Okullaşma oranının en düşük olduğu iller

Eğitim-Sen tarafından hazırlanan 2010-2011 Eğitim Öğretim yılına ilişkin yılsonu değerlendirme raporu yayımlandı. Rapora göre okullaşmanın en düşük olduğu iller şöyle:

Okullaşma oranının en düşük olduğu iller
Okullaşma oranının en düşük olduğu iller
GİRİŞ 17.06.2011 16:07 GÜNCELLEME 17.06.2011 16:07
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

Eğitim-Sen’in hazırladığı rapora göre, ilköğretimde kız çocuklarının okullaşma oranının en düşük olduğu iller yüzde 84.27 ile Bitlis, yüzde 84.57’yle Van ve yüzde 85.05’le Hakkâri olurken, Türkiye’de 6 yaş üstü okuryazar olmayan 4 milyon 672 bin 257 kişinin 3 milyon 757 bin 203’ünün kadın olduğu belirlendi. Okur-yazar olmayan kişilerde ise kadınların oranı yüzde 12.3 olurken erkeklerde ise bu oran yüzde 3.1 olarak gerçekleşti.

Eğitim-Sen’in hazırladığı rapora göre, ilköğretimde kız çocuklarının okullaşma oranının en düşük olduğu iller yüzde 84.27 ile Bitlis, yüzde 84.57’yle Van ve yüzde 85.05’le Hakkâri olurken, Türkiye’de 6 yaş üstü okuryazar olmayan 4 milyon 672 bin 257 kişinin 3 milyon 757 bin 203’ünün kadın olduğu belirlendi. Okur-yazar olmayan kişilerde ise kadınların oranı yüzde 12.3 olurken erkeklerde ise bu oran yüzde 3.1 olarak gerçekleşti.

Eğitim-Sen Merkez Yürütme Kurulu 2010-2011 Eğitim Öğretim yılına ilişkin olarak yapmış olduğu yılsonu değerlendirme raporunu yayımladı. Rapora göre, Türkiye’de okullaşma sorununun hala tam anlamıyla çözülemediğinin belirtildiği raporda okulöncesinde okullaşma oranının ortalama yüzde 37, ilköğretimde yüzde 98 ve ortaöğretimde yüzde 69 seviyesinde olduğu belirtildi. Okula gitmeyenlerin önemli bir bölümünü ise kız çocukları oluşturdu.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2010–2011 istatistiklerine göre okulöncesi eğitimde 3-5 yaş grubunda okullaşma oranının toplamda yüzde 29.85, kız çocukları için yüzde 29.43 olduğunun ifade edildiği raporda, erkek çocukları için ise bu rakamın yüzde 30.3 olduğu belirlendi. 4-5 yaş grubuna bakıldığında ise toplamda yüzde 43.10; kız çocukları için yüzde 42.47; erkek çocukları için ise yüzde 43.70 olarak gerçekleşti.

-KIZLARDA OKULLAŞMA ORANININ DÜŞÜK OLMASINDA “ANA DİL” VURGUSU-

Raporda ilköğretimde kız çocuklarının okullaşma oranının en düşük olduğu illerin yüzde 84.27 ile Bitlis, yüzde 84.57 ile Van ve yüzde 85.05 ile Hakkâri olduğu belirtilirken, en yüksek olduğu iller ise yüzde 99.31 ile Ankara, yüzde 99.18 ile İzmir ve yüzde 99.01 ile Mersin oldu. Raporda ayrıca, ilköğretimde kız çocuklarının okullaşma oranın en düşük olduğu illerin Van, Bitlis, Hakkari gibi iller olmasında, sosyo-ekonomik nedenlerin yanı sıra eğitimde anadiline yer verilmemesinin de önemli bir payı bulunduğu iddia edildi.

Ortaöğretimdeki okullaşmada cinsiyete göre farkın büyümekte olduğu 2010-2011 itibariyle net okullaşma oranının yüzde 69.33 iken, bu oranın erkekler için yüzde 72.35, kızlar için ise yüzde 66.14 olduğu ifade edildi. TÜİK verilerine göre Türkiye’de 6 yaş üstü okuryazar olmayan 4 milyon 672 bin 257 kişinin 3 milyon 757 bin 203’ünün kadın olduğu ifade edilirken, okur-yazar olmayan nüfusta kadınların oranının yüzde 12,3, erkeklerin oranının ise yüzde 3.1 olduğu belirlendi.

-ÖZEL OKULLARDA OKUYAN ÖĞRENCİ SAYISI 500 BİNE ULAŞTI-

2010 – 2011 eğitim ve öğretim yılında eğitimin kamusal hak olmaktan çıkarılması ve paralı hale getirilmesi yönünde yoğun çalışmaların olduğunun belirtildiği raporda, 2010–2011 eğitim öğretim yılı itibariyle bin 54 özel anaokulu, 898 özel ilköğretim okulu, 798 özel lise bulunduğu ifade edildi. 1930 yılında, çoğu yabancılara ait azınlık okulu olmak üzere, 300 kadar özel okul varken, 2011 yılında bu sayı 2 bin 750’ye ulaştı. 1930 yılında özel okullarda okuyan öğrenci sayısı 30 bin civarındayken, bugün özel okullarda okuyan öğrencilerin sayısı 498 bine ulaştı.

Raporda ayrıca, Türkiye’de okul ve derslik sayısının öğrenci sayısına paralel olarak ve ihtiyaca yanıt veren düzeyde olmadığının altı çizildi.

-OKULÖNCESİ EĞİTİMDE DERSLİK BAŞINA 24 ÖĞRENCİ-

Okulöncesi eğitimde; okul sayısı 27 bin 606, derslik sayısı 46 bin 336, öğrenci sayısı 1 milyon 115 bin 818 ve öğretmen sayısı ise 48 bin 330 olurken, okulöncesi eğitimde derslik başına 24 öğrenci düşüyormuş gibi görünmesine karşın, okulöncesi eğitimin ülke çapında yeterince yaygınlaştırılmamış olmasının, mevcut sayısal verilerin durumu anlamak için tek başına yeterli veri sunmadığı ifade edildi.

-MEB KADROSUNDAKİ ÇALIŞANIN SADECE YÜZDE 9’U KADIN PERSONEL-

Raporda, öğretmenlerin yarısını kadınların oluşturmasına karşın okul yöneticilerinin büyük bölümünün erkeklerden oluştuğu, okulöncesi eğitimde çalışan 42 bin 716 öğretmenin yüzde 95’inin, ilköğretimde çalışan 485 bin 677 öğretmenin yüzde 52’sinin, ortaöğretimde çalışan 206 bin 862 öğretmenin ise yüzde 41.9’unun kadınlardan oluştuğu ifade edildi. Buna karşın MEB Personel Dairesi rakamlarına göre okullarda yönetim kadrolarında bulunan 58 bin 835 kişiden sadece 5 bin 298’inin kadın iken, yüzde 91,02’sinin ise erkeklerden oluştuğu belirlendi.

-MEB BÜTÇESİNDEN YATIRIMLARA AYRILAN PAY DÜŞTÜ-

AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin yüzde 17.18’inin yatırımlara ayrıldığının belirtildiği raporda, o günden günümüze kadar sürede bu payın sürekli olarak azaltıldığı ve 2011 yılında yüzde 5.85’e kadar düşürüldüğü ifade edildi. Raporda, “2002–2011 yılları arasında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan payın trajik düşüşüne bakıldığında, AKP eliyle eğitim yatırımlarının nasıl bitirilme noktasına getirildiğini bütün açıklığıyla gözlemlemek mümkündür” denildi.

KAYNAK: ANKA
YORUMLAR 2
  • cengiz 12 yıl önce Şikayet Et
    eğitim sen iyi sallamış. yüzde 84 ne demek. bu rakam en fazla yüzde 5-6 dır. Ben de eğitim senliyim ama eğitim senin araştırmasının saçma sapan ve yalan dolu olduğuna inanıyorum.Yapacaklarsa adam gibi araştırma yapsınlar
    Cevapla
  • milletin ferdi 12 yıl önce Şikayet Et
    Anadille eğitim ile ilgisi yok. Anadille eğitimden kaynaklansa kızlarla erkekler arasında büyük fark olmaz. Ne yani anadili sadece kızlar mı kullanıyor?. Olay büyük ölçüde kızlara farklı muameleden kaynaklanıyor. Erkeklerinki de başka yerlere göre düşük. Bu da bilinç düzeyinin düşük olmasından, fazla çocuk sayısından ve çocukların eğitim yerine terör dahil başka maksatlarla kullanılmasından, çocukların istismarından kaynaklanıyor.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Gazze'de toplu mezar dehşeti! Canlı canlı gömmüşler
Fuat Oktay duyurdu: 5 Türk devletinden ortak karar! En üst düzeye çıkartılıyor