Hak-İş Genel Başkanı Arslan:

"Hak-İş gücüyle değil, üslubuyla, ilişkileriyle ve gerçekten çalışanlara hizmet etme samimiyetiyle çaba içinde yeni bir yol alıyor"

Hak-İş Genel Başkanı Arslan:
Hak-İş Genel Başkanı Arslan:
GİRİŞ 17.12.2014 14:43 GÜNCELLEME 17.12.2014 14:43

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hak-İş'in gücüyle değil, üslubuyla, ilişkileriyle ve gerçekten çalışanlara hizmet etme samimiyetiyle çaba içinde yeni bir yol aldığını söyledi.

Arslan, Hizmet-İş Sendikası'na bağlı Ankara ile Çankırı'daki şube yöneticilerinin sendikal gelişmelere ilişkin eğitimi amacıyla bir otelde düzenlenen eğitim seminerinin açılışında yaptığı konuşmada, 2015 yılında Hak-İş'in 40'ıncı, Hizmet-İş'in ise 36'ncı yılını kutlayacağını belirtti.

Hak-İş kurulduğunda, Türkiye'de binden fazla sendika olduğunu ifade eden Arslan, "İş yeri sendikasından tutun da konfederasyona kadar Türkiye çalışma hayatının her tarafında mantar gibi sendika vardı. Hak-İş, var olan sendikacılığın hem Türkiye'nin ve Türkiye işçi hareketinin hem de dünyanın ve dünya işçi hareketinin sorunlarına çözüm olmadığına inanarak, yeni bir sendikal anlayışı dünyaya ve Türkiye'ye armağan etme felsefesi ile kuruldu. Hak-İş, kültürümüzün, değerlerimizin ve medeniyetimizin bir ürünü olan örgüttür" dedi.

Arslan, "Hak-İş gücüyle değil, üslubuyla, ilişkileriyle ve gerçekten çalışanlara hizmet etme samimiyetiyle çaba içinde yeni bir yol alıyor" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son 6 ay içinde Hak-İş'in ve sendikamızın üye sayısındaki artış, aslında bizim çalışanlar için ne anlam ifade ettiğimizin en güzel göstergesidir. Hemen hemen her şubemiz taşeron işçi örgütlenmesi içinde. Taşeron işçilerin sendikal hakları, toplu sözleşme hakları gibi onların da bir kısım temel haklardan yararlanacağı yeni bir modelin başlangıcını yaptık. Bu elbette yeterli değil ama taşeron işçiler için artık bir toplu sözleşme umudu ve toplu sözleşme ile elde ettiği hakları kamu tarafından şirketlere verilecek bir modeli gerçekleştirmeye başladık. Bu model de bize yeni bir başlangıç sağladı, kamuda ne kadar taşeron işçi varsa bunların sendikalarda yer almasını ve bunlara toplu sözleşme hakkı sağlayacak bir modeli inşa etmeye çalışıyoruz."

"Örgütlenmek için gece gündüz beraber koşacağız"

Türkiye'de hizmet iş kolunda 800 bin işçi çalıştığını vurgulayan Arslan, "Hizmet-İş'i ve diğer sendikaları toplarsanız 170 bini sendikalara üye, geriye kalıyor 630 bin civarında işçi. Türkiye'de 13 milyon sigortalı işçi var, bunların 1 milyon 200 bini sendikalara üye, yaklaşık 12 milyon işçi bizi bekliyor. Bunlardan 1 milyondan fazlası da taşeron işçisi. Bu arkadaşlarımız da bizi bekliyor. Örgütlenmek için gece gündüz beraber koşacağız" diye konuştu.

