İşte Halkbank meselesindeki üçlü çete

ABD'de Türkiye'ye yönelik FETÖ destekli başlatılan kumpas davasının perde arkasında yatan gerçekler gün yüzüne çıkıyor...

İşte Halkbank meselesindeki üçlü çete
İşte Halkbank meselesindeki üçlü çete
GİRİŞ 01.12.2017 08:08 GÜNCELLEME 01.12.2017 08:14
Bu Habere 12 Yorum Yapılmış

Haber7- Taha Dağlı

2012 yılında İsrail istihbaratı bir iddia ortaya attı.

Tam da 7 Şubat’taki FETÖ’nün ilk darbe girişimi olan MİT krizinin sonrasıydı.
Yaklaşık 2 yıldır görevde olan MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a yönelik sert politika, İran suçlamalarına dönüşmüştü. İsrail’e göre MİT, Türkiye’de Mossad adına çalışan 10 İranlı casusu, Tahran yönetimine ihbar etmişti.

İsrail’in MİT’e yönelik özellikle de İran üzerinden başlattığı açık bir saldırı vardı.
Kısa sürede bu mesele “Türkiye İran’ın nükleer faaliyetlerine destek veriyor” ithamına çevrildi.

Eski CIA görevlisi Reuel Marc Gerecht, Türkiye’nin Mossad’ın İranlı casuslarını deşifre ettiği iddiasını yorumlarken, “İsrail bunu bir kılıf olarak kullanır” değerlendirmesini yapmıştı.

O günlerde bu konu İsrail kadar ABD medyasının da yoğun ilgisiyle karşılaştı.
Bugün New York’taki çadır mahkemesinde bilirkişi olarak karşımıza çıkan FETÖ destekçisi Jonathan Schanzer, “Türkiye ABD ve İsrail’in İran’a saldıramayacağını anlayınca tercihini İran’dan yana kullandı” diyor ve Türkiye’yi İran’ın nükleer faaliyetlerine destek vermekle suçluyordu.

Aslında bu suçlamanın tek nedeni vardı. O da Türkiye ile İran arasındaki altın-doğalgaz ticaretiydi. Bu yasalara uygun bir alışverişti, BM kuralları çerçevesindeydi.

Türkiye’yi Mossad casuslarını deşifre edip, İran adına istihbarat satmakla başlayan suçlama kısa sürede Türkiye-İran ticaretinin içeriğine yöneldi.

“Türkiye ile İran ticaret yaparak İran’ın nükleer programına kaynak sağlıyor” ithamı birden alevlendi.
“Ambargo deliniyor” denildi.
Oysa her şey yasalara uygundu.
Bunu en başta ABD biliyordu.
Ama İsrail ve ABD bu ticaretten son derece rahatsızdı.
Çünkü ikisi de milyarlarca dolarlık pastadan pay alamıyordu.
Ve dahası Hindistan, Pakistan ve Japonya gibi ülkeler de Halkbank üzerinden İran’la ticarete başlamıştı.
Bunun önüne geçilmeliydi.
İlk başta Amerikan medyası, “Türkiye İran ambargosunu deliyor” söylentileri çıkardı.

O iftiraya ilk atlayan FETÖ’cüler oldu.
Henüz 2012 yılıydı.
7 Şubat’ta MİT kriziyle kendini gösteren FETÖ, “Türkiye İran ambargosunu deliyor” diye el altından ihbara başladı.
Algı operasyonunun adresi ise İngilizce yayın organları Today’s Zaman’dı.
13 Eylül 2012 tarihinde FETÖ’nün İsrail’de yetişen teröristi Kerim Balcı, Today’s Zaman yazarı olarak Amerika’nın Sesi Televizyonuna demeç verdi.

 



“Son birkaç yıldır Türkiye’de İranlı şirketler ve İranlı işadamlarının sayısı arttı, üstelik Türkiye’ye İran’dan giren paranın miktarı, Avrupa’dan gelenin 100 katı, bu İranlıların sadece iş için Türkiye’de bulunmadıklarını gösteriyor, uluslararası ambargo ve yaptırım kurallarını çiğniyor olabilirler” dedi.

15 Temmuz gecesi firari olarak bulunduğu İngiltere’den, canlı yayın yapıp, insanlara “evinize dönün” diye bağıran Kerim Balcı, 2012 yılında Türkiye, İran ambargosunu deliyor diye ABD’ye ihbarda bulunuyordu.

ABD Hazine Müsteşarı David Cohen bu suçlamalar üzerine 2012 yılında Ankara ziyaretlerini sıklaştırdı, FETÖ’den aldığı tüyolarla ambargo deliniyor mu, delinmiyor mu diye kontrole geliyor, bir taraftan da kumpas hazırlığı yapıyordu.

