Tecavüz dehşetinde tarihe geçecek karar!

İstanbul'da dehşete düşüren olay, 24 Ocak 2016 günü Bostancı Mahallesi Bağdat Caddesi’nde meydana gelmişti. Kadıköy’de arkadaşlarıyla eğlenen 19 yaşındaki üniversite öğrencisi E.F.B., evine dönmek için bindiği dolmuştan saat 02.30 sıralarında indi. Bu sırada, evli ve 2 çocuk babası servis şoförü Cengiz Ay, genç kızı bıçak tehdidiyle evinin sokağındaki bir apartmanın bahçesine götürerek tecavüz etti. E.F.B.’yi gasp eden saldırgan, kamera görüntülerinden eşkâli tespit edildikten sonra yakalandı ve tutuklandı. Geçen yıl sonuçlanan davada Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Ay’ı, ‘nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘nitelikli gasp’tan 45 yıl hapse mahkûm etti. Mahkeme heyeti, sanığın ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçunu da işlediğini belirterek, hakkında suç duyurusunda bulundu.

‘GÜVENSIZLİK VE KORKU ORTAMI OLUŞTURDU’

Mahkemenin suç duyurusu üzerine, tutuklu sanık Cengiz Ay hakkında ‘cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan 14 yıla kadar hapis cezası talebiyle bir dava daha açıldı. Anadolu 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yeniden hâkim karşısına çıkan ‘Bağdat Caddesi sapığı’, “Susma hakkımı kullanıyorum” dedi. Mahkeme, olay günü sanığın elindeki bıçakla kendisine karşı koymasını engelleyerek mağdur E.F.B’nin hareket özgürlüğünü kısıtladığını belirtti. Suçun soğukkanlılıkla işlendiği kaydedilen mahkeme kararında, şu tarihi ifadelere yer verildi: “Mağdurun bir bayan olarak özgürce dilediği saatte istediği eylemi yapabilme özgürlüğünü kısıtlayarak, toplumda güvensizlik, korku ortamının oluşmasına sebebiyet vermiştir. Sanığın mağdurda ve toplumda doğurduğu depresyon, travma, maddi, manevi ve fiziki hak yoksunluğu sonucunun oluşması nazara alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulmuştur.” Mahkeme, Cengiz Ay’ı ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan önce 8 hapse çarptırdı. Suç cinsel amaçla işlendiği için de artırılan ceza, 12 yıla çıktı. Ceza, kararda yanlışlıkla 10 yıl yazıldı. Sanık, cezayı çok bularak karara itiraz etti.

İTİRAZI REDDEDİLDİ

İtirazı değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi de kararı onadı. Yerel mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığını ifade eden daire, karardaki hatayı da 12 yıl ceza olarak düzeltti.