Akın Öztürk Kimdir? Biyografisi - Akın Öztürk'ün ismi silindi!

Türkiye'nin son dönemlerde en çok çektiği iki terör örgütünden biri olan FETÖ terör örgütü ve onun planladığı 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin öncülerinden olan Akın Öztürk ile ilgili tüm son dakika haber ve gelişmeleri sizler için derledik. Aynı zamanda ülkemizde bir milat olan o hain darbe girişimin en büyük maşası olan Akın Öztürk kimdir?, sorusunun yanıtını, Akın Öztürk askeri geçmişini, kısaca Akın Öztürk'ün biyografisini haber7.com'da bulabilirsiniz..

Akın Öztürk Kimdir? Biyografisi - Akın Öztürk'ün ismi silindi!
Akın Öztürk Kimdir? Biyografisi - Akın Öztürk'ün ismi silindi!
GİRİŞ 06.09.2016 15:13 GÜNCELLEME 06.09.2016 15:14
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

Türkiye'nin son dönemlerde en çok çektiği iki terör örgütünden biri olan FETÖ terör örgütü ve onun planladığı 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin öncülerinden olan Akın Öztürk ile ilgili tüm son dakika gelişmeleri haberimizden takip edebilirsiniz..

AKIN ÖZTÜRK'ÜN İSMİ SİLİNDİ

Vatan haini Akın Öztürk'ün adı Hava Kuvvetleri'nde geçmiş dönemlerde görev alan komutanların arasından kaldırıldı.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyesi eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk'ün adı Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın kurumsal internet sitesinden silindi.

Fethullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Akıncılar Hava Üssünde yakalanarak tutuklanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk'ün ismi Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın kurumsal internet sitesinden silindi. www.hvkk.tsk.tr adresindeki Türk Hava Kuvvetleri Komutanları bölümünde geçmiş dönemlerde görev yapan Hava Kuvvetleri Komutanlarının biyografileri ve portreleri yer alıyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bir süre listede adı bulunan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk'ün biyografisi ve portresi bu bölümden silindi. Listede 30 Ağustos 2013 tarihinde emekliye ayrılan Hava Orgeneral Mehmet Erten ve öncesinde görev alan tüm Hava Kuvvetleri Komutanları bulunuyor.

LATİF ERDOĞAN GÜLEN AKIN ÖZTÜRK BAĞLANTISINI AÇIKLADI

Yeni Akit Gazetesi yazarı Latif Erdoğan,15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk hakkında da açıklamalarda bulundu. CNN TÜRK ekranlarında yayınlanan Didem Arslan Yılmaz ile Türkiye'nin Gündemi programına katılan Erdoğan, "Akın Öztürk'ün çekirdekten yetişme paralelci olacağını zannetmiyorum, o dönemde olsa tanırdım. Daha sonradan damadı (Pilot Yarbay Hakan Karakuş) aracılığıyla kazanılmıştır" dedi.

BAKAN ALA, AKIN ÖZTÜRK'Ü ATAMAYIN DİYE UYARMIŞ!

TBMM Başkanlık Divanı’nın İçişleri Bakanı Efkan Ala ile ziyaretinde ise darbe girişiminin istatistikleri gündeme geldi.

Ala bu konuda detaylı bilgi verdi. Bir üye eski Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Akın Öztürk’ün durumunu anımsatarak, “devlet bunu nasıl görüp önleyemez, hiç mi istihbarat yoktu bu kişilere yönelik?” sorusunu yöneltti.

Ala ise Akın Öztürk için “Ben darbenin içinde olduğuna inanıyorum” değerlendirmesini yaptı. Bir üyenin “iyi de Öztürk’ü siz emekli olduktan sonra YAŞ üyeliğine getirmediniz mi?” sorusu üzerine Ala, “ben geçtiğimiz YAŞ’ta bize gelen istihbaratlar doğrultasında atamayın dedim.

4 üst rütbeli subay hakkında istihbarat bulguları geldi, atamayın diye. Buna rağmen atandılar” karşılığını verdi.

