Ama bugünün Türkiyesi’nde farklı seslere tahammülümüz bile yok. Beni üzen de bu oldu..

Hürriyet


Konserleri bir bir iptal edilen Şevval Sam'ın çarpıtıldı dediği sözlerinin videosu Sayfa 2'de

Sam'ın 3 Temmuz'da vermeyi planladığı Kocaeli Karamürsel'deki konserinin iptalinin ardından, 7 Temmuz'daki Düzce
konseri de Düzce Belediyesi'nce iptal edildi. Düzce Belediyesi Basın Yayın ve Halka İlişkiler Müdürlüğü, kararı doğruladı ancak kendilerinede  herhangi bir neden gösterilmediğini belirtti.

Şevval Sam'ın menajeri Harun Belenkoğulları, Düzce Belediyesi'nin kararını internetten öğrendiğini, kendilerine henüz resmi açıklama yapılmadığını söyledi. Belenkoğulları, Şevval Sam'ın Karamürsel konserinin iptali hakkında ise şunları söyledi:

"Bu konuşmalara istinaden bölgedeki kişilerin tepki duyduğunu, bu yüzden iptal ettiklerini söylediler. Biz de saygı duyduk. Konu hakkında Şevval Sam konuşmak istemiyor. Gerekli açıklamalar yapıldı. Takdir halkın, kamuoyunun. Her şey açık. Ne yapılmaya çalışıldığı ortada. Biz hepsine saygı duyuyoruz, sadece seyrediyoruz. Bir yandan da konserler iptal edildiği için tepki duyan insanların mailleri geliyor."

"HERKESİN FARKLILIĞINA SAYGI DUYUYORUM"

Şevval Sam telefon bağlantısı ile katıldığı 5N1K programında Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtladı. Van'da Toplum Gönüllüleri Vakfı tarafından öğrenciler için düzenlenen söyleşide "başörtüsü tekstil malzemesidir" dediği iddia edilen Sam, hakkında çıkan haberlere açıklık getirdi.

Sam, "Ben bu kadar barıştan, düşünce özgürlüğünden söz ederken başörtüsü bez parçasıdır diyebilir miyim?" sözleriyle iddiaları reddederek herkesin farklılıklarına saygı duyduğunu vurguladı. Barıştan, sevgiden, kardeşlikten bahsettiğini söyledi. Sam açıklamasını "gerçekten öyle bir şey söyleseydim gençler itiraz etmez miydi?" sözleriyle sürdürdü. "İnsanları barışa ve sevgiye davet ediyorum. Medyaya da rica ediyorum. Düşüncelerimin özünü görsünler. Bizi bu tuzaklara düşürmesinler." dedi.

YORUMLAR 61
  • vatandaş 11 yıl önce Şikayet Et
    bu daha reklamlar. hanımefendi soysal linç yaşıyorum diye hemen bunalıma girme..burada bu kadarıyla kurtulursun.asıl linç öbür tarafta.dua et,tevbe et,inanan insanlardan da özür dile...unutma türkan saylan'ı...en nefret ettiği başörtüsüne muhtaç kalmıştı kafası kel kaldığında..inkar ettiğini kendi eliyle taktı,giydi..allah tevbeleri kabul edendir..zararın neresinden dönersen kârdır..insanların içindeki öfke de imanın gereği.zira 32 farzın içinde allah için buğzetmek var..birkaç şarkı eksik çalış,otur da oku..müslüman zaten bu teşebbüslerden nefret edip,ettiğini diliyle,eliyle hiç yapamıyorsa kalbiyle beyan etmezse iman etmiş olamaz..
    Cevapla
  • Ali 38 11 yıl önce Şikayet Et
    etki tepki !!!. şevval sam hanmında tüm sıkıntısı budur millete öyle etki böyle tepki olur!
    Cevapla
  • hakan bekmez 11 yıl önce Şikayet Et
    bu daha bir şey değil...!. dünyada yaşayacakların bir şey değil daha iğrenç kadın...! yüce allah'ın gazabına uğradığın zaman göreceğim ben seni o zaman da de bakalım tekstil parçası diye iğrenç bir lafı da görelim...!
    Cevapla
  • mete bilge 11 yıl önce Şikayet Et
    mustafa akgül kardeşim harikasın valla. iş o noktaya gelecek galiba:) la ikrahe fiddin. dinde sorlama yoktur. burada fi eki bizatihi dinin içinde o dine mensup olanalara anlamını kasteder. sizin dinini size onların dini onlara diyor kuran. lakin kadını harbiden bir asmadıkları kaldı..
    Cevapla
  • behlüldane 11 yıl önce Şikayet Et
    ne oldum, demeyeceksin ne olacağım diyeceksin, şevval hanım... bu öteledeğin, hakir gördüğün bu halk tepeye cıkarmasınıda bilir ,tepeden alaşağı etmesinide bilir,sen bir ulusu inancından dolayı aşağılaman,ötelemen,nasıl özgürlükse bizlerinde burada bu konu hakkında yorumda bulunmak bizim özgürlüğümüz..yorum yapmak ne zamandan beri linc kapsamına giriyor?..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Sevkiyat kararı sonrası Pentagon'dan son dakika İsrail açıklaması!
Ne Sergen Yalçın, ne Şenol Güneş, ne Nuri Şahin! Hasan Arat'tan teknik direktör açıklaması