Arslan, taşeron işçilerin büyük beklentileri olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi

"Taşeron işçilerle toplu sözleşme yapmalıyız. Onların sıkıntılarına bir nebze olsun katkı vermeliyiz. Oradan alacağımız ücret zammı çok fazla değil ama esas olan onların toplu sözleşmesinin olmasını sağlamak. Biz taşeron işçi meselesini aslında bu ülkenin barışı, geleceği olarak görüyoruz, bunu önemsiyoruz. O yüzden taşeron işçisi arkadaşlarımızı sendikalı yaparsak, toplu sözleşme haklarını verirsek ve onların yaşamlarını biraz daha kolaylaştırırsak bence bu Türkiye'nin iş barışına da katkı sağlar, belediyelerdeki haksızlıkları da azaltır ve bu arkadaşlarımızın bedduaları da duaya dönüşür."

"Asgari ücret, asgari ücret olmaktan başka her şeye benziyor"

Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun toplandığını anımsatarak, "Türkiye'de 5, 6 milyon insan asgari ücretle çalışıyor. Onlar için belirlenecek asgari ücret hepimiz için önemli. Komisyon toplandı 1 Ocak'tan itibaren yeni asgari ücret belirlenecek. Herkes bize, 'asgari ücret ne kadar olsun' diye soruyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu 15 kişiden oluşuyor. 5'ini iş verenler, 5'ini hükümet, 5'ini de sendikalar oluşturuyor. Kanundan dolayı maalesef Türk-İş'in dışında bizim ve konfederasyonların Asgari Ücret Tespit Komisyonu'na girme imkanı yok. 5 işçinin tamamı Türk-İş'e verilmiş. 12 Eylül darbesi ile onlara sağlanan imtiyazlar maalesef devam ediyor. Dolayısıyla komisyon toplantısı müzakereleri, sonuçları ve rakamları bizim dışımızda cereyan ediyor" dedi.

Hak-İş'in bulunmadığı yerde problem olduğunu öne süren Arslan, "Bazen Türk-İş'le beraber imza atıyorlar, bazen iş verenle hükümet anlaşıp bitiriyor. Sonuçta asgari ücret, asgari ücret olmaktan başka her şeye benziyor. O yüzden Hak-İş olarak baştaki itirazımız şu: Asgari Ücret Tespit Komisyonu adil şekilde yeniden düzenlenmeli, yani her konfederasyon üye sayısınca orada temsil edilmeli. Asgari ücret, tek kişilik bir aile olarak değil, evli ve en azından iki çocuklu bir ailenin geleceğini ve asgari bir aylık geçimini temin edecek ücret olmalı. O zaman biz buna asgari ücret diyebiliriz. Bugünkü asgari ücret, asgari ücret falan değil, kölelik ücretidir" diye konuştu.

Arslan, bu durumun düzeltilmesi için ellerinden geleni yapmak istediklerini ancak fırsat bulamadıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Komisyonun toplandığını basından duyuyoruz ama Kemal Kılıçdaroğlu da çıkıyor, asgari ücret düşük belirlenince Hak-İş'i eleştiriyor. Aradım dedim ki 'Sayın Başkan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda Hak-İş yok, yanlış eleştiriyorsunuz' dedim. 'Ben Türk-İş'i kastettim' diyor. O zaman Türk-İş'e söyle, bana niye söylüyorsun? Adamın kafasında Hak-İş'e karşı olma modeli var, eleştirecek ya fırsat arıyor komisyonda bizim olduğumuzu zannediyor herhalde o yüzden Hak-İş'i eleştiriyor. Kamuoyunda, asgari ücret belirleniyor sendikalar eleştiriliyor. Biz yokuz orada, keşke olsak. Asgari ücrete de itiraz etmemiz gerekiyor."

Suriye'deki savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınanlara yönelik son günlerde "neden geldiler, gitsinler" şeklinde çeşitli propagandalar başladığını belirten Arslan, katılımcıları bu tür oyunlara gelmemeleri konusunda uyardı.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Pistte korku dolu anlar! Dev uçak az kalsın çakılıyordu
Diyarbakır Barosu petrol arama çalışmalarının iptali için dava açtı