İŞTE ORGENERAL ABİDİN ÜNAL'IN İFADESİNDEKİ AKIN ÖZTÜRK GERÇEKLERİ

Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın ifadesi ortaya çıktı

"AKIN ÖZTÜRK ODAMA UĞRADI"

Saat: 09:30 sıralarında meydan pistlerine bombalar atılmakta olduğunu duydum. Bu saatten sonra tutuklu bulunduğum binada sesler birden bire kesildi, bu esnada Üs Karargahında bulunan tüm personelin toplantıya çağrıldığını sonradan öğrendim. Saat:12:00'ye kadar büyük bir sessizlik devam etti, saat:12.00 sıralarında YAŞ üyesi Orgeneral Akın Öztürk odama uğradı, ben kendisine durumun ne olduğunu sordum, o da bana kendisine benim, tarafımdan telefon edildiğinde kendisinin 4. Ana Jet üssünün Üs Komutanını telefonla aradığını, telefonu Tuğgeneral Hakan Evrim değil Tümgeneral Kubilay Selçuk’un açtığını söyledi.

"AKIN ÖZTÜRK VAZGEÇMELERİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİĞİNİ AKTARDI"

Kubilay Selçuk İzmir'de bulunan 2.Ana Jet Üs Komutanıdır. Kubilay Selçuk'a burada ne yaptığını sorduğunda Kubilay Selçuk’un kendisine faaliyete devam ettiklerini, kendisinin de gelmesini beklediğini ifade ettiğini söyledi. Akın Öztürk karargaha gittiğini, orada bu işi yapan ekiple görüşerek bu işten vazgeçmelerini gerektiğini, başarılı olamayacaklarını, bu işin felaketle sonuçlanma ihtimalinin çok yüksek olduğunu söylediğini bana aktardı.

Ancak ikna olmadıklarını özellikle genç ekibin ısrarlı olduğunu, ancak meydanın bombalanmasından sonra artık durumu kaybettiklerini anladıklarını, tamamen kırıldıklarını ve bu işi sonlandırmak için, çözüm yolu aradıklarını ifade etti.

"NEDEN AKIN ÖZTÜRK'Ü DERDEST EDİP ETMEDİKLERİNİ BİLEMİYORUM"

Saat.09:00'dan 12:00'ye kadar Akın Öztürk’ün damadı olan Hakan Karakuş'a durumu iletip iletmediği, bu konularda konuşup konuşmadığını bilemiyorum, ayrıca bu darbe yapan askerlere karşı yukarıda anlattığım şekilde yaptıklarının yanlış olduklarını Akın Öztürk’ün onlara söylemesi üzerine bu darbeye teşebbüs eden askerlerin neden müdahale etmediklerini ya da neden Akın Öztürk’ü derdest edip etmediklerini bilemiyorum.

Akın Öztürk bana ayrıca sayın Genelkurmay Başkanım, Genelkurmay 2. Başkanının da Akıncı da bulunduğunu ve kendileriyle görüştüğünü ifade etti. Artık olayın sonuçlanmak üzere olduğunu, darbecilerin teslim olmayı planladıklarını söyledi.

"SAAT 15:30 SIRALARINDA TEKRAR GELDİ"

Bana bir daha uğrayacağını söyleyerek ayrıldı. Saat:15:30 sıralarında tekrar geldi, 2.Başkan ile beraber olduğunu ve çıkabileceğimizi söyledi, dışarı çıktık, 2.Başkan ile görüştüm, ayrıca İstanbul’da beraber olduğum generallerin de Akıncı üssüne getirildiğini duydum. Onları bulmadan ayrılmayalım dedim ve Yuvam 2 adlı eski bir misafirhanede tutulduklarını elinde telsiz bulunan sivil kıyafetli bir askerden öğrendim, bizi bu asker Yuvam 2 adli misafirhaneye götürdü.

"HER ODADA BİR GENERAL KURBANLIK KOYUN GİBİ..."

Misafirhaneye vardığımızda hiçbir güvenlik görevlisinin kalmadığını çoğunun teçhizatlarını bırakarak kaybolduğunu, odalara girdiğimizde ise her bir odada bir general ve ayağı bağlı, gözü kapalı, neredeyse kurbanlık koyun gibi beklemekte olduğunu gördük. Kısa sürede makas ve bıçaklarla kelepçeleri ve bağları çözdük.

Bu kelepçe ve bağları çözerken 2 Başkan Orgeneral Yaşar Güler ve burada bulunan 15 kişilik ekip yanımızda bulunuyordu, Akın Öztürk’te bu kelepçeler çözülürken, yanımızda bulunuyordu.

