Ermenilerin ailesiz bıraktığı çocuklara Kazım Karabekir Paşa yuva oldu: İlk izciler

1915 yılı Osmanlı için oldukça buhranlı bir dönemdi. Bir tarafta batılı devletlere karşı mücadele verirken, diğer tarafta ise Ermeni çetelerine karşı sivilleri korumaya çalışıyordu. Günümüzde her ne kadar Ermeni katliamı olarak dayatılmaya çalışılsa da bu durum; her geçen gün yeni ortaya çıkan belgeler, tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkartıyor.

1920 yılında çekilen bir kare fotoğraf karesi tarihe ve özellikle Ermeni yalanının köpürtülmeye çalışıldığı bu günlerde gerçeğe ışık tutuyor.

KAZIM KARABEKİR'İN SAHİPLENDİĞİ YETİMLER

Türkiye İzcilik Federasyonu, sosyal medya hesabı üzerinden bir görsel yayınladı. Yayınlanan görselde bir grup çocuğun izcilik faaliyeti içinde çekilen toplu fotoğrafı yer alıyor. Bu görsel her ne kadar Türkiye'deki izcilik faaliyetlerinin temelini gösterse de bir diğer özelliği de o çocukların kimliği.

1915-1917 olayları sırasında Ermeniler tarafından vahşice katledilen Türk ve Müslüman ailelerin çocukları, o yılların ardından Kâzım Karabekir Paşa tarafından sahiplenildi ve bir yetimhane çatısı altında bir araya getirildi.

Günümüz Türkçesiyle kimlikte yazanlar

Vatan ve Namus

Darüleytam İzcileri
(Yetimler Yurdu İzcileri)
Hüviyet Cüzdanı

Kayıt numarası: 81
İsmi: Remzi ....
Memleketi: Okunamadı
Yaşı: 15

Sınıfı: Beşinci
Mangası: Üçüncü
Takımı: Okunamadı
Oymağı:1
Duhûl tarihi: 23 Eylül 31
(6 Ekim 1915)

VATAN VE NAMUS DARULEYTAM İZCİLERİ

Kazım Karabekir Paşa'nın sahiplendiği bu çocukların eğitimi için izci grupları kuruldu. Çekilen bu karede ise Vatan ve Namus Darüleytam (Yetimler Yurdu) İzcileri'ne verilen kimlik ve üzerinde kişisel bilgiler yer alıyor. 

1915 yılında izciliğe giriş yaşan "Remzi" Ermenilerin katlettiği ailelerin evlatlarından biri. Küçük yaşta yetim ve öksüz bırakılan çocuklar, bu çatı altında bir araya getirilerek devlet tarafından sahiplenildi. Bu Fotoğraf 1920 yılı civarı çekilmiştir ve Meşhur Kahramanımız Kara Fatma bu izcilerle beraber görülmektedir.

ÜÇ HİLÂLLİ İZCİ ARMASI

Devlet-i Ali Osman’dan Türkiye Cumhuriyetin ilk zamanlarına değin kullanılan, Teşkilat-ı Mahsusa’dan Milli Âmele Hizmet Teşkilatı’nın evraklarda kullandığı Çok Gizli ibaresinin dönüştürülmüş hali olan iç içe geçmiş Üç Hilal’in İzcilik Teşkilatı’na yansıması. Hilaller sırasıyla Anadolu, Balkanlar ve Ortadoğu’yu temsil etmektedir.