Şehit polisin Kürt ailesinden teröre isyan

Diyarbakırlı ailenin oğlu olan İbrahim Engin'in halası 60 yaşındaki Nejla Dağtekin, "Buna layık değildi, hiç kimse layık değil. Hepimiz Kürdüz, hepimiz Türküz, hepimiz insanız. Giden orada bizim evladımız, bu da bizim evladımız" diye gözyaşı döktü.

Dün akşam Şırnak'ta PKK'lı teröristlerin 5 ayrı noktaya roketatar ve uzun namlulu silahlarla düzenlediği eş zamanlı saldırıda asker ve polis ailelerinin kaldığı Tekser Lojmanları'nda nöbet tutarken şehit düşen 4 yıllık polis memuru İbrahim Engin'in cenazesi uçakla Adana'ya getirildi.

ÖĞRETMEN OLARAK ATANAMAYINCA POLİS OLDU

3 çocuklu ailenin en büyük oğlu olan İbrahim Engin, Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden mezun olduktan sonra 1 yıl kadar memleketi Diyarbakır'da vekil öğretmenlik yaptı. Adana'da uzun yıllar öğretmenlik yapan baba Mustafa Engin'in tayini Şanlıurfa'ya çıktı. Mustafa ve Ümran Engin çifti, Adana'dan Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine taşınırken, oğulları İbrahim Engin de polis meslek yüksekokulu sınavlarına girip, polis oldu.

4 yıl önce ilk görev yeri Sakarya'da polislik mesleğine başlayan İbrahim Engin, çocukluk yıllarının geçtiği Adana'nın merkez Çukurova İlçesi Toros Mahallesi'nde bir apartman dairesi satın aldı. Geçen yıl kendisi gibi Diyarbakırlı olan Merve Engin ile evlenip, yuva kurdu.

GERİDE 2 AYLIK HAMİLE EŞ BIRAKTI

Şehit İbrahim Engin, geçen temmuz ayında Şırnak'a tayini çıkınca, eşini Diyarbakır'daki ailesinin yanına gönderdi. Şırnak'ta ev kiralayıp, eşyalarını taşıdıktan sonra eşini yanına almayı planlayan İbrahim Engin, izinli olduğu günlerde Diyarbakır'a eşinin yanına gitti.

2 ay önce baba olacağı müjdesini aldı. Dün akşam ise nöbet tuttuğu Tekser Lojmanları'nda PKK'lı teröristlerin attığı roketatar mermisinin isabet etmesi sonucu şehit düştü. Şehit İbrahim Engin'in, iki erkek kardeşinin de polis olduğu öğrenildi.

OTURAMADIĞI EVİ, TAZİYE YERİ OLDU

Şehit İbrahim Engin'in çok kısa süre yaşadığı merkez Çukurova İlçesi Toros Mahallesi'ndeki yeni evi, taziye yeri oldu. Şehidin Adana'da yaşayan akrabaları bu eve akın edip, gözyaşı döktü. Şehidin halası Nejla Dağtekin, yakınlarına sarılıp, gözyaşı dökerek, yeğenini kaybetmenin acısını yaşadı.

Nejla Dağtekin, "Buna layık değildi, hiç kimse layık değil. Hepimiz Kürdüz, hepimiz Türküz, hepimiz insanız. Giden orada bizim evladımız, bu da bizim evladımız. Çocuk kimseye kıyamadı, vurmadı. Keşke kaç senedir vursaydı. Bu dert nedir böyle? Devlete ne diyeceğim? Allah dirlik, düzen versin. 30 yaşındaki adama kıyılır mı? Keşke biz öleydik" diye ağladı.

Baba Mustafa ve anne Ümran Engin Şanlıurfa'dan, şehidin eşi Merve Engin ise Diyarbakır'dan Adana'ya gelerek cenazede buluştu.

"AŞKIM BENDE POLİS OLACAĞIM"

Şehidin tabutu, meslektaşlarının omzunda törenin yapılacağı alana getirildi. Burada, şehidin annesi İmran Engin, tabuta sarılarak gözyaşlarına boğuldu. Şehit annesi daha sonra tabutun üzerindeki fotoğrafı öptü.

Tören alanına gelen şehidin Konya'da görev yapan polis ağabeyi Hasan Engin ile Ankara'da görev yapan polis memuru Sait Engin kardeşlerinin tabutuna sarıldı. Sait Engin, kardeşi Hasan'ı, "Biz ağlamayacağız, şerefsizleri sevindirmeyeceğiz bize kimseyi güldürmeyeceğiz" diyerek teskin etmeye çalıştı. Bu arada Hasan Engin, kardeşini fotoğrafını alıp uzun süre bağrına bastı. Ardından tabutun yanına gelen şehidin eşi Merve Engin de şehidin fotoğrafı alıp bağrına bastı. Eşinin kepini giyip selam duran şehit eşi, "Aşkım ben de polis olacağım. Sen şehit oldun ama onlar boş yere gitti" diyerek ağıt yaktı.