"HAKAN KARAKUŞ'U HİÇ GÖRMEDİM"

Hakan Karakuş’u bu arada hiç görmedim, kendisiyle hiç görüşmedim, Akıncı Hava Üssünden Karargah Merkezine geldikten sonra sırayla arkamdan Orgeneral Akın Öztürk de geldi.

Hava Karargah Merkezinde diğer derdest edilmiş generaller. Korgeneral Hasan Küçükakyüz, Korgeneral Mehmet Şanver, Korgeneral Fikret Erbilgin, Korgeneral Atilla Gülan, Tümgeneral Mehmet Özlü, Tuğgeneral Bahri Biber, Tuğgeneral Ahmet Biçer, Tümgeneral Haluk Şahar, Tümgeneral Fethi Alpay da vardı. 

"AKIN ÖZTÜRK DARBECİLERLE BİRLİKTE ARAZİYE KAÇMADI"

Yani Akın Öztürk bizim arkamızdan Hava Kuvvetleri Karargah Merkezine geldi. Akın Öztürk Akıncı Üssü'nden firar eden diğer darbecilerle birlikte araziye doğru kaçmadı, bizim hemen arkamızdan Hava Kuvvetleri Karargah Merkezine tahminime göre Genelkurmay 2.Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in arabasıyla geldi. Akşam, Saat 20:00 sıralarında karargahtan birlikte ayrıldık. 

Hava Kuvvetlerinden 10 General Akıncılardaydı. Tahminime göre 5 tane de karacı General vardı, 2.Başkan kendi makam arabasıyla, ben kendim makam arabamla yanımda Mehmet Şanver ile beraber Akıncı'dan ayrıldık. 

Diğer generaller de arka arkaya bizim arkamızdan bizi takip ettiler, Hava Kuvvetleri Karargahına geldiğimizde, Hava Kuvvetleri Harekat merkezini işgal eden iki Tuğgeneral bir Albay ve elindeki silahla cep telefonu toplayan Tuğgeneralin ve benim özel sekreterim Binbaşı Gökhan'in da Merkez Komutanlığı tarafından gözaltına alınıp götürüldüğünü gördüm, öğrendiğime göre tümgeneral Cevat Yazgılı akşam görev verdiğimden itibaren Karargahtaki Güvenlik Merkezinde güvenlik ekibi ile beraber durumu takip etmiş ve en sonunda bu Hava Kuvvetleri Harekat Merkezini işgal edenlerin teslim olmasına da nezaret etmiş, buna rağmen Cevat Yazgılıyı da tutuklamışlar. 

Cevat Yazgılı, Albay Veysel Kavak’ın kendisini derdest edenlerden olması nedeniyle şikayetçi olduğunu ancak Merkez Komutanlığınca götürülmediğini bana söyledi, ben de kendisine şikayetin devam ediyorsa Merkez Komutanını ara dedim. 

Merkez Komutanını Cevat Yazgılı aradıktan sonra oradan, gelen Albay'ın elinde bir listede Cevat Yazgılı’nın da isminin olması nedeniyle hem Veysel Kavak hem de Cevaz Yazgılı’nın gözaltına alındığını öğrendim. 

ÜSTEĞMEN FAHRİ KAFKAS AKIN ÖZTÜRK DETAYINI ANLATTI

Genelkurmay Destek Kıtaları Grup Komutanlığı’nda takım komutanı olan Üsteğmen Fahri Kafkas’ın ifadeleri ortaya çıktı

Habertürk Gazetesi'nden Fevzi Çakır'ın haberine  öre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ‘bilgi sahibi’ sıfatıyla ifadesine başvurulan Kafkas, saat 21.30 sularında karargâhın 1-A Kapısı’nda görevli Uzman Çavuş Serkan’ın, tabur komutanlarını anons ederek, Emir Subayı Levent Türkkan’ın 1-A Kapısı’nda hiçbir rütbeli personel kalmaması talimatını ilettiğini söyledi.