Amerika Halkbank üzerinden yapılan altın-doğalgaz ticaretini, İran’ın nükleer programına destek veren bir faaliyet olarak tanımladı. Tek taraflı bir tanımlamaydı, üstelik BM’in bu konuda olumsuz bir hükmü yoktu.

Mayıs 2013’te ABD Hazine Müsteşarı David Cohen, nam-ı diğer “para ajanı”, ABD Temsilciler Meclisine bir rapor sundu. Rapor Türkiye ile İran arasındaki yasal ticaretti.
Cohen raporunu anlatırken teyitte bulundu, “sizi temin ederim, çok dikkatli bir şekilde dışarıdan İran'a kimlerin altın sattığına dair deliller elde ediyoruz" dedi.

ABD Türkiye’ye saldırı sürecini başlatmıştı. Şubat ve Mayıs aylarındaki bu girişimlerin ilk meyvesi Haziran 2013’teki Gezi olayları oldu.

Gezi kalkışması bastırıldı bu kez devreye 17 Aralık kumpas operasyonu girdi.
17 Aralık püskürtüldü, 25 Aralık geldi, o da ters tepti.

CIA-Mossad’ın FETÖ ile ortak yürüttüğü kumpas Türkiye’de deşifre olmuş, bertaraf edilmişti.
Ancak İran ayağı başarılıydı.
17 Aralık’tan tam 13 gün sonra 30 Aralık 2013’te Sarraf’ın ortağı Babek Zencani, İran’da tutuklandı.
İran’da Haziran 2013’te göreve gelen Hasan Ruhani, eski Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecat’ın Türkiye ile yürüttüğü yasal alışverişte adı geçenleri tasfiye ediyordu.

Türkiye o süreci başarıyla atlattı. Tabi sonrasında FETÖ’nün darbe girişimine kadar varan kanlı saldırıları oldu. Hepsi bitti.
Ama hesap kapanmamıştı.
CIA-Mossad-FETÖ üçgeninin kurduğu kumpas, Türkiye’de ters düz edilince, bu kez tüm ortaklar New York’ta buluştu.

Oysa Türkiye ambargoyu delmedi. Delen birileri varsa bu bizzat Amerikan şirketleri oldu.
Onun dışında Türkiye, İran’ın nükleer faaliyetlerine destek vermediği gibi aksine İran’ın nükleer programdan vazgeçmesi için arabulucu oldu. 2010 Mayıs’taki Tahran bildirisi bunun en net kanıtıdır.

Ama Türkiye-İran ilişkileri İsrail ve Amerika’yı derinden rahatsız etti.
17 Aralık kumpasıyla bu ilişkiyi ters düz edip kendi yönlerine çevirdiler.
Türkiye’yi İran ambargosunu delmekle suçlayıp, darbe yapmaya kalkıştıkları 2013 yılında, İran’la masaya kendileri oturup, o çok önemsedikleri ambargoyu kaldırdılar.

YORUMLAR 12
  • sato 6 yıl önce Şikayet Et
    abd yi (seytanin ana merkez üssünü ) SULTANIMIZ ABDUL HAMİT HAN'ın yaptiği gibi kariştırmak lazim burda gorev yurt dışında bulunan VATANIMIZI seven VATAN severlere ve MİT 'e kaliyor en iyi savunma taaruz dur kıssasa kıssas basta REİSİMİZIN ALLAH hepimizin yardimcısı olsun AMİN
    Cevapla
  • Seyfullah 6 yıl önce Şikayet Et
    Türkiye, müslüman komşu ülkesine yardım etmiş olabilir diye Dünya ayağa kalkıyor. Abd, teröristlere 3500 tır silah ve lojistik destek verio ama kimsenin sesi çıkmıo. Uyan müslüman, artık kendine gelme vakti
    Cevapla
  • serder 6 yıl önce Şikayet Et
    darbe davalarında bizde kelepçe ve tek tip kıyafet uygulamalıyız.
    Cevapla
  • asalet 6 yıl önce Şikayet Et
    en guclu ...savunma.... taarruzdur ....bu saatten sonra ....gozunu budaktan sakınan ...nagmert....olsun....nokta...
    Cevapla
  • el_turco 6 yıl önce Şikayet Et
    kafirler nasil da çalışıyor içimizdeki hainler de görevini yapıyor. Allahın izni ile Türkiye'yi durduramayacaksınız!
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Tahkim Kurulu'ndan Fenerbahçe'nin Süper Kupa cezasına indirim
Hababam Sınıfı'nın efsane sahnesi gerçek oldu!