Yunanistan ve İsrail'den kirli ittifak! Türkiye'ye karşı askeri yığınağı arttırdılar
Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs’ın Adalar Denizi ve Doğu Akdeniz’de yürüttüğü ortak silahlanma Türkiye için ciddi bir güvenlik riski oluşturuyor. Bu adımlar aynı zamanda uluslararası anlaşmaların ihlali olarak nitelendirliyor.
Yunanistan'ın İsrail'den 692 milyon avro değerinde PULS tipi çoklu roketatar sistemi tedarik edeceği belirtildi.Yunan basınında eylülde çıkan haberlerde, Atina'nın İsrail'den yaklaşık 700 milyon avroluk silah alımı da yapmak istediği ancak Gazze'deki mevcut durum nedeniyle anlaşmanın ertelendiği ileri sürülmüştü. Yunanistan'ın İsrail üzerinden silahlanmasını Haber7'ye değerlendiren Türk DEGS Başkanı ve İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cihat Yaycı, "Türkiye’yi hedef alan daha geniş kapsamlı bir kuşatma stratejisinin önemli bir parçası" dedi.

"LOZAN ANLAŞMASININ DOĞRUDAN İHLALİDİR"
Cihat Yaycı konuşmasında şunları söyledi:
İşte tüm bu gelişmeler aslında Yunanistan'ın İsrail'le birlikte Adalar Denizi'nde bir gerçekten silahlanmaya gittiği, bunun sadece Adalar Denizi'yle sınırlı olmadığını, Doğu Akdeniz'de de Kıbrıs üzerinden yani Güney Kıbrıs'ın yönetimiyle İsrail ve Yunanistan'ın birlikte silahlanması ve Güney Kıbrıs'ın yönetimine çeşitli silahlar verilmiş olmasını da dikkate almak lazımdır. Adalar Denizi'nde özellikle hava savunma sistemleri, İHA'lar, SİHA'lar, füzeler vesaireler konulması önemlidir, Türkiye'ye ciddi bir tehdittir. Ama bununla birlikte Adalar Denizi'nde gayri askeri statüdeki adalara bu silahların, bu füzelerin, bu mühimmatların, bu harp silah araçlarının yerleştirilmesi ise Lozan Antlaşması'nın doğrudan ihlali, Lozan'a ve Türkiye'ye bir meydan okumadır.

"TÜRKİYE'Yİ KUŞATMA PROJESİ"
Diğer yandan Güney Kıbrıs'ın yönetimi, İsrail ve Yunanistan'ın Kıbrıs Adası'nda silahlanması ve bu silahlanma ile birlikte 1959-60 anlaşmalarının ihlal edilmesi, Türkiye'nin garantörlük hakkının yok sayılması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yönelik tehditlerin artması, hedef gösterilmesi de dikkate alınmalıdır. Onların hepsi birlikte bakıldığında anlaşmaların, uluslararası hukukun ihlali, Türkiye'yi tehdit, Türkiye'yi hedef alma ve Türkiye'yi kuşatma politikasının bir neticesi, bir yansıması olduğunu görmemek mümkün değildir.

"ÜÇÜ BİR ARAYA GELSE YARIM TÜRKİYE ETMEZ"
Türkiye'nin savunma sanayisi son derece güçlüdür. Ne Yunanistan ne İsrail ne Güney Kıbrıs Rum Yönetimi; üçü bir araya gelse yarım Türkiye edemezler. O yüzden Türkiye'nin savunma sanayisi hem güçlü hem de ordusu güçlüdür. Türkiye'nin sahip olduğu Türk Silahlı Kuvvetleri yaşayan ve savaşan dünyanın en güçlü ordusudur. Hiç kimse Türk Silahlı Kuvvetleri ile harp sahasında karşı karşıya gelemez, gelmeye cesaret dahi edemez. Bunu açıklıkla söylüyorum. Ve bunlar, bu tür şeyler; silahlanmalar tehdit ve baskı unsuru oluşturmaktan öteye de pek gidemez.

Bugün Türkiye dünyanın 11. savunma sanayi ihracatçısıdır. Ordusu güçlüdür. Türk milleti bir ordudur. Bunların hepsini bir arada düşünmek lazımdır. O yüzden Türk milletiyle harp alanında karşı karşıya gelmek kimsenin cesaret edebileceği bir şey değildir.
-
Misafir 21 dakika önce Şikayet Etküfür tekm millettir. TürkiyeBeğen
-
Ufuk 44 dakika önce Şikayet EtGeberesice hainler ya kahhar Celle celaluhuBeğen
-
Önce TÜRKİYE 47 dakika önce Şikayet Etiçimizdeki jön türkler sevinsin cehapede bunlarla yan yana koşmaktadır, istanbuldan başkentin ankaraya taşınma planın arkasındaki gerçek yüz budur, marmarayı alarak boğazlara hakim olmak, sende oradan paran ile geçeceksin.Beğen Toplam 1 beğeni
-
mtn ylcın 48 dakika önce Şikayet Eteceli gelen köpek camii duvarına işermişBeğen
-
Misafir 49 dakika önce Şikayet EtUlan daha önce babalariniz kuşatmak için çok uğraştı. Onlar yapamadı sizmi yapacaksiniz. Yedi zülaleniz gelin keferelerBeğen