''KAPIYI İÇERİDEN KİLİTLEDİK VE İZLEMEYE BAŞLADIK''

Türkkan’ın talimatının ardından başlarında bir kurmay albay olan 25-30 kişilik Özel Kuvvetler timinin yanından geçerek, 1-A Kapısı’ndan komutan katına girdiğini belirten Kafkas, “Tabur komutanımız Hasan Yücel, telsizle Görüntü İzleme Merkezi’ne gelmemi istedi. Tabur komutanım olağandışı bir durum olduğunu düşünerek Görüntü İzleme Merkezi’ne gelip görüntüleri takip ettiğini söyledi. İçeride Destek Kıtaları Grup Komutanı Albay Cengiz Aydın da vardı, kapıyı içeriden kilitledik ve komuta katında yaşananları izlemeye başladık” diye konuştu.

Kafkas, o geceyi şöyle anlattı:

TATBİKAT OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜK

Genelkurmay Başkanı’nın karargâhında Tümgenaral Mehmet Dişli, Tuğgeneral Mehmet Partigöç, Albay Ramazan Gözel, Yarbay Levent Türkkan, Yarbay Oktan Felekoğlu, Yarbay Bünyamin Tüneri’yi gördüm. Bu şahısların sürekli konuşarak gezmesi dikkatimi çekti. 25-30 kişilik Özel Kuvvetler ekibi katlara dağıldı. Genelkurmay Başkanı’mızın koruma ekibi ile Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü’nün ellerinin ve gözlerinin bağlı olduğunu gördüm. İlk başta tatbikat olduğunu düşündük.

KKK KOMUTANI ÇOLAK YERE SERİLDİ

Bir müddet sonra Kara Kuvvetleri Komutanı (KKK) Salih Zeki Çolak ve KKK Kurmay Başkanı İhsan Uyar, araçla karargâh kapısına geldi. İkisi de araçtan iner inmez Özel Kuvvetler tarafından yere serildi ve elleri arkadan bağlandı. Kalabalık olmasından dolayı nereye götürdüklerini tespit edemedim.

‘KOMUTANLAR TUTUKLANACAK’ YALANI

Bir süre sonra Partigöç ile Yarbay Gökhan Eski, Görüntü İzleme Merkezi’ne geldi. Kapıyı çaldılar, açtık ve içeri girdiler. Partigöç cep telefonu ile mesajlaşıyordu. Grup Komutanı Cengiz Aydın durumun ne olduğunu sorunca Partigöç, “Yaklaşık 1 haftadır komutanlarımızın güvenliğiyle ilgili duyumlar aldık. Hükümet tarafından tutuklanacağını duyduk. Onlardan önce hareket edip komutanlarımızı güvenli yere sevk edeceğiz. Komutanları tahliye ettikten sonra halk galeyana gelebilir. Genelkurmay çevresinin emniyetinin sağlanması gerekiyor” dedi.

ZORLAMA OLMADI

Bir süre sonra Partigöç ve Eski gitti. Görüntüleri takip ettiğimiz sırada Genelkurmay Başkanı’mızın komuta katından tahliye edildiğini gördüm. Etrafı Özel Kuvvetler tarafından çevrelenmiş şekilde binadan çıktı. Elinde kepi ve montu vardı, herhangi bir zorlama olmadı. Genelkurmay 2. Başkanı’nın nasıl dışarı çıkarıldığını göremedim.

AKIN ÖZTÜRK’Ü ARADI

Partigöç, tekrar Görüntü İzleme Merkezi’ne geldi. Genelkurmay Başkanı’nı emniyetli bir yere tahliye ettikleri söyledi. Bu sırada Partigöç, YAŞ üyesi Akın Öztürk’ü arayarak, “Komutanı Akıncı Üssü’ne tahliye ettik, siz de oraya geçin” dedi. Görüşmeyi sonlandırdıktan sonra grup komutanımıza halkın karargâha girme ihtimaline karşı çevre emniyetinin sağlanması gerektiğini söyledi. Çıkarken de pide-fırın bölgesinde kollarından bağlanmış er ve birkaç rütbeli personelin Özel Kuvvetler personeli tarafından bekletildiğini söyleyerek, “Ben şimdi talimat veriyorum, onları bırakacaklar, siz bunları tabura güvenli bir şekilde götürürsünüz” dedi.

SİPER ALDIK

Hava aydınlanana kadar Hizmet Taburu’nda bekledik. Gün ağardıktan sonra hasar tespiti yapmak üzere tabur komutanım Yücel ile birlikte komuta katına gittik. Genelkurmay Başkanı’nın emir subayının odasında daha önce paralel yapılanmadan işlem yapılan Albay Muharrem Öztürk’ü gördük ancak yanına gitmeden dışarı çıktı. Yücel ile Genelkurmay Başkanı’nın tahliye edilmediği, darbe girişimi olduğu sonucuna vardık. Hizmet Taburu’na gidip istişare yaptık, tüm er ve erbaşları tahliye etmemiz gerektiğini düşündük. Grup komutanımız Cengiz Aydın’a durumu bildirdik. Bunun üzerine Genelkurmay’ın 5 No’lu kapısına yaklaşık bin askeri yönlendirdik ve polisle koordineli tahliyelerini sağladık.

AKIN ÖZTÜRK'ÜN DAMADI YAKALANDI

Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'ün damadı Yarbay Hakan Karakuş Sincan'da gözaltına alındı.

FETÖ'nün darbe girişimi sonrası yürütülen soruşturma çerçevesinde tutuklanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'ün damadıYarbay Hakan Karakuş, Ankara'da gözaltına alındı.

Edinilen bilgiye göre, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Sincan'da gözaltına alınan Karakuş, ifadesi alınmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne götürüldü.

AKIN ÖZTÜRK DARBENİN İPUÇLARINI DİŞCİSİNE VERMİŞ

15 Temmuz gecesi Türkiye'yi kaos sürüklemek isteyen darbecilerin elebaşı Akın Öztürk'ün bir ay önce dişçisine darbenin sinyalini verdiği ortaya çıktı.

Yeni Asır, darbe girişiminin planlayıcıları ndan olan YAŞ üyesi Akın Öztürk'ün tüm dişlerini yaptırttığı dişçisine "acele et 1 ay sonra kameraların karşısına çok çıkacağım" dediğini yazdı.

Yeni Asır gazetesinde Şebnem Bursalı'nın yazısındaki o bölüm:
 
Albaylıktan emekli olmuş çok eski bir dostumla da buluştuk kısa Ankara ziyaretimde. Çok ama çok ilginç bir detayı paylaştı benimle. Alçak darbe girişiminin başı olarak kabul edilen ve darbe başarılı olsa idi Genel Kurmay Başkanı olacağı beklenen YAŞ Üyesi Akın Öztürk'ün darbe planladıklarının işaretini "diş"ten verdiği ortaya çıktı. Şöyle ki; Öztürk 1 buçuk ay önce Genel Kurmay'ın dişçisine gider ve 13 dişi yapılacaktır. Hem kaplama hem implant epey işi vardır.
 
Subay olan askeri diş hekimi kendisine: "Efendim hayli yorucu bir süreç olacak epey iş var o yüzden çok fazla sıkıştırmayalım birkaç aya yayalım" der. Çünkü 1 ay sonra yani Ağustos'taki şurada emekli olacaktır Öztürk, ama nasıl olsa general olduğu için ha görevde ha emekli fark etmez ona aynı kalitede sunulacaktır hizmet.
 
Çünkü bu devlet, kendi içinden yetiştirdiği ve general rütbesine kadar getirdiği kişiye, ölene kadar tüm ailesiyle birlikte en üst düzeyde hizmet vermeye devam eder. Diş hekiminin bu uyarısına karşın Öztürk der ki;
 
"Hayır hepsini birden 1 ay içinde bitir. 1 ay sonra kameralar karşısına daha çok çıkacağım. Düzgün çıkayım" der!!!
 
Tabii, bu sözünü ne sorgulayabilir astı konumundaki diş hekimi ne de soru sorabilir.
Ama kafasına takılır.

TSK'NIN AÇIKLAMASINDAKİ AKIN ÖZTÜRK GERÇEĞİ

Genelkurmay Başkanlığı'ndan 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili 2. bir açıklama geldi ve o gece neler yaşandığı anlatıldı.

 
Her ne kadar korkak fareler gibi savcılığa verdiği ifadede, ben bir şey yapmadım deyip herşeyi inkar etse de; bu tek anekdot bile bu rütbeli alçağın, milli iradeye karşı neler planladıklarını ortaya koymaya yetiyor...

AKIN ÖZTÜRK'Ü ARAYIP İKNA ETMESİ İSTENDİ

Yayınlanan açıklamada Hv.K.Komutanı Ankara’da AKINCI Üssü lojmanları bölgesinde bulunan Orgeneral Akın ÖZTÜRK’ü arayarak kendisine 4’üncü Ana Jet Üssü AKINCI’dan kalkan uçakların yasa dışı olduğunu, ivedilikle AKINCI’ya giderek oradaki kalkışmada bulunanları ikna etmesini istemiştir." denildi.

Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

''Daha önce açıklandığı üzere; 15 Temmuz 2016 Cuma günü saat 16:00 sularında Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından verilen bilgi, Genelkurmay Karargâhında; Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı ve Gnkur. II’nci Başkanı’nın katılımıyla değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeye bağlı olarak;

Genelkurmay Başkanı tarafından;
(1) Silahlı Kuvvetler Komuta Harekât Merkezi telefonla aranarak, Türk hava sahasında ikinci bir emre kadar hiçbir askeri hava aracının (uçak, helikopter vb.) havalanmaması, havada bulunanların derhal üslerine dönmesi,

(2) Kara Havacılık Komutanlığına gidilerek orada bulunan personel konuları ve hava araçlarının uçmaması dahil gereken her türlü tedbirin alınması,

(3) Etimesgut’taki Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğt.Tüm. Komutanlığına gidilerek tank ve zırhlı araçlar başta olmak üzere tüm araçların hareketlerinin durdurulması ve hiçbir şekilde dışarı çıkmamaları yönünde gereken tedbirlerin alınması emirleri ilgili personele verilmiştir.

UÇUŞLARIN DURDURULMASI

Gnkur.II’nci Başkanı tarafından da; Gnkur.Bşk.nın emriyle Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Merkezi aranmış ve Türk Hava Kuvvetlerine ait tüm hava araçlarının uçuşlarının durdurulması talimatı verilmiştir.

Bu kapsamda;
Türk Silahlı Kuvvetlerinin ayrılmaz bir parçası olan ve milleti için var olan Hava Kuvvetlerine sızmış olan illegal çete mensubu terörist hainlerin (FETÖ) girişimlerine yönelik olarak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi AKAR’ın talimatları doğrultusunda büyük çoğunluktaki mensupları ile mücadele edilmiş ve durum kontrol altına alınmıştır.

Genelkurmay Başkanlığının, uçuşların durdurulması ve havadaki görevli uçakların indirilmesine ilişkin talimatı Hava Kuvvetleri Harekat Merkezine iletilmiş, bu direktif Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezi tarafından tüm birliklere tebliğ edilmiş, uçuşların durdurulmasına ilişkin işlemler saat 19:26 itibariyle tamamlanmıştır. Direktif, 19:56 ve 20:31 itibariyle tüm birliklere teyyiden tekrar iletilmiştir.

TÜM İKAZ VE UYARILARA RAĞMEN...

Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi ve Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezinde görevli ekiplerce direktifin gereği yakından takip edilmiştir. Tüm bu ikaz ve uyarılara rağmen 21:45’ten itibaren bir kısım meydanlardan değişik tanıtıcı kodlar ve çağrı isimleri kullanılarak kalkış yapıldığı tespit edilmiştir.

İllegal çete mensubu hain teröristlerce (FETÖ) öncelikle Hava Kuvvetleri Harekât Merkezinin kontrol altına alınmasının istenmesi üzerine İstanbul’da bulunan Hv.K.Komutanı Org.Abidin ÜNAL tarafından Ankara’da Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Vekiline Hava Kuvvetleri Harekat Merkezinin teröristlerden temizlenmesi ve tüm bağlantıların kesilmesi talimatı verilmiştir. Talimatın gereği yapılarak Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi işlevsiz hale getirilmiştir. Aynı anda tüm yetkilerin Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezinde olduğu, Hava Kuvvetleri Harekât Merkezinin hiçbir talimatının yerine getirilmemesi, Hv.K.Komutanı talimatı olmadan hiçbir uçuşa izin verilmemesine ilişkin direktif, mesaj ile tüm birliklere yayımlanmıştır.

AKIN ÖZTÜRK'Ü ARAYIP İKNA ETMESİ İSTENDİ

Ayrıca Hv.K.Komutanı Ankara’da AKINCI Üssü lojmanları bölgesinde bulunan Orgeneral Akın ÖZTÜRK’ü arayarak kendisine 4’üncü Ana Jet Üssü AKINCI’dan kalkan uçakların yasa dışı olduğunu, ivedilikle AKINCI’ya giderek oradaki kalkışmada bulunanları ikna etmesini istemiştir.

KOMUTANLAR TERÖRİSTLER TARAFINDAN GÖZALTINA ALINDI

Üs Komutanlarına verilen doğrudan direktifler sonucu, kalkışmanın 3 meydan ile sınırlı olduğu belirlenmiştir. Eskişehir Hava Harekât Merkezinde bulunan personeli takviye amacıyla üst rütbeli generaller görevlendirilmiştir. Bu işlemlerden sonra İstanbul’da Karargah dışında bulunan Hv.K.Komutanı Org. Abidin ÜNAL ve beraberindeki Muh.Hv.Kv.Komutanı Korg. Mehmet ŞANVER illegal çete mensubu terörist hainler (FETÖ) tarafından gözaltına alınmıştır.

UÇAK PİSTLERİ BOMBALANARAK KAPATILDI

Bilahare Sn.Başbakan ve Milli Savunma Bakanı’nın bilgisi ve direktifleri doğrultusunda planlamalar yapılmış, öncelikle illegal kalkışlara reaksiyon olarak, değişik meydanlardan F-16 alarm reaksiyon uçakları kaldırılarak havadaki uçaklar inişe zorlanmış; talimatlara uymamaları durumunda vurulacağı bildirilmiştir.

Müteakiben uçakların kalkış yapmalarını engellemek amacıyla meydan üzerinde baskı kurulmuş, AKINCI meydanındaki uçuş pistleri F-4 uçakları ile bombalanarak kapatılmıştır. Ayrıca aynı meydandan kalkış yapmak isteyen helikopterler taciz ateşiyle engellenerek, AKINCI meydanı kontrol altına alınmıştır. Tüm bunlara ilave olarak illegal çete mensubu terörist hainlerin (FETÖ) teslim olmalarını sağlamak maksadıyla, üs içindeki bazı noktalar bomba ile vurularak baskı devam ettirilmiş ve eylemin kırılması sağlanmıştır.

EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILACAK

Bu zilleti ve rezaleti, Türkiye Cumhuriyeti Devletine, mazisi şan ve şerefle dolu Türk Silahlı Kuvvetlerine ve asil milletimize yaşatan alçaklar en ağır şekilde cezalandırılacaklardır.

Türk Silahlı Kuvvetleri en genç erinden en yüksek rütbeli general/amiraline kadar tüm personeliyle demokratik hukuk sistemi içerisinde Devletimizin ve yüce Milletimizin emrinde, görevinin başındadır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur."

AKIN ÖZTÜRK KİMDİR?

Akın Öztürk'ün doğum yeri ve tarihi: 21 Şubat 1952, Gümüşhane, Türk asker. 30. Türk Hava Kuvvetleri Komutanı ve Yüksek Askerî Şura üyesi.

21 Şubat 1952 tarihinde Gümüşhane Merkez’e bağlı Çamlıköy’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Erzincan’da tamamladı ve 1970 yılında girdiği Hava Harp Okulu’ndan 1973 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu.

1973-1975 yılları arasında 2. Ana Jet Üs Komutanlığında jet pilotu eğitimini ve 3. Ana Jet Üs Komutanlığında F-100 uçaklarında harbe hazırlık eğitimini tamamladı.

1975-1981 yılları arasında 7. Ana Jet Üs 172 Filo Komutanlığında F-100 ve F-4 uçaklarında Kol Uçucusu olarak görev yaptı. 1981 yılında atandığı 1. Ana Jet Üs Komutanlığında ise 1985 yılına kadar 111. Filo Komutanlığı Kol Uçucusu ve Üs Standardize ve Kıymetlendirme Kısım Amirliği görevlerinde bulundu.

1985 yılında girdiği Hava Harp Akademisi’nden 1987 yılında mezun oldu. Kurmay Subay olarak atandığı 3. Ana Jet Üs Komutanlığında 1989 yılına kadar Standardize ve Kıymetlendirme Subayı ve Filo Eğitim Subayı olarak görev yaptı.

1989 yılında F-16 uçağına geçiş yapmasının ardından 1989-1991 arasında 4. Ana Jet Üs Komutanlığı 141. Filo Harekât Subayı ve 1991-1993 yıllarında 141. Filo Komutanı olarak görev yaptı.

1993-1996 yıllarında Hava Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim Daire Başkanlığında Yurtdışı Kurs Plan Subaylığı ve takiben Uçuş Eğitim Şube Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 1994-1995 yıllarında, NATO kapsamında icra edilen Uçuş Yasağı Harekâtı (Operation Deny Flight)'na Kıdemli Millî Temsilci olarak katıldı.

1996-1998 yıllarında Türk Silahlı Kuvvetleri Tel-Aviv Askeri Ataşesi olarak görev yaptı, 1998-2000 yılları arasında ise 6. Ana Jet Üs Harekât Komutanlığı görevini üstlendi. 

2000 yılında Tuğgeneral rütbesine terfi etti. 2002 yılına kadar Hava Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim Daire Başkanlığı görevini yürüttü. 2002 yılında 9. Ana Jet Üs Komutanlığı görevine atandı. 5 Ağustos 2004 tarihinde Tümgeneral rütbesine terfi ederek sırasıyla 2. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığına, 30 Ağustos 2006 tarihinde 2. Ana Jet Üs Komutanlığına atandı. 2008 yılında görev süresi uzatıldı ve 30 Ağustos 2008 tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığına atandı.

2009 yılında Korgeneral rütbesine terfi ederek 2009-2011 yılları arasında 2. Hava Kuvveti Komutanlığı, 2011-2013 yılları arasında Hava Eğitim Komutanlığıgörevlerinde bulundu.

Balyoz operasyonu sonrasında birçok komutanın tutuklanmasının ardından 2013 Yüksek Askerî Şura Kararları ile Orgeneral rütbesine terfi etti. 22 Ağustos 2013 – 14 Ağustos 2015 tarihleri arasında 30’uncu Hava Kuvvetleri Komutanı olarak görev yaptı. 2015 yılı Yüksek Askerî Şûra kararları ile Yüksek Askerî Şura üyeliğine atandı.

43 yıllık uçuş hizmeti boyunca F-16, F-4, F-5, F-104, F-100, EUROFIGHTER, JAS 39, T-38, T-37, KT-1T, T-33, T-34, T-41, SF-260, G550, GULF-IV, CIT-VII, CN-235, KC-135, A400M, E-7T, UH-1H, AS-532, T-129 ATAK ve HÜRKUŞ uçakları başta olmak üzere 30 farklı tipte 5800 saat uçuş gerçekleştirdi.

Tülay Öztürk ile evli olup iki çocuk babasıdır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

2016 Türkiye askerî darbe girişimi

15 Temmuz 2016 darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Yapılan sorgusunun ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Savcılık ifadesinde hakkındaki iddiaları reddetti. Öte yandan, Anadolu Ajansı ilk geçtiği haberde Akın Öztürk'ün "darbe" yapmak isteğiyle hareket ettiğini söylediğini duyurdu. Ajans daha sonra bu habere düzeltme geçerek Akın Öztürk'ün ifadesinde darbe girişimini engellemeye çalıştığını ve darbeyi yönetmediğini açıkladığını duyurdu.

18 Temmuz 2016 akşam 21:00 itibariyle 26 amiral ve general ile birlikte tutuklandı. 21 Temmuz 2016'da TSK Öztürk'ün darbe girişimine karşı 4'üncü Ana Jet Üssü'ndeki darbe yanlısı faaliyete geçen askerleri ikna etmesi için görevlendirildiğini duyurmuştur.

YORUMLAR 3
  • hakan 7 yıl önce Şikayet Et
    Dünyadaki ülkeler türkiyenin siyasetçilerin ve rütbeli görevlilerin halkın üstüne çok oyun oynamak isterler dikkatli olun bizim mit ve İstihbarat çok akıllı çalışması lazım çokta zayıf göröyorum harekete geçme zamanı geldi zayıf kalmayın bu topraklar kanla alındı
    Cevapla
  • Oldu 7 yıl önce Şikayet Et
    İstediği oldu işte. Bir süre tvlere çıktı. Hatta gastelere bilem çıktı.
    Cevapla
  • Misafir 7 yıl önce Şikayet Et
    paşa diye ölene kadar kendisi başta olmak üzere torununun torunu bile devletin her türlü imkanlarından faydalanır gariban işçiye ve emekçiye gelince sen orda dur.buda devletin ayıbı olsa gerek
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Flaş hamle geldi! Nuri Şahin'den Beşiktaş'a yanıt
Mirasta yeni uygulama: Yıllar sonra evinizden olabilirsiniz!