AB zillet, esaret, çan sesleri

AB ile müzakere tarihi konusunda en ağır yazıyı Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi kaleme aldı. Eygi'ye göre AB, 'zillet, esaret ve çan sesi'. Eygi, öfkelendiren gerekçeleri sıraladı:

AB zillet, esaret, çan sesleri
AB zillet, esaret, çan sesleri
GİRİŞ 19.12.2004 11:35 GÜNCELLEME 19.12.2004 11:35

TÜRKİYE ne hallere düştü?.. Ecdadımız mezarlarında kan terliyor. On altıncı, on yedinci, on sekizinci asırda üç kıtaya hükmeden şanlı Türkiye, şimdi Avrupa Birliği'ne üye olabilmek için ne zilletlere katlanıyor.

Bazı Uzakdoğu ülkelerinden ibret alalım, utanalım.

Japonya, şu veya bu birliğe girmek için çırpınıp duruyor mu?

Güney Kore, herhangi bir birlik üyesi olmak için ağlayıp sızlıyor mu?

Korkunç, dehşetli güçlüklere rağmen Tayvan Milliyetçi Çin Cumhuriyeti iki ayağı üzerinde nasıl sapasağlam duruyor?

Altı yüz küsur kilometrekarelik mini-devlet Singapur ne kadar güçlü.

Avrupa'nın göbeğindeki İsviçre, niçin Avrupa Birliği'ne girmek istemedi? Bu konuda iki kere referandum yaptılar, ikisinde de İsviçre halkı 'hayır' dedi.

'Donanma, ordu yürürken muzafferen ileri,

Üzengi öpmeye hasretti garbın elçileri...'

Şimdi o şanlı günler mazinin, tarihin sisleri içinde kaldı.

Bizimkiler ağlıyorlar, sızlıyorlar, bazen yalvarıyorlar, bazen tehditler savuruyorlar, ter ter tepiniyorlar, ille de AB üyesi olmak için.

Birtakım geri zekâlılar, ahmaklar, beyinsizler AB'ye üye olursak gökten para yağacağını zannediyorlar...Aç tavuk rüyasında kendisini arpa ambarında sanırmış.

AB'ye üye olursak ziraatımız, hayvancılığımız, ticaretimiz büsbütün çökecektir.

Şu anda, dünün tahıl ambarı Türkiye, halkının ekmeklik buğdayının bir kısmını dışardan getirtmektedir.

Hayvancılığımız darbelene darbelene çökmüş, bitmiştir.

Sanki bizde yetişmiyormuş gibi, muz bile Orta Amerika'dan ithal ediliyor.

İç ve dış sömürgeciler yağlı tohum tarımını çökerttiler; taa Amerika'dan tankerlerle sıvı yağ geliyor, biz burada şişeleyip halkımıza yediriyoruz.

Avrupa Birliği'ne üye olursak; din, vicdan, inanç, fikir hürriyetine kavuşacakmışız. Zekâ özürlüler bir türlü anlamıyorlar ki, bu gibi haklar, hürriyetler, haysiyetler Avrupalıların kendilerine mahsustur.

Strazbourg'daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başı örtülü olduğu için, üniversiteye alınmayan Türk kızının açtığı davada ne hüküm verdi? Kızı haksız çıkarttı.

Türkiye'yi parçalamak için Kürtleri, Alevîleri korur gibi görünecekler, lâkin çoğunluğu teşkil eden Müslüman Türklere temel insan haklarını layık görmeyeceklerdir.

Ülkemiz AB'ye girerse zarurî ihtiyaç maddeleri son derece pahalı olacaktır. Küçük esnafın beli bükülecektir. Küçük ve orta sanayi çökertilecektir.

Madalyonun öteki yüzünde biraz olsun ümit verici senaryolar yok mu? Var.

Avrupa Birliği'ne üye olur ve serbest dolaşım hakkını alabilirsek, bizdeki en az on milyon işsiz güçsüz fazlalığı oraya postalayacağız. Onlar, on sene içinde Avrupa'nın canına okurlar. Bu da bizim için dolaylı bir intikam olur.

