BDP, AK Parti'den intikam mı alıyor?

BDP, Başbakan Erdoğan, Mesut Barzani ve Şivan Pervwer'in Diyarbakır'daki buluşmanın intikamını mı almak istiyor?

BDP, AK Parti'den intikam mı alıyor?
BDP, AK Parti'den intikam mı alıyor?
GİRİŞ 12.12.2013 11:43 GÜNCELLEME 12.12.2013 11:43

Bununla ilgili olarak AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, "BDP'nin 'Kürdistan' istismarı" başlığıyla bir yazı kaleme aldı. 

BDP, Diyarbakır buluşmasının siyasi öcünü almak için harekete geçtiğini iddia eden Metiner, BDP'nin kullanmak istediği Türkiye'de kullanmak istediği 'Kürdistan' kelimesinin altının ne kadar boş olduğunu izah etmeye çalıştı. İşte Metiner'in köşe yazısı: 

Ne vakit Başbakan bir tabu yıksa, hepimizin önünü kesen kelimelerden korkmamak gerektiğini söylese, bir de bakıyorsunuz BDP bunu bambaşka bir istismar alanına taşıyarak asıl bu tabuların sahiplerinin işine yarayacak bir mecranın oluşmasına katkı sağlıyor.

Meclis'e taşınan 'Kürdistan' tartışması bunun en çarpıcı bir örneği...

BDP, Diyarbakır buluşmasının siyasi öcünü almak için tamamen sorunlu bir metni muhalefet şerhi olarak bütçe müzakerelerinin içine dercetmek istedi.

Sebebi belli: Diyarbakır buluşmasının bölge halkında uyandırdığı o derin memnuniyeti kendi akıllarınca boşa çıkartmak için taktik oyunlar içine giriyor.

'Ey Kürtler Başbakan Diyarbakır'da 'Kürdistan' deyip Ankara'da 'Kürdistan' ifadesinin yer aldığı muhalefet şerhimize savaş ilan ediyor. İşte Başbakan'ın gerçek yüzü bu!' diyebilmek için bu basit taktiklerin peşine düşüyorlar.

Oysa gerçek hiç de öyle değil.

Mesele muhalefet şerhinde yer alan 'Kürdistan' kelimesinden duyulan rahatsızlıkla ilgili değil...

Bunu Ak Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal defalarca belirttiği halde BDP'liler konuyu hep bu mecraya çekmeye çalışıyorlar.

Çünkü kurdukları tezgâh bu...

Doğrusu, BDP'nin 'Kürdistan' üzerinden geliştirdiği bu etno-sentrik bakış açısı kendi resmi söylemleriyle çelişiyor.

Dahası ve en önemlisi, önderleri olarak kabul ettikleri Öcalan'ın 'Demokratik Cumhuriyet' tezini de bu vesileyle inkâr etmiş oluyorlar.

BDP, Başbakan'ın sözlerini bağlamından kopartarak kullanıyor. Yanlış bir mecraya çekiyor. Tıpkı CHP ve MHP gibi...

Başbakan Diyarbakır'da ne dedi?

Ağırladığı misafirinin anayasal sıfatını kullandı.

Mesut Barzani Irak Anayasası'na göre 'Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin Başkanı' sıfatını taşıyor.

Irak Anayasası'na göre, Barzani'nin başkan olduğu bölgenin adı 'Kürdistan'tır.

Bu tanımlama Saddam'ın anayasasında da vardı.

Başbakan'ın Barzani'ye resmi anayasal sıfatıyla hitap etmesinden rahatsızlık duyan o derin Ergenekoncu-ulusalcı-statükocu çevrelerin salvoları karşısında AK Parti grubunda verdiği yanıt, tarihsel bir gerçeklik olarak Kürdistan'ın varlığına işaret etmek olmuştur.

Başbakan'ın da dediği gibi, 'Kürdistan' söyleminden rahatsızlık duyanlar Gazi Mustafa Kemal'in Birinci Meclis'in gizli celselerinde söylediklerine bir baksınlar bakalım...

Başbakan'ın Osmanlı'da bugünkü Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini de içine alan 'Kürdistan' gerçekliğine dikkat çekmesi, bir tarihsel hakikatin ifadesinden ibarettir.

Başbakan'ın 'Türkiye' gerçekliğine nasıl baktığını da görmemiz gerekir asıl.

Başbakan'a göre, Türkiye, sadece ve yalnızca etnik anlamda Türklerin ülkesi değildir, Kürtlerin ülkesi değildir, bu ülkede yaşayan herkesin ülkesidir.

Türkiye'yi herkesin özgür ve eşit vatandaş olarak yaşayacağı demokratik bir cumhuriyete dönüştürmek Başbakan Erdoğan'ın ve Ak Parti'nin asıl amacıdır.

Başbakan'ın 'Kürdistan' söylemi üzerinden BDP'nin açtığı yanlış mecra özünde Başbakan'ı haksız yere suçlamak üzerine oturuyor.

Osmanlı'nın 'Kürdistan' gerçekliğini bugüne etno-seküler bir temelde taşımak doğru değildir.

Tarih bugüne taşınamaz.

Tarihsel bir gerçeklik olarak 'Kürdistan'ı inkar etmek ne kadar yanlışsa, tarihi bugüne taşımak ve 'Kürdistan' üzerinden yanlış bir mecra açmak da bir o kadar yanlıştır.

Karar verilmesi gereken husus şudur:

Türkiye'yi hepimizin ülkesi olarak mı görüyoruz, yoksa etnik temelde bir Kürdistan inşasını mı esas alıyoruz?

AK Parti, 'Türkiye ve Kürdistan' gibi, 'Türkiye ve Lazistan' gibi ifadelerin günümüz Türkiyesinde yerinin olmadığına/olmayacağına inanıyor.

'Türkiye Kürdistanı' gibi etnikçi bir bakış açısı, Öcalan'ın 'Demokratik Cumhuriyet' teziyle de bağdaşmıyor.

Herkes bilsin ki BDP'nin muhalefet şerhi içinde yer aldığı 'Kürdistan' ifadesi dolayısıyla değil bu ifadenin sorunlu bir anlayış temelinde kullanılıyor olmasından ötürü ayrıca eleştiriyi fazlasıyla hak ediyor.

BDP'nin muhalefet şerhinde yer alan 'Türkiye ve Kürdistan', 'Kürdistan'da Eşitsizlik' gibi o eskinin sol 'sömürgecilik' tezine yaslanan ifadeler eleştiriyi fazlasıyla hak ediyor.

'Kürt Halk Önderi Öcalan' gibi ifadeler de bir dayatmanın ifadesidir.

Bir örgüt liderinin bir halkın lideri olarak dayatılması BDP'nin demokrasi nokta-i nazarındaki sorunlu dilinin devam ettiğinin bir göstergesidir.

'Kürdistan, Kürtlerin yaşadığı yerin adıdır' biçimindeki bir tanımlama Türkiye gerçekliğiyle bağdaşmıyor.

Kürtler, Türkiye'nin her yerinde yaşıyorlar.

Şehirlerimizi ve bölgelerimizi etnik temelde ayrıştırma siyasetinden herkesin vazgeçmesi gerekiyor.

BDP'nin bir yanda derin bir etnikçi-ayrıştırıcı söyleme tutunması, öbür yanda enternasyonalist-sol bir parti olduğu iddiasını sürdürmesi doğrusu izaha muhtaç bir konudur.

Dahası, Öcalan'ın 'Demokratik Cumhuriyet' teziyle birlikte kesinlikle dışladığı ve mahkûm ettiği etnik temelde federasyon, otonomi türü çözüm önerilerine yönelmesi de ayrıca izaha muhtaç bir konudur.

Ben şahsen PKK/BDP'nin de sırf 'Kürdistan' için mücadele veren milliyetçi yapılar olduğu kanaatinde değilim.

Onlar kendilerinin iktidarda olacağı bir bölge olsun istiyorlar.

Emin olunuz ki PKK/BDP'nin gözünde kendisinin iktidarda olmadığı/olmayacağı bir 'Kürdistan'ın zerre kadar değeri yoktur.

Asıl mesele 'Kürdistan' meselesi değildir, iktidar kavgasıdır.

Bakmayın siz bugün 'Rojava' ve 'Suriye Kürdistanı' edebiyatı yaptıklarına. Orada PKK değil de Barzani'ye bağlı bir parti iktidarda olmuş olsaydı BDP herkesten daha fazla tepki koyardı.

Yerel seçimler dolayısıyla BDP'nin bu çözüm sürecine zarar verici 'Kürdistan' istismarına artık bölge halkı gerekli cevabı vermelidir.

Yeni Şafak

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nden madenlerini sömüren ABD'li dev Apple'a karşı hamle
Yazar Dursun Ali Taşçı son yolculuğuna uğurlandı