Sultan Abdülhamit'in Çanakkale öngörüsü

Dünya Savaşı'ndan yıllar önce 1890 senesinde Çanakkale Boğazı'ndaki top ve bataryaları yenilemek suretiyle Bboğazı geçilemeyecek hale getiren Sultan II. Abdülhamit Han'ın Çanakkale'nin düşme ihtimalleri konuşulmaya başlandığı ünlerde Başkent İstanbul'un taşınmasını ortaya atanlara müthiş cevabı:

Sultan Abdülhamit'in Çanakkale öngörüsü
Sultan Abdülhamit'in Çanakkale öngörüsü
GİRİŞ 15.03.2013 11:58 GÜNCELLEME 15.03.2013 12:25
Bu Habere 12 Yorum Yapılmış

1. Dünya Savaşı'ndan yıllar önce 1890 senesinde dönemin Osmanlı hükümdarı Ulu Hakan II. Abdülhamit Han komutanlarından Mareşal Asaf Paşa'yı Çanakkale Boğazı'ndaki top ve bataryaları yenilemek ve boğazı geçilemeyecek derecede tahkim etmek üzere görevlendirir.

1915 Mart'ı öncesinde Çanakkale'nin düşme ihtimalleri konuşulmaya başlanınca başkent İstanbul'un nakledilmesi gündeme gelir. Konuyu eski hükümdara arz etmek üzere bir heyet oluşturulur.

Mümin Munis'in Mostar Dergisi'nde yer alan makalesinde geçen çarpıcı anekdot:

Ercüment Ekrem Talu bu heyetin ziyaretini şöyle anlatır: "Talat Beyler ortada kısık sesle konuşmaya devam ediyorlardı. Yavaşça aralanan kapıdan içeriye, bu millete otuz üç yıl hükmetmiş olan Abdülhamit Han ağır adımlarla girdi. Yalnızdı ve tepeden tırnağa mermerden bir heykel gibi bembeyazdı.

Talat Bey bizleri takdim etti. Hepimiz huzurunda elpençe divan durarak dizildik. Talat Bey, uzun uzun ve pek hürmetkâr bir ifade ile ziyaretimizin sebebini anlattı: 'Acil bir tehlike arz etmemekle beraber durum çok ciddidir. Düşman denizden ve karadan Çanakkale'yi zorluyor. Şiddetli müdafaaya rağmen, Allah göstermesin, boğazı geçerlerse bir musalehaya mecbur olmamak için gerek padişah efendimiz, gerek meclis ve hükümet karar vermiştir. Anadolu'ya geçip harbe oradan devam edilecek...

Hatta zat-ı şahane için Konya'da Çe¬lebi Efendi'nin konağı tahliye olunmuştur. Korkulan vaziyete karşı, Zat-ı Hümâyûnlarının hangi şehirde ikamet etmek isteyeceğini öğrenmek üzere, Birader-i Şahaneniz tarafından öğrenmeye memur edildik. Emir ve iradelerinize muntazırız.'

Eski hükümdar, dâhiliye nazırını sonuna kadar dinledi. O susunca keskin nazarlarını hepimizin üzerinde ayrı ayrı gezdirdi ve dedi ki: 'Şevketli biraderimin bastığı yerlere dahi bağlılığımı arz ederim. Ancak endişeleri tamamen yersizdir. Eğer dokunulmamış ise, ben zamanında Çanakkale'yi fevkalade tahkim eylemiştim. Oradan hiçbir donanmanın geçmesi mümkün değildir. Amma farz edelim ki öyle bir felaket başa geldi. O halde hükümdarın yapacağı şey tacını tebaasını terk ederek kaçma zilleti değil, sarayındaki payitahtının taşları altında canını feda etmektir. Hazreti Fatih, bu beldeyi küffar elinden fethettiği zaman, Bizans İmparatoru Konstantin kaçmayıp, harp ede ede yıkılan kalelerin altında can vermek kahramanlığını göstermiştir. Biz Fatih'in soyu, Konstantin'den aşağı kalamayız. Zat-ı Şahane'ye böylece arz edin. Müsterih olsunlar ve ezeli iradeye boyun eğsinler. Şuradan şuraya kımıldamasınlar, düşman buraya giremez. Bana gelince, ben artık hiçbir yere gitmem. Yegâne arzum burada ölmektir. Biraderimden ve hükümet-i seniyyeden bu arzuma yardımcı olmalarını dilerim!'

Bunları söyledikten sonra kısa temennilerle bizi selamlayıp odadan çıktı. Heyetimiz sessizlik içinde dönerken Talat Bey bir ara bize dönerek, Aldık mı ağzımızın payını' dedi ve o günü özetlemiş oldu.

YORUMLAR 12
  • hasan 9 yıl önce Şikayet Et
    Bize öyle bir Abdülhamid han tablos u çizilmiş ki nefret duymamiz icin
    Cevapla
  • akil aktepe 11 yıl önce Şikayet Et
    ........... tarihler seni andığı zaman zaman sana hak verecek ey koca sultan.
    Cevapla
  • ŞAHİN AVCI 11 yıl önce Şikayet Et
    BÜYÜK SULTAN ABDÜLHAMİT HAN. "Tarihler adını andığı zaman, sana hak verecek ey koca sultan" zamanında yaptığı yanlışlıktan sonra pişman olan muhailif şair, filozof böyle demiş ama az demiş. Bir kısım hainin kızıl sultan diye milletin kalbinden silmeye çalıştığı mübarek padişahı bizler saygı ve sevgiyle anıyoruz. Kişi sevdiği ile birlikte olacak ahirette bizde İNŞAALLAH onunla ve diğer tüm sevdiklerimizle beraber oluruz.
    Cevapla
  • yavuz selim 11 yıl önce Şikayet Et
    ulu hakan. ulu hakanım senin kadrini kıymetini zamanında bilmediler. seni torunlarına sahte tarih iftiralarla torunlarına kızıl sultan diye düşman ettiler. artık buna kımse ehemmiyet vermiyor çok şükür. gerçek belgeler ortaya çıktıkçasizin ne kadar Allah dostu ve siyasi bir deha olduğunu alnlıyoruzz. Ruhun şad ,mekanın cennet olsun ulu hakanım.
    Cevapla
  • erdal 11 yıl önce Şikayet Et
    halki icin ulkesinin selameti icin o sanli HANEDANINA son vermis muthis bir insan. benim tek dilegim osman oglularin mallarinin ve itibarlarinin geri verilmesi tamaminin verilmesi zaten imkansiz amma 2 saraydan birinde hanedanin basindaki kisinin yasiyacagi ve ziyaretcilerini agirlayacagi bir daire ile hanedanin kosklerinden 8 10 tane ile birlikde yeni istanbulun kurulacagi alanda buyuk araziler verilerek su an istanbulun merkezinde kalmis yerlerin takasi yapilabilir diger illerimizde de buyuk arazileri var idi hemde kendi ceplerinden almislardi buralari oralardan da araziler verilmeli ve hatta su an muzelerde bulunan atalarina ait takilar resimler esyalar satilmasi yasak olmasi kosulu ile kullanimlarina verilmeli
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Çanakkale Savaşları'ndan kalma 109 yıllık batıklar görüntülendi
Fatih Altaylı'nın Akıncı İHA hazımsızlığı! Türkiye'yi de aciz gösterme çabası