Gün ola harman ola... Bu gidişle yirmi beş seneye kalmaz Avrupa'daMüslümanlar çoğunluğu teşkil ederler.Çünkü onlar çoğalmıyor, maşaallahMüslümanlar hızla çoğalıyor, ayrıca bazı Avrupa ülkelerinde hızlı bir Müslümanlaşma görülüyor.

Fransa'nın meşhur politikacılarından biri, '21'inci yüzyılda Fransa bir İslâm-Akdeniz ülkesi olacaktır' demişti, bundan on beş sene kadar önce. Keskin bir nazarı varmış, dedikleri çıkıyor.

Avrupa'ya üye olmamız için yapılacak görüşmeler 10-15 sene sürebilirmiş. Yahu on beş senede neler olmaz ki? Bakarsınız, önce Ortadoğu'da büyük bir savaş patlak verir, sonra yangın dünyaya yayılır, ABDbatar, AB parçalanır...



'Âbisten-i sefa vü kederdir leyal hep,

Gün doğmadan meşime-i şebten neler doğar.'

AB'ye üye olmamız bazı götürücülerin, hortumcuların, rantçıların işine gelmiyor. Namuslu, şerefli, vatansever, muhterem sendikacıları tenzih ederek söylüyorum, birtakım sendika mafyacıları AB'ye şiddetle muhalif. Trilyonları döndürüp yuvarlıyorlar. AB standartlarına göre sendikaların şeffaf hale gelmesi ve işçilerden toplanan paraların hesabının verilmesi gerekiyor.

Fransa'nın eski Cumhurbaşkanlarından biri, bizim üye olarak alınmamıza şiddetle karşı çıkıyor, 'Türkiye AB'ye girerse, birlik batar...' diyor. İster misiniz adamın dedikleri çıksın.

AB'ye üye olursak Pandoranın kutusu sonuna kadar açılacaktır.

Rumlar İstanbul'a, Ege ve Marmara bölgesine, Doğu Karadeniz'e gelmek isteyeceklerdir.

Ermeniler, Doğu Anadolu'dan Adana'ya kadar uzanan bölgeye dönmek isteyeceklerdir.

Avrupalılar ülkemizin en güzel yerlerini, parayı bastırıp satın alacaklardır.

Vatan toprağı yabancılara satılmazmış. Parayı put olarak kabul eden, paraya tapan, dini imanı para olan adamların böyle vatanseverlik edebiyatına karınları toktur. Kim fazla para verirse vatanı ona satarlar.

Türkiye'ye tam bir demokrasi gelmeliymiş...

Türkiye'ye tam bir demokrasi gelirse, o yol ile İslâm gelir...

Avrupalılar ve onların içimizdeki yardakçıları tam bir çıkmazdalar.Yukarı tükürseler bıyık, aşağı tükürseler sakal.Bu durumda ne halt yiyecekler?

Kapitülasyonlar şöyle kötü, böyle kötü diyorlardı. AB'ye girersek eski kapitülasyonlara rahmet okutacak esaret zincirlerine vurulacağız. Avrupalılar çok zengin; paralarıyla Türkiye'de istediklerini yapacaklardır.Daha şimdiden güney sahillerimizde, Ege ve Marmara bölgesinde yabancılara villa, arsa, arazi satmak üzere emlâk büroları açılmış. Buyurunuz mister... Buyurunuz mösyö... Buyurunuz sinyör... Bastırın parayı alın vatan toprağımızı...

Para karşılığında vatan toprağını yabancılara satanların âkibeti hayrolmaz.

Daha üye olmadan, yurdumuzun her yerinde kiliseler açılmaya başlandı.

Çan sesleri!.. Çan sesleri!..

Haçlı seferleri...

Tevhid'e karşı Teslis...



Milli Gazete

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Diyarbakır Barosu petrol arama çalışmalarının iptali için dava açtı
Paşinyan: 1915 travmasını atlatmalıyız