Düşüncenin siyaseti!

İslâm âlemi, Ramazan-ı Şerif’in rahmet iklimine her zamankinden daha fazla muhtaç durumda.

Düşüncenin siyaseti!
Düşüncenin siyaseti!
GİRİŞ 03.06.2016 12:12 GÜNCELLEME 03.06.2016 12:12

Suriye’de ve başka coğrafyalarda devam eden çatışmalar günden güne daha da derinleşiyor. Dünyanın birçok bölgesinde Müslümanlar hem zulüm görüyor hem de maalesef zulme alet oluyorlar. Peygamberimiz’in (s); “Evveli rahmet, ortası mağfiret, âhiri ateşten âzât oluştur” (Beyhaki, Şuabu’l-İman 3/306) buyurduğu rahmet, mağfiret ve kurtuluş ayı Ramazan-ı Şerif.

“İslâm dünyasında canlılığı belirleyen şey nedir?” diye sorduğumuz zaman, artık batılı ideolojilerin bu noktada bir etkisinin kalmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Burada belki itirazlar olabilir, ama ben öyle düşünüyorum ve bir makalemde de ifade etmiştim bunu: “Müslüman Dünyası’nda hâlihazırdaki canlılığın kaynağı İslâmcılık akımıdır.” Türkiye’de Refah Partisi’nin 80’lerin ortasından itibaren siyasetteki yükselişiyle bağlantılı olarak Refah Partisi’nden tarikat ve cemaatlerin faaliyetlerine kadar pek çok aktivite İslâmcılık özelinde değerlendirildi. Dolayısıyla iktidara gelirken de giderken de bir şekilde İslâmcılık biçiminde yorumlandı.” Roy ve Kepel görüldüğü üzere olaylara fazlası ile Fransız merkezli yaklaşıyorlar ve her ikisi de Ortadoğu jeopolitiğini, batının bu bölgedeki emperyalist hırslarını, ABD’nin ve dahası bölgedeki dikta rejimlerinin bu şiddet dalgasının ortaya çıkmasındaki rolünü göz ardı ettikleri gibi Fransa’nın ırkçı kibri ile yüzleşmekten kaçınıyorlar.  

İslâm dünyasındaki, değişik renklerden, tonlardan oluşan canlılığın devam etmesi, İslâmcılık düşüncesinin devam etmesine bağlıdır. Eğer bu düşünce bir şekilde körelirse o zaman Müslüman Dünyası’nın da uzun vadede şansının kalmayacağı ileri sürülebilir. Düşünce dünyasında yankı uyandıran eserler de zor zamanlarda kaleme alınmıştır. Mesela Siyasetnâme’nin yazıldığı dönem İslâm düşüncesinde siyaset teorisinin kriz yaşadığı bir dönemdir. Sonraki yüzyıllarda İslâm’ın siyaset düşüncesi üzerinde durulduğunda atıf yapılan eserler genellikle Nizamülmülk’ün Siyasetenâme’siyle yaklaşık dönemlerde yazılmıştır.  

Güçlü yapı oluşturmak, öncelikle ilim/bilgi alanını güçlendirmekle mümkün olacaktır. Tabii ideolojik anlamda güçlülükten bahsediyoruz burada, Müslümanlardan başka dünyada küresel anlamda bir ‘potansiyel’, ümit olacak bir ideolojik yaklaşım vs. kalmamıştır. Gelecek de bunun üzerine şekillenecek. Hâlihazırda yaşanan siyasal olaylarda bu hakikati görmek mümkün. İslâm diğer ideolojilerden farklı olarak kendi ideallerini bu dünyada gerçekleştirebilmiş belki de tek din ve tek ideolojidir. Onun için İslâm’ın trajedisi yoktur.  

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Vatandaşa satmayıp stokluyorlardı! Sektörde 2024-2025 için kötü haber geldi!
Türkiye’nin en kalabalık ilçeleri açıklandı