Çözüm süreci

İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Gülden Sönmez, "Bölge halkının kimliğinin ayrılmaz bir parçasının İslam olduğunu herkes biliyor" dedi.

İHH İnsani Yardım Vakfı'nın organizatörlüğünde 10 Ocak'ta düzenlenecek "Kürt Meselesi ve Çözüm Süreci" konulu toplantı için Diyarbakır'a gelen Sönmez, AA muhabirine, İHH olarak 2 yılı aşkın süredir bir dizi çalışma yaptıklarını ve çalışma sonuçlarını rapor olarak yayınladıklarını söyledi.

Raporda yer aldığı gibi bölgedeki diğer aktörlerin muhatap alınması ile alakalı sıkıntıların söz konusu olduğunu vurgulayan Sönmez, özellikle İslami grupların yaşadığı problemler ve çözüm süreci ile ilgili görüşlerini kendilerinin dile getirdiğini belirtti.

Bu görüşlerin pek duyulmadığını ve yapacakları basın toplantısında bu sesin yükseltilmesini amaçladıklarını dile getiren Sönmez, şöyle konuştu:

"Barış ve çözüm isteyen bütün yapılar belki de ilk kez bu kadar kalabalık bir şekilde bir araya gelip ortak bir bildiri ile çözüm süreci ve süreçteki sorunlar ve ihtiyaçlarla ilgili görüşlerini bildirecekler. 400'den fazla sivil toplum kuruluşu ve alim bu bildiriye imza attı. Hep beraber ve bu vakitte söylenmesinin özellikle son dönemde risk oluşturan gelişmelerle direkt alakası var. 6-8 Ekim olaylarını yaşadık ve can kaybına sebep olan olaylar yaşanmaya devam ediyor."

Toplantıda bölge halkını ve kimliğini temsil edenlerin konuşacağını vurgulayan Sönmez, "Herkes seküler, marksist görüşe sahipmiş, eğer bu görüşü taşımıyorsanız bölgede yaşama şansınız olmayacakmış, tek aktörün PKK ve unsurlarının olduğu gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor" diye konuştu.

Oluşturulmaya çalışılan algının sorunun çözümüne katkısı olmadığını ifade eden Sönmez, şöyle devam etti:

"Bölge halkının kimliğinin ayrılmaz bir parçasının İslam olduğunu herkes biliyor. Bu bölgenin bütün ümmet için medrese verdiği gerçeği var. Buna rağmen farklı bir algı oluşturulmaya çalışılıyor, gerek İslam dünyası gerek batı için bunun da görüyoruz ki dış politikada önemli bir fonksiyonu söz konusu kullanılıyor. Bütün bu algı oluşturmanın bir nevi Kürt kimliği ile ilgili sorunların çözümüne değil de aslında Ortadoğu'da başka politikalara hizmet ettiğini amacın mücadele mi yoksa kimlik ve özgürlükler konusunda problemin aşıldığı bir süreç mi o soru işaretlerinin cevaplarını bu basın toplantısında vermiş olacağız."