İstanbul'da eğitimde 'zihniyet devrimi' yapan proje!

Ömer Süt'ün röportajı... 

Yeni eğitim yılı başlamadan önce yasalaşarak faaliyete geçen 4+4+4 sisteminde İstanbul sınavdan geçti mi? Türkiye'nin en büyük şehrinde derslik durumu nasıl? Milli Eğitim Müdürlüğü'nün faaliyetlerini yürüttüğü ve geçtiğimiz Aralık ayında çıkan yangında büyük zarar gören tarihi bina yeniden restore edilecek mi?  

İstanbul'daki eğitim konusunu İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız'la konuştuk. Zorunlu eğitim süresinin 12 yıla çıkartılmasını 3 ana başlık halinde değerlendiren Dr. Yıldız, ilkokula başlama yaşının öne alınması esnasında çıkan tartışmaların bir anda kesildiğini söyledi. 

Dr. Yıldız, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kültür Üniversitesi'nin ortaklaşa yürüttüğü 'YÖNVER' projesinin başarıya ulaştığını, bunun eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer tarafından 'zihniyet devrim' olarak nitelendirildiğini ifade etti. 

"İstanbul Dersimiz", "Okuma Kültürü", "İyi Örnekler" ve "Yazarlar Okullarda" gibi çok önemli projelere imza atan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Bağcılar'da görev yapan bir öğretmenin hayalini Türkiye'ye örnek olacak bir proje haline getirdi. Nasıl mı? 

İşte Haber7.com'un İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız ile yaptığı röportaj: 

Milli Eğitim Bakanlığı veli, öğrenci, öğretmen ve idarecileri ilgilendiren bir değişiklik yaptı. İlköğretimde yapılan değişiklikle, kamuoyunda  4+4+4 olarak da bilinen, zorunlu eğitim süresi 8 yıldan 12 yıla çıkarıldı. Bu sistemle eğitim sistemimizde ne değişti? Uygulamada herhangi bir sıkıntı yaşandı mı?

Değişikliğin çok önemli 3 özelliği olduğunu düşünüyorum. Birincisi, eğitim süresi 8 yıldan 12 yıla çıkarıldı. Avrupa ülkelerinde zorunlu  eğitim süresi 12 yıldır. Ülkemizde ise zorunlu eğitim süresi ise 8 yıl hatta  tatilleri de çıkarırsak 6 yıl 2 ay…  Çağdaş olarak bizim çocuklarımız akranları ile birlikte mücadele edebilmesi için onlarla aynı becerilere sahip olabilmesi için temelde bu eğitim süresinin eşitlenmesi gerekiyordu. Yasanın getirdiği en önemli netice bu ve dikkat ederseniz fazlada tartışılmadı. İkincisi, eğitim sürecinin kademeli hale getirilmesidir. Biliyorsunuz eskiden lise zorunlu değildi, şimdi zorunlu oldu. Yasanın getirdiği en önemli  sonuçlardan birisi imam hatip ortaokullarının açılabileceği isterse imam hatip lisesinin önünde isterse bağımsız imam hatipleri açılabileceği öngörüldü. Bu yasa ile birlikte çocuk ilkokulu bitirdikten sonra istediği okula gidebileceği gibi velisinin de isteği ile imam hatip ortaokuluna da kayıt yaptırabilir. Türk milli eğitim sisteminin Türkiye'nin demokratikleşmesine paralel olarak temel insan hakları birey hakları temelindeki bu iyileşmeye paralel olarak eğitimde de bu demokratik anlayışı getirmiş oluyor. Kademeli uygulama sırasında yasalarımızın getirmiş olduğu esnek yapı ile seçmeli ders sayesinde Kur'an-ı Kerim, siyer gibi dersler seçilirken diğer taraftan da çocuklarımız becerilerini geliştirecek ve kendilerini besleyen dersleri seçme imkanına kavuştu. Üçüncüsü ise zorunlu eğitime başlama yaşının erkene alınmasıdır.

Bu değişiklikle beraber çok büyük sıkıntıların yaşanacağı belirtiliyordu. Korkulan oldu mu?

İstanbul'un alt yapı sorunlarını da düşündüğümüz zaman yapısal anlamda bu işin zor olacağı düşünülüyordu. Ama Sayın Ömer Dinçer bakanımızın İstanbul'da bu dönemde yatırımları oldu. Sayın valimizin de yaz kış demeden o günlerde sahada okul müdürü arkadaşlarımızla defalarca toplantı yaparak ‘stratejik olarak nasıl uygularsak netice alırız' dedik ve okullarımızı dönüştürdük.

Peki bu süreçte okullarımızda fiziki olarak ne gibi değişiklikler yaptınız?

Yaptığımız en büyük değişiklik bu ilkokul ve ortaokul olarak ayrılmasıydı. Bunu da doğru şekildi yaptığımızı düşünüyoruz. Bütün okulları aynı işlemi yapmadık yarısından fazlasını fiziki açısından dolayı ilk ve ortaokul olarak kullandık kimi okulları hem ilk hem orta hem de imam hatip lisesi olarak kullandık. Fakat bu yıl okullarımızın tamamını dönüştürmüş olacağız. 3 yıl içerisinde bütün okulların dönüşümü tamamlanmış ilkokullar ilkokul olarak, ortaokullar ortaokul olarak,imam hatip ortaokullarda imam hatip olarak dönüştürülmüş olacak.

Yeni yapılan okullar var mı?

Çağ nüfusumuz her yıl artmakta böyle olunca yaz dönemizde ilçelerimizdeki okulları sayın valimizle beraber teker teker dolaştık. Bir an önce Eylül ayına yetişmesi için çaba sarf ettik. Bir çok kere müteahhitlerle boğaz boğaza geldik, ‘devletten paranızı alıyorsunuz da neden  işi zamanında bitiremiyorsunuz' diye… Teslim tarihinden önce işi bitirmeye kadar ileri gittik. Ayrıca kullanılmayan ya da müdür odaları büyük ola odaları da dersliğe çevirdik. Toplam bu yıl 4905 tane yeni derslikle eğitim öğretime başladık. Bize gelen yeni öğrenci artışlarını sorunsuz şekilde çözdük.

Bazı medya kuruluşlarında İstanbul'dada bir çok sınıfın öğrenci sayısının çok fazla olduğu sınıflarda ders işlenemeyecek hale geldiği falan söyleniyordu. Şimdi durum nedir?

Sayın valim ve belediye başkanlarımızla bir toplantı yaptık. Bu tür sorunlu olan okullarda ek derslikler prefabrik değil çelik yapılı dayanıklı ve kullanımıyla çok fonksiyonel binalar yaptık. O okullarımızda sınıf ortalamalarımızı istediğimiz seviyeye çekebildik. Hiç sorun yasamadık diyemeyiz bu anlattıklarımız bile ne kadar sorun yaşadığımızın göstergesidir. Bu tedbirler sayesinde şu anda böyle sınıflar yok ama olması halinde de sorunu ortadan kaldıracak alt yapıya sahibiz…

İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yaptığı projelerden bahsedebilir misiniz?

ÖMER DİNÇER'İN BÜYÜK ÖVGÜLER YAĞDIRDIĞI PROJE

İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü olarak yaptığımız projeler eğitim ve öğretime direk katkı sağlayacak projelerdir. Öncelikle İstanbul Kültür Üniversitesi ile beraber yürüttüğümüz YÖNVER adı altında bir projemiz bulunmakta… Bu projeyle LYS-YGS sınav sonuçlarına göre okullarımızın performansını ölçüyoruz. Bir öğrenci sınav sürecindeki her ayrıntısını incelediğimiz gibi okullarımızın başarı durumunu da gözler önüne seriyoruz. Birçok okulumuz aynada kendilerini görmeye başladı. Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bir toplantıda projeyle ilgili şunları söyledi: "Bu Türkiye'de zihniyet  devrimini ifade ediyor. Bu tek başına bir devrimdir."

BİR KENT İLK DEFA MÜFREDATA GİRİYOR

Başka bir proje olarak "İstanbul Dersimiz" diye bir dersimiz var. Bu İstanbul dersimiz bir kent olarak ilk defa müfredata  giriyor. İlkokul ve ortaokul seviyesinde çocuklarımız kendi ait oldukları kenti  tanımaya yönelik onu kendi farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmaydı bu… Çünkü İstanbul'da yaşadığı halde İstanbul'u yaşayamayan  İstanbul'da olduğu halde İstanbul'un farkında olamayan çok sayıda insanımız var. Bu kentten çok fazla şey alıp hiçbir şey vermiyoruz onun için bizden böyle bir farkındalık amacıyla bu işi yaptık.

ÜNİVERSİTELERDE YAPILAN ŞİMDİ İLKOKULDA YAPILIYOR

Okullarda okuma kültürünü arttırmak için 3 yıldır uyguladığımız "Okuma Kültürü" dersi  ile kitap kritikleri yapıyoruz. Okullarımızdaki metin çözümlemelerle öğrencilerin sorgulama gücünü artırarak olaylara eleştirel bakmayı göstermeye çalışıyoruz.

Bu bahsettiğiniz çalışma üniversitelerde yapılıyor.

Evet ama biz bunu artık ilkokul ortaokul seviyesinde çok değerli buluyoruz.

İYİ ÖRNEKLER ÖN PLANDA

"İyi Örnekler" diye bir projemiz var. Kimin bir emeği iyi bir eğitim çıktısı varsa istiyoruz ki onu biraz daha görünür kılalım. Onu daha önde tutalım ve daha çok gösterelim. Biz mesela yurt dışında yapılan çalışmaları inceliyoruz.

YUSUF ÖĞRETMENİN HAYALİ BÜYÜK PROJE OLDU

 "Yazarlar Okullarda" diye bir projemiz var. Projelerimizin hepsi birbiriyle bağlantılı ve birbirinden besleniyor. Bağcılar'da görev yapan bir öğretmenimizin ‘iyi örnek' olacak bir projesini, büyük bir keyif alarak 2 yıldır uyguluyoruz. Yusuf öğretmen, okuğu kitapların yazarlarıyla tanışır ve onları öğrencilerle tanıştırır. Yusuf Bey,  bu projeyi  o yazarlarla başlatıyor. Sonra biz bunu ‘iyi örnekler' kapsamında gördüm ve onu İstanbul'da genelleştirdim. ‘ İyi örnekler'in böyle bir sonucu da var. İstanbul'un 39 ilçesinin 78 yazarı var ve her ilçeye 2 yazar düşüyor. Bu yazarlar her ay okullarımızda çocuklarımızla buluşup tecrübelerini aktarıyor.

MİLLİ EĞİTİM'E 'YENİ BİNA' MÜJDESİ

Son olarak geçtiğimiz ay Cağaloğlu'nda yanan tarihi binadan bahsedelim istiyorum. Yangında çok büyük bir kaybınız oldu mu? Tarihi bina ne zaman restore edilecek? Ve bina restore edildikten sonra burada hizmet vermeye devam edecek misiniz?

Öncelikle şunu belirteyim, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün arşivi Cağaloğlu'ndaki bu binasında değil, Zeytinburnu'nda ayrı bir binadadır. Yangında yüzde 2'lik bir belge kaybımız var ancak bunları da diğer birimlerimizden talep ederek bu kaybımıza yeniden sahip olmaya çalışıyoruz. Tarihi binamız yeniden restore edilecek ancak biz hizmetimizi daha büyük ve modern bir binada vermek istiyoruz. Bununla ilgili olarak bir talebimiz var ve Vatan Caddesi üzerinde yeni binamız inşa edilecek. Yeni binanın 2-3 sene süreceğini tahmin ederek, biz bu süre içerisinde Sultanahmet'teki boşaltılan İstanbul Adliyesi binasında geçici hizmet verme talebinde bulunduk. 

omer.sut@haber7.com

Haber7