Resullulahı 'Habibullah' makamına çıkaran sır

Peygambersiz bir mukaddes kitap olabilir mi ya da içinde peygamberin olmadığı bir kutsal metin? Peki ya Kurân'ı Kerim bize nasıl bir Resul portresi sunuyor?

Resullulahı 'Habibullah' makamına çıkaran sır
Resullulahı 'Habibullah' makamına çıkaran sır
GİRİŞ 19.04.2011 16:33 GÜNCELLEME 19.04.2011 16:33
Bu Habere 4 Yorum Yapılmış

Yunus Emre Tozal’ın Haberi

İslam Hukuku profesörü Hayreddin Karaman, Nesil Yayınları arasında çıkan yeni kitabında, bizzat Kur’ân’ın dilinden bir Peygamber portresini gözler önüne seriyor.

“Kur’an’daki Peygamber” ismini taşıyan ve iki ana bölümden meydana gelen kitapta Prof. Karaman, öncelikle Kur’ân-ı Kerim’de geçen 10 âyet-i kerime üzerinde detaylı bir şekilde duruyor. “Sünnete Bağlılık”, “İslam’ın Şiarları” ve “Örnek aile Ehl-i Beyt” ana başlıklarının yer aldığı ikinci bölümde ise “Yaşayan Kur’ân” Resulüllah’ın örnek hayatından kesitler sunuluyor ve dikkat çekici yorumlara yer veriliyor.

kullanSon zamanlarda “Kur’ân Müslümanlığı” ifadesi belirli kesimlerce ısrarla vurgulanır oldu. Aslına bakarsak bütün Müslümanlar Kur’ân Müslümanıdır ve öyle olmalıdır. Çünkü İslâm’ın temel kaynağı Kur’ân’dır. Başta Sünnet olmak üzere diğer kaynaklar hem meşrûiyyetlerini bu İlahî kitaptan alırlar, hem de ona aykırı olamazlar. Bu bakımdan diğer kaynakların verilerini kanunlara benzetirsek Kur’ân bunlara nisbetle anayasa gibidir.

Ancak günümüzde “Kur’ân Müslümanlığı” denildiği zaman bu genel mânâ değil, başka kaynakları -özellikle Sünneti- dışlayarak İslâm’ı yalnızca Kur’ân’dan anlamayı ve almayı mezheb edinen bir grubun yaklaşımı giderek kendinden daha fazla söz ettiriyor.

Hayrettin Karaman’ın kitabı Resulullah’ın Habibullah sırrını ortaya çıkarmakla kalmıyor, aşağıdaki sorulara da cevap veriyor:

Peygambersiz bir mukaddes kitap olabilir mi?

İçinde peygamberin olmadığı bir kutsal metin?

Peygamberin uygulamadığı, örnek ve rehber olmadığı bir İlahî bir mesaj olabilir mi?

Kur’ân’sız Resul, Resul’süz Kur’ân akla ve iz’âna ne kadar uyar?

Resul’ü bir nevi hoparlör mevkiine koyanlar, aldığını nakletmenin ötesinde bir vazifesi ve salâhiyetinin bulunmadığını ileri sürenlerin yaklaşımları ne kadar Kur’ânî?

Bütün bu soruların üstüne asıl şu soruya cevap bulunmalı:

Kur’ân bize nasıl bir Resul portresi sunuyor?

Kur’ân’daki Peygamber İslâm’ı nasıl yaşadı?

Kur’ân’ın istediği örnek Müslüman tablosunu nasıl anlattı, nasıl uyguladı?

Böyle bir Müslümanlığın ilk şahidleri olan Sahabe-i Kiram, nasıl birer yaşayan Kur’ân oldular?

Bu mukaddes emanet, “Kur’ân Müslümanlığı” nasıl elden ele, dilden dile, gönülden gönüle günümüze kadar ulaştırıldı?

Nesil Yayınlarınca yayımlanan ve “Kur’an’daki Peygamber” ismini taşıyan eserde ayrıca, “Türkiye ve İslam Dünyasında Gündem” ismiyle dikkatleri üzerine çeken Prof. Hayrettin Karaman’ın çeşitli tarihlerde, muhtelif vesilelerle yazdığı şiirlere de yer veriliyor.

Kitapla Teknik ilgili bilgiler ve internet üzerinden sipariş şartlarını görmek için tıklayınız

Haber 7

YORUMLAR 4
  • AHMED İHYA 12 yıl önce Şikayet Et
    peki sayın karaman neden yahudiyi hiristiyanı cennete sokuyorsun. karaman peygamberimize inanan yahudi ve hiristiyanın cennete gideceğini iddaa ediyor bu peygamberimize yapılan büyük bir hakarettir.
    Cevapla
  • RamOzz 13 yıl önce Şikayet Et
    Bilmemek değil öğrenmemek ayıp olan. Hz. Peygamber(a.s.m) şöyle buyurmuştur: “İbrahim (a.s.) halilulah-Allah’ın dostu, Musa (a.s.), Safiyullah-Allah’ın seçkin kulu, ben ise -Allah’ın bana bir ihsanı ve bir ikramı olarak- habibullahım-Allahın sevgili kuluyum.” (bk. Darimî, Mukaddime, 8; Tirmizî, Menakıb, 1)
    Cevapla
  • tapanyaki 13 yıl önce Şikayet Et
    Allah ile Rasulullah Arasındaki İlişki. Allah (azze ve celle) ile Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) arasında, "Yaratan-Yaratılan", "Rab-Kul", "Mesaj Sahibi-Mesajı ileten" şeklinde bir ilişki vardır. Ayrıca, "Sevgili" kavramı, eşit durumdaki iki şey için geçerlidir. Bir insan ancak bir insanla (o da karşı cinsten) sevgili olabilir. Allah (azze ve celle) "tek" olduğu için, onun herhangi bir "sevgili" edinmesi mümkün değildir. Burada "sevgi" ile "sevgili" kavramını (hub ile habib) birbirine karıştırmamak gerekir.
    Cevapla
  • tapanyaki 13 yıl önce Şikayet Et
    Biz Bu Sırra Kısaca Cehalet Diyoruz.. Rasulallah'ı (sallallahu aleyhi vesellem) -haşa- habibullah (Allah'ın Sevgilisi) diye nitelendirmek tek kelimeyle cehalettir. Ne Allah( azze ve celle) böyle bir nitelendirme yapmış, ne Rasulullah, ne de Sahabeler. Zira Allah'ın (azze ve celle) "sevgili" edinmesi sözkonusu olamaz. Tıpkı "evlat" edinmesinin sözkonusu olmadığı gibi. Bazı cahiller "Allah'ın Oğlu" nu icat edince, başka cahiller de "Allah'ın Sevgilisi" kavramını icat etmişler. Allah muhafaza.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Eurovision'dan skandal Filistin kararı! Sertap Erener yine de gidecek mi?
Türkiye'ye karşı ne yapacaklarını şaşırdılar: Erivan ve Atina’ya silah